X
    Kategoriler: EXPLORE UP

Arabistan Notları: İnisiyatif almanın “IN” olduğu memleket Suudi Arabistan

Arabistan Keşifleri – 1

Eskiden ekmek aslanın ağzındaydı. Şimdi aslanın bile açlıktan nefesi kokuyor. Hal böyleyken efendim bir Prag’da, bir Budapeşte’de hadi en kötü bir Köln’de filan iş yapmak bir hayal olmaya başladı. Market, Asya’ya doğru kaydıkça bizde oraya doğru kaykılıyoruz yavaş yavaş. İşte bende bu ahval ve şerait içerisinde kendimi Arabistan’da buluverdim. Kazara senin de yolun bu memlekete düşerse yolda düşüverme diye öğütler verecek, burada hayatta kalmanın ve hatta hayatın tadını bile çıkarmanın yollarını anlatacağım.

Sonuçta kötü bir grubun bile vurgulamaya çalıştığı üzere: YOLO (You Only Live Once)! Yani, nerede olursa olsun hayatın tadını çıkarmayı ve bu edinimlerden çıkanları da toplayıp eksilerden artı yapmayı bilmeli insan kişi. En azından benim mottom bu…

Gayriciddi şehir Cidde, bu çerçevede bakarak hayatta kalabildiğim seyahatnamemin mihenk taşıdır. Ve böyle buyurdu seyyah:

Taksi var ama gerekliliği tartışılır. Herhangi bir kaldırımda bir süre durduğunuzda sıradan bir vatandaş sizi taksinin yarı fiyatına istediğiniz yere götürüyor. Güvenlik kaygınız olmasın. Burada yasalar katı bir şekilde uygulandığı için kimse sizin organlarınızın niyetine yatamıyor. Sonuç olarak taksiye para vermenin anlamı yok.

Arabistan Keşifleri – 1

Türk’e pazarlık adettendir. Aynı adet Araplarda da mevcut. Dolayısıyla adamın arabasına binerken mutlaka söylediği rakamın altına pazarlık etmek lazım. İlla ki iniyorlar. O inmezse bir sonraki iniyor.

İleriki bölümlerde daha da detaylandıracağım fakat Arabistan’da İngilizce bilmen hiçbir işe yaramıyor diyebilirim. Dolayısıyla belli başlı Arapça rakamları bilmekte fayda var. Buna dair küçük bir anekdot: Beraber çalıştığım çocuklardan birini yanıma aldım ve oranın meşhur pazarlarından Balad’a götürmeye karar verdim – her türlü elektronik eşyanın çok cüzi fiyatlara bulunabildiği kutsal toprak parçası -. Çocuk üç-beş rakam öğrenmiş. Zaten hep aynı rakamlar üzerinden pazarlık ediliyor. Arap’ın arabasının kapısını araladığın an, adam sana “hamse aşer : on beş” diyor. Sen de “aşera : on” diyorsun. Ta ki sana “Halas : Tamam” diyene kadar yılma. Ne demek istediğini anlamıyormuş gibi “aşera, aşera” şeklinde ısrar etmen yeterli. Bir noktada kırılıyorlar. Sadece bir kere kırılmadılar, sebebini anladığımızda ise biz biraz kırıldık…

Balad yolu için yine bir araba durdurduk ve ezbere pazarlığımıza başladık. Adam “seba” dedi. Biz tatmin olmadık, “aşera, aşera” diye bastırdık. Adam dişli; “seba” diye tutturdu. ‘Yahu kaç para ki bu “seba” bu kadar tutundu bu herif bu kadar!’ diye içim içimi yiyor. Soru çalışmadığım yerden çıkmıştı. En sonunda adam patladı ve kelamını, parmaklarını da eş zamanlı olarak açaraktan dillendirdi: “One, two, three, four, five, six, seven!” Adamcağız bizden yedi riyal – Suudi Arabistan’ın para birimi – almaya çalışırken biz adama on riyal vermenin ısrarındaymışız! Utandım, “etme cahille sohbet” önermesinde özne oldum. Bu sebepten rakamların en azından ona kadar öğrenilmesini öneririm.

Belli bir süredir burada bulunan her yabancıya yönelttiğim “Which wind throw you here?” sorusuna verilen cevap, Alman’ından İranlısına hep aynı: “Harcırahımı alırım, i don’t mind the rest!” şeklinde oluyor. Evet, iyi para alıyorsun ama olay o değil (ev-iş, iş-ev yaşıyorsun)… Mesela dışarıdan bakıldığında buranın insanının değişime çok kapalı olduğunu zannedebilirsin ama tam tersi… İki örnek:

Arabistan Keşifleri – 1

– Gene otostop ile Mekke’den dönüyorum ve bu seferki şoför arkadaşım bir üniversite öğrencisi. Yol boyunca bana Arapça rap yapmayı öğretti yüksek sesli müzik eşliğinde ve bir de Ceza muhabbeti yaptı (biliyor adam). Ha, zaten buraya tek kelime Arapça bilmeden geliyorsan bugün bir Memati kimdir, bir Polat kimdir bunları bil; oradan yürürsün.

Zaten onu da bilmiyorsan, şu an bu post’u okuyamıyorsun demektir…

Her neyse, biz rap ile kendimizden geçmişken, 150 metre kadar ötemizde bir polis arabası gördük. Aslan parçası bir anda müziği kıstı, emniyet kemerini taktı (burada 1 tane bile şoförü emniyet kemerli görmedim ama bu başka bir hikâyenin konusu) ve “Allah-u Ekber, Allah-u Ekber” diye arabanın içinde bağırmaya başladı… Sonra bana bakıp bastı kahkahayı. Yani evet, daha geçenlerde iki Bangladeşlinin daha kafası ve gövdesi yekpare olmaktan çıktı; rejim bu kadar katı ama buradaki gençler sadece kurallara uyuyorlar, kuralların doğruluğuna inanmaları ise ayrı bir şey. Kadınlar ise şu anda ehliyet hakkı için bastırıyorlar. Burada bir Arap baharı olmayacak ama yeni jenerasyon ile bir şeyler değişecek, belli…

Arabistan Keşifleri – 1

Burada fotoğraf çekmek 2006’dan sonra yasal hale geldi. Meğerse herkes bunu bekliyormuş. Bu kadar resim çektirmeyi seven bir millet görmedim. Makineyi gören “Beni çek, beni çek!” diye yanıma geliyor. Tabii ki gene buranın gençlerinden bahsediyorum. Fotoğraf çekmek ile ilgili bir-iki tavsiye:

– Birinin resmini çekeceksen mutlaka sor arkadaş (zaten nezakettendir, bunu burada olmasan da yap).

– Asla ama asla düğün fotoğraflarında kadın kısmını çekme! Bu yüzden linç edilenler var (güvenilir bir blog uyarısıdır).

Arabistan Keşifleri – 1

Tam arkamızda millet – haklı olarak – deli gibi korna çalarken yanımda bir araba durdu resimlerini çekeyim diye. Gecenin karanlığında bu insanların fotoğraflarını çekmek biraz meşakkatli ama insanlar gönüllü; sen makinende onlar için en iyi ayarı yapana kadar sabırla bekliyorlar.

Ben, kafanda bonen ve ayağında delik çorabınla bile özgüven dolu bir poz verilebileceğini onlardan öğrendim.

Devam edecek…

Yazarın diğer yazıları için tıklayın.

Berk Sergün: Berk Sergun // Akademik kariyerindeki birincilikleri taçlandıran plaketlerini paraflayıp geçmiş, sergüzeştler geçirmeye karar verip seyyah olmuş bir kimseyim. Kariyer basamaklarını hızla tırmanırken ¨Bir dakika! Yazacağım ben arkadaş!¨ diyerek seyahatine baharat işine de tat katan bir hayat gezginiyim. İsterim ki ben gezeyim sen gör, ben karalayayım sen boya. Ayak bastığım topraklara yolun düşerse hayatta kal, en kötü ihtimalle fiyakalı tökezle. Çok yer gezdim, ziyadesiyle insan tanıdım. Bu oraların değil, onların hikâyesi… www.herseyiyanlisanlamisim.com

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale