dummy

İş yaşamının sağlık boyutu: Mesleki kas-iskelet sistemi hastalıklarını tanıyor musunuz?

İş ortamında fiziksel ve psiko-sosyal risklere maruz kalmaya bağlı olarak gelişen ağrı, hareket kısıtlanması ve sakatlanmalarla seyredebilen kas iskelet hastalıkları sık karşılaştığımız bir durumdur. Meslek hastalıklarının %42 gibi büyük bir oranını da kas-iskelet sistemi hastalıkları oluşturmaktadır. Mesleki Kas İskelet Hastalıkları (MKİH) olarak kabul edilen bu hastalıklar; kaslar, tendonlar, ligamanlar ve diskler gibi yumuşak dokuları etkiler. Vücudun kötü pozisyonlarda kullanımı ve ergonomik yetersizlikler, MKİH gelişiminde önemli rol oynar.

dummydummy

Dünya ölçeğinde saptanan tüm kas-iskelet sistemi hastalıklarının yaklaşık %30’unun işe bağlı olduğu belirtilmektedir. Kas-iskelet sistemi hastalıkları, meslek hastalıkları ve iş kazalarının neden olduğu tüm işgünü kayıplarının yaklaşık %34’ünü oluşturmaktadır.

MKİH’de risk faktörleri;

  • fiziksel ve ergonomik (tekrarlamalı hareketler, zorlamalı hareketler, belin ve vücudun kötü ve yanlış pozisyonlarda kullanımı, uzun süreli aynı pozisyon),
  • psikososyal (iş memnuniyetsizliği, monoton iş, zaman baskısı, yetersiz iş arkadaşı desteği, yeterli dinlenme molalarının eksikliği),
  • kişisel risk etkenleri olabilir (yaşlanma, kondisyon yetersizliği, sigara, aşırı kilo).

Fiziksel ve ergonomik risk faktörleri açısından, örneğin bel fıtığının oluşmasında dizleri bükmeden öne eğilmek, ağırlık kaldırmak, Karpal Tünel oluşmasında bilgisayar kullanırken el bileğinin aşırı bükük kullanılması önemli bir etkendir.

MKİH öncelikle beli, boynu ve üst ekstremiteleri (elleri, dirsekleri ve omuzları) etkiler. En sıklıkla bel ve el tutulur. MKİH başlıca ikiye ayrılır:

  1. Bel ağrısı
  2. Boyun ve üst ekstremite (omuz, dirsek, el bileği ve el) rahatsızlıkları.

MKİH’de yer alan ana hastalıklara örnek olarak; kas zorlanması, kas incinmesi, el ağrısı, bel fıtığı, boyun tutulması, boyun fıtığı, Karpal Tünel Sendromu’nu verebiliriz.

Düzenli yapılan fiziksel egzersizlerin MKİH’nin önlenmesinde önemli rol oynadığı klinik çalışmalarla kanıtlanmıştır. Düzenli yapılan fiziksel egzersizler, kas-iskelet sistemini güçlendirmekte, ağrıyı ve MKİH gelişme riskini azaltmaktadır.

Sevgiler…

Referanslar:
1.İş Sağlığı ve Güvenliği Dergisi. Özel sayı. Mesleki kas iskelet sistemi hastalıkları. 2007; 34(7). https://www.ailevecalisma.gov.tr/isggm/dergiler/34.pdf Erişim tarihi: 06.01.2020.
2.Kelly D et al. Exercise therapy and work-related musculoskeletal disorders in sedentary workers. Occupational Medicine, Volume 68, Issue 4, June 2018, Pages 262–272.
3.Rodrigues EV et al. Effects of exercise on pain of musculoskeletal disorders: a systemic review. Acta Ortop Bras. 2014; 22 (6). Occupational Medicine, Volume 68, Issue 4, June 2018, Pages 262–272.
4.Gasibat Q et al. Stretching Exercises to Prevent Work-related Musculoskeletal Disorders – A Review Article. American Journal of Sports Science and Medicine, 2017, Vol. 5, No. 2, 27-37.

İlginizi çekebilir: Dirseklerinizi egzersizle kuvvetlendirin: Tenisçi ve golfçü dirseği hastalıkları için ne yapabilirsiniz?

Emsal Salık: Tıp doktoru, Histoloji-Embriyoloji Uzmanı, Klinik Ayak Refleksoloji Uzmanı, Shiatsu Uzmanı, bass gitaristim. Marmara Üniversitesi İngilizce Tıp Fakültesi mezunuyum. Artı Bahçeşehir Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Kayropraktik Yüksek Lisans. Çocukluğumdan itibaren günde 20-40 dakika arası spor hayatımın bir parçası. İlgi alanlarım Yoga, Ayak Refleksoloji, Shiatsu, Medikal QiGong, Kayropraktik, Tae-Bo, Şema Terapi, kitap okuma, kendini geliştirme. emsalbass@gmail.com

Yaban mersini tüketiminde yeni dönem: Récolte’m ile herkesin kendi yaban mersini ağacı olabilir

Yaban mersini, son zamanların en popüler gıdalarından biri. Onu bu kadar popüler hale getiren özelliği ise sahip olduğu besin değerleri. Minik, mavi-mor ve bir o kadar da büyüleyici… Adeta doğanın bize sunduğu bu mavi inciler demek de mümkün. Antioksidan deposu olmasının yanı sıra, bağışıklık sistemini destekleyen, cildi güzelleştiren ve enerjiyi tazeleyen yaban mersinleri, doğanın sunduğu en lezzetli ve sağlıklı besin kaynaklarından biri. Peki ya lezzet ve şifa deposu bu incileri, her yıl dalından sofranıza getirmek istemez misiniz?



Güzel haber; yaban mersini tüketiminde yeni bir dönem başlıyor. Artık herkes 1 yaban mersini ağacı sahiplenerek her yıl kendi ağacından, kendi meyvelerini tüketebilecek. Récolte’m, 6 yıl önce bağcılıkla başlayan üretimlerine, 4 yıldır herkesin kendi zeytinyağını üretmesi ile devam etti. 2025’te ise yaban mersini ile bambaşka bir üretim projesi sunuyor.

Süreç şöyle gerçekleşiyor; 10 yıl için sahipleneceğiniz yaban mersini ağacınıza kendi adınızı veriyorsunuz. Récolte’m iş ortağı olan üretici Alova, sizin Üretim Koçunuz olarak www.recoltem.com sitesinde size açılan sayfanıza her ay ağacınızla ilgili rapor yüklüyor. Böylelikle tüm üretim süreci boyunca ağacınızın geçirdiği hava koşulları, fenolojik gelişimler ve yapılan uygulamaları şeffaf olarak takip edebiliyorsunuz. Ve her yıl ağacınızdan 2 kg yaban mersinini teslim alıyorsunuz.

Récolte’m ve Alova ile aynı yatırımcı çatısı altında bulunan lojistik firması ile eğer İstanbul’da oturuyorsanız, sabah 06:00’da toplanan meyveleriniz aynı gün içerisinde size ulaştırılıyor. İstanbul dışında iseniz 2 gün içerisinde.

Récolte’m şehirli insana herhangi bir tarım arazisi satın almadan ya da üretim tesisi kurmadan, kendi ürünlerini üretebilme imkanı sağlayan bir üretim ağı. Récolte’m iş ortakları gerçek üreticilerdir; bu üreticilerin üretim kapasiteleri üzerinden farklı miktar ve çeşitlerde üretim paketleri hazırlanır ve müşterilere sunulur.

Şehir hayatına maruz kalan, doğaya hasret ve tarıma, üretime merak duyanların sayısı azımsanmayacak kadar çok. Doğa ile bağ kurmak artık sadece bir istek değil; ihtiyaç. Bu ihtiyaca yönelik çok çeşitli sektörlerde, çeşitli çözümler sunuluyor. Ancak Récolte’m sadece doğayla bağ kurma imkanı vermiyor. Müşterilerine bir süreliğine bir tarım arazisi ya da ağaç sahibi olma imkanı vererek, bütün üretim süreçleri hakkında bilgilendirip, bazı aşamalarda yapılan uygulamalara dahil edip, eğitip, kendi özel etiketli ürünlerine ulaşmasını sağlayarak, eşsiz bir deneyim yaşamasını sağlıyor.



Hatta ilerde bu konuda bir yatırım yapmak isteyenler için de bulunmaz bir test sürüşü olarak, yatırım yaptıklarında yaşayabilecekleri ile ilgili önemli bir öngörüde bulunmalarını sağlıyor. Tüm bunları yaparken de, henüz üretim süreçlerinin en başında üreticiyi finanse ederek aslında üretime de destek sağlıyor.

Geleceğin tarımsal üretim booking platformu olmak üzere inşa edilen Récolte’m, hem şehirli insan ihtiyaçları hem de yeni üretim modelleri geliştirme ihtiyaçlarına cevap olarak kurgulanmış. 200 ürün ile, 20 ülkede faaliyet göstermeyi hedefleyen platform, 2024 yılında, Letven Capital şirketinin yönettiği, Türkiye’nin tarım, gıda ve teknolojileri konusunda en büyük girişim sermayesi fonu olan TARS Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’ndan yatırım almış. Şimdi bu iş birliği ile ilk etapta yaban mersini konusunda Türkiye’de üretim ve tüketim miktarını marjinal bir şekilde değiştirmeyi hedefliyor.

Bu vizyoner yaklaşım sayesinde, yaban mersini ağacı sahiplenme projesi hem bireylerin kendi ağacının dalından taze yaban mersini yemelerine olanak sunuyor hem de Türkiye’nin tarımsal üretim potansiyeline katkıda bulunuyor. Siz de kendi ağacınızdan yaban mersini tüketmeye hazırsanız hemen tıklayın ve ağacınızı sahiplenin.

*Bu yazı Récolte’m iş birliği ile hazırlanmıştır.



İlgili Makale
whatsapp