dummy

İnsanın mutluluk arayışı: Hedonik adaptasyon ve eudaimonia

En zeki ya da en güçlü olanın değil de, en iyi adapte olanın hayatta kaldığını biliyoruz. Özellikle 2 yılı aşkın süredir adaptasyon becerimizin daha da gündemimizde olduğu bir süreçten geçiyoruz. “Neye, ne kadar adapte olduk, neye olamadık, neye adapte olmalıyız, neye olmamalıyız?” gibi sorular hepimizi meşgul etti ve ediyor şüphesiz.

dummydummy

Çok konuşmadığımız, ancak zorlu zamanları aşmamızda etkili olan bir kavram da Brickman ve Campbell’in 70’lerde psikoloji literatürüne soktuğu hedonik adaptasyon kavramı. Adından ilk çağrışım hazza uyum gibi olsa da, aslında bu kadarla sınırlı değil tanımı. Hedonik adaptasyon, insanların hem iyi, hem kötü olaylara uyum sağlama eğilimini ve böylece yaşadıkları olaylardan bir süre sonra, aynı mutluluk seviyelerine geri dönme durumunu anlatıyor. Bu sayede aslında zorlu süreçlerden sonra da eski mutluluğumuzu yakalayabiliyoruz çünkü uyum sağlıyoruz.

90’larda Michael Eysenck hedonik adaptasyon kavramını, hedonik koşu bandı olarak tanımlıyor. Kavrama göre, yaşadığımız olumlu ya da olumsuz olaylardan sonra hissettiğimiz yoğun mutluluk ya da üzüntü bir süre sonra etkisini kaybediyor ve aslında herkes tüm hayatını belli bir mutluluk seviyesinde geçiriyor. Bu sebeple de “Para mutluluk satın almaz” diyoruz mesela çünkü ilk başta sahip olduğumuz yeni imkânlar sayesinde yakaladığımız yoğun mutluluk, bir süre sonra yerini eski mutluluk seviyemiz neyse ona bırakıyor.

Günümüzde sürekli hazzın peşinde koşan insanlık bu kavramı kaçırıyor belki de. Hedonik adaptasyon, neden mutluluğumuzu tüketilebilen kaynaklar üzerine inşa etmemizin doğru olmadığını da anlatıyor esasen. Hep daha fazla “bir şey” isterken, daha mutlu olmaya, daha keyifli olmaya çalışıyoruz ancak kısa süreli yakalanan duygu değişimleri dışında genel bir mutluluk artışından bahsedemiyoruz. Eğer hepimiz yaşadığımız olaylara istinaden dalgalanan ancak belli bir seviyede seyir halinde olan bir mutluluğa sahipsek, bu seviyeyi nasıl geliştirebileceğimize bakmamız gerekiyor.

Belki de, hedeflenmesi gereken şeyin adını “mutluluk” olarak tanımlamak da çok yerinde olmuyor. Genel bir refah hali, iyi olma hali aslında hayatımızda kendimizi daha “tam” hissetmemizde etkili oluyor. Ve bu hali tanımlamak için çok daha eskilere gitmek gerekiyor. Aristoteles’in “eudaimonia” olarak dile getirdiği hal, esasında peşinde koşmamız gereken durumu anlatıyor. Buna sadece mutluluk demek de eksik kalıyor, zira bu kavram insanın iyi olma halini, içindeki iyiliği ortaya çıkarma halini ve iyi yaşama halini anlatıyor. Tam olduğunu düşündüğümüz bir hayatı deneyimlediğimizde eudaimoniaya ulaşıyoruz. Aristoteles’e göre eudaimonia, iyi bir insan olarak ve erdemli bir hayat sürerek yakalanabiliyor. Hatta uzun vadede kişinin iyi hissetmek ve iyi bir yaşam sürmek için kısa süreli mutluluklardan fedakârlık yapması da gerekebiliyor kimi zaman.

Çeşitli duygusal dalgalanmalardan etkilense de, uzun vadede iyi hissettiğimiz bir hayat için, değerlerimizin olması ve bu değerleri yaşatabilmemiz gerekiyor. Akıllı ve erdemli davranışlar, insanın iyi olma halini ortaya koyuyor. Haz yerine anlam arayışında olmak, kendi potansiyelimizin farkında olmak ve bunu ortaya koymaya çalışmak ve şükretmek yapabileceklerimizin başında geliyor.

İlginizi çekebilir: İmgeler dünyası: Nasıl göründüğümüzü değil, nasıl olduğumuzu hatırlayalım

Ceyda Tepret: İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Mühendisliği bölümü mezunudur. Koç Üniversitesi’nde MBA eğitimi alıp, Madrid’deki IE Business School’da International MBA programında eğitimini tamamlamıştır. Pazarlama alanında bir kariyer tercih etmiştir ve bu alandaki çalışmalarına devam etmektedir. İnsan davranışları ve psikolojiye duyduğu ilgi onu koçluk eğitimi almaya yöneltmiştir. ICF sertifikalı profesyonel bir koç olarak, danışanlarına kendi yolculuklarında destek vermektedir. Pazarlama profesyoneli kimliğiyle marka hikayelerinin, profesyonel koç kimliğiyle de insan hikayelerinin peşindedir.

Anne evi rahatlığında seçimler: Anneler Günü’ne özel içinizi ısıtacak hediye önerileri

“An-ne”; iki hecesine dünyaları sığdıran; güven, sıcaklık, huzur, sevgi ve daha nice güzel duyguyla bizleri kucaklayan, yorgun günlerin ilacı, mutlu anların ortağı, düştüğümüzde koştuğumuz, sevincimizi ilk paylaştığımız o eşsiz kahraman. İki hece ama içinde bir ömür saklayan… Anne demek bir evin kalbi demek, sevgiyle hazırlanmış sofralar, kahve fincanında biriken mutlu anılar, bir koltukta kurulan huzur, sıcak bir evin rahatlığı demek. Çünkü bir annenin dokunduğu her şey, dünyayı biraz daha yaşanır kılar. İşte bu yüzden Anneler Günü yaklaşırken bu yıl onlara sadece bir hediye değil, hissettirdikleri o tarifsiz sıcaklığı, huzuru, ‘anne evi rahatlığını’ hediye etmek gerek. Ne de olsa her şeyin en iyisini, güzelini, rahatını, konforlusunu hak eden onlar.



Geçmişten günümüze dönüşümler geçirmiş olsa da bu özel ve anlamlı günün değişmeyen en önemli özelliği, kalbimizde ayrı bir yeri olan annelerimizi onurlandırmak için bir fırsat sunuyor oluşu. Şüphesiz ki annelerimizin bize kattığı güzellikleri bir güne sığdırmak mümkün değil ama bu özel günde özenle seçeceğimiz küçük bir hediye, onların bizim için ne kadar değerli olduğunu hissettirmek için şahane bir fırsat olabilir. Önemli olan, seçtiğimiz hediyeye sevgimizi katmak; tıpkı onların her lokmaya, her bakışa kattığı sevgi gibi. İşte birkaç sıcak öneri:

‘Anne kucağı’ gibi: Konforu eve taşıyacak hediyeler

Anne kucağının o benzersiz sıcaklığı, en zor zamanların bile en güzel ilacı değil mi? Ve evet aslında hiçbir hediye tam anlamıyla o sıcaklığı vermeye yetmez ama yine de biraz da olsa yaklaşabilir. Film keyfi için sıcacık ve yumuşacık bir battaniye, polar bir sabahlık, rahat terlikler, evin her köşesini anne sıcaklığına büründürecek ev tekstili ürünleri, yastıklar, kırlentler ve çok daha fazlası ile annelerinize bu Anneler Günü’nde huzur ve konforu hediye edebilirsiniz.

‘Anne eli değmiş’ gibi: Kişisel bakım ürünleri

Annelerimizin dokunduğu her yeri güzelleştirdiği aşikar… ‘Anne eli değmiş gibi’ dendiğinde her ne kadar lezzetli yemekler akıllara gelse de, bir atkının düğümünde, bir buklenin düzeltilmesinde de aynı özen var. Bazen son bir anne dokunuşu her şeyi bambaşka yapabilir. Annenizin kendisine de en az başkalarına gösterdiği kadar şefkatle ve özenle yaklaşması için kişisel bakım ürünlerinden şahane hediyeler seçebilirsiniz. Parfümler, cilt bakım ürünleri, saç şekillendiriciler, makyaj setleri ve çok daha fazlası bu özel günde annenizin yüzünde güller açtırabilir.

‘Annemin tarzı’ gibi: Zamansız, şık ve özel parçalar

Bazı parçalar vardır, bize hep annemizi hatırlatır. Onun yıllardır severek taşıdığı bir fular, özel günlerde takındığı bir broş ya da gençliğinden kalma bir ceket… Şimdi, o hatıraların yanına çok daha özellerini eklemenin tam zamanı. Zarif elbiseler, şık altın takılar, birbirinden güzel aksesuarlar, rahat ayakkabılar, yazlık kombinlerini tamamlayacak parçalar ve çok daha fazlası Anneler Günü’nde harika hediyelere dönüşebilir.

‘Anne sofrasından fırlamış’ gibi: Sofralara renk ve lezzet katan detaylar

Anne sofrası; her tabakta ayrı bir hikaye, her kasede ayrı bir emek ama hepsinde aynı lezzet. Kimi zaman dört gözle beklenen bayram sofralarının, kimi zaman okuldan eve dönüşte karşılayan leziz yemeklerin yıldızı annelerin sofralarını daha da güzelleştirecek, mutfakta geçirdikleri zamanları kolaylaştıracak pratik ve şık ürünler harika hediyeler olmaz mı? Şık yemek takımları, renkli masa örtüleri, kahve makineleri, mutfak robotları, airfryer’lar ve çok daha fazlası tek bir tık uzağınızda.

Pazarama’da ‘anne evi rahatlığında’ alışveriş

Annenize hissettirmek istediğiniz tüm bu duygular, bir hediyeye sığabilir mi? Belki tam olarak değil, ama Pazarama’da, onun kalbine dokunacak seçenekler sizi bekliyor.

Pazarama, binlerce ürün seçeneği, avantajlı fiyatlar, çok kanallı erişim imkanı ve güvenli ödeme alternatifleriyle size anne evi rahatlığında bir alışveriş deneyimi sunuyor. Bir hediye seçin, içine sevginizi katın ve annenize onu ne kadar çok sevdiğinizi bir kez daha gösterin. Aradığınız her şey Pazarama’da.

Ayrıca Anneler Günü’ne özel şahane kampanyalar da sizi bekliyor. Pazarama üzerinden yapacağınız 750 TL ve üzeri alışverişlerde geçerli “HEDIYE125” kupon kodu ile 125 TL indirim fırsatı yakalayabilir, eğer Pazarama Plus üyesi iseniz aynı tutardaki alışverişleriniz için “PLUS200” kupon kodunu kullanarak 200 TL’lik özel indirimden faydalanabilirsiniz. Hepsi ve daha fazlası için hemen tıklayın, tam anneme göre’ diyeceğiniz hediyeleri kaçırmayın.  Her şeyin en iyisini hak eden anneler için, bu Anneler Günü’nde sadece bir hediye değil, bir “teşekkür” armağan edin.

*Bu yazı Pazarama katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale
whatsapp