X

İnsan kaynaklı iklim değişiklikleri yüzünden 2014’te neler yaşandı?

Paris’te düzenlenecek 21’inci İklim Konferansı öncesinde iklim değişikliği tartışmaları alevlendi. Birçok uluslararası kuruluş art arda raporlar açıklıyor. Bunlardan biri de kasım ayının ilk haftasında yayımlandı. Bu rapora göre sera gazı emisyonu ve arazi kullanımı gibi insan faaliyetleri 2014 yılında olağan dışı hava olaylarına ve iklimsel değişikliklere neden oldu. Bunlar arasında orta Pasifik’teki tropik hortumlar, Avrupa’daki aşırı yağışlar, doğu Afrika’daki kuraklık, Asya, Güney Amerika ve Avustralya’daki bunaltıcı sıcaklar gösterilebilir.

ABD’deki Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi (NOAA) Başkanı Thomas R. Karl, doğa olaylarının oluşum nedenlerinin açıklanmasıyla ilgili gelişmeler ilerledikçe insanların iklim değişikliği üzerindeki etkilerinin daha kolay belirlenebileceğini söylüyor. Karl, ancak bu şekilde farkındalık sağlanarak insanların gelecekte iklim konusunda daha duyarlı olmalarının sağlanabileceğini düşünüyor.

014’te tüm zamanların en fazla Antarktik deniz buzulu kütleleri görüldü.

Bu yılki raporda ise dünya çapında 32 gruptan oluşan bilim insanları 2014 yılında gerçekleşen 28 olağan dışı doğa olayını araştırdı ve bu olayların gerçekleşmesindeki hem doğal hem de insan eliyle oluşturulan farklı nedenleri bulmaya çalıştı. Ancak günümüzün bilimsel yöntemleriyle insan etkisini kesin bir şekilde belirlemek mümkün değil. Bu da insanlığın iklim değişimini nasıl etkilediği konusunda kesin bilgilere ulaşılmasını engelliyor.

Tüm bu olumsuzluklara rağmen rapor kilit öneme sahip birçok bilgi içeriyor. Uplifers olarak 2014 yılında gerçekleşen sıra dışı doğa olaylarına ilişkin bulguları derledik:

Kuzey Amerika:

– Kaliforniya’daki yangınların neredeyse tamamı insan etkisi nedeniyle oluşan iklim değişikliği yüzünden çıktı. Ancak 2014’teki bu yangınlarla ilgili doğrudan bir bağlantı kurulamıyor.

– Midwest’te hala kış ayları dondurucu soğuklar yaşanıyor ve bunların iklim değişikliğiyle ilgisi oldukça az.

– ABD’nin doğu kesimlerindeki soğuk havaların iklim değişikliğiyle bir bağlantısı bulunmuyor.

– Hawaii’yi vuran tropik hortumlar büyük ölçüde insan kaynaklı iklim değişikliği nedeniyle oluşuyor.

– 2013/2014 kış sezonu boyunca Kuzey Amerika’nın büyük kısmını etkisi altına alan soğuk hava, insan kaynaklı iklim değişikliğiyle değil doğal nedenlerle ilişkili.

– Kanada çayırlarının güneydoğusundaki sel felaketi büyük ölçüde insan kaynaklı iklim değişikliği ve arazi kullanımıyla ilgili.

Güney Amerika:

– Aralık 2013’te Arjantin’deki bunaltıcı sıcaklar büyük ölçüde insan kaynaklı iklim değişikliği yüzünden oluştu.

– Brezilya’nın güneydoğusundaki su kesintilerinin iklim değişikliğiyle bir bağlantısı bulunmuyor.

Sera gazı emisyonu ve arazi kullanımı gibi insan faaliyetleri 2014 yılında olağan dışı hava olaylarına ve iklimsel değişikliklere neden oldu.

Avrupa:

– 2013/2014 kış döneminde Britanya üzerindeki fırtınaların insan kaynaklı iklim değişikliğiyle doğrudan ilgisi kurulamıyor.

– 2013/2014 kış döneminde İngiltere’deki aşırı yağışların insan kaynaklı iklim değişikliğiyle doğrudan ilgisi kurulamıyor.

– Gonzolo kasırgası, Avrupa’daki aşırı tropik fırtınaların dönüşümüne bir örnek.

– Fransa’nın güneydoğusundaki Cevennes dağlarındaki aşırı yağışlar, 1950 yılına kıyasla üç kat daha fazla iklim değişikliğiyle ilişkili.

– Avrupa, kuzeydoğu Pasifik ve kuzeybatı Atlantik’teki rekor sıcaklıkların arkasındaki insan etkisi gittikçe artıyor.

Ortadoğu ve Afrika:

– İki ayrı bilimsel çalışma, doğu Afrika’daki kuraklığın iklim değişikliği nedeniyle daha sert yaşandığını
gösteriyor.

– 2014’te Ortadoğu’daki kuraklık felaketinde iklim değişikliğinin rolü kesin olarak bilinemiyor. Bir çalışma Suriye’nin güneyindeki kuraklıkta iklim değişikliği etkisine rastlarken, bir başka çaışma ise Ortadoğu’da iklim değişikliği etkisinin olmadığını söylüyor.

Asya:

– Kore ve Çin’deki aşırı sıcaklar insan kaynaklı iklim değişikliğine bağlı olarak gerçekleşti.

– Kuzeydoğu Asya, Çin ve Singapur’daki kuraklığın iklim değişikliğiyle kesin bir ilişkisi saptanamadı.

– Yüksek batı Pasifik’teki tropik hortum olayları büyük ölçüde doğal nedenlere bağlı olarak gerçekleşti.

– Cakarta’daki yıkıcı sel felaketi iklim değişikliği ve diğer insani etkilere bağlı olarak gerçekleşti.

– Himalayalar’daki aşırı kar fırtınalarının artmasının iklim değişikliğine bağlı olduğu düşünülüyor.

– Kuzeydoğu ve tropik batı Pasifik’teki deniz yüzeyi sıcaklığının artmasındaki insani etkilerin yoğunlaştığı düşünülüyor.

Avustralya:

– Dört bağımsız çalışma da Avustralya’da 2014’te yaşanan bunaltıcı sıcakların insan etkisine bağlı olarak gerçekleştiğini gösteriyor.

– Ağustos 2014’te Avustralya’daki basınç anormalliklerinde insan kaynaklı iklim değişikliğinin etkisi olduğu düşünülüyor.

– Yeni Zelanda’da temmuz ayında beş gün boyunca devam eden aşırı yağışların insan kaynaklı iklim değişikliğiyle bağlantılı olduğu düşünülüyor.

Antarktika:

– 2014’te tüm zamanların en fazla Antarktik deniz buzulu kütleleri görüldü çünkü iklim değişikliği nedeniyle Antarktika üzerindeki soğuk havayı diğer bölgelere taşmasını ve böylelikle termodinamik deniz buzulu üretimini sağlayan sert rüzgarlar daha az görüldü.

Kaynak:
Science Daily

İlginizi çekebilecek diğer yazılar:

Yok olmadan önce görmeniz gereken 10 ilginç yer

Dünyaya yeni bir gözle bakmanızı sağlayacak 10 dünya haritası

Antartika: Beyaz Kıta

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale