Mavi dolunay, 19 Nisan 2019’da, 29 derecede, saat 14:12 Terazi burcunda an haritasının 3. evinde gerçekleşiyor. Terazi burcu ikili illişkileri, adaleti, kullandığımız sevgi dilini ifade eder, öte yandan 3. ev ise iletişim evimizdir. Zihnimizin kapasitesini nasıl algıladığımızı, sözleşmeleri, anlaşmaları, yakın arkadaş, akraba, kısa seyahatleri, aynı zamanda günlük mail trafiğimizi simgeler.
Tam karşı aksındaki 9. ev ise uzak destinasyonları, keşifleri, din, inanç, hukuksal konuların, hakimlerin, avukatların, yasalarla ilgili yüksek oktavlı Zeus’un mekanıdır. Kişinin haritasında 9. ev hayatında öğrenebileceği en yüksek bilgiyi alacağı yeri temsil eder.
Daha sabit yıldızı kavuşumlarını, kişisel ve kollektif gezegenleri anlatmadan yoruma geçersek, aynı ayın içerisinde gerçekleşen dolunaylara Mavi Dolunay adı verilir. Bu adı alması pek manidardır, çünkü gökyüzü üstüne basa basa aynı burçta bir sonlanma veya tamamlanma ister. Yani hayatınızda kadersel bazı oluşumların içerisine girdiğinizi, bazı konularda radikal kararlar almanız gerektiğini ifade eder. Kaldı ki siz bunu almıyorsanız kader planındaki dönüşüm sancılı olacaktır. Kendi rızanızla kangren olmuş bazı konuları bitirmek size acı verse de, ileriki dönemlerde çok daha rahat edeceğiniz bir dönemi anlatıyor; bu bağlamda karma yasasına göre bugüne kadar ne yapmışsanız mucize ya da dramatik şekilde ödüllendirileceğiniz bir Dolunay var.
Gökyüzü kombinasyonu kimilerine aşk ve kariyer hayatlarında taç takarken, haksız yere bir konuma gelmiş kişileri de yerinden edecek kavuşumları göstermekte. Ay yanan yolda ilerlemekte; eskiler bu dereceleri bitişler, kopmalar olarak adlandırmışlardır. Sabian sembollerine baktığımızda ise 29 derecedeki Koç’un bir önceki ve sonraki derecelerini de dikkate alırsak, makro ve mikro ne kadar olumsuz sınava tabii tutulmuş olsak da, yaşanılanların öğretisinin büyük bir kazanım getireceğini, özellikle gelecek nesil için rahat bir akışın başladığını gösteriyor.
29. derecedeki Terazi’nın Sabian sembollerini incelediğimde bireysel olarak yaşayacaklarımızdan öğrendiklerimiz neticesinde hayatımıza kadersel olarak yeni kararlar alarak eski “ben”i bırakcağız. Ocak ayından bu yana belki hayatınızda önem teşkil eden konularda sürüncemede kaldınız, beklentilerinizin karşılığını alamamış, hayal kırıklığına uğramış olsanız bile, şimdi zaman o kadar hızla akmaya başlayacak ve karşınıza öyle sürprizler çıkacak ki “Bu olabilir mi? Mümkün mü?” diyebilirsiniz.
Bunu vadeden gökyüzünün konumu, şu anda nasıl hortumlar, sarsıntılar ve teknolojik keşiflerle kendini gösteren Uranüs başrolde ise, size de beklemediğiniz aşkı, ummadığınız kariyeri sunacaktır. Ancak evren boşluğu sever, yani siz bugüne kadar temizlememiş iseniz ilerlemenize engel olan bağımlılıklarınızı, işte bu Dolunay da yaşatacakları ile sizi sarsarak bağımlılıklarınızı bitirmenize vesile olacak; belki sevgilinizden ayırıp size ruh eşinizi verecek, bıkarak gittiğiniz işten ayrılmanıza vesile olup sevdiğiniz işi kurmanızı sağlayacak.
Gökyüzü eş zamanlılığı çok sever. Kaldı ki Dolunay yöneticisinin Venüs olması ve Venüs’ün astrolojide İslamı teslim etmesi ve Berat Kandilinin de aynı günde olması çok manidar. Berat Arapça borçtan kurtulma, temize çıkıp aklanma, ceza veya sorumluluktan kurtulma anlamını taşır. İslami literatüre göre, her sene Şaban ayının on beşinci Berat gecesinde, o senede olacak şeyler, ameller, ömürler, ölüm sebepleri, yükselmeler, alçalmalar, her şey melekler tarafından Levh-i Mahfuza kayıt edilir.
Derler ki “Bu gece bütün rahmet kapıları açılır, bu gece ibadet edenler için yedi kat semavatta meleklerin dua ve tövbe ederler.” “Ameller ancak niyetlere göredir” sözü zihnimizi sınırlayan zincirlerden kurtulabilmek için kalbin sonsuz sevgisine sığınarak doğru yolu bulmamızı ve sırtımızdaki odunlarımız olan günahlarımızla vedalaşma vaktinin geldiğini hatırlatıyor.
Dolunay’ın tarihine numerolojik olarak bakarsak karşımıza sekiz sayısı çıkıyor. Sekiz rakamı sonsuzluğu temsil eder. Fani olan insan deneyimlediği en zor olayda bile bir şekilde ayakta kalmayı becerir. Bunun sebebi evrenin ve her şeyin Yaradan’ın bir parçası olmasıdır. Yapılan araştırmalar da kalbin elektromanyetik alanının zihnimizden çok daha fazla olduğunu tespit etti. Kalp beynimizden 100 kere daha güçlü bir eletrik alanına sahip, 5000 kere daha güçlü manyetik alana sahip. O kadar güçlü bir manyetik alan ki 22.000 mil uzaklıkta ki uydudan bile ölçülebilmekte.
O halde elimizi kalbimizin üstüne koyalım ve sahip olduğumuz mucizeyi hissedip tüm eksi ve artısıyla hayatımızı temize çekerek bu gece iyiye ve güzele odaklanalım ve hep birlikte sonsuzluğa uzanalım.
İlahi olan aşkta buluşmak dileğiyle…
İlginizi çekebilir: Yeniay, en yeni versiyonunuza ulaşmanız için geliyor