X

İnsanlar neden yalan söyler: Yalan türleri ve yalan söylemenin nedenleri

Hiç düşündünüz mü; neden yalan söyleriz? Yalan söylemek daha iyi bir dünya için hizmet eden küçük aracılar mı yoksa bizleri daha çok çıkmaza sürükleyen tehlikeli sular mı? Pembe yalanlar kabul edilebilir mi? Hiç yalan söylemediğimiz bir dünya mümkün mü? Yalansız bir dünyayı, kimsenin yalan söylemeyi bilmediği zamanları konu alan, başarılı oyuncu Ricky Gervais’in başrolünde yer aldığı The Invention of Lying (Yalanın İcadı) filmi tam da bu konuyu işliyor ve yalanlara bambaşka bir bakış açısı ile yaklaşıyor. Eğer daha önce izlemediyseniz  bu yazımızı okuduktan sonra meraklanıp film listenize ekleyebilirsiniz 🙂 . Yalansız bir dünya en azından şimdilik pek mümkün görünmediğinden bu yazımızda kendimiz de dahil olmak üzere tüm insanların neden yalan söylediğine ve yalan türlerine göz atmak istedik. İşte yalan söylemenin nedenleri ve yalan türleri:

Yalan söylemenin nedenleri

Bazen bir hastaya umut aşılamak, bir çocuğun yüzünü güldürmek, grubun keyfini kaçırmamak, ailedeki huzuru devam ettirmek gibi günlük hayatın içinde yer alan birçok olay karşısında yalan etkili bir çözüm gibi görünebilir. Öte yandan, pek de iyi niyetli olmayan sebeplerle kişiler yalan söyleyebilir. İşte yalan söylemenin en yaygın nedenleri:

Koruma ve savunma

Yalan türlerinden de yola çıkarak yalan söylemenin en büyük nedenlerinden birinin koruma ve savunma iç güdüsü olduğunu söylemek mümkün. Birçok kişi, kendini olası tehlikelerden, olumsuz durumlardan korumak için yalan söyleyebilir. Ya da herhangi bir sözlü saldırı anında hızlıca savunmaya geçmek için yalanların arkasına sığınabilir. Birçoğumuz zaman zaman kendimiz ve sevdiklerimizin çıkarlarını korumak için hem onların hem kendi iyiliğimizi düşündüğümüz için yalana başvurabiliriz.

Empati

Eğer güçlü bir empatsanız, yani karşınızdaki kişi ile empati kurabilme yeteneğiniz gelişmişse kendinizi kolayca onun yerine koyup duygularını, düşüncelerini anlayabilirsiniz. Bu nedenle de ne duymak istediğini, neye ihtiyacı olduğunu ve onun için ne yapabileceğinizi çoğu zaman bilirsiniz. Karşınızdaki kişiyi üzmemek ya da daha iyi hissettirmek, çıkarlarını korumak, zarar görmesini önlemek için ‘beyaz yalanlara’ başvurabilirsiniz.

Manipülasyon

Genellikle kötü niyet barındıran yalanlar, manipülatörler tarafından sıkça söylenebilir. İnsanları birbirine düşürmek, her durumdan kendine çıkar elde etmeye çalışmak, insanlar üzerinde baskı kurmak, kendini ön plana çıkarmak, kısaca, başkalarının zararına olacak şekilde manipülasyon konusunda ustalaşmış kişiler, manipülasyonlarına devam etmek için çoğu zaman beyaz olarak tanımlanamayacak yalanlar söyleyebilirler.

Anksiyete bozuklukları

Bir tür zihinsel sağlık sorunu olan anksiyete bozuklukları; rahat hissetmeme, gerginlik, sinirlilik ve korku duygularıyla da ilişkidir. Anksiyete ile baş etmeye çalışan kişiler, bu duygu durum bozukluğundan kurtulmak ya da etkilerini mümkün olduğunca aza indirerek daha iyi hissetmek için yalan söylemek durumunda kalabilirler. Bu yalanlar, kendine yönelik koruyucu veya faydalı yalanlar olabileceği gibi, gerçeği çarptırıcı, minimize edici, inkar edici yalanlar da olabilir. Kişinin mücadele etmek zorunda kaldığı duygu veya duruma göre söylediği yalan türü de değişiklik gösterebilir.

Benlik algısı ve sosyal kabul

Düşük öz saygıya sahip olmanın daha sık yalan söylemeye sevk ettiğini biliyor muydunuz? Özgüveni düşük kişileri özgüven eksikliğini telafi etmek ve daha etkileyici bir kimlik algısı yaratmak için yalan söyleyebilir. Genellikle kendine yönelik faydalı yalanları tercih eden düşük benlik algısına sahip kişiler, farklı tür yalanları da tercih edebilir. Öte yandan, toplumda kabul görmek, istenilen ve sevilen kişi olmak, onaylanmak ve grup içindeki itibarını artırmak için de yalan etkili bir araç olarak kullanılabilir.

Çatışmadan kaçınma

Olası bir çatışmadan kaçınmak veya tartışma ihtimalini azaltmak için de kişiler farklı türdeki yalanlara başvurabilir. Kişilerarası iletişimde ortaya çıkabilecek anlaşmazlıkları önlemek için gerçeği çarpıtarak yalan söylenebilir ya da yüzleşmekten korkulan konuların üstünü örtmek için de yalanlar kullanılabilir.

Erteleme isteği

Sorumluluklardan kaçmak için görevleri, işleri ertelemek için kişiler kendilerine geçici çözümler üretmeye çalışabilir. Bu nedenle yalan söyleyerek zaman kazanmaya ve yapmaları gereken işleri ötelemeyi tercih edebilirler.

Kin besleme

Kişinin geçmişte yaşadığı bir sorun, travma, olumsuz herhangi bir olay başkasına karşı kin veya nefret duygusu beslemesine sebep olabilir. Öç alma arzusu ya da kişinin onu zor duruma sokan birine zarar vererek ödeşme isteği, kasten yalan söylemesinin ardındaki motivasyonu yaratabilir.

Ortalığı karıştırma

Ne yazık ki özellikle dramadan beslenen insanlar zaman zaman ortalığı karıştırmak, başkalarını birbirine düşürmek veya insanların tepkilerini izlemek için de yalan söyleyebilirler. Neler olacağını merak ettikleri için veya başkalarını zor durumda bırakmaktan tuhaf bir şekilde keyif aldıkları için türlü türlü yalanlarla ortalığı karıştırabilirler.

Yalan türleri

Yalan söylemenin sebeplerine baktığımızda aslında birçoğumuzun zihninde yalan türleri de belirlemeye başlıyor olabilir. Ama gerçekten sandığımız gibi yalnızca iyi-kötü ya da pembe-siyah yalanlar mı var, yoksa daha mı fazla?

Farklı kaynaklar, yalan türlerini sınıflamak için farklı farklı isimler kullanıyor olsa da biz en yaygın olanları paylaşmak istedik. İşte çoğumuzun yakından tanıyacağı yalan türleri:

Kendine yönelik faydalı yalanlar: Bu tür yalanlar, kişinin kendisi adına olumlu bir sonuç elde etmek için söylediği yalanlardır. Örneğin, bir miktar para bulduğunuzda onun size ait olduğunu söylemeniz bu tür yalanlara örnek olabilir. Ya da bankada sıra beklerken veznede yanan numaranın sahibi ortaya çıkmadığında kendi sıranızmış gibi ilerlemeniz kendine yönelik faydalı bir yalan olarak değerlendirilebilir.

Kendine yönelik koruyucu yalanlar: Kişinin kendisini olumsuz bir sonuçtan kurtarmak için söylediği yalanlardır. Sevdiğiniz bir arkadaşınızın istemeden vazosunu kırdığınızda kıranın siz olmadığını söylemeniz kendinize yönelik koruyucu bir yalan olabilir. Ya da işinizle ilgili olası bir dikkatsizliğiniz sonucunda oluşan olumsuz durumun nedenini bilmediğinizi söylediğinizde, bu kendinizi korumak için söylediğiniz yalan olarak düşünülebilir.

Başkalarına yönelik faydalı yalanlar: Bu tür bir yalan söylerseniz, başka biri için olumlu bir sonuç elde etmeyi amaçlamış olursunuz. Basit bir örnek vermek gerekirse, küçük bir çocuğun yaptığı resim ilgili ‘gördüğüm en güzel resim’ dediğinizde bu tür bir yalan söylemişsiniz demektir.

Başkalarına yönelik koruyucu yalanlar: Tıpkı kendine yönelik koruyucu yalanlar gibi olumsuz sonuçlardan kaçınmak ve başkalarını korumak için söylenen yalanlardır. Örneğin, yakın bir iş arkadaşınızın ofisteki kahve makinesini bozduğunu bildiğiniz halde haberinizin olmadığını söylemeniz onu korumak için söylediğiniz bir yalan olabilir.

Pareto faydalı yalanlar: Öncelikle, bu yalan türündeki pareto kavramının, bildiğimiz pareto ile pek de ilişkili olmadığını belirterek başlayalım. Kişisel gelişim, ekonomi, psikoloji ya da iş dünyasında farklı tamlamalarla kullanılan pareto ilkesi en fazla çabayı, en fazla değer yaratacak etkene harcamak gerektiğini savunur. Pareto faydalı yalanlar içinse kişinin hem kendisine hem de başkalarına fayda sağlamak amacıyla söylediği yalanlar olarak tanımlanır. Belki de grubun faydasına olarak da isimlendirebilir. Örneğin, grup halinde bir yarışmaya katıldığınızda hazırlık yapmak için en iyi salonu seçip sonra da salonun size ayrıldığınızı söylediğinizde bu tür bir yalana örnek oluşturabilirsiniz.

Pareto koruyucu yalanlar: Pareto koruyucu yalanlar ise hem kendinizi hem de başkalarını olası olumsuz sonuçlardan korumak için söylediğiniz yalanlardır. İşler ters gittiğinde partiyi planlayanın siz ve arkadaşlarınız olmadığını söylemeniz bu yalan türüne örnek olabilir.

İnkar yalanları: Adından da anlaşıldığı üzere gerçeği reddetmek yani inkar etmek için söylenen yalanlardır.

Minimizasyon yalanları: Yine ismiyle anlamının benzerlik gösterdiği bir yalan türü olan minimizasyon yalanları, olanları, yapılanları ‘en aza indirgemek’ amacıyla söylenen yalanlardır. Örneğin, ‘kaza ile oldu ya da zaten hasarlıydı’ gibi söylemler bu yalanlara örnek olabilir.

Fabrikasyon yalanları: Uydurma yalan olarak da geçen bu yalan türü, hiç ortada olmayan gerçeklerden tamamen uzak, kişinin farklı sebepler nedeniyle söylediği yalanlardır. İyi veya kötü niyetli olabilir, bu nedenle söylenme amacı kişiden kişiye büyük farklılıklar gösterebilir ve belli bir kalıbın içinde olması zordur.

Abartılı yalanlar: Bu yalan türü, gerçeğin çarpıtılması bakımından minimizasyon yalanına benzer; ancak bir yandan da olan şeylerin abartılarak aktarılmasını içerir.

Tüm sebeplerden ve türlerden anlaşılabileceği üzere bazen bir yalanın altında kişisel çıkarlar, başkalarını koruma içgüdüsü, sorunları önleme çabası gibi iyi niyetli sebepler yatıyor olsa da her zaman öyle değil. Kötü niyetli yalanlar da en az iyi amaçlı yalanlar kadar yaygın olabilir ve tüm yalanların içeriği kişiden kişiye değişebilir. The Invention of Lying filminde olduğu gibi yalansız bir dünya mümkün olur mu bilinmez ama kişisel çaba ile özellikle kötü niyetli yalanlar en aza indirgenebilir.

Kaynak: mindbodygreen, psychcentral, liveboldandbloom

İlginizi çekebilir: Yalan söylemenin kendine özgü dili ve bu dili fark etmenin yolları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale