X

İnsan bilincinin ve değerlerinin dönüşüm süreci: Spiral dinamikler

  • “Sözünün eri olmak”
  • “Hak yerini bulur”
  • “Günahı boynuna”
  • “Özü sözü bir olmak”

Gibi deyimler, ağızdan ağıza yüzlerce yıldır aktarılır. Bireysel değerler ve inanışlar karakteristik davranışları; benzer grup davranışları da toplumsal kültürümüzü yansıtır. Evrim sürecinde #bilinç olarak bireysel ve toplumsal olarak acaba neredeyiz? Richard Barrett ve #spiraldinamikler#bilinç  kuramcısı Dr. Clare W. Grave’s 7 basamaklı bilinç sistemini nasıl açıklıyor? Karşılaştığımız olay ve durumları, dinlediğimiz insanları hangi bilinç seviyesinden algılıyoruz?

Bilinç, farkındalık, holistik bakış açısı günümüzde sadece bireysel olarak değil, kurumsal – organizasyonel, hatta toplumsal olarak da sıklıkla konuşulan konular. En eski zamanlardan beri insanın ruhunu, bilincini araştıran psikoloji bilimi de, kuantum fiziğindeki yeni bulgular ile bilincin evrimine farklı bakış açıları getirmekte.

1970’li yıllarda Prof. Dr. Clare W. Graves tarafından kurgulanan “Spiral Dinamikler” kavramı insan bilincinin, değerlerinin dönüşüm süreçlerini gösterir. Bu kavram bütüncül (holistik) ve senteze dayalı bir modeldir, sosyoloji, felsefe, siyaset bilimi, psikoloji gibi farklı bilimleri birleştirir. En basit anlatımı ile Spiral Dinamikler şunu söyler: İnsan bilinci linear – düz değil, spiral bir şekilde, birbirine karışarak akan dalgalar halinde gelişir. Tarihsel olarak benzer durumları, farklı bilinç seviyelerinde yaşarız. Değişim gösteren bilinç seviyeleri şu şekildedir:

1970’li yıllarda Prof. Dr. Clare W. Graves tarafından kurgulanan “Spiral Dinamikler” kavramı insan bilincinin, değerlerinin dönüşüm süreçlerini gösterir.
1. Evre (bej): Hayatta kalma evresi, arkaik ve içgüdüsel
  • Ortaya çıkış zamanı: Yaklaşık 100.000 yıl önce. 
  • Ana amacı: Hayatta kalmak için ne gerekiyorsa onu yap.
  • Görüldüğü yerler: İlk insan toplulukları, yeni doğan bebekler, yaşlılar, akıl hastaları, açlıkla mücadele eden ve savaş bunalımı yaşayan toplumlar. Yetişkin nüfusun yaklaşık yüzde 0.1’i, nüfus üzerindeki gücü yüzde 0 yani yok.

Öncelikleri yiyecek, su, seks ve güvenlik. Hayatta kalmak için alışkanlıkları ve içgüdülerinden yararlanır. Bağımsız benliği güç bela uyandırılmış yada güçlendirilmiştir. Yaşamın sürdürmek için sağ kalma grupları oluşturulur.

2. Evre (mor): Cansız varlıklara sihirli güçler atfetme, sihirli ve animistik
  • Ortaya çıkış zamanı: Yaklaşık 50.000 yıl önce. 
  • Ana amacı: Ruhunun ve kabilenin mutlu, sıcak yuvasını koru. 
  • Görüldüğü yerler: Vudu benzeri lanetlere inanma, kan üzerine ant içme, geçmişten gelen düşmanlıklar, uğur getiren takılar, batıl inançlar. Üçüncü dünya ülkelerinde, çetelerde, birleşik kabilelerde yaygındır. Aynı zamanda yeni çağ inançları (new age), kristaller, tarot ve astrolojide görülür. Yetişkin nüfusun yaklaşık yüzde 10’u, nüfus üzerindeki gücü yüzde 1’i.

İyi ya da kötü ruhlar olayları belirler. Bu yüzden onlara itaat etmek gerekir. Atalara, bilgelere, şeflere, kabileye saygı göstermeli, biat edilmelidir. Nimet, lanet gibi kavramlar doğaüstü güçler tarafından yeryüzüne bırakılır. Etnik kabileler oluşturulur. Ruhlar atalardan gelir ve kabile içinde bağ kurulmasını sağlar. Akrabalık ve soy siyasal bağlantıları belirler. Graves bu evreyi, “nehirdeki her kavisin bir adı var ama nehrin adı yok” diye anlatır.

3. Evre (kırmızı): Egosantrik evre, Güç Tanrıları
  • Ortaya çıkış zamanı: Yaklaşık 10.000 yıl önce. 
  • Ana amacı: Ne olmak istiyorsan ol, ne yapmak istiyorsan yap.
  • Görüldüğü yerler: “İki yaş sendromu” geçiren çocuklar, isyankar gençler, öncü zihniyetler, feodal krallıklar, destansı kahramanlıklar, kötü adamlar, paralı askerler, çılgın rock yıldızları, Sineklerin Efendisi. Yani yetişkin nüfusun yüzde 20’si, gücün %5’i.

İlk kabileden ayrı olarak benlik bilinci oluşur; güçlü, itici güce sahip, ben merkezci, kahraman. Mistik ruhlar, arketipler, ejderhalar ve hayvanlar bol bol konuşulur. Arketip (ilk tip) tanrı ve tanrıçalar güçlü ve hükmeden iyi ve kötü kuvvetler vardır. Feodal hükümdarlar, ağalar, şeyhler itaat ve bağlılık karşılığında astlarını korur. Dünya tehlikeli ve yırtıcılarla dolu bir ormandır. Feth eder, kurnazlıkla alt eder ve hakimiyet kurar; pişmanlık duymadan, esef etmeden benliğin sefasını sürer; şimdi burada var olur.

4. Evre (mavi): Birileri tarafından belirlenen düzen içinde yaşama, mitik düzen
  • Ortaya çıkış zamanı: Yaklaşık 5.000 yıl önce. 
  • Ana amacı: Hayatın güçlü bir Başkası ya da Düzen tarafından belirlenen sonuçları, anlamı, yönü ve amacı vardır.
  • Görüldüğü yerler: Püriten Amerika, Konfüsyüs’çü Çin, Dickens İngiltere’si, Singapur Disiplini, totalitarizm, şövalyelik ve şeref yasaları, hayır işleri, köktendincilik, erkek ve kız izciler, “ahlaklı çoğunluk”, vatanseverlik. Yani nüfusun yüzde 40’ı, gücün yüzde 30’u.

Bu adil düzen, mutlakiyetçi ve değişmeyen doğru – yanlış ilkelerine dayalı bir davranış yasasına dayanır. Kanunları ya da kuralları ihlal etmek ciddi, belki de daimi etkiler doğurur. Kurallara uyulduğu takdirde, bağlılıklarını gösterenler ödüllendirilir. Antik ulusların temelidir. Katı toplumsal hiyerarşiler; ataerkil; düşünmenin tek bir doğru yolu vardır. Hukuk ve düzen; dürtüsellik suçluluk ile kontrol edilir. Her şey somut bir biçimde yerine getirme ve köktendinci inanç; Düzenin yasalarına itaat, son derece muhafazakar ve konformist. Genelde dindar ve mitik. Graves ve Beck buna, aynı zamanda laik ya da tanrı tanımaz düzen veya misyon da olabilecek “aziz / mutlakiyetçi” evre de demiştir.

Spiral dinamikler
5. Evre (turuncu): Sürü zihniyetinden kurtuluş evresi, bilimsel başarı
  • Ortaya çıkış zamanı: Yaklaşık 300 yıl önce. 
  • Ana amacı: Oynanan oyunu kazanmak için kendi çıkarın doğrultusunda hareket et.
  • Görüldüğü yerler: Aydınlanma, Ayn Rand’ın “Atlas Silkindi” adlı eseri, dünyanın her yanında oluşan orta sınıflar, kozmetik endüstrisi, ganimet avcılığı, sömürgecilik, soğuk savaş, moda endüstrisi, materyalizm, piyasa kapitalizmi, liberal çıkarcılık. Nüfusun yüzde 30’u, gücün yüzde 50’si.

Bu dalgada benlik mavinin “sürü zihniyetinde” kurtulur. Bireyler anlam ve gerçeği arar. Dünya, kişinin kendi hedefleri doğrultusunda öğrenilecek, hakim olunacak ve yönlendirilebilecek doğal yasalarla rasyonel ve sorunsuz işleyen bir makinedir. Yüksek başarıya, özellikle de materyalist kazanımlara odaklıdır. Bilimin yasaları siyaseti, ekonomiyi ve insanla ilişkili olayları yönetir. Dünya, üzerinde oyunların oynandığı bir satranç tahtasıdır ve kazananlar kaybedenler karşısında üstünlük ve avantajlar elde ederler. Ortaklaşa rekabet, bireyin stratejik kazanımları için yeryüzünün kaynaklarını yönlendirir. İş birliği yapan devletlerin temelidir.

6. Evre (yeşil): Birlik ve çevre bilinci evresi, duyarlı benlik
  • Ortaya çıkış zamanı: Yaklaşık 150 yıl önce. 
  • Ana amacı: Kendin için barışı ara, diğerlerini ve bir olmanın huzurunu keşfet.
  • Görüldüğü yerler: Derin ekoloji, postmodernizm, Hollanda idealizmi, Kanada sağlık hizmetleri, hümanistik psikoloji, liberasyon teolojisi, işbirlikçi öğrenme, Greenpeace, ekopsikoloji, hayvan hakları, insan hakları konuları, çok kültürlülük. Yani nüfusun yüzde 10’u, gücün 15’i.

Komüniter, birlikçi, ekolojik duyarlılık, ağ oluşturma. İnsan ruhu açgözlülükten, dogmalardan ve bölücülükten kurtarılmalıdır. Duygular ve sevgi, soğuk rasyonelliği geçersiz kılar. Yeryüzü, Gaia, yaşam kutsanır. Hiyerarşiye karşıdır. Yatay ilişkiler ve bağlantılar kurar. Geçirgen benlik, göreli benlik, grubu kaynaştırabilme, diyalog ve ilişkiler önemlidir. Değerler toplulukların temelini oluşturur. Uzlaşma ve oybirliği ile karar alınır. Son derece eşitlik yanlısıdır bu evrede insanlar, hiyerarşi karşıtı ve çoğulcu değerlere önem verir. Gerçekliğin sosyal yapılandırılması, çeşitlilik, çok kültürlülük, göreli değer sistemleri vardır. Bu evreye çoğulcu görelilik adı da verilir. Öznel, doğrusal olmayan düşünme, yeryüzüne ve üzerinde yaşayanlara karşı derin bir sevgi, duyarlılık ve önem vardır.

Yeşil mimin tamamlanmasıyla insan bilinci “ikinci düşünme kademesine” bir kuantum sıçraması gerçekleştirir. Clare Graves buna “inanılmaz derinliği olan bir anlam kanyonunun aşıldığı ‘ciddi bir sıçrama’ der. İkinci bilinç kademesiyle ilk kez gelişimin tüm spiralini net bir biçimde kavrarsınız. Dolayısıyla her düzeyin, her mimin, her dalganın, Spiral’in genel sağlığı açısından son derece önemli olduğunu anlarsınız ve bu yüzden her biri kabul edilir, kucaklanır.

Tüm bu mimlerin potansiyel olarak her bir bireyin erişiminde olduğunu anlamak önemlidir diye Ken Wilmer. Beck’in söylediği gibi, ‘odak noktası insan türleri değil, insanlardaki türlerdir’. Bu yüzden her dalga yaşam koşulları izin verdiğince harekete geçirilebilir. Acil durumlarda, kırmızı gücü harekete geçirebiliriz; kaos yaşandığında, mavi düzeni aktivite etmemiz gerekebilir; yeni bir iş ararken turuncu başarı düzenini devreye sokabiliriz. Evlilik ve arkadaşlarla olan ilişkilerimiz de yeşil bağ kurmamıza yardımcı olabilir.

Birinci kademe mimlerin her biri kendi dünya görüşlerinin tek doğru perspektif olduğuna inanır. Meydan okundukları takdirde olumsuz tepki verir, tehdit edildiği takdirde kendi araçlarını kullanarak saldırıya geçer. Mavi düzen hem kırmızının itici gücünden hem de turuncunun bireyselliğinden rahatsız olur. Turuncu bireyselciliği, mavi düzenin asalaklar için olduğunu ve yeşilin eşitlikçiliğinin güçsüz ve aciz olduğunu düşünür. Bu nedenlerle her hangi birinci mim kademesi dünya barışına engel olacaktır.

İkinci düşünce kademesi çoğulculuktan entegrasyona geçmede bir araç olur.

Tüm bunlar ikinci mim kademesiyle değişmeye başlar. Çünkü ikinci bilinç kademesi gelişimin iç evrelerinin farkındadır, bir adım geri gider, resmin genelini kavrar ve bu duruma ikinci düşünce kademesi çeşitli mimlerin oynadıkları rolü değerlendirir. İkinci mim kademesi, tek bir mimi değil, bütün varoluş spiralini esas alarak düşünür.

İkinci mim kademesiyle dünya anlam kazanmaya, bir bütün olarak belirlemeye, ilk kez birleşmeye başlar. İkinci bilinç kademesinde faaliyet başladığında gerçek barış olasılığı ufukta belirlemeye başlar. İlk kademe mimlerin en yükseği olan yeşim mim farklı kültürlerdeki zengin çeşitliliği ve muazzam çoğulculuğu kavramaya başladığı noktada ikinci düşünce kademesi bir adım öteye gider. Bu farklı kültürleri birleştirecek ve bağlayacak birliktelikleri arar ve böylece bu ayrı sistemleri alır, onları holistik spirallerin ve entegral ağların içine katmaya, dahil etmeye ve birleştirmeye başlar. Diğer bir deyişle, ikinci düşünce kademesi çoğulculuktan entegrasyona geçmede bir araç olur. Graves, Beck ve Cowan’ın kapsamlı araştırmaları bu ikinci bilinç kademesinde en az iki büyük dalganın bulunduğuna işaret etmektedirler.

Şimdi bunlara bakalım, nedir bu ikinci bilinç kademesindeki mimler?

7. Evre (sarı): Hayatın birbiri ile ilişkili akıcı sistemlerin bir kaleydoskopu olduğu evre, entegratif
  • Ortaya çıkış zamanı: Yaklaşık 60 yıl önce. 
  • Ana amacı: Hayatı olduğun gibi tam ve sorumlu biri olarak yaşa, bütünleşmeyi öğren.

Bu evrede esnekliğin, doğallığın ve işlevselliğin çok büyük bir önceliği vardır. Farklılıklar ve çokluklar birbirine bağımlı, doğal akışlarla entegre olabilir. Bilgi ve uzmanlık, güç, statü veya grubun üzerinde olmalıdır. Baskın gelen dünya düzeni, farklı gerçeklik seviyelerinin (ya da mimlerin) varlığının ve dinamik spiraldeki yukarı aşağı hareket kalıplarının bir sonucudur. İyi yönetim giderek artan karmaşıklık seviyelerinde mevcudiyetlerin ortaya çıkmasını sağlar. Nüfusun yüzde 1’i, gücün %5’i.

8. Evre (turkuaz) : Evrensel holistik sistem, entegratif enerji dalgaları, holistik
  • Ortaya çıkış zamanı: Yaklaşık 40 yıl önce. 
  • Ana amacı: Akıl ve Ruh yoluyla varoluşun bütünlüğünü deneyimle.

Duyguyu bilgiyle birleştiren evredir. Çok sayıda seviye, tek bir bilinç sisteminde buluşur. Kapsamlı bütünlüğün temelidir bu evre. Harici kurallara (mavi) ya da grup bağlarına (yeşil) dayanmayan, canlı, bilinçli bir evrensel düzen. Tem teorik hem pratik ‘büyük birleşme’ mümkündür. Bazen tüm varoluşun bir düzeneği olarak yeni bir spiritüelliğin ortaya çıkmasını gerektirir. Turkuaz düşünme tamamen integraldir ve spiralin tamamını kullanır. Etkileşimin çoklu seviyelerini görür. Uyumu, mistik güçleri ve herhangi oluşumun içine nüfuz eden işgalci akım evrelerini tespit eder.

Bu yaklaşım ve ünlü psikolog Maslow’un yaklaşımını da temel alarak kurumları ve liderlerini sahip oldukları değerlere göre ölçen “Corporate Transformation Tools” isimli  bir sistem  geliştiren Prof. Richard Barrett, “Bireysel ve Kurumsal Bilincin 7 Seviyesi” isimli modeli şu şekildedir.

“Bireysel ve Kurumsal Bilincin 7 Seviyesi”

Bilimsel yaklaşımlara biraz daha ezoterik ve kadim ruhsal bilgiler aracılığı ile bakarsak, Hindu kültüründeki “Aura ve Çakra” sistemi, İslam dininde “Nefs’in Makamları” ile benzerlik kurabiliriz.

Bilimsel yaklaşımlara biraz daha ezoterik ve kadim ruhsal bilgiler aracılığı ile bakarsak, Hindu kültüründeki “Aura ve Çakra” sistemi, İslam dininde “Nefs’in Makamları” ile benzerlik kurabiliriz.
  • Üreme ve içgüdüsel yaşam, Güven (Nefs-i Emmare) – 1. Çakra
  • Duygular, sorgulama, yargı,  (Nefs-i Levvame) – 2. Çakra
  • Güç (Nefs-i Mülhime) – 3. Çakra
  • Hissedilen sevgi. (Nefs-i Mutmainne) – 4. Çakra
  • İfade edilen sevgi. (Nefs-i Raziye) – 5. Çakra
  • Yaradan’ı tüm yaşamda görebilmek. (Nefs-i Mardiyye) – 6. Çakra
  • Tanrı-ben ve yaradan-ben bilinci (Nefs-i Kamile.. Nefs-i Safiyye) – 7. Çakra
Peki tüm bu bilgileri kişisel gelişimimiz için nasıl kullanabiliriz?

Belki de en önemli soru. BEN ile işe başlayıp, hangi bilinç seviyesinde olduğumuzu bulmak, ardından kişisel gelişim için bir harita çıkarıp, bu yolda holistik koçluk ve danışmanlık sağlayan biri ile çalışmak ilk adım olacaktır. 

Sonraki adım BİZ yani ilişkide bulunduğumuz kişiler ile hangi bilinç seviyelerinde kesiştiğimizi bulmak (aile, sosyal çevre, ülkemiz); en son olarak da BİR yani tüm Dünya’yı da içine alan yaklaşım ile bütünsel – holistik bir yaşam bilinci ile varlığımızı farkındalık ile sürdürmek tüm bu bilgilerin ışığında en ideali olacaktır.

 

İlginizi çekebilir: Farkındalığınızı artıracak, 2017’nin en iyi kişisel gelişim kitaplarıFarkındalığınızı artıracak, 2017’

Yazarın diğer yazıları için tıklayın.

Muse Yeliz Rüzgar: İzmir doğumlu ve uluslararası tanınırlığı olan Yeliz Rüzgar, Bütünsel Yaşam Koçu ve Enerji terapistidir. Yurt dışı ve yurt içinde ortağı olduğu koçluk ve danışmanlık şirketleri aracılığıyla bireysel olduğu kadar kurumlara da inovasyon, yeni ürünlerin Türkiye' ye ithalatı, motivasyon, satış arttırma, iş-özel yaşam dengesi üzerine danışmanlık vermektedir. 2005 yılından beri Anthony Robbins eğitimlerine katılımının ardından tüm etkinliklerinde gönüllü asistanlık yapmış, Los Angeles ve Türkiye'de "Power Groups" oluşumlarını yönetmiş bir Anthony Robbins lideridir. Yeliz, 13 yaşında ilk ilgi duymaya başladığı bilim ve ruhsal alanların birleştiği konular üzerine, Dünya çapında tanınan Dr. Bernie Siegel, Dr. Bruce Lipton, Dr. David Katz, EFT tekniğini bulan Dr. Craig, NLP tekniğinin kurucu Dr. Richard Bandler, NLP ‘de ‘Time Line – Zaman Çizgisi’ tekniğinin yaratıcısı Tad James gibi isimler ile birlikte kongre ve festivallerde konuk konuşmacı olmuş, ‘Holistik Yaşam’ ile ilgili sunumlar yapmıştır. Halen Sedona Üniversitesinde bu alanda doktora çalışmalarına devam etmektedir. Yeliz, UCLA ve North Carolina Üniversitelerinde psikolojik araştırmalarda da kullanılan AuraVS isimli bio-feedback aracılığı ile yaptığı seanslar ile Dünya çapında binlerce kişinin yaşamlarını dönüştürmeleri, ilişkilerini geliştirmeleri ve yaşam amaçlarına bağlanmalarına yardım etti. Yeliz Los Angeles ve İstanbul ‘da yaşamaktadır. Hayat mottosu: ¨İmkansız diye bir şey yoktur, İste, planla, harekete geç, inan ve sabırlı ol.¨

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale