X

İş görüşmesine girdiğinizde kötü bir patronu nasıl anlarsınız?

İş hayatındaki mutluluğunuzun öngöstergelerinden biri patronunuzla olan ilişkindir. Yeni bir işe girmeyi düşünüyorsanız, gelecekteki patronunuzla nasıl geçineceğinizi bilmek önemlidir. Bu değerlendirmeyi iş görüşmesi sırasında sizi neden işe alması gerektiğini anlatırken yapmak zordur; ancak iş görüşmesinde aynı zamanda siz de onu değerlendirmelisiniz. Onun yönetim tarzını anlamak için ne tarz sorular sormalısınız? Yönettiği diğer insanlarla konuşmalı mısınız? Dikkatli olmanız gereken durumlar var mı?

Uzmanlar ne diyor?

‘İnsanların işi bırakmalarındaki öncelikli sebep kültürlerin uyuşmaması ya da sizi zor duruma sokan patronlardır’ diyor How to Get A Job You Love kitabı yazarı John Less. İşe başlayana kadar potansiyel patronunuzla çalışmanın nasıl olacağını asla bilemezsiniz ve bazı koşullar patronunuzla ilk gün tanışmayabilirsiniz; ancak onun hakkında toplayabildiğiniz kadar bilgi toplayabilirsiniz.

Ayrıca bu sadece olumsuz görüşler ve dikkatli olmanız gereken konular olmamalıdır. ‘İnsanları olduğu gibi anlamalısınız’ şeklinde belirtiyor It’s Not the How or the What but the Who kitabı yazarı ve Egon Zehnder araştırma şirketi üst düzey danışmanı Claudio Fernández-Aráozve ekliyor: ‘Bir patronun sizin için mükemmel bir patron olduğunu anlayamama, faturası ağır olan bir hatadır, hatta belki de karşınızdakinin kötü bir patron olduğunu anlayamamaktan daha kötü bir hatadır. Çünkü mükemmel patronlar ve işler çok nadir bulunur.‘  Hadi gelin, kötü patronla iyi patronu ayırt etmenin püf noktalarını inceleyelim:

Ne aradığınızın bilincinde olun

İlk aşama bir patronda istediklerinizi düşünmektir. Fernandez-Araoz’a göre asgari üç koşulu karşılaması gerekmektedir. Dürüst bir insan mı, size eşsiz bir değer sağlamanız için devamlılığı olan bir iş mi teklif ediyor? İstediğiniz gibi bir ilişkinin gözünüzde canlanması biraz zaman alabilir. Peki işte arkanızda duracak ve işi sizinle beraber yönetecek bir patron mu? Mentorunuz olacak birini mi arzu ediyorsunuz?Bu sorular görüşmeye girdiğinizde karşınızdaki potansiyel patronun hangi kriterlere uyduğuyla ilgili ipucu verecektir.

İş görüşmesi sırasında içgüdülerinize güvenin

İçgüdülerinize güvenin

Süreç boyunca potansiyel patronunuzla olan iletişiminiz oldukça önemlidir. Şiddetli bir şekilde işi istemek bazen değerledirmenizi bozabilir. Attığınız her adımda, kendinize istediğiniz işin ve istediğiniz patronun bu olup olmadığıyla ilgili sorun. O insandan iyi duygular aldınız mı? O kişiyle sorunların üstesinden gelebilir misiniz? Yoksa iletişimi zor bir insan mı? Her ne olursa olsun en iyisi kendinize ve duygularınıza güvenmenizdir. İnsanlar genelde içgüdülerini etkileyen küçük şeyleri göz ardı ederler. Potansiyel patronunuzun size karşı olan davranışlarından toplayacağınız ipuçlarına karşı tetikte olmalısınız. Elbette bu kişi süreci İnsan Kaynakları Uzmanı kadar iyi yönetemez; ancak iş için bir aday görüşmeye girdikten sonra size karşı tavrını gözlemlemek bir fikir edinme açısından önemlidir.

Potansiyel patronunu sizi denemek için sorular soracağı zaman bunu hissedebilirsiniz; ancak kendinizi nasıl ifade ettiğinize dikkat edin. ‘İş görüşmeleri iki yönlü süreçlerdir. Pratikte bu hep böyle işlemez. Size sorulan çoklu soruları yanlış yorumlamak işe karşı hepten ilgisiz olduğunuz imajını çizicektir.‘ diyor Lees. Fernansez-Araoz’da ona katılıyor ve ekliyor: ‘Yapmamanız gereken karşınızdaki insana ‘Liderlik tarzını anlatın’ gibi direk sorular sormaktır. Bu sizin duraksadığını gösteren bir sinyal olup, muhtemelen dürüst bir cevap alamayacaksınız. Onun yerine potansiyel patronunuzun gözünde sizi orada çalışırken gözünde canlandırabileceği sorular sorun: ‘Günlük işlerimde neler yapacağım?, ‘Neler öğreneceğim?’ gibi sorular sizi hali hazırda orada çalışıyormuş gibi gösterip patronunuzun sizin işteki rolünüzü kafasında canlandırmasına yardımcı olacaktır.

Aynı zamanda size verilen cevapları dikkatle dinleyin. ‘Diyalog sırasında önceden hazırlanmış soruları sormak yerine karşı tarafın konuşmaya dahil olma isteğine bakın. Bunu gelecekteki patronunuzla yapacağınız bir işin provası olarak görün’ şeklinde belirtiyor Fernandoz-Araoz. Eğer görüşmede sizinle konuşmak konusunda istekli görünüyorsa, iş ilişkisinde de sizinle istekli bir biçimde çalışacaktır. Daha sonra aranızda olmasını istediğiniz uyumu inşa ettikten sonra bu pozisyonla ilgili beklentilerini ortaya çıkarın ve işle ilgili dezavantajları öğrenmeye çalışın.

Ev ödevinizi yapın

Yapılan en büyük hatalardan biri gerekli özeni göstermeden iş görüşmesine gitmek oluyor. İş görüşmelerine gözü kapalı gitmeyin. ‘Bu insanlar için şok etkisi yaratıyor. Ortamı çok stresli veya resmi bulabiliyorlar. Önceden bunu bilin ve hazırlıklı olun.’ diye açıklıyor Less. Görüşmeden önce toplayabildiğiniz kadar istihbarat toplayın. ‘İşteki potansiyel tehditlerle ilgili bilgi toplayabilirsiniz ya da sizle görüşme yapacak kişiyle ilgili bilgi toplamak daha sonradan işinize yarayacaktır.’ şeklinde anlatıyor Fernandez-Araoz.

Potansiyel patronunuzu mutlaka Google’da aratın. Online profillerine bakın ve daha önce kimlerle ve nerelerde çalışmış inceleyin. ‘LinkedIn profilleri kişilerin ilgileri ve iş ilişkileri hakkında birçok şey anlatır.’ diyerek konuya açıklık getiriyor Fernandez-Araoz. ‘Altında çalışan insanlar organizasyondan hemen ayrılma eğilimindeler mi yoksa uzun süredir çalışıyorlar mı? Çalışanların kısa süre çalışmaları ve yüksek personel değişim hızı problem olduğunu belirtir’ diyerek konuya ekleme yapıyor Lees. Eğer işten çıkarılmış bir eleman varsa ona ulaşarak eski patronuyla çalışmanın nasıl olduğunu sorabilirsiniz. Ne kadar çok insanın size bilgi vereceğini ve eski patronuyla ilgili deneyimlerini paylaşmak istediğini görünce çok şaşıracaksınız.

İş arkadaşlarınızla tanışın

Teklif aldığınızda yarım gün şirkette kalmayı teklif ederek bu zamanı iş arkadaşlarınızla tanışarak ve ortamı gözlemleyerek geçirin

‘Muhtemelen bu konudaki en doğru yaklaşım gelecekteki iş arkadaşlarınıza birkaç soru sormak olacaktır’ diyor Fernandez-Araoz. Aynı patrona bağlı çalışan insanlara bunun nasıl bir deneyim olduğunu Sorun. Neleri sevdiklerini ve nelerden zorlandıklarını sizinle paylaşmalarını isteyin.

İş teklifi aldığınız zaman, şirkette ve gelecekteki iş arkadaşlarınızla yarım gün vakit geçirmek istediğinizi söyleyin. Lees bu konu hakkında şunları söylüyor: ‘İş hakkında sohbet etmek çok sayıda tesadüfi bilgiyi öğrenmenizi sağlayacaktır’. İşe Alım Müdürü bu durumu motivasyonun bir parçası olarak görücek ve iş arkadaşlarınızla etkileşime geçme şansına sahip olacaksınız. Aynı zamanda ortamı anlayıp potansiyel patronunuzun etkisini ölçebileceksiniz.

Hatırlamanız gereken prensipler

Yapmanız gerekenler:

1. Görüşme sürecinde size nasıl davranılıyor dikkat edin.

2. Müdürünüzü ve patronunuzu araştırın ve eğer mümkünse, eski çalışanları bulup fikirlerini alın.

3. Şirkette yarım gün geçirmek istediğinizi söyleyerek potansiyel iş arkadaşlarınız ve patronunuzla etkileşime geçin.

Yapmamanız gerekenler:

1. Görüşme sırasında patronunuzla ilgili içinizden gelen hissi önemsememek.

2. Onun liderlik tarzıyla ilgili direk sorular sormak. Bu durumda dürüst cevap almayacağınız gibi, işi istemiyormuş gibi sinyaller yollarsınız.

3.Potansiyel patronunuzun sosyal medya hesaplarına bakmayı ihmal etmek.

Örnek Olay 2: Tehlikeleri önemsememezlik yapmayın

2010 yılında Joe Franzen yazılım geliştiricisi pozisyonunda iş arıyordu. Büyük bir sağlık hizmetleri şirketinde açılan 2 farklı pozisyon için birkaç görüşmeye gitti. Birebir yapılan görüşmede, potansiyel müdürünün önceden yazılmış soruları sorduğunu fark etti. ‘Yazılım geliştiriciliğinin standardı yoktur. Potansiyel müdürün listeden standardize edilmiş soruları okuyorsa, bu işe başladığında da aynı şekilde olacağının sinyalidir’ diyor Joe. Görüşmenin devamında Joe potansiyel müdürünün ve görüşmeye katılan üst düzey yöneticilerin ona karşı üstünlük tasladıklarını hissetti. Görüşmede sorular sürekli ‘Sana söylendiği gibi’ ve ‘Müdürün de söylediği gibi’ gibi imalı şekilde sorulmaya başlanınca Joe bunu anladı; ama göz ardı ederek işi kabul etti. ‘Yaratıcı bir rolüm vardı. İşi yapılandıracak birini arıyorlardı ama hor görülmek de istemiyordum’ diyerek o dönemi neler düşündüğünü açıklıyor. İşi kabul etmesinden kısa bir süre sonra tehlikelere önem vermemesinin nelere malolduğunu anladı. Çalıştığı işler arasında en sıradan pozisyon olan işte çalışmaya başladı ve bu durumu şu sözlerle açıklıyor: ‘Küçük bir işti. Hiçbir şekilde zorlanmıyordum ve mutsuzdum’.

Bu deneyim işten ayrılmasına ve kendi işini kurmasına yol açtı. Şimdi kendisi taban tabana zıt bir ortam oluşturarak rahat, etkileşimli ve çift yönlü diyaloğun yaşandığı bir ortam yaratıyor ki adaylar nasıl bir patronla çalışacaklarını görsünler.

Örnek Olay 1: Ev ödevinizi yapın

Stephanie Jones bebeği doğduğu için işe ara verdikten 2 yıl sonra yeniden iş arıyordu. Kendisi için tamamen yeni bir alana yönelmek istiyordu: Sosyal medya. Ulusal bir pazarlama şirketinde yeni bir fırsat bulduğunda çok araştırmamıştı .

İlk görüşmenin sonunda kendini huzursuz hisetti. Esasında görüşmede iyi bir performans göstermesine rağmen potansiyel patronu önemli bir soruya yanıt vermemişti. Bunu şu şekilde açıklıyor: ‘Bu pozisyonda benden önce çalışan kişiyi sorduğumda, konuyu geçiştirdi. Bu konuyu kafamdan attım; çünkü ertesi gün ikinci görüşmeye çağrılmıştım.’ İkinci görüşme sorunsuz geçmesine rağmen Stephanie biraz araştırma yaptı. LinkedIn kullanarak şirkette çalışan kişileri inceledi. Biraz derine indikçe, Stephanie çalışmayı umduğu departmandaki eski çalışanlardan birkaç tanesinin kısa süreli çalıştıklarını gözlemledi. Üçüne de mesaj attı; ancak bir tanesi mesaja geri dönerek şunları söyledi: ‘Benim için orada çalışmak kabusa dönmüştü. Genellikle herkes için zor bir müdür olmasına rağmen kadınlar için çalışılması erkeklere göre daha güçtü’

Şirket temsilcisi bir sonraki hafta Stephanie’ye iş teklif ettiğinde, işi reddetti. Bu her ne kadar zor bir karar olsa da önceden bunu hesaba katmıştı. Stephanie ilginç bir şekilde aynı şirkette başka bir departmanda iş buldu ve 3 yıldır aynı yerde çalışıyor. Ve daha önce başvurduğu pozisyon için her sene yeni bir eleman aldıklarını ekliyor.

Kaynak:

Hbr.org

İlginizi çekebilecek diğer yazılar:

İş Hayatında Başarının Anahtarı: Bu ‘’gün’’ – Bu ‘’an’’ – ‘’Şimdi’’

Başarı yolunda iş hayatında karşılaşılabilecek en önemli 3 problem

İş hayatının Vikingleri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale