Bedeninizle aranızdaki ilişkiyi nasıl tanımlıyorsunuz? Vücudunuzu olduğu gibi kabul ediyor musunuz yoksa kendinizi sürekli eleştiri bombardımanına mı tutuyorsunuz? Bedenimizi kabul etmek, kolay gibi görünse de yapması, söylemekten daha zor olabilir. Yapılan birçok araştırmaya göre genç kadınların %50’sinden fazlası bedenleriyle mutlu değil, hatta wellbeingtrust.org’ta yer alan bilgiye göre 18-30 yaş arası kadınların %70’i vücutlarından hoşlanmıyor. Dosomething.org’un yapmış olduğu ankete göre ise bu oran %91. Erkekler için de durum pek farklı sayılmaz; araştırmalar erkeklerde de bu oranın %45 olduğunu gösteriyor. Diğer bir deyişle çoğu insan içinde bulunduğu bedenden mutsuz.
Sosyal medyanın hızla artan etkisi, moda dünyasının küçük bedenleri ön plana çıkarması, ‘bikini bedeni’, ‘yaz vücudu’ gibi söylemlerin çoğalması, ne yazık ki birçok insanın bedeniyle ilgili olumsuz bir algı geliştirmesine ve sözde ‘ideal vücut’ kavramına uyabilmek için kendisini zorlamasına neden olabiliyor. Öte yandan, bu baskı özgüven eksikliğine de yol açabiliyor. Çünkü, birçok insan bedenleri dışarıdan belirlenen standartları veya beklentileri karşılamadığında kendini yetersiz, değersiz veya önemsiz hissedebiliyor. Ve bu nedenle de kendilerine adeta işkence edercesine uygun olmayan diyet ve egzersiz programlarını uygulayabiliyor veya kimseyle görüşmemek için yalnızlığa hapsolabiliyor. Ama bu dayatılan ideal beden algısından kurtulmak ve olumlu bir beden algısı geliştirmek ve çok daha mutlu, güvenli, huzurlu yaşamak mümkün.
The Global Wellness Institute’un Wellness Peşinde (In Pursuit of Wellness) Serisi’nin Beden bölümünde yer alan Building Confidence isimli video, tam da bu konuya değiniyor. Sertifikalı kişisel antrenör ve wellness koçu Erin Lotta, “wellness nasıl göründüğünüz değil; hayatınızı nasıl yaşadığınızdır” diyerek ilham verici bilgiler aktarıyor ve deneyimlerini paylaşıyor. Genç kadınların bedenleriyle mutsuz olduklarını, kendilerini acımasızca eleştirdiklerini ve bu durumun öz güvenlerini nasıl sarstığını anlatan Lotta, değişimin mümkün olduğunu ve acı vermek zorunda olmadığını gösteriyor.
Küçük adımlarla başlamanın ve kararlı bir şekilde devam etmenin, kalori hesabı yapmadan, ceza egzersizleri uygulamadan, mutlulukla sağlıklı bir bedene sahip olunabileceğini söyleyen ve uygulayan başarılı koç, yemeklerle, egzersizlerle pozitif bir ilişki kurmanın mümkün olduğunu anlatıyor. Kadınlara vücutlarına nasıl yaklaşmaları gerektiğini öğrettiği söyleyen Lotta, kendileriyle ilgili yanlış bir şey olmadığını, kendileriyle gurur duyabileceklerini ve bu sayede kendilerine olan güvenlerini de artırabileceklerini belirtiyor. Ayrıca, mutluluğun dışarıda değil içeride olduğunu da hatırlatıyor; bu yüzden önce içimize dönüp bakmamız gerektiğini söylüyor.
Dilerseniz videoyu aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz:
İlginizi çekebilir: Bedenini sevmek ve olduğu gibi kabul etmek isteyenler için ipuçları