X

İş yerinde mutluluk için 10 öneri

Yapılan araştırmalar, Amerikalıların %87.5’inin işlerinden memnun olduğunu ortaya koyuyor. Geri kalanlar için ise, bu noktada, iş yerinde çalışanları nelerin mutlu edip etmediği, hangi kişi ya da durumlarla ilgili sıkıntılar yaşanıyor soruları akla geliyor. İş dünyamızda nasıl daha üretken ve tatmin olabiliriz ?

Psikolog Katherine Schreiber, Greastist.com’da yazdığı makalesinde özellikle rekabetin artmasıyla birlikte çalışanların hata yapma oranlarındaki artışa dikkat çekiyor. Bundan ötürü müdürler, çalışanların daha verimli olabilmesi için çözüm yolları arıyorlar. Çünkü işinde mutlu olan kişiler her  zaman daha iyi üretebiliyor ve bu durum çalışma arkadaşlarını da etkiliyor ve aralarındaki rekabeti arttırıyor.

Araştırmacılar ve psikologlar, uzun yıllardır yaptığımız işin esas eğlenceli kısmının ne olduğu üzerinde çalışıyorlar. Çalışanların bir kısmı işlerini yap-bitir olarak görürken, diğer kesim işlerinin aynı zamanda daha sosyal yanları üzerinde de duruyor. Yani, herkesin farklı olması sebebiyle, aslında bir işi eğlenceli kılan tarafı nedir sorusunun cevabını, psikolog William A.Kahn, ¨Önemlli olan, işimizin bizler için kişisel bir anlam taşıması¨ olarak veriyor.

Daha verimli ve mutlu bir iş hayatı için, aşağıdaki 10 öneriye göz atmanızı tavsiye ediyoruz.

İş yerinde Mutlu Olmak için Neler Yapılmalı

1. Ağzı çok iyi laf yapan, cana yakın ve sevimli olan satışçıları bir düşünün.  Psikolog Kahn, işlerine gönülden bağlı olan kişilerin, diğerlerine göre daha fazla ürettiklerini söylüyor.

2. İşinizin en zor kısımlarıyla mücadele ettiğiniz ve bundan ötürü ciddi çaba sarf ettiğinizde, ortaya çıkacak olan olumlu sonuç, sizi öylesine motive edecek ki zorluklarla mücadelelerinizde daha kolay sonuca ulaşabileceksiniz. Psikolog Kahn, tamamlanmış projelerin, kişiye sağladığı motivasyonun önemi üzerinde duruyor.

3. Müdürler ne yazık ki her zaman pozitif olamıyor, hatta birçoğu, çalışanlarını oldukça sıkıntıya sokup, morallerini bozuyor. Böyle durumlarda soğukkanlılığınızı koruyun ve kendinizi sadece işinize verin.

4. Sosyal olan ve ailesiyle vakit geçiren kişiler, her zaman işlerinde daha mutlu ve verimli oluyorlar. Yapılan araştırmalar da, özellikle evde sorun yaşayan insanların, diğerlerine göre işlerinden ayrılma fikrine 3 kat daha yakın olduklarını ortaya koyuyor. Dolayısıyla, mesleğinizi sosyal yaşamanızla harmanlamaya çalışın.

5.  İş yerinde öğle molaları veren, oradaki aktivitelere katılanlar çok daha enerjik oluyorlar. Bunu tercih etmeyen, sandalyesinden neredeyse hiç  kıpırdamayan insanların üretkenliği ise daha az oluyor. İş yerinde gün boyunca aktif olan kişiler, bu sayede kalp ve damar hastalıkların önünü kesebiliyor ve en önemlisi,  stres dolu iş ortamından minimum zarar ile kurtulabiliyorlar.

6. 2011 yılındaki uzun mesailer, Amerikalıların neredeyse yarısını, işlerinden daha az tatminkar hale getirmiş. Bu yoğun çalışma ve sosyal yaşamdan soyutlanma hali,  muhtemelen yaklaşık 5 milyon çalışanı, yılda 6 kez hastalık mazereti göstermesine neden oldu. Bu yüzden,  bulduğunuz her boşlukta bir yerlere gitmeye bakın.

7. Yüksek sesle konuşan düşük çeneli iş arkadaşları, telefon, faks gibi teknolojik aletlerin yaydığı sesler, klavye canavarları ya da dışarıdan gelen sesler…  Bunların hepsi, aslında adrenalin seviyemizi kötü anlamda yükseltiyor ve vücudumuzu geriyor. Bunlardan kaçınmak için, kendinizce mutlaka bir formül bulmaya çalışın. Örneğin kulaklık kullanabilirsiniz.

8. İş yerindeki ısı derecesini mutlaka ayarlayın. Fazla soğuk ya da sıcak havaya maruz kalmak, konsantrasyonunuzu büyük ölçüde olumsuz etkiler. Genel çalışma alanlarının ortam sıcaklık dereceleri ile vücut sıcaklığı arasındaki ısı farkı, 10 dereceyi aşmamalıdır. Dolayısıyla, ortam sıcaklığının 22-24 derece arasında tutulması gerekir.

9. Ofisinizdeki sandalyenin ve masanın konforlu olmasına özen gösterin. Çünkü rahat çalışma koşulları, işiniz ve sizin gelişiminiz için çok önemlidir. Eğer rahat bir sandalyeniz yoksa, 2 saat aralıklarla ayağa kalkın ve birkaç fiziksel hareket yapın. Bu sizi daha enerjik yapar.

10. İş yerinizde mümkün olduğunca insanlarla selamlaşın, sohbet edin. Özellikle kendine  ait odaları olanlar daha az gülümsüyorlarmış, bu yüzden  sık sık odanızdan ya da kendinize ait bölmelerden çıkıp, birileriyle iletişimde olun.

Sonuç olarak, iş insan yaşamı içinde önemli bir yer tutar. Dolayısıyla, bu maddeler uygulandığında, iş veren ve çalışanı arasında daha verimli bir paylaşım olabilir. Patronlar daha ılımlı ve anlayışlı, çalışanlarda daha motive ve yaratıcı olabilirler.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale