Bir düşünün; dağınık, sıkışık, karman çorman, koyu renkli bir odada mı kendinizi daha iyi hissedersiniz yoksa ferah, geniş, aydınlık bir yerde mi? Elbette ki tercihiniz ikincisidir. Peki ya çalışırken nasıl bir ortamda bulunmak istersiniz, nasıl bir ofis sizin motivasyonunuzu artırır, üretkenliğinizi destekler? Sanıyoruz cevabınız bir önceki soru ile benzerdir. Ancak, ne yazık ki dünya genelinde çoğu ofis, çalışanlarına ideal çalışma ortamını sunamıyor; dar, sıkıcı, basık ofislerde yüksek verim bekleniyor…
Wellness öncüsü Global Wellness Institute da Wellness Serisi’nde bu konuyu ele alıyor ve Wellbeing in the Workplace isimli videosunda iç mekanların iş verimi üzerindeki etkisine vurgu yapıyor. Hayatımızın büyük bir kısmını kapalı alanlarda geçirdiğimizi ve bu alanları daha yaşanır hale getirmek için çabalamamız gerektiğini anlatan videoda iş yerlerinde iyi oluşu desteklemek için neler yapılabileceğine yer veriliyor.
Kutu gibi, tahta bölmelerle ayrılmış küçük çalışma masalarında yan yana sıralanmış çalışanları gözünüzün önüne bir getirin… Sizce böylesi bir ortamın iş verimi desteklemesi ne kadar mümkün? Uzmanlara göre pek de mümkün değil. Çünkü insanlar iyi hissetmezse yaptıkları işler de yeterince iyi olmaz. Çalışanlarının iyi oluşunu önemseyen ve işlerin daha iyi olmasını isteyen her iş verenin bunu göz önünde bulundurması şart.
İlginizi çekebilir: Mekanların psikolojimiz üzerinde nasıl bir etkisi var?
International Workspace Provider’ın CEO’su Marian Herman, çalışanların ihtiyaçlarını analiz ederek iş yerlerini çok daha verimli ve iyi oluşu destekleyici bir hale getirmek için özel tasarımlar yaptıklarını ‘İş yerinde iyi oluş’ videosunda anlatıyor. Ve bunu yalnızca mekansal detaylara, mimariye, inşaata odaklanarak değil; veri bilimcileriyle, davranışsal psikologlarla çalışarak ve yeni trendleri takip ederek yaptıklarını paylaşıyor ve ekliyor: ‘Göz önünde bulundurulması gereken çok şey var.’ Üstelik yalnızca bugüne değil, geleceğe de odaklanarak; ileride çalışanların, iş verenlerin ve iş yerlerinin nelere ihtiyaç duyabileceklerini de analiz ederek tasarımlarını yaptıklarını paylaşan Herman, böylece çağın ötesine geçmenin mümkün olduğunu da belirtiyor.
Mekanların, kullanıcıların iyi hissetmelerine hizmet etmesi gerektiğini savunan Workspace Provider’ın ürün tasarımı ekip yöneticisi Zofia Pichelska, ‘İyi bir tasarım, sadece görsel bir oluş değildir; içinde bulunan insanların deneyimlerini zenginleştiren, iyi hissetmelerini destekleyen ve gerçekten orada olmak istemelerini teşvik eden bir yapıdır.’ diyor. Dahası, etkili bir ofis ortamının hangi unsurları barındırması gerektiğini de paylaşıyor. Hepsi ve fazlası için ilham verici videoyu aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz:
İlginizi çekebilir: In Pursuit of Wellness Serisi 9: Durmak için koşmak