X

Internal shower nedir, ne faydalar sunar ve nasıl yapılır?

İyi hissetme halini geliştirmek isteyen pek çok insan, detoks uygulamalarını günlük hayatlarının bir parçası haline getiriyor. Günümüzde çeşitli malzemelerin karıştırılmasıyla elde edilen detoks içecekleri arasından internal shower uygulaması ön plana çıkıyor. Bu yazımızda, yenilikçi bir yöntem olan internal showerı sizler için kaleme aldık.

Internal shower nedir, nasıl hazırlanır?

İç organ duşu olarak da bilinen internal shower, TikTok’ta yapılan paylaşımlarla çok popüler bir hale geldi. Bu detoks, basit bir içecek olup içindeki malzemeler sayesinde fonksiyonel gıda kategorisinde yer alıyor. Bu içecek, geçmiş dönemlerden beri hem ilaç hem de kozmetik ürün amacıyla kullanılan gıdaları barındırmasından ötürü cilt bakımından genel fiziksel sağlığa kadar pek çok alanda tercih ediliyor.

Bu mucivezi kürü hazırlamak için 2 yemek kaşığı chia tohumuna, yarım limonun suyuna ve bir bardak içme suyuna ihtiyaç duyuluyor. İlk olarak, suyun içine chia tohumunu atmak ve daha sonra da limon suyunu eklemek gerekiyor. Karışımın hazır olmasını 10 dakika boyunca beklemek de büyük bir önem taşıyor. Karışımı beklettikten sonra içebilirsiniz. Bu detoksu sabah aç karnına tüketmeye de özen göstermelisiniz. Eğer her gün kahvaltıdan önce bu içeceği tüketirseniz 2-3 gün içinde başta sindirim sisteminiz olmak üzere vücudunuzdaki iyileşmeleri fark edebilirsiniz. Bu içeceği ekşi tat veren bir sıvı olarak düşünebilirsiniz; chia tohumu içine suyu çekip şiştiği zaman kaygan bir yapıya sahip oluyor ve limon da suya ekşi tadını salıyor.

Internal showerın faydaları nelerdir?

Chia tohumunun, limonun ve su tüketiminin ayrı ayrı pek çok faydası bulunduğu için internal shower de sayılamayacak kadar çok yarar sunuyor. Şimdi, bu detoks içeceğinin sunduğu temel faydaları sizlerle paylaşmak istiyoruz.

Internal shower düzenli ve doğru bir şekilde tüketildiği zaman vücuttaki zararlı maddelerin dışarı atılmasına yardımcı oluyor. Aynı zamanda, bu içecek sayesinde metabolizma hızlanıyor, enerji seviyesi yükseliyor ve cilt görüntüsü iyileşiyor. Internal shower, zengin bir lif kaynağı olduğundan ötürü sindirim ve boşaltım sistemine de olumlu etki ediyor. Bu detoks aracılığıyla kabızlık problemi çözüme kavuşturulabiliyor ve sindirim sistemi aktifleştirilerek temizleniyor.

Genel hayat kalitesinin artmasını sağlayan internal shower, aynı zamanda kilo vermek isteyen insanlara da yol gösteriyor. Bu detoks ile toksinlerin vücuttan atılması ve metabolizmanın hızlanması sayesinde kilo kaybı kolaylaşıyor. Her ne kadar bu içecek vücuttan ödem atımına yardımcı olsa da destek mantığının unutulmaması gerekiyor. Bir başka deyişle, herhangi bir yiyecek ve içeceğin tek başına zayıflamayı sağlaması imkansız olduğu için internal showerın diğer besinlerle desteklenmesi önem taşıyor. Diğer besinler arasından doğru tercihler yaparak dengeli ve düzenli bir beslenme rutini oluşturduktan sonra bu detoksu hayatınıza dahil etmelisiniz. Bu sayede, hem bu içeceğin etkisini artırabilirsiniz hem de daha sağlıklı bir yaşam stili benimseyebilirsiniz.

Internal shower tüketim sürecinde bol su tüketmeyi unutmamalısınız. Ayrıca, bu sürece lif yönünden zengin gıdaları dahil ederek uygun bir diyet planı çıkarabilirsiniz. Bunlarla birlikte, her gün en az yarım saatlik yürüyüşe çıkabilirsiniz veya düzenli egzersiz yapabilirsiniz. Fiziksel aktiviteyi beslenme düzeni ve internal shower ile birleştirerek istediğiniz kiloya ulaşabilirsiniz.

Eğer bu detoksu tadından dolayı içmekte zorlanırsanız chia tohumunu kahvaltınıza ya da diğer besinlerinize dahil edebilirsiniz. Bu sayede, bu içeceğin yararlarına farklı bir şekilde ulaşabilirsiniz. Son olarak, chia tohumu ya da internal shower tüketiminden önce bir sağlık profesyoneline danışmanızı öneriyoruz. Bu gıdalar bazı insanlarda çeşitli yan etkilere sebep olabildiği için bilinçsiz bir tüketimden kaçınılması gerekiyor.

İlginizi çekebilir: Chia tohumunun başrolde olduğu tarifler

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Şehrin hızına kendi ritminizde ayak uydurun: Honda HR-V e:HEV ile hayalleri ileri sürün

Şehir yaşantısı, sürekli bir hareket ve değişim içerisinde. Hızlı bir iş günü, yetişmesi gereken işler ve yetişilmesi gereken yerler… Tüm bu dinamik yapı, şehrin temposunu şüphesiz ki daha da yükseltiyor. Sabahın ilk ışıklarından gecenin karanlığına kadar her şey, şehrin hızlı akışıyla birlikte hareket ederken, bu tempoya uyum sağlamak için çaba harcamak şart. Güzel haber; Honda HR-V e:HEV, tam da bu uyumu yakalamak isteyenler için tasarlandı. Şehrin dinamik yapısını anlayan, hıza ayak uyduran ve her anınıza eşlik eden bir yol arkadaşı ile şehir hayatının keyfini sürebilir, konforlu yolculuklara çıkabilirsiniz.



Honda HR-V e:HEV, priz şarjına ihtiyaç duymayan hibrit sistemiyle, geniş ve konforlu iç mekan tasarımıyla, katlanma esnekliği sunan ‘Sihirli Koltuklar’ıyla, uzatılmış garanti seçeneğiyle ve yolculuklarınızı çok daha konforlu hale getirecek son teknoloji özellikleriyle şehir hayatında ihtiyaçlarınıza mükemmel bir uyum sağlıyor. Hayallerinize doğru keşif dolu yolculuklara hazırsanız işte karşınızda HR-V e:HEV:

Şehrin en güvenli yolculukları için: Honda SENSING

Şehir hayatı, şüphesiz ki bir anda değişen yol koşulları ve beklenmedik sürprizlerle dolu. Dolayısıyla hem kendinizi hem de sevdiklerinizi koruyabilmek için güvenlik, sürüş deneyimlerinizin merkezinde yer almalı, özellikle de modern şehir yaşamında dikkat dağıtıcı pek çok unsur varken. Güzel haber, Honda SENSING teknolojisi sayesinde güvenlik standartlarını en üst düzeyde sağlayan konforlu ve huzurlu yolculuklar mümkün.

Kameralar, radar ve sensörlerin kombinasyonunu kullanan Honda SENSING teknolojisi, yolu izleyerek tehlikelerden korunmanıza yardımcı olup güvenli bir sürüş sağlıyor. Otomatik Dur/Kalk Özelliğine Sahip Uyarlanabilir Hız Sabitleyici, Şerit Koruma Destek Sistemi, Çarpışma Hafifletici Fren Sistemi ve daha pek çok ek güvenlik özelliği ile tüm yolculuklarınızda hiç olmadığınız kadar güvende hissedebilirsiniz.

Optimum performans için: e: HEV Teknolojisi

Şehrin dinamik yaşam tarzına ayak uydurmanın bir başka koşulu da performans ve tabii ki insana olduğu kadar çevreye de duyarlı bir sürüş deneyimi. En zorlu yol koşullarına bile uyum sağlayan Econ, Normal ve Spor sürüş modlarının yanı sıra benzin ve elektriğin gücünü birleştiren akıllı hibrit teknolojisi ile HR-V e:HEVperformans ve tabii ki insana olduğu kadar çevreye de duyarlı bir sürüş deneyimi. En zorlu yol koşullarına bile uyum sağlayan Econ, Normal ve Spor sürüş modlarının yanı sıra benzin ve elektriğin gücünü birleştiren akıllı hibrit teknolojisi ile yakıt tasarrufu sağlıyor hem de verimliliği en üst düzeye çıkarıyor.

Üstelik Üretken Frenleme teknolojisi sayesinde HR-V e:HEV, frenleme yoluyla açığa çıkan elektrik enerjisini geri kazanarak yol boyunca aracınızı şarj ediyor. Böylece manuel olarak şarj etmenize hiç gerek kalmıyor. Şehrin yoğun ve hızlı temposunda bir de aracınızı şarj etmek için priz başında bekleyip zaman kaybetmenize hiç gerek yok. Zaman tasarrufu da enerji tasarrufu da Honda HR-V e:HEV için çok önemli. Akıllı hibrit teknolojisi ile onun neden en iyi yol arkadaşı olduğunu bir kez daha anlayacaksınız.



Hayallere uzanan konforlu yollar için: İleri teknoloji ve fonksiyonel donanım

Kabul edelim modern şehir hayatı, sadece hıza, güce ve verimliliğe değil; konfora da ihtiyaç duyuyor. Çünkü pek çoğumuz için hayallerimize doğru yol almanın en keyifli yolu, rahatımızı düşünen, konforumuzu olabildiğince artıran pratiklerden geçiyor. Şehirdeki tüm yolları en eğlenceli sürüş deneyimleriyle buluşturan HR-V e:HEV, neyse ki bizi bizden daha çok düşünüyor ve benzersiz özellikleri sayesinde konforu, teknolojiyle buluşturarak şehrin dinamik temposunda huzurlu ve rahat yolculuklar vadediyor.

Siz de yolculuklarınızın bu denli özenli olmasını istiyorsanız, premium ses sistemiyle, ısıtmalı ön koltukları ve direksiyonuyla, anahtarsız giriş ve çalıştırma teknolojisiyle, otomatik bagaj kapağı ve daha pek çok gelişmiş donanım özelliğiyle her yolunuzu hayallerinizi süsleyecek kadar güzelleştirebilirsiniz.

Dahası, HR-V e:HEV’in en dikkat çekici özelliklerinden biri olan Sihirli Koltuklar, yukarı veya zemine doğru katlanma esnekliği sunarak geniş bir iç mekan kullanımına sahip olmanızı da sağlıyor. Böylece hem işlevsellik hem de konfor açısından yol deneyimi daha da kusursuz bir hal alıyor. Mükemmel yolculuklar için sabırsızlanıyorsanız HR-V e:HEV ile hemen tıklayıp tanışmalısınız.

Honda HR-V e:HEV ile her yolculuğunuzu ayrı bir keyfe dönüştürebilir, şehirde hayallerinizi daha da ileriye sürerken konforunuzdan ödün vermeden güvenle yol alabilirsiniz. Ayrıca, sürüş keyfiniz uzun yıllar boyunca güvence altında kalsın diye Honda 6 yıl garantiHonda HR-V e:HEV ile her yolculuğunuzu ayrı bir keyfe dönüştürebilir, şehirde hayallerinizi daha da ileriye sürerken konforunuzdan ödün vermeden güvenle yol alabilirsiniz. Ayrıca, sürüş keyfiniz uzun yıllar boyunca güvence altında kalsın diye Honda 6 yıl

*Bu yazı Honda katkılarıyla hazırlanmıştır.



Amerikan Hastanesi ve Koç Üniversitesi Hastanesi, Mayo Clinic ile iş birliğine imza attı

Günümüzde kendimize iyi bakmanın ve sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemek için doğru alışkanlıkları edinmenin önemi her zamankinden daha fazla. Bu bağlamda dengeli beslenme, düzenli egzersiz, stres yönetimi gibi bütüncül sağlığı iyileştirmeye yönelik atılan bireysel adımların yanı sıra sağlık sektöründeki gelişmeler de kritik bir rol sahibi.



Sağlık alanındaki teknolojik gelişmeler tüm hızıyla artmaya devam ederken bu alanda yapılan iş birlikleri de sağlık sektörünü daha da ileriye taşımaya yardımcı oluyor. Dünyanın en prestijli sağlık kurumlarından biri olan Mayo Clinic ile Amerikan Hastanesi ve Koç Üniversitesi Hastanesi’nin güçlerini birleştirmesi de sağlık sektöründe yaşanan en önemli gelişmelerden biri. Bu güçlü iş birliği, daha etkin sağlık uygulamalarının yanı sıra hizmet, eğitim ve akademi alanlarında da verimli çalışma ortamları sunmayı amaçlıyor.

18 Eylül 2024 tarihinde Amerikan Hastanesi’nde gerçekleştirilen iş birliği duyuru toplantısına Koç Healthcare (Vehbi Koç Vakfı Sağlık Kuruluşları) CEO’su Dr. Erhan Bulutcu, Uluslararası Kurumsal İlişkiler Yönetici Medikal Direktörü Prof. Dr. Sergin Akpek ve Mayo Clinic Avrupa, Orta Doğu, Hindistan ve Afrika Bölgesi Yönetici Medikal Direktörü Dr. Mohamad Bydon katılım gösterdi.

Koç Healthcare CEO’su Dr. Bulutcu yaptığı konuşmada, “Geleceğin sağlık ekosisteminde yer alabilmek için teknoloji ve endüstri şirketleri, üniversiteler, hastaneler ve sigorta şirketleriyle işbirliği yapmak çok önemlidir. Mayo Clinic’in geçmişteki başarılarının yanı sıra geleceğin tıbbi uygulamaları üzerine hayata geçirdikleri tanı ve tedavideki öncü çalışmaları bizde iş birliği heyecanı uyandırdı. Bu yüzden Amerika dışında sayılı üyesi olan Mayo Clinic Care Network’e katılma kararı verdik. Kapsamlı bir değerlendirme sürecinden geçildi, onların bizi, bizim de Mayo Clinic’i seçmemizde ortak yan, geleceğin sağlık ekosisteminde vizyon birlikteliğimizin olması ve geçmişteki başarılarımızı kanıta dayalı olarak sunmamızdır.” diyerek bu iş birliğinin önemini bir kez daha vurguladı.

Öte yandan, Uluslararası Kurumsal İlişkiler Yönetici Medikal Direktörü Prof. Dr. Sergin Akpek de şu açıklamayı yaptı: “Amerikan Hastanesi olarak yüz yılı aşkın bir süredir bu coğrafyanın insanlarına kesintisiz sağlık hizmeti sunmanın gururunu yaşıyoruz. Koç Healthcare’e eklenen diğer hastanelerimize aktardığımız tecrübe ve kurum kültürümüzle dokunduğumuz hasta sayısını son yıllarda önemli miktarda artırmış bulunuyoruz. Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin devreye girmesiyle eğitim ve araştırma alanında da fark yaratmaya başladık. Hiç kuşkusuz bu ilerlemelerin arkasında kurumumuzun uzun yıllardır uluslararası iş birliklerine verdiği önemin rolü de büyüktür. Mayo Clinic gibi sağlık alanında tartışmasız bir dünya markasıyla bugün başlattığımız iş birliği Amerikan Hastanesi ve Koç Üniversitesi Hastanesi’ni hizmet, eğitim ve araştırma alanında daha da ileri noktalara taşıyacaktır.”

Mayo Clinic Avrupa, Orta Doğu, Hindistan ve Afrika Bölgesi Yönetici Medikal Direktörü Dr. Mohamad Bydon ise “Mayo Clinic olarak Koç Healthcare markası bünyesinde yer alan Amerikan Hastanesi ve Koç Üniversitesi Hastanesi’ni Mayo Clinic Care Network’e dahil etmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Bu süreçte iki kurumla aramızdaki kültürel uyum son derece iyiydi. Hasta bakımı konusunda bölgedeki en kaliteli hizmeti sunmayı hedeflediğimiz bu işbirliğimizin hayata geçmesini heyecanla bekliyoruz.” sözleriyle düşüncelerini paylaştı.



Mayo Clinic Care Network üyeliği sayesinde Amerikan Hastanesi ve Koç Üniversitesi Hastanesi uzmanları, Mayo Clinic’in AskMayoExpert, Multidisipliner Kanser Konseyi, tıbbi ve idari danışmanlıkların yanı sıra, Koç Üniversitesi Hastanesi ile eğitim ve araştırma alanında da iş birliği yaparak klinik araştırma projelerini hayata geçirmeyi planlıyor. Mayo Clinic Care Network, Amerika ve dünyada özenle seçtiği sağlık kuruluşlarıyla kendisinin lider olduğu tıp bilgisi, danışmanlık, araştırma ve geliştirmedeki deneyimleri ve her türlü uzmanlık alanında iş birliği sağlayarak etkin bir sağlık ekosistemi yaratmaya devam ediyor.

Amerikan Hastanesi, Koç Üniversitesi Hastanesi ve Mayo Clinic Care Network bünyesinde yer alan diğer üyeler birbirinden bağımsız olarak iş birliklerini sürdürürken 2011 yılında kurulan Mayo Clinic Care Network, ABD genelinde ve Asya, Hindistan, Meksika ve Orta Doğu’da 45’ten fazla üye organizasyonu da içinde barındırıyor.

Amerikan ve Koç Üniversitesi Hastaneleri, Mayo Clinic Care Network’ün Avrupa’daki ilk üyesi olarak sağlık sektöründe önemli bir dönüşüme öncülük ediyor. Bu başarılı iş birliği sadece bugünün değil, yarının sağlık dünyasına da önemli katkılar sunarak daha sağlıklı bir geleceğe doğru büyük bir adım atıyor.

*Bu yazı, Amerikan Hastanesi katkılarıyla hazırlanmıştır.





“Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması” için başvurular başladı

İnsanlığın varoluşundan bu yana kadınlar, toplumda pek çok ilham veren, güçlü roller üstlendi. Her ne kadar toplumsal cinsiyet eşitsizliği kadınların mücadelesini her dönemde zorlaştırmış olsa da; günümüzde kadınlar iş hayatından siyasete, eğitimden medyaya toplumun pek çok alanında yer almaya, seslerini duyurmaya ve görünürlüklerini güçlendirmeye devam ediyorlar. Artık başarılı kadın hikayelerinin pek çok örneği var; özellikle de girişimcilik sektöründe.



Kadınlar girişimcilik dünyasına isimlerini altın harflerle yazdırmaya ve pek çok farklı sektörde muhteşem izlere imza atmaya devam ettikçe, kadın girişimcilerin hikayelerini paylaşmalarına aracı olacak pek çok etkinlik ve yarışma düzenleniyor. Böylelikle hem kadınların girişimcilik konusunda daha aktif olmalarına hem de ilham verici hikayelerini diğer kadınlarla paylaşmalarına olanak sağlanıyor. Bu yarışmaların ilki ve en köklülerinden biri de Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması.

 “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması, kadın girişimcilerin çevrelerinde yarattığı farka ve faydaya da odaklanırken, girişimcilikteki başarısını Türkiye’ye duyuran kadınların başka kadınlara katkı sağlama konusundaki motivasyonlarını da artıyor. Kadın girişimcileri ve kooperatifleri, büyük bir heyecanla gerçekleşen jüri değerlendirmesi sonucu belirlediğimiz birincilerden biri olması için Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması’na başvurmaya davet ediyoruz.” – Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Sibel Kaya

Garanti BBVA, Ekonomist Dergisi ve KAGİDER iş birliğiyle: Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması

Türkiye’de, kadın girişimcilere yönelik çeşitli çalışmalar yürüten ilk özel banka olan Garanti BBVA, girişimcilik konusuna büyük önem veren, konuyu sayfalarına taşıyan Ekonomist Dergisi ve Türkiye’de kadın girişimciliği ve liderliğini geliştirmeyi hedefleyen sivil toplum örgütü KAGİDER’in iş birliğiyle 2006 yılından bu yana kesintisiz olarak gerçekleşen Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması” bu yıl 18. kez düzenleniyor.

Yarışmada başvurular, Türkiye’nin Kadın Girişimcisi, Türkiye’nin Teknolojide Gelecek Vadeden Kadın Girişimcisi, Türkiye’nin Yöresinde Sürdürülebilir Fark Yaratan Kadın Girişimcisi, Türkiye’nin Kadın Sosyal Etki Girişimcisi ve Türkiye’nin Kadın Kooperatifi olmak üzere 5 kategoride değerlendiriliyor.



Yarışmanın kazananları ise Şubat ayında yapılacak olan ödül töreni ile açıklanacak. “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi” ödülünü alacak girişimci 250.000 TL, “Türkiye’nin Yöresinde Sürdürülebilir Fark Yaratan Kadın Girişimcisi”, “Türkiye’nin Teknolojide Gelecek Vadeden Kadın Girişimcisi”, “Türkiye’nin Kadın Sosyal Etki Girişimcisi” ve “Türkiye’nin Kadın Kooperatifi” kategorilerinin birincileri ise 200 biner TL’lik ödülün sahibi olacak.

“Kadın girişimciliğinin sürdürülebilir kalkınmaya olan etkisini görmek ve bu başarıları ödüllendirmek bizim için büyük bir mutluluk. Kadın girişimcilerin ekonomiye kazandırdığı değer, ülkemizin geleceği için büyük önem taşıyor. Yarışmaya katılacak tüm kadınlara başarılar diliyorum. Hep birlikte, kadınların gücünü daha da ileriye taşıyacağız.” – KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı Esra Bezircioğlu

2025 yılının kadın girişimcisi siz olabilirsiniz

Hikayenizle tüm kadınlara ilham olmak ve başarılarınızı tüm Türkiye’ye duyurmak istiyorsanız; 15 Kadım 2024 tarihine kadar www.garantibbvakadingirisimci.com adresindeki formu doldurarak yarışmaya başvurabilirsiniz.

“Türkiye’de kadının ekosisteme katkısını daha da artırmayı, girişimci kadınları cesaretlendirmeyi amaçladığımız bu yarışma önemli bir aşama kaydetti. 17 yılda 45 bin başvuru olmamız, yıllar içinde kategori sayısının bir iken geçen yıl itibarıyla beşe çıkması çok kıymetli. Ekonomist dergisi, Garanti BBVA ve KAGİDER olarak kadın girişimcilerimizi yarışmamıza davet ediyoruz.” –Ekonomist Dergisi Yayın Yönetmeni Talip Yılmaz





İlgili Makale