dummy

İnanç nedir ve kime aittir?

Sorular
inanç nedirinanç nedir
İnanç nedir ve kime aittir?

İnsanlar, hayatın akışı içerisinde somut ve soyut pek çok endişe taşırlar. İnsanoğlunun doğasında merak etmek vardır; hayatta da cevaplanamayan pek çok soru… Kişinin belli sonuçlara varması ve kararlar alması lazımdır; ancak doğru kararlar her zaman net bir rasyonellikle gözümüze çarpmaz. İşte bu noktada devreye inançlar girer…

Filozof Richard Rothy, biz insanların endişeli olduğu durumlarda sık sık kullandığı ‘İşte bu kadar!’ yada ‘Çünkü ben öyle söyledim’ gibi ‘nihai kelimeler’ olarak tanımlanabilen sözcüklerden ve söz kalıplarından sık sık söz etmiştir.

Her sözünüze tepki olarak ‘Ama neden?’ diye sorarak sizi serseme çeviren, sinir bozucu bir çocuk düşünün. Tam da açıklamaların en sonuna gelmişken, onu durdurmak için son bir söz söylersiniz. ‘Bak, bunun için harcayacak bütün bir günüm yok.’ gibi.

Aslında, bütün bir gününüz vardır ancak bu, sahip olduğunuz tek şeydir. Pek çok soru ve kararla dolu bir 24 saat… Önceliklerinizi belirlemeniz gereklidir. Sadece sinir bozucu çocukların bitmeyen sorularını değil, her çeşit soruyu, endişeyi ve şüpheyi de aklınızdan kovmanız lazımdır.

Her konuda mükemmel kararlar alabilmek konusunda çoğu kez bir sonuca varamayabiliyor ve bu nedenle sonuca tam anlamıyla ulaşamayıp, kararsızlıklar içinde kaybolabiliyoruz. Kararların içine hızla düşebiliyoruz ya da onlara doğru ağır ağır ilerliyoruz; ancak her iki şekilde de, bir kesinlikten bir karara doğru alçalıyor veya yükseliyoruz.

İnanç nedir ve kime aittir?

Sosyal Bilimciler; inanılan bir kavramı bırakıp, ona tamamen zıt başka bir kavrama inanabilme olayını, rasyonellikten kaçmak ya da basitçe gerçekliğin seviyesini değiştirmek olarak yorumluyorlar.

İnanç sözcüğü, bir soruya cevap ararken varılan noktada en iyi bilinen kelimelerden biri. İnanç, dünya üzerindeki en üstün erdemlerden biri olarak değerlendiriliyor ve ‘Bu da benim inancım.’ demek, bir konuda endişelenmeyi kestiğimizi belirtmek için seçebileceğimiz en erdemli yöntem. İnancı hissetmiyor ya da tecrübe etmiş olmuyoruz, o bize ait ve biz ona daimi olarak sahip olacakmışız gibi düşünüyoruz.

İnancımız her zaman bizimle. Endişelerimiz arasında dalgalanmıyor ya da zamanla değişime uğramıyor.

Nihai bir kelime olarak inanç, belki de belirsizlik taşıdığında ve tam olarak tanımlanamadığında insanlar için en kullanışlı ve yararlı halini alıyor. İnsanlar genelde inançlarının temelinde ne olduğunu düşünmeyi atlayarak, sadece ‘Bu benim inancım.’ Demeyi tercih ediyorlar. Pozitif, tam tanımlanmamış ve özelleştirilmemiş bir inanç, her konuda endişelerimizi durdurmaya yardımcı oluyor.

Hepimiz birbirinden farklı birçok şeye inanıyoruz. İnançlarımıza saygı duyuyor ve onları kabulleniyoruz. Birisi, ‘inanıyorum’ dediğinde, aramızdaki saçmalıkları sorgulamayı kesiyoruz veya en azından bu konularda bir rahatlık hissetmeye başlıyoruz.

En basit tanımıyla inanç; bir kişiye, bir şeye, bir ilaha, bir doktrin, bir bakış açısı veya bir öğretiye karşı duyulan güven anlamını taşıyor.  İnanç kelimesi genellikle bir umut, güven ya da inanış ile eş anlamlı olarak kullanılıyor. Dini açıdan ise inanç; bir ilahın, doğanın ve evrenin özellikleri hakkındaki iddiaları kabullenmiş olmayı içeriyor.

Sınırlı Rasyonellik, sadece sınırlı zamanlarımızda bir şeyler üzerine düşünebilmek için kullanılan bir fonksiyon değildir; aynı zamanda evrenin doğasında var olan belirsizliklerdir.

“Hiç kimse mükemmel değildir.” dediğimizde; sınırlı rasyonelliğimiz içinde hatalar yapabildiğimiz ancak eğer daha zeki olsaydık, daha çok zamanımız olsaydı ya da daha çok zorlansaydık mükemmelliğin mümkün olabileceği anlamı çıkmaktadır. Ancak bu doğru değildir. Hiç kimse mükemmel olamaz. Her zaman mevcut bir kanıtımız da olsa, her zaman bu doğrultuda kararlar da alsak ve her zaman haklı da çıksak, tam anlamıyla “mükemmeliyet”in gerçekleşebilmesi mümkün değildir.

Aldığımız her kararda bir inanç sıçraması yaşıyoruz fakat inanç sıçraması denen şey (inancın hızlı ya da ağır ağır hareket etmesi en nihayetinde bir sıçrama olduğu için) çok da anlamlı değil. Bu durum, aslında daha fazla endişelenmemek ya da meraklanmamak için gerçeklikten bir süreliğine ayrılmak olarak açıklanabilir; yani endişeden kaynaklı bir sıçramadır.

Çalışmak da inancın bir parçası olarak görülebilir. Gün içinde endişelerden uzaklaşarak sadece işimize yoğunlaşmak için çok zamanımız vardır. Pek çok iş çaba ve zaman gerektirir; ve bunları sağlayabilmek için öncelikle konular üzerinde yoğunlaşmaya ihtiyacımız vardır.

İnanç sıçramalarımız olmadan, aslında odaklanamayan ve güven vermeyen insanlar olarak hayatımıza devam etmek durumundayız.

İnanç, enerjimizin harcanacağı yönleri sınırlar. İnanç, gazın belli bir doğrultuda ilerlemesini sağlayan bir makine silindirinin sertleşmiş duvarları gibidir. İnanç, elektronların her yöne dağılmasını önleyerek, onları belli kanallara yönlendiren bir elektrik devresi gibidir. İnanç, bir nehrin önüne çekilerek elektrik enerjisi üretilmesini sağlayan bir set gibidir.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Anne evi rahatlığında seçimler: Anneler Günü’ne özel içinizi ısıtacak hediye önerileri

“An-ne”; iki hecesine dünyaları sığdıran; güven, sıcaklık, huzur, sevgi ve daha nice güzel duyguyla bizleri kucaklayan, yorgun günlerin ilacı, mutlu anların ortağı, düştüğümüzde koştuğumuz, sevincimizi ilk paylaştığımız o eşsiz kahraman. İki hece ama içinde bir ömür saklayan… Anne demek bir evin kalbi demek, sevgiyle hazırlanmış sofralar, kahve fincanında biriken mutlu anılar, bir koltukta kurulan huzur, sıcak bir evin rahatlığı demek. Çünkü bir annenin dokunduğu her şey, dünyayı biraz daha yaşanır kılar. İşte bu yüzden Anneler Günü yaklaşırken bu yıl onlara sadece bir hediye değil, hissettirdikleri o tarifsiz sıcaklığı, huzuru, ‘anne evi rahatlığını’ hediye etmek gerek. Ne de olsa her şeyin en iyisini, güzelini, rahatını, konforlusunu hak eden onlar.



Geçmişten günümüze dönüşümler geçirmiş olsa da bu özel ve anlamlı günün değişmeyen en önemli özelliği, kalbimizde ayrı bir yeri olan annelerimizi onurlandırmak için bir fırsat sunuyor oluşu. Şüphesiz ki annelerimizin bize kattığı güzellikleri bir güne sığdırmak mümkün değil ama bu özel günde özenle seçeceğimiz küçük bir hediye, onların bizim için ne kadar değerli olduğunu hissettirmek için şahane bir fırsat olabilir. Önemli olan, seçtiğimiz hediyeye sevgimizi katmak; tıpkı onların her lokmaya, her bakışa kattığı sevgi gibi. İşte birkaç sıcak öneri:

‘Anne kucağı’ gibi: Konforu eve taşıyacak hediyeler

Anne kucağının o benzersiz sıcaklığı, en zor zamanların bile en güzel ilacı değil mi? Ve evet aslında hiçbir hediye tam anlamıyla o sıcaklığı vermeye yetmez ama yine de biraz da olsa yaklaşabilir. Film keyfi için sıcacık ve yumuşacık bir battaniye, polar bir sabahlık, rahat terlikler, evin her köşesini anne sıcaklığına büründürecek ev tekstili ürünleri, yastıklar, kırlentler ve çok daha fazlası ile annelerinize bu Anneler Günü’nde huzur ve konforu hediye edebilirsiniz.

‘Anne eli değmiş’ gibi: Kişisel bakım ürünleri

Annelerimizin dokunduğu her yeri güzelleştirdiği aşikar… ‘Anne eli değmiş gibi’ dendiğinde her ne kadar lezzetli yemekler akıllara gelse de, bir atkının düğümünde, bir buklenin düzeltilmesinde de aynı özen var. Bazen son bir anne dokunuşu her şeyi bambaşka yapabilir. Annenizin kendisine de en az başkalarına gösterdiği kadar şefkatle ve özenle yaklaşması için kişisel bakım ürünlerinden şahane hediyeler seçebilirsiniz. Parfümler, cilt bakım ürünleri, saç şekillendiriciler, makyaj setleri ve çok daha fazlası bu özel günde annenizin yüzünde güller açtırabilir.

‘Annemin tarzı’ gibi: Zamansız, şık ve özel parçalar

Bazı parçalar vardır, bize hep annemizi hatırlatır. Onun yıllardır severek taşıdığı bir fular, özel günlerde takındığı bir broş ya da gençliğinden kalma bir ceket… Şimdi, o hatıraların yanına çok daha özellerini eklemenin tam zamanı. Zarif elbiseler, şık altın takılar, birbirinden güzel aksesuarlar, rahat ayakkabılar, yazlık kombinlerini tamamlayacak parçalar ve çok daha fazlası Anneler Günü’nde harika hediyelere dönüşebilir.

‘Anne sofrasından fırlamış’ gibi: Sofralara renk ve lezzet katan detaylar

Anne sofrası; her tabakta ayrı bir hikaye, her kasede ayrı bir emek ama hepsinde aynı lezzet. Kimi zaman dört gözle beklenen bayram sofralarının, kimi zaman okuldan eve dönüşte karşılayan leziz yemeklerin yıldızı annelerin sofralarını daha da güzelleştirecek, mutfakta geçirdikleri zamanları kolaylaştıracak pratik ve şık ürünler harika hediyeler olmaz mı? Şık yemek takımları, renkli masa örtüleri, kahve makineleri, mutfak robotları, airfryer’lar ve çok daha fazlası tek bir tık uzağınızda.

Pazarama’da ‘anne evi rahatlığında’ alışveriş

Annenize hissettirmek istediğiniz tüm bu duygular, bir hediyeye sığabilir mi? Belki tam olarak değil, ama Pazarama’da, onun kalbine dokunacak seçenekler sizi bekliyor.

Pazarama, binlerce ürün seçeneği, avantajlı fiyatlar, çok kanallı erişim imkanı ve güvenli ödeme alternatifleriyle size anne evi rahatlığında bir alışveriş deneyimi sunuyor. Bir hediye seçin, içine sevginizi katın ve annenize onu ne kadar çok sevdiğinizi bir kez daha gösterin. Aradığınız her şey Pazarama’da.

Ayrıca Anneler Günü’ne özel şahane kampanyalar da sizi bekliyor. Pazarama üzerinden yapacağınız 750 TL ve üzeri alışverişlerde geçerli “HEDIYE125” kupon kodu ile 125 TL indirim fırsatı yakalayabilir, eğer Pazarama Plus üyesi iseniz aynı tutardaki alışverişleriniz için “PLUS200” kupon kodunu kullanarak 200 TL’lik özel indirimden faydalanabilirsiniz. Hepsi ve daha fazlası için hemen tıklayın, tam anneme göre’ diyeceğiniz hediyeleri kaçırmayın.  Her şeyin en iyisini hak eden anneler için, bu Anneler Günü’nde sadece bir hediye değil, bir “teşekkür” armağan edin.

*Bu yazı Pazarama katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale
whatsapp