Her geçen gün farklı iletişim yolları ortaya çıkıyor. Önceden vücut dilimizle birbirimizi anlarken, zamanla teknolojinin hız kesmeden gelişmesiyle artık WhatsApp durumlarımızdan, attığımız tweetler üzerinden ağzımızı açmadan, yüz yüze görüşmeden iletişim kurar hale geldik. Ancak istersek uzay çağına erişelim, çoğu insan hala birbiriyle geçinmekte zorlanıyor. Her insan farklı bir mizaca sahip; herkesin herkesle geçinmesi elbette mümkün değil. Ancak, kabul edelim ki bazen farkında bile olmadan sergilediğimiz davranışlar etrafımızdakilerin bizden uzaklaşmasına neden olabiliyor.
Peki, ne yapıyoruz da insanlar bizden kaçıyor? Uplifers olarak bu sorunun peşine düştük ve insanların uzaklaşmasına sebep olabilecek 9 davranışı listeledik:
İnsanlar üzerinde hâkimiyet kurmaya çalışmak
Lider olmak elbette güzeldir. Birtakım şeyleri denetim altına alabilmek herkeste bulunabilen bir vasıf değildir. Ancak neleri kontrol etmeye hakkınız olduğunu bilmeniz son derece önemli. Arkadaşlarınız üzerinde adeta bir kral ya da kraliçe edasıyla, durmadan hâkimiyet kurmaya çalışmanız size pahalıya patlayabilir. Kimse bu tür davranışlara tahammül edemez, kimse kendisine emirler yağdırılsın istemez. Öyleyse inadı bırakın ve hayatınızda uzlaşıya yer açın.
Yargılayıcı olmak
İnsanları sürekli yargılayıp duruyorsanız, dikkat etmenizde fayda var! O anki durumumuza ve bulunduğumuz insanlara, ortama göre davranışlarımız farklılık gösterir. İşte bu yüzden insanlar hakkında peşin hükümlere varmak pek iyi bir fikir değil. İnsanlar sizinle iletişim kurarken kendilerini ancak belli bir ölçüde sergileyecektir; neler yaşıyor, içlerinde nasıl bir fırtına kopuyor bilemezsiniz.
Her zaman olumsuz düşünmek
Günlük hayatımızdaki her türlü olumsuzluğa rağmen, fark edebileceğiniz gibi olumlu düşünme akımı hızla yayılıyor. Yani, insanlar olumlu düşüncenin daha fazla olumlu şeyi çektiğini sonunda farketmiş gibi duruyor. Sürekli olumsuz düşünmeye yatkın, zor beğenen, hep şikâyet eden, her taşın altına bakarak bir açık arayan ya da felaket senaryoları yazan insanlar büyük olasılıkla etrafındakileri kendinden uzaklaştıracaktır. Böyle bir insanla vakit geçirmek ister misiniz? Öyleyse tercihinizi yapın.
Nezaketten yoksun olmak
En olmadık zamanda pot kırmak faciaya yol açabilir. Hemen hemen hepimizin başından böyle bir olay geçmiştir. Ancak nezaketten yoksun olmak bambaşka bir şeydir. Şakanın dozunu kaçırmanız, arkadaşlığın da bir sınırı olduğunu unutmanız ya da bir tartışma esnasında sırf galip gelmek adına arkadaşınızı yumuşak karnından vurmanız; böyle durumlardan yalnızca birkaçı. Bazen söz gümüşse, sükût altındır demeyi bilmek gerekiyor. Elbette açık sözlü olun, ancak kelimelerin bazen bir kurşun gibi değip can acıtabileceğini de hatırlayın.
Sanal dünyada yaşamak
Yeni jenerasyon için en güzel tanımlamalardan biri de şu: Başı aşağıda gezen jenerasyon. Yürürken, yemek yerken, otobüs sırası beklerken gözlerimiz sürekli telefonun ekranında. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde anatomi uzmanları akıllı telefonları da insan elinin bir parçası olarak incelerse şaşmamak gerek. Diyelim ki arkadaşınızla buluştunuz, ancak ilk sorunuz mekânın Wi-fi şifresi ve bedenen orada olsanız bile adeta telefonunuzdaki sanal dünyada yaşıyorsunuz. Sosyal mecralar üzerinden bambaşka bir ben sunma derdindesiniz. Kim kimin fotoğrafını beğenmiş, kimin ilişki durumu karmaşık, kim kimi retweet’lemiş boş verin ve hemen yanınızdaki arkadaşlarınızla vakit geçirmeye bakın.
Bencil olmak
Başarılı ve hayatından memnun bir birey olabilmek için kendinize öncelik tanımanız elbette önemli. Ancak, benmerkezci olup başkalarının varlığından bihaber olmak bambaşka bir durum. Bir sohbet esnasında konu hep siz iseniz ve başkalarının sevinçlerini, dertlerini, fikirlerini dinlemekten hemencecik sıkılıyorsanız bir ayna alıp, karşısına oturup onunla konuşmanızı tavsiye ederiz. Çünkü, arkadaşlık tek taraflı bir çıkmaz sokak değildir.
Her şeyi çok ciddiye almak
Kaç kişiden sırf söylediği sözlerin ardında kesin kötü bir şeyler saklıdır diye uzaklaştınız? Her söylenen sözde, yapılan şakada bir art niyet aramaktan vazgeçin. İnsanlar çoğu zaman farkında bile değil; amaçları ne sizi kırmak ne de kaba davranmak. Her şeyde bir bit yeniği aramayın. Bu tavrınız sizin zayıflığınızı ve güvensizliğinizi göstermekle kalmaz, beraber hoşça vakit geçirilecek en son insan siz olursunuz. Her şeyi bu kadar ciddiye almanız demek, bir otobüsü kaçırmanız ya da kaybettiğiniz 1 TL’ye bile oturup ağlamanız gibi önemsiz şeylere takıldığınız anlamına da gelebilir.
Dakik olmamak
Dakik olmak, yalnızca bir yere vaktinde varmak değil. Dakik bir insan, verdiği sözlerin arkasında durur, komutlara göre davranır. Söz verdiğiniz saatte hazır olmayıp arkadaşlarınızı olduğu yerde bekletmeniz halinde muhtemelen size sinirlenecek ve bir daha sizinle buluşmaya istekli olmayacaklardır. Bu durum, iş performansınız üzerinde de olumsuz etki yaratabilir. Kimse dört mevsim gibi değişen, sözünü tutmayan birine güvenmek istemez.
İşkolik olmak
İşinize âşık olup dört elle sarılmanızda elbette bir sakınca yok. Ancak işinizden başka hiçbir şeye ya da kimseye vakit ayırmıyorsanız, hem en yakınınızdakileri hem de kendinizi ihmal ediyorsunuz demektir. Kendinizi gerektiğinden fazla işinize adadığınızda, bir süre sonra ne ailenizin ne de sağlığınızın işiniz kadar değer taşımadığı bir noktaya gelme riskiniz vardır. O halde dikkatli olun; kazandığınız paralar sevdiklerinizin yerini dolduramaz.
Kaynak
theunboundedspirit