Bundan 100 yıl sonra, büyük ihtimal hatırlanmayacaksınız fakat internette aratılabileceksiniz. Dijital yolculuğunuzun kırıntıları takip edilerek kim olduğunuza ulaşılabilecek. Sizce dünyaya açık olacak hayatınızın ne kadarının görüleceğini kontrol etmeli misiniz?
İnternet, bilgiyi araştırmak için kullanılan bir araç, fakat genellikle bir şey aratılırken sadece onun izinden gidilmiyor. Araştırmalara gösteriyor ki insanlar bir şeyi merak edip arattıktan sonra çok farklı şeylere de yönelebiliyorlar. Chitika’nın yaptığı araştırmaya göre internetteki trafiğin %33’ü Google’ın ilk sayfasındaki sonuçlardan gelenden kaynaklanıyor. Kullanıcıların %8’i ikinci sayfaya geçiyor. Yani popülerlik çok önemli bir şey. Peki bu ilk sayfada çıkan sonuçlar doğru olmayan ve rahatsız edici bilgiler içeriyorsa ve silinmesini istiyorsak? Kısacası unutulmaya hakkımız var mı?
Bir kişinin masum olduğu halde çok kötü bir olayla itham edildiğini düşünün ve bunun internette çok fazla paylaşıldığını. Suçsuzluğu kanıtlanmış olsa dahi internette aratıldığında bu haber üst sıralarda çıkabilir. Bazı ülkeler bu konuda çalışmalar yapmaya başladı bile. Mahkemeler, doğru olmayan ve gerçeği yansıtmayan linkler internetten silinebilir kararı veriyor. Fakat bu durum çok suistimal edilebilir duruyor. Dijital çağda, e-ayak izimiz takip edilerek daha çok bilgi yaratılmaya devam ediliyor ve bu kontrolsüz bir şekilde gerçekleşiyor. Ayrıca bir çok ülkenin kanunu henüz son teknoloji baz alınarak yazılmadı. Tabi ki kanunlar yazılırken ikilemler yaşanabilir ancak toplumsal ve kişisel bilgiyi ayırabilecek seviyeye gelmek lazım.
Paylaştığınız şeyler artık bir yerden sonra sadece size ait olmuyorlar. Bebeklerinin fotoğraflarını paylaşan çift, bu fotoğrafların milyonlarca insan tarafından tekrar paylaşılmasından sonra hak iddia edebilirler mi?
İnsanlar, toplum tarafından yapılacak internet aramaları için kişisel bilgilerinin ne kadarının gözükeceğine karar vermeliler diyen büyük bir grup var artık. Bunun sınırı da şurada çiziliyor: Herkese açık olarak gözükmesini istemediğimiz bilgiler toplumsal bir olayın kayıtlarında yoksa silinebilmeli.
Fakat bütün bunlar teknolojik bir soruyu akıllara getiriyor, bilgi nasıl saklanıyor ve nasıl gerçek anlamda silinebilir?
Sosyal medya hayatlarımızın tam olarak içinde. Bir yerlere giderken, işteyken, hafta sonu yaptığımız etkinliklerin fotoğraflarını paylaşırken. Kendimiz bunları silsek bile bu paylaşımlarımız sunucuların birinin içinde duruyor olabilir. Tam anlamıyla silinme gerçekleşmesi için yasalar konulsa bile dijital durumlar karar vericileri muallakta bırakabilir. Bu da başka bir soruyu gündeme getiriyor. Bilgilerin silinmesine kim karar verecek? Bir jüri mi, teknoloji şirketi mi ya da başka biri mi?
İnternette bilgi depolama maliyetleri azaldıkça daha çok bilgi birikecek ve bizi takip etmesini istemediğimiz bilgiler bizimle daha çok yaşayacak gibi görünüyor. Bu konuda sizin fikriniz nedir?
Kaynak :
Elite Daily
İlginizi çekebilecek diğer yazılar: