X

Işıldamak için arınma, yani ‘aura detoks’ nedir ve nasıl yapılır?

Hiç dikkat ettiniz mi, bazı insanların farklı bir ışıltısı vardır. Pürüzsüz ve canlı görünen bir ten, pırıl pırıl ve derin bakan gözler, kalpten ve sıcacık bir gülüş, güçlü ve pozitif sözcükler, sakinleştiren bir ses tonu, güven veren bir denge… UCLA profesörlerinden Dr. Valeri Hunt’ın 30 yıl boyunca aura ve çakra sistemi üzerinde yaptığı bilimsel deneylere ek olarak 1960’larda Rus bilim insanı Dr. Kirlian bu ışıltının (aura – elektomanyetik alan (EM)) resmini tüm bedenin etrafında çekebilecek bir fotoğraf makinesini icat etti.

2000’lerde ise tüm bu klasik bilimsel yaklaşımlara, kuantum psikoloji ve fiziğini de katarak Inneractive Enterprises firması auranızın resmini çekebileceğiniz Aura Video Station isimli bir biofeedback araç geliştirdi. Bu ve benzeri araçlar ile UCLA ve Kuzey Kaliforniya üniversitelerinde insanların ışıltısının rengi ve karakteristik özellikleri üzerine felsefik ve bilimsel çalışmalar halen yapılıyor.

Aura Video Station aracı dünyanın birçok ülkesinde başta İngiltere, Çin ve Japonya’ da kullanılıyor. En son bilimsel çalışma 2013 yılında Tokyo Üniversitesi’nde yapıldı ve aura ışımalarının belirli hastalıkları işaret ettiğini tespit etti.

Güçlü aura’ya sahip olanlar gün içinde zihinlerini dinginleştirmek için en az 20 dakika meditasyon yapıyorlar.

İşin zihinsel kısmına fazla girmeyeceğim, günümüzde tüm bilgiye internet üzerinden ulaşmak mümkün. Önemli olan bu bilgiyi içselleştirmek ve günlük yaşamımızın içinde uygulayabilmek. Yapılan çalışmalar sonucunda güçlü aura’ya, ışıltıya sahip olanların şu özellikleri gösterdiklerini tespit edildi:

• Fiziksel

Sebze ağırlıklı beslenirken kalsiyum, magnezyum, çinko mineralleri ve B12 vitamini alıyorlar. Kırmızı et ve balık ürünlerini az, tavuğu ise neredeyse hiç tüketmiyorlar. Günlük en az iki litre su içiyor, gazlı ve şekerli içecek tüketmiyorlar. Tam tahıl dışında işlenmiş gıda yemiyorlar. Günlük en az 30 dakika fiziksel hareket ediyorlar.

• Zihinsel

Pozitif ve yapıcı düşünce süreçlerine sahipler. Ben merkezli çıkarımlar yerine daha bütünsel ve evrensel düşünebiliyorlar. Gün içinde zihinlerini dinginleştirmek için en az 20 dakika meditasyon yapıyorlar.

• Duygusal

Her yeni güne başlamadan önce duygu skalasında yüksek titreşimli dediğimiz duyguları (minnet, sevgi, mutluluk) güne davet edip, haftanın belli bir günü de tüm hafta boyunca olan her şeyi, kendileri de dahil herkesi affediyorlar.

• Ruhsal

Dini olmasa da ruhsal bir öğretiyi, bilinç sistemini düzenli takip ediyorlar. Yoga, çakra dengelemeleri gibi beden ve renkleri kullanarak farklı terapilere eğilimliler.

Aura, nur dairesi ya da bedensel hale günümüz Doğu mistiklerinin ve Batı bilimcilerin keşfettiği yeni bir enerji alanı değil. M.Ö. 3000 yıllarında doğan Hinduizm‘in eski lahitlerinde kişinin bilinç ve duygu yapısına göre dışarıya yansıttığı enerji alanı, frekanslardan bahsediliyor. Renk de bir frekans olduğu için yedi farklı bilinç düzeyi olduğu ve bunları yansıtan gökkuşağındaki yedi renk anlatılıyor.

M.Ö. 2000 yılında İbrahim Peygamber’in doğumu ile başlayan mistik yaklaşımlar ve tek tanrılı dinlerde de aura ve etrafa yansıyan ışıltıdan bahsediliyor. O döneme ait figürlerde de yükselmiş kişilerin başlarının üstünde haleler resmedilmiş. Işık ve aydınlanma üzerine kurulu mistik yaklaşım Kabala’ya göre aura, gezegensel cennetlere bağlı olan astral beden ile ilintili ve yansıması renk, şekil, koku, gibi araçlar ile betimlenebiliyor.

Şifa; dengeli bir sistemde bulunur, denge her anlamda bozulduğu an hastalık gelir.

Tevrat, kelime anlamı olarak “ışık, ışıldama, aydınlanma” demek yani ruhsal ışığını yayma. İbranice Tevrat “orah” diye telaffuz ediliyor, İngilizce kelime aura’ya hem fonetik hem de anlam açısından benzerliği tesadüf olmasa gerek.

Milat yani Hz. İsa’nın doğumu ve ardından gelen İncil’de de “ışıldayan bedenler”den, “yaradanın üzerlerine ışık indirmesi”nden bahseder. (Ecclesiastes 8:1, Daniel 12:3 v.b.)

Milattan sonra 570 Hz. Muhahammed’in doğumu ve ardından gelen Kuran-ı Kerim ve mistik yaklaşım sufizmde de Fatır, Bakara, Hac ve Muhammed surelerinde aura ve çakralardan bahsediliyor.

Tek tanrılı dinler öncesi, sırası ve sonrasında da 1922’de tamamlayıcı tıp öncülerinden Mikao Usui’nin Reiki olarak isimlendirdiği Evrensel Şifa Enerji Sitemi ve yoga ile yaşamımızın birçok yerinde aura ile karşılaşır olduk.

Bu kadar tarihsel bilgiden sonra peki ama öğrendiklerimizle ne yapacağız? Hem özel hem de iş yaşamımızda bu bilgileri kullanıp nasıl o beğendiğimiz pırıl pırıl ışıldayan, enerjisi yüksek, mutlu insanlardan olacağız?

Cevabı aslında basit; arınarak. Yani aura (fiziksel, zihinsel, duygusal, ruhsal) detoks ile bütünsel dengeyi bularak. Şifa; dengeli bir sistemde bulunur, denge her anlamda bozulduğu an hastalık gelir. Hastalık her daim bizi yatağa yatırmaz, fark edilmeyen hafif depresyon da dengesiz bir yapının yansımasıdır. Büyülü sayı 21 gün ile tekrar yüksek benliğinize ulaşıp, şifalanıp, öz ışığınızı yansıtabilirsiniz:

• Fiziksel

21 günlük hafif sağlıklı beslenme programına girin. Bunun 10 gününde sıvı beslenme kurallarını izleyin, sebze suyu detoksu yapın.  Bu 21 gün boyunca yürüyüş yapın, denize girin, yoga yapın, masaj yaptırın. Her aura rengi ve çakraya özel kokular bulunur, aromaterapiyi kullanın.

• Zihinsel

21 gün boyunca kendinizle bir anlaşma yapın. Her sabah uyanır uyanmaz minnet duyduğunuz üç şeyi sayın ve sevdiğiniz insanları gözünüzün önüne getirin. Gün içinde her 20 dakikada bir durup zihinsel olarak içinizdeki gücü ve sevgiyi yansıtan cümleler kurun. “Ben yüce gücüm. Ben sevgiyim. Her an yaşamımda dengeli kararlar veririm. İhtiyacım olan her şey bana sunulur. Seviyor ve seviliyorum” cümleleri size ilham verebilir.

• Duygusal

21 gün boyunca başınıza ne gelirse gelsin reaktif davranmayacağınıza dair bir anlaşma yapın. Öfke, kuruntu, yargı, kontrol, acı, kıskançlık, karamsarlık, hüzün reaktif duygulardır. Bunlar yerine her ne olursa olsun merhamet ve sevgiyi seçmek için telefonunuza alarm kurun.

• Ruhsal

Haftada bir ruhunuza bağlanma yolunu uygulayın. Ruhsal yaklaşım, mistik öğretiler, ateistseniz doğa yürüyüşleri ya da sizi içinizdeki o güce bağlayan şey neyse onu seçin. Bunu üç hafta aksatmadan yapın.

Tüm bu süreçler size farkındalık sağlayacaktır, bunlarla ilgili not alın. “Yok Yeliz deniyorum, deniyorum ama olmuyor, başlıyorum ama devam edemiyorum, bu konu ile ilgili bir çok yazı okudum, bilgi edindim ama uygulamada sıkıntı yaşıyorum” derseniz bana yazın. Öz ışıltınızı yeniden kazanmanız için ağustos ayında grup olarak yapacağımız 21 Günlük Aura Detoks programının detaylarını anlatayım.

yeliz@yelizruzgar.com / yeliz@powercoaching.us

Muse Yeliz Rüzgar: İzmir doğumlu ve uluslararası tanınırlığı olan Yeliz Rüzgar, Bütünsel Yaşam Koçu ve Enerji terapistidir. Yurt dışı ve yurt içinde ortağı olduğu koçluk ve danışmanlık şirketleri aracılığıyla bireysel olduğu kadar kurumlara da inovasyon, yeni ürünlerin Türkiye' ye ithalatı, motivasyon, satış arttırma, iş-özel yaşam dengesi üzerine danışmanlık vermektedir. 2005 yılından beri Anthony Robbins eğitimlerine katılımının ardından tüm etkinliklerinde gönüllü asistanlık yapmış, Los Angeles ve Türkiye'de "Power Groups" oluşumlarını yönetmiş bir Anthony Robbins lideridir. Yeliz, 13 yaşında ilk ilgi duymaya başladığı bilim ve ruhsal alanların birleştiği konular üzerine, Dünya çapında tanınan Dr. Bernie Siegel, Dr. Bruce Lipton, Dr. David Katz, EFT tekniğini bulan Dr. Craig, NLP tekniğinin kurucu Dr. Richard Bandler, NLP ‘de ‘Time Line – Zaman Çizgisi’ tekniğinin yaratıcısı Tad James gibi isimler ile birlikte kongre ve festivallerde konuk konuşmacı olmuş, ‘Holistik Yaşam’ ile ilgili sunumlar yapmıştır. Halen Sedona Üniversitesinde bu alanda doktora çalışmalarına devam etmektedir. Yeliz, UCLA ve North Carolina Üniversitelerinde psikolojik araştırmalarda da kullanılan AuraVS isimli bio-feedback aracılığı ile yaptığı seanslar ile Dünya çapında binlerce kişinin yaşamlarını dönüştürmeleri, ilişkilerini geliştirmeleri ve yaşam amaçlarına bağlanmalarına yardım etti. Yeliz Los Angeles ve İstanbul ‘da yaşamaktadır. Hayat mottosu: ¨İmkansız diye bir şey yoktur, İste, planla, harekete geç, inan ve sabırlı ol.¨

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale