İş yerinde mutlu olmak elinizde: 5 adımda ofiste mutluluğu yakalayın
Bütünsel Beslenme ve Sağlık Koçu olarak danışanlarımla kariyerleri ve iş yaşamlarıyla da ilgili çok sık çalışıyorum. Ne de olsa hepimiz iş yerlerimizde çok uzun zaman geçiriyoruz. Bu nedenle işimizin sağlığımızı etkilememesi mümkün değil. İşinizi çok sevebilirsiniz, sabahları keyifle işinize koşturabilirsiniz; ama bütün bunlar ara sıra iş yerinizde kötü günler yaşamanızı engellemeyebilir. Size böyle kötü günlere hazırlıksız yakalanmamanız ve her koşulda verimli çalışabilmeniz için beş ipucu sunuyorum.
Hatalarınızı kabullenin
Suçluluk duygusunu ve bir hatanın sebep olabileceği endişeyi azaltmanın en etkili yolları bunlarla yüzleşmektir. Korktuğunuz şey büyük olasılıkla yaptığınız hatanın ortaya çıkmasıdır. O halde siz de bu durumla kendi yöntemlerinizle başa çıkın; durumu kendi açınızdan anlatın. Bu, tabii ki, koridorda gördüğünüz ilk iş arkadaşınızı durdurup işe başladığınızdan beri yaptığınız yanlışları itiraf etmeniz anlamına gelmiyor. Ayrıca, bozduklarınızı onarmak için bir plan yapın; sadece kendinizi iyi hissetmekle kalmayacak, bu cesur eyleminizin insanların gözünde size ne kadar çok güvenilirlik kazandırdığını görünce çok şaşıracaksınız.
İyi tarafından bakın
Basmakalıp olabilir ama doğru. Bu öğüdün halen güncel olmasının sebebi doğru olması. İnsan doğası, problem çözmeye meyillidir; yolunda gitmeyenler üzerine odaklanır ve çözmeye çalışırız. Bazen iyi giden şeyleri görmek için bu sürekli problem çözme halinden sıyrılmamız gerekir. İşlerin daha kötü gidemeyeceğini düşündüğünüz zamanlarda, bir kağıt ve kalem alarak yaşamınızda iyi giden on şey yazın. On tane bulmadan bırakmayın! Beş taneden sonra bile düşüncelerinizde bir değişiklik fark edeceksiniz; bu da moralinizi ve gücünüzü günün sonuna -ya da en azından toplantı bitene kadar- yukarıda tutacaktır.
Dedikodudan vazgeçin
Bu biraz zor olacak ama karşılığını fazlasıyla alacaksınız. Dedikodu yaptığınız zaman, karşınızdaki kişiye, o etrafta olmadığında, onun hakkında da böyle konuştuğunuzu ifade etmiş oluyorsunuz. Bu da sizin gerçekten güvenilmez biri olarak algılanmanıza neden olur. Dedikodu sohbet etmenin en tembel ve kolay yoludur. Bu tembelliği yapmak yerine öğle yemeği masasında ilginç sohbetler açmaya çalışın; gerekirse oraya varmadan önce kafanızda hazır birkaç konu düşünün.
Ya başkaları dedikodu yaparsa? Yargıda bulunarak tepki vermeyin. Sadece konuşanın inanışlarına odaklanın veya konuyu ustalıkla değiştirin.
Giyiminize özen gösterin
Bu iş hayatının değişmez kurallarından biridir; giyim tarzınız iş yerindeki imajınıza dair çok şey belirler. İşe giderken sizi derbeder, boşvermiş veya çok yorgun gösteren şeyler giymeniz, o günün kötü geçmesine büyük bir katkıda bulunacaktır. İçinde bulunduğumuz kıyafet kendimizi iyi ya da kötü hissetmemizi belirleyebilir. Kendinizi içinde başarılı hissetmediğiniz kıyafetlerden hemen bugün kurtulun. Aslında daha minimalist ve kapsül bir gardrop size yetebilir. Her gün yeni bir şeyler giyiyor gibi görünmek yerine; size çok yakışanları küpe, şal veya kravat gibi küçük değişikliklerle daha sık giymeyi deneyin.
İş yeriniz bir ilkokul gibidir
İş yerinin yetişkinler için bir okuldan farklı olmadığını aklınızdan çıkarmayın. Yeni işe başlamış çocuk, korkak kedi ve sınıf birincisi de var. Gününüzü iyileştirmek için; iş yerinizdeki bu “çocukları” fark edin. Yeni gelmiş çocuk ve korkak kedi türünden olanlara yardımcı olmak size kendinizi iyi hissettirecektir. Okul birincisi ise kariyer basamaklarını hızla tırmanan birisidir ve ondan çok şey öğrenebilirsiniz. (Özellikle de sizin merdiveniniz yanlış duvara dayalıysa.) Bir sonraki öğle yemeğini bu üçünden biriyle yemeye çalışın. Bu cesaret ve nezaket eylemlerinin size geri dönüşü size kendinizi iyi hissettirecektir.
Güncel paylaşımlarım ve yeni günlük bilgiler için Instagram hesabıma bakabilirsiniz.
İlginizi çekebilir: Pozitif bir yaşam için 10 öneri