X

İş görüşmelerinde başarılı olmak için 10 ipucu

İş Görüşmesinde Başarılı Olmak İçin Öneriler

İş arama süreci adeta bir yarış. Görüşme esnasında verdiğiniz izlenim, işverenin sizi işe alması –ya da almaması- için yeterli sebepleri oluştururken, iş görüşmelerini başarılı şekilde geçirmek oldukça önemli.

Uplifers olarak başarılı bir iş görüşmesi için, CareerBuilder.com’um işverenler ve insan kaynakları departmanlarıyla yaptığı anketin cevapları üzerinden hazırlanan ipuçlarını sizlerle paylaşıyoruz.

1. Hazırlanın.

Başarılı bir iş görüşmesinin ilk adımı, yeterince hazırlanmak. Öncelikle, iş için başvurduğunuz şirketi araştırın. Şirketin web sitesini, tarihini, rakiplerini ve misyonunu öğrenin.

Özgeçmişiniz, sizi iş görüşmesine çağırmalarının ilk nedeni; ancak tek başına yeterli değil. İŞ görüşmeleri, özgeçmişinizde yer almayan ancak hakkınızda bilmeleri gereken şeylerin öğrenildiği yer. İsteğiniz, profesyonelliğiniz ve baskı altında çalışabilmeniz, sadece görüşme esnasında gösterebileceğiniz özellikler.

Hazırlık yaparken, ideal bir iş görüşmesini gözünüzde canlandırın. Tek başınıza ya da bir arkadaşınızla beraber prova yapın. Cevaplarınızı ezberlemeyin ama önemli noktaları aklınızda tutun, tecrübeleriniz ve başvurduğunuz iş arasındaki benzerliklere odaklanın ve güçlü yanlarınızı öne çıkarın.

2. Detaylara özen gösterin.

Career.Builder.com’a göre, birçok işveren, görüşmeye gelen kişilerin doğru şekilde giyinmediklerini belirtmiş. Başvurduğunuz iş bir ofis işiyse, takım elbise, pantolon-ceket takım ya da diz altı bir etek giyin. Ofis işi değilse, bu kadar resmi olmamak kaydıyla, temiz ve şık olun. Kot pantolon, spor ayakkabı ya da t-shirt giymekten kaçının. Hafif bir parfüm sürün ve çok makyaj yapmayın.

Görüşmeden 15 dakika önce, görüşmenin yapılacağı yerde olarak dış görünüşünüzü gözden geçirin. Profesyonel ve özgüvenli görünmeye özen gösterin.

Yanınızda kalem, kağıt, özgeçmişinizin birkaç kopyasını ve gerekiyorsa portfolyonuzu bulundurmayı ihmal etmeyin.

3. İlk izlenim önemli

Görüşme esnasında önemli olan, sizinle görüşen kişide olumlu bir ilk izlenim bırakmak. Selam verirken gülümseyin ve göz teması kurun.

Tokalaşırken kendinizden emin olun. Vücut dilinize özen gösterin. Dik oturun ve sırtınızı yaslayın, kollarınızı bağlamayın, elinizle ağzınızı kapatmayın.

Gerekmedikçe espri yapmayın, espriler profesyonel görünmenize engel olabilir. Çok hızlı ya da çok fazla konuşmayın.

4. Pozitif olun.

Görüşme süresince pozitif olmaya özen gösterin. Önceki işiniz, çalışma arkadaşlarınız ya da partonunuz hakkında olumsuz yorumlar yapmaktan kaçının. Bu durum sizi geçimsiz gösterebilir.

Önceki işinizden bahsederken, ürettiğiniz çözümlere ve başarılarınıza odaklanın. Neden ayrıldığınız sorulduğunda, “yeni deneyimler ve fırsatlar arıyorum” gibi, olumlu bir etki yaratacak bir cevap verin.

Sakin olun ve sorulara cevap vermeden önce yeterince düşünün.

İş Görüşmesinde Başarılı Olmak İçin Öneriler

5. Rutin sorulara hazırlıklı olun.

İş görüşmesi esnasında sorulan rutin sorular, görüşmeyi yapan kişiye sizi tanıma ve işe uygun olup olmadığınızı görme şansı verir. Gereksiz detaylardan kaçının ve güçlü yönlerinize odaklanın.

Birkaç örnek vermek gerekirse;

  • “Kendinizden biraz bahseder misiniz?” Önceki deneyimlerinizden yola çıkarak, iş için uygun olan özelliklerinizi anlatın.
  • “Güçlü yönleriniz nelerdir?” Kibirli ya da çok mütevazı  olmayın. İş ve çalışma ortamıyla bağlantılı olabilecek özelliklerinize odaklanın.
  • “Neden burada çalışmak istiyorsunuz?” Deneyimleriniz ve şirketin özelliklerinden yola çıkarak, iş için uygun bir aday olduğunuzdan bahsedin.

6. Zor sorulara hazırlıklı olun.

Görşmeci size rutin soruların yanı sıra, cevap verilmesi daha zor olan sorular da sorabilir. Bu sorulara olumsuz bir izlenim yaratacak cevaplar vermeyin. Soruyu pozitif bir cevap verebileceğiniz şekilde ele alın.

  • “Zayıf noktalarınız nelerdir?” Zayıf noktalarınızdan bahsederken, olumlu bir özellikle birleştirin; “Sonuçlara ulaşmak konusunda oldukça sabırsızım” gibi.
  • “Önceki işinizin sevmediğiniz noktaları nelerdi?” Bu soruya cevap verirken, önceki işvereninizi kötülemeyin. Onun yerine, kendinizi geliştirmek için farklı maceralar yaşamak istediğinizden bahsedin.
  • “İş arkadaşlarınızla yaşadığınız problemleri nasıl çözersiniz?” Eğer çok fazla problem yaşamadıysanız, buna vurgu yapın. Çözüm odaklı ve orta yol bulabilen biri olduğunuzu dile getirin.

7. Dürüst olun.

Dürüst olmamak, işi alma ihtimalinizi düşürebilir. Herhangi bir sorunun cevabını bilmiyorsanız, bildiğinizi söyleyerek kendinizi zor duruma sokmayın.  Onun yerine, çabuk öğrenen ve kendini sürekli geliştiren biri olduğunuzdan bahsedin.

Özgeçmişinizde yer alan başarılarınızı abartmayın. Başarılarınızdan bahsederken, birlikte çalıştığınız kişileri takdir etmeyi de ihmal etmeyin.

İşsiz olduğunuz dönemler varsa, sorulduğunda,  açık cevaplar verin. Varsa gönüllü yaptığınız işlerden bahsedin.

8. Soru sorun.

Görüşme esnasında düzgün cevaplar vermek kadar, doğru soruları sormak da önemlidir. Soracağınız sorularla, işle ilgilendiğinizi gösterin. Böylece, görüşme öncesinde iş ve şirketle ilgili araştırma yaptığınızı görecek ve memnun olacaklardır.

Örnek vermek gerekirse; işi zorlukları, üzerinde çalışacağınız projeler, edinmeniz gereken beceriler ya da çizebileceğiniz yöne hakkında sorular sorabilirsiniz.

Kime rapor vereceğiniz, iş arkadaşlarınız ya da çalışacağınız departmanın görevleri hakkında soracağınız sorular, işe olan ilginizi göstermenizi sağlayacaktır.

9. Maaş konuşmayın.

İş teklifini alana kadar, maaş konuşmamanızda fayda var. Ancak görüşmeyi yapan kişinin konuyu açma ihtimaline karşı hazırlıklı olun.

İşle ilgili maddi beklentinizin ne kadar olduğu sorulduğunda; önemli olanın kendinizi geliştirebilmek ve başarılı olmak olduğunun altını çizin. Rakam vermeniz gerekirse, çok yüksek rakamlarla kendinizi limitin üstüne çıkarmamaya ya da düşük rakamlarla pazarlık şansınızı düşürmemeye özen gösterin.

Rakam vermeniz gerekirse, belirlediğiniz aralığın üst limitini söyleyerek, iş teklifi yapıldıktan ve sorumluluklarınızı öğrendikten sonra tekrar konuşabileceğinizi belirtin.

10. Takip edin

Görüşme bittikten sonra ayrılırken, görüştüğünüz kişinin kartvizitini isteyin. İşe alım sürecinin nasıl olacağını, ne zaman karar vereceklerini ve istedikleri farklı bir bilgi ya da belge olup olmadığını sorun. İşle ilgili isteğinizi dile getirerek, teşekkür etmeyi ihmal etmeyin.

Görüşmeden sonra, görüşme esnasında üzerinde durulan konuları gözden geçirin ve cevaplarınızı değerlendirin.

Verilen süre içerisinde geridönüş yapılmazsa, arayıp sorun. Süreç bazen beklenenden uzun sürebilir.

 

Kaynak: HowStuffWorks

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale