İnsanın kendisine en zarar veren hali: Kötümserlik
Bazı kişiler olaylara olumsuz tarafından bakma eğiliminde olurlar. Kötümserlik; kişinin olumlu ve umut barındıracak tüm düşüncelerini süpürüp atabilecek güce sahip bir dalga gibidir. Hepimizde geleceğe dair kaygılar bir dereceye kadar vardır; ancak bu kaygının yoğunluğu ve kişinin hayatını nasıl etkilediği çok önemlidir.
Kötümser kişiler, gelecekte olabilecek sıkıntıları sanki şu anda oluyormuşçasına görme eğilimi içindedirler. Örneğin; kişi işinde meydana gelen ufak bir tersliği, iflas olarak algılar. İflas etme düşüncesinin içinde kaybolup, sadece düşüncesi nedeniyle üzüntü ve çaresizlik hissi yaşayabilir. Veya kötü giden bir ilişkinin sonlanmasından sonra kötümser kişi; ilişkilerine dair bir genelleme yapabilir ve ‘‘Bundan sonra iyi bir ilişkim olmayacak’’ şeklinde düşünebilir. Bu düşünce de kişiyi umutsuzluğa ve mutsuzluğa iter.
İlgili yazı: 5 adımda öğrenilmiş iyimserlik
Kötümser kişilerin düşünce yapısı
Kötümser kişinin tahminleri, aşırılık ve genellemelerle doludur. Geleceği şu anın bir uzantısı olarak kabul ederler ve an içinde olumsuz bir şey yaşanıyorsa, bunun her zaman bu şekilde devam edeceğini zannederler. Örneğin; kişi kendisini çaresiz hissediyorsa, bu onun için her zaman böyle hissedilecek bir duygu anlamına gelir.
Kötümser kişilerin düşünce yapısı şu şekildedir:
- ‘Hiçbir şey yolunda gitmiyor.’
- ‘Yaşamımda güzel hiç bir şey yok.’
- ‘Mutlu olamayacağım.’
- ‘İyi bir ilişkim olması mümkün görünmüyor.’
- ‘Başarılı olduğum hiçbir şey yok.’
- ‘Bir şeyleri değiştirmek için artık çok geç.’
Kötümser kişilerin cümleleri genelleme ve abartma ile doludur. Bir sorunun pek çok farklı çözümü olabileceğini ve her zaman yeni bir yol bulunabileceğini düşünmez. Karşılaşılan problem çözülemez görünürse, bunu aşamayacağını ve yoluna devam edemeyeceğini düşünür.
Kötümser kişi; başarabildiklerine, yeterliliklerine, sahip olduklarına, olabilecek güzel şeylere odaklanmayı başaramaz. Bunlar gerçekleşse dahi kişi onları görmekte zorlanır veya küçük görerek etkisini azaltır. Başaramadıklarına, yetemediklerine, sahip olamadıklarına, olamayacak olan şeylere odaklanır. Ve bunları büyütür. Hayata bu bakış açısıyla bakıldığı sürece olumlu duyguların hissedilmesi mümkün değildir. Duygular kişinin düşünce yapısına doğrudan bağlıdır. Olumsuz düşünen bir kişinin olumlu hissetmesi de mümkün değildir. İyi bir hayat için kişinin kendisine ve hayata doğru bir bakış açısı ile bakmayı öğrenmesi gerekir.