Bedeni en basit tabiri ile tanımlayacak olursak atomların bir araya gelerek hücreleri, hücreler bir araya gelerek; dokular, organlar, kaslar , kemik ve iskelet gibi sistemleri oluşturarak beden adını verdiğimiz kompleks yapıyı oluşturduğunu söyleyebiliriz. Yıllardır bilim, beden adını verdiğimiz yapıyı inceleyerek, gözlemleyerek çözümlemeye ve yapısını anlamaya çalışmaya devam etmektedir. Uzun yıllardır farklı şekillerde insanlar hem kendi üzerinde hem de başka insanlar üzerinden bedeni tanımaya çalışmaya devam etmektedir.
Tıp, fizik, biyoloji, kimya, egzersiz vb. birçok bilim alanı hala her geçen gün bedeni tanımaya çalışmakta ve gelişmektedir. Özellikle pandemi döneminde ve sonrasında insanlar fiziksel ve zihinsel yoğun bir strese maruz kaldıktan sonra kendilerini tanıma ve sağlıklı bir yaşam adına daha fazla kendileriyle vakit geçirmeye çalışmaktadır. Bunu fiziksel ve zihinsel olarak çeşitli yollardan yapabilirler. Ancak bu yolculuğa çıktığımızda herkesin ilk bakması gereken şeylerden biri bedeni tanımak olacaktır. Burada iki temel konu vardır: Birincisi insan bedenini tanımak, ikincisi ise herkesin bedenin işleyişi temel dinamikler dışında parmak izi gibi özel bir şekilde ilerleyeceği için kendi bedenini tanımak olacaktır.
Bedeni tanımayı kişisel düzeye indirecek olursak bunu nasıl yapabiliriz?
Aslında teoride basit bir mantığı var. Herhangi bir şeyi tanımak ile aynı şeyi yapacağız, onunla vakit geçirmek, dinlemek, gözlemlemek ve onu öğrenmek ile alakalı bir süreç. Sanki yeni bir dili öğrenmek gibi düşünebiliriz. Çünkü biz fark etmesek de sürekli olarak bizimle iletişim halindedir ve sürekli olarak bizle konuşur. Bunu birçok farklı çeşitte yapar. Genellikle kullandığı dil sinir sistemi aracılığıyla farklı bölge ve şekillerde göndermiş olduğu sinyallerdir. Bunu bazen bir ağrı şeklinde, bazen bir mide bulantısı şeklinde, bazen bir nefes tutma, bazen bir kalp çarpıntısı gibi ve daha bir çok şekilde yapabilir.
Burada kullandığım örneklerin çoğu biraz büyük örnekler, bazen bunun çok daha küçük düzeyinde. Mesela ilk uyandığınızda ya da vücudunuz oksijensiz kaldığında esneme hali, bazen bir yerde fazla oturduğunuzda ya da sabah ilk kalktığınız bir gerinme ihtiyacı veya küçük hisler şeklinde de olabilir. Bu durumların nereden, ne şekilde geldiğini ve nasıl ilerlediğini gözlemlemek için bedenle uzun zaman geçirmeniz gerekir. Buradaki uzun zaman geçirmekten kastım; hareket etmek, egzersiz yapmak, yoga, nefes egzersizleri, meditasyon, çeşitli enerji çalışmaları, spor yapmak, zihinsel egzersizler, dans, kitap okumak, araştırmak gibi birçok zihinsel ve fiziksel bedenin sinyal değişikliklerini, adaptasyonu gözlemleyebileceğiniz ve onun dilini öğrenebileceğiniz farklı çalışmalar olabilir.
Bedeni tanımak uzun bir yolculuk ama çok da keyifli bir yolculuk. Umarım içerisinde uzun yıllar geçirdiğimiz bu mükemmel yapıyı siz de en iyi şekilde keşfetmeye çalışırsınız. Bunun için kendinize uygun olan farklı yollarda, birçok farklı seyahatin keyfini çıkarmanız dileğiyle…
İlginizi çekebilir: Bedenini sevmek ve olduğu gibi kabul etmek isteyenler için ipuçları