X

İnsanları iklim değişikliği uğruna savaşmak için nasıl ikna edebilirsiniz?

ABD gibi güçlü bir ülkedeki lider değişikliği, dünyanın birçok yerine, birçok konuyu etkiliyor. Bunlardan biri de iklim değişikliği. ABD’nin yeni Başkanı Donald Trump’ın, iklim değişikliğiyle ilgili bakış açısı şöyle:

“‘İklim değişikliği’ konusunda hala araştırılması gereken çok şey var. Belki de kısıtlı finansal kaynaklarımızı en iyi şekilde kullanmanın yolu, dünyadaki her bir bireyin temiz su kaynaklarına erişimini sağlamak olabilir. Belki de dünya çapında duraksama evresine geçmiş, sıtma gibi hastalıkların tamamen yok edilmesi üzerine yoğunlaşmalıyız. Belki de artan dünya nüfusuna yetecek kadar gıda üretimi için gösterilen çabaları artırmalıyız. Belki de fosil yakıtlara bağımlılığın azaltılmasını sağlayacak enerji kaynaklarının geliştirilmesine yoğunlaşmalıyız. En iyi şekilde ilerlemeyi nasıl gerçekleştirebileceğimize karar vermeliyiz çünkü ancak bu şekilde daha iyi, güvenli ve refah bir hayat sağlayabiliriz.”

Trump ekibinin Scientific American‘a verdiği bu yanıt, Donald Trump döneminde iklim değişikliğinin düşük öncelik bir konu bile olmadığını, hiçbir şekilde önceliği olmayan bir konu olarak görüldüğünü ortaya koyuyor. “Çok daha fazla gerçek tehdit varken, neden paramızı olmayan tehditler için harcayalım ki” diye düşünüyorlar.

İlgili yazı: İklim değişikliğine karşı dünyanın her yerinden 10 ‘çılgın’ proje

Bu bakış açısı, küresel ısınmanın insanlar yüzünden olduğunu ve Dünya üzerinde olumsuz etkiler yarattığını söyleyen bilimsel çalışmalara güvenenler açısından tam bir kabus.

İklim değişikliğini göz ardı etmek neden bu kadar kolay?

İklim değişikliğini göz ardı etmenin bu kadar kolay olmasının birkaç sebebi var. Bunlardan ilki, insanların iklim değişikliğini soyut bir kavram olarak görmesi. İnsanlar bazı hava olaylarındaki değişiklikleri fark etse bile ortalama sıcaklıklarda yıllar içinde yaşanan değişiklikler fark edilmiyor. Karbondioksit ve diğer sera gazı konsantrasyonunu da görmek mümkün olmuyor. Okyanuslardaki hasar bir bakışta görülemiyor.

Bazen insanlar iklim değişikliğinin gerçek ve insan işi olduğunu düşünse bile bunun için harekete geçmeyebiliyor.

İklim değişikliğinin göz ardı edilmesini kolaylaştıran bir başka neden de sonuçların hemen görülmeyişi. Dünyanın bazı bölgelerinde yüksek sıcaklıklar görülebiliyor ancak bu, alarm verecek seviyede değil. İklim değişikliğinin ağır sonuçları, birçoğumuz için birkaç yüzyıl içinde görülecek sonuçlar.

Bir başka neden de veriler arasındaki tutarsızlıklar veya bazı bilim insanlarının sadece kendi konumlarını düşünerek abartılı çalışmaların altına imza atmaları.

Tüm bunlar, iklim değişikliğine popülist yaklaşanlar için etkin bir silah olarak kullanılıyor. Bazen de insanlar iklim değişikliğine inansa bile, bunun insanlardan kaynaklanmış olduğuna inanayabiliyor ve kendi kişisel çabalarının hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini savunuyorlar.

İnkar edenlere karşı iklim değişikliği için nasıl savaşılır?

İnsanları iklim değişikliği uğruna savaşmaya iki şekilde ikna edebilirsiniz; bunlardan ilki klasik olarak insanları bunun gerçek olduğuna ikna etmek. Ancak bu yöntem, iki sebepten ötürü yetersiz kalıyor. Birincisi, iklim değişikliğinin gerçek olduğunu veya insanlar yüzünden olduğunu ikna etme eğilimi. İkincisi de insanların bazen davranışlarıyla uyumlu hareket etmiyor oluyor. Yani bazen de insanlar iklim değişikliğinin gerçek ve insan işi olduğunu düşünse bile bunun için harekete geçmeyebiliyor.

İnsanları iklim değişikliği uğruna savaşmaya ikna etmenin diğer yolu da uzun vadeli iklim değişikliğinin, sağlık ve çevre üzerinde kısa vadeli etkilerinin olması. Isınma ve ulaşım için fosil yakıtların kullanımı, birçok zehirli gazın kaynağını oluşturuyor, havayı kirletiyor ve birçok hastalığa davetiye çıkarıyor. Ormanların yok edilmesi hava kirliliğine neden oluyor, biyolojik çeşitliliği yok ediyor ve erozyona nedne oluyor. Kırmızı et tüketmek ise yüksek kolesterol, kalp hastalıkları gibi sağlık sorunlarına neden olabiliyor.

İklim değişikliğinin göz ardı edilmesini kolaylaştıran bir başka neden de sonuçların hemen görülmeyişi.

Bu inkar ortamında çevrenizdekileri iklim değişikliği uğruna savaşmaya ikna etmek için onları sadece iklim değişikliğinin varlığına inandırmaya değil, aynı zamanda onlara sera gazının havayı kirlettiği, kırmızı et tüketmenin sağlık sorunlarına neden olduğu gibi kısa vadeli sonuçlar hakkında bilgilendirmeye çalışabilirsiniz.

İlgili yazı: İklim değişikliği küresel gıda sistemini tehlikeye atıyor

San Diego’daki Kaliforniya Üniversitesi’nde yapılan bir ampirik araştırma bu konuda ilginç bir bakış açısı getiriyor. Araştırma kapsamında katılımcılardan iklim değişikliği konusundaki önce bireysel davranışlarını sorgulamaları, sonra da kolektif akış açısını sorgulamaları istenmiş. Katılımcıların, kolektif davranışları sorguladıklarında iklim değişikliği kampanyalarına ayırdıkları bağış miktarının yüzde 50 arttığı gözlemlenmiş.

Araştırmayı yapan ekip, her ne kadar bu sonucun iklim değişikliğiyle mücadele eden sivil toplum kuruluşlarını eylemlerini yeniden gözden geçirmeye sevk ettiğini düşünse de, tüm araştırmalar aynı sonucu vermiyor. Duke Üniversitesi’nde yapılan bir çalışma, insanların iklim değişikliği hakkında uzun süredir çok fazla şey duyduklarını ancak bu konuya çok fazla önem vermediklerini gösteriyor. Araştırmayı yapan ekip, bunun tersine çevrilmesi için siyasi parti temsilcilerinin veya birebir görüşmelerin çok daha önemli olduğunu savunuyor.

Kaynaklar:
Psychology Today
Huffington Post

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale