X

Impact Effort Matrix: Çaba ve etki arasında denge kurmak

Diyelim ki bir ofis yöneticisisiniz ve iş yerinizde verimliliği artırmak için bir dizi değişiklik yapmak istiyorsunuz. Ancak, hangi projelerin en fazla faydayı sağlayacağını ve hangilerinin en az çabayla gerçekleştirilebileceğini nasıl belirlersiniz? İşte tam burada Impact Effort Matrix devreye giriyor. Bu yöntem, yapılacak işlerin etkisini ve gerekli çabayı değerlendirerek, hangi projelerin öncelikli olduğunu belirlemenize yardımcı olur.

Benzer şekilde, diyelim ki kişisel yaşamınızda çeşitli hedefleriniz var ve hangi faaliyetlerin en fazla faydayı sağlayacağını belirlemek istiyorsunuz. Impact Effort Matrix, burada da devreye girerek kişisel hedeflerinizi daha etkili bir şekilde önceliklendirmenizi sağlar.

Impact Effort Matrix nedir?

Impact Effort Matrix (Etki-Çaba Matrisi), bir organizasyonda veya bireysel yaşamda yapılacak işleri veya projeleri, etkileri ve gerçekleştirilmesi için gereken çaba açısından değerlendirerek, hangilerinin öncelikli olduğunu belirlemeye yardımcı olan bir araçtır. Matris, dört ana kategoriden oluşur:

  • Quick Wins (Hızlı Kazanımlar)
  • Major Projects (Büyük Projeler)
  • Fill Ins (Doldurulacak İşler)
  • Thankless Tasks (Minnetsiz İşler)

Matrisin temel bileşenleri

1. Hızlı Kazanımlar

Bu kategori, düşük çaba gerektiren ve yüksek etki sağlayan işleri içerir. Bu işler, kısa sürede büyük fayda sağlayabilir ve motivasyonu artırabilir.

  • Örnek: Çalışma alanında düzenleme yapmak, verimliliği hemen artırabilir. Kişisel yaşamda ise, bir odanın düzenlenmesi yaşam kalitesini hızla artırabilir.

2. Büyük Projeler

Yüksek çaba gerektiren ve yüksek etki sağlayan projelerdir. Bu projeler genellikle uzun vadeli ve stratejik öneme sahiptir.

  • Örnek: Yeni bir yazılım sistemi kurmak, büyük bir yatırım gerektirir ancak uzun vadede yüksek verimlilik sağlar. Kişisel yaşamda ise, yabancı bir dil öğrenmek veya büyük bir seyahat planı yapmak bu kategoriye girer.

3. Doldurulacak İşler

Düşük çaba gerektiren ve düşük etki sağlayan işlerdir. Bu işler, boş zamanlarda yapılabilir ve genellikle düşük önceliklidir.

  • Örnek: Ofis dekorasyonunda küçük değişiklikler yapmak. Kişisel yaşamda ise, kısa süreli hobi etkinlikleri veya küçük ev işleri bu kategoriye girer.

4. Minnetsiz İşler

Yüksek çaba gerektiren ancak düşük etki sağlayan işlerdir. Bu işler, zaman ve kaynak israfına yol açabilir ve genellikle kaçınılması gereken projelerdir.

  • Örnek: Eski ve verimsiz bir sistemi iyileştirmeye çalışmak. Kişisel yaşamda ise, gereksiz yere zaman alan ancak çok az fayda sağlayan aktiviteler bu kategoriye girer.

Impact Effort Matrix nasıl uygulanır?

Impact Effort Matrix’i kullanarak projeleri değerlendirmek için aşağıdaki adımları izleyebilirsiniz:

  1. Yapılacak işleri belirleyin: Tüm işleri veya projeleri listeleyin.
  2. Etkisini ve çabasını değerlendirin: Her bir işin etkisini (yüksek/düşük) ve gerçekleştirilmesi için gereken çabayı (yüksek/düşük) belirleyin.
  3. Matrisi oluşturun: İşleri dört kategoriye ayırarak matrise yerleştirin.
  4. Önceliklendirin: Hızlı kazanımlar ve büyük projelere öncelik verin.
  5. Plan ve uygulama: Önceliklendirilmiş işleri bir plana dahil edin ve uygulamaya başlayın.

Impact Effort Matrix’in avantajları

  • Net görünürlük: İşlerin etkisini ve gerektirdiği çabayı net bir şekilde görselleştirir.
  • Stratejik planlama: Hangi işlerin öncelikli olduğunu belirleyerek, stratejik planlama yapmayı sağlar.
  • Kaynak yönetimi: Zaman ve kaynakların daha etkili kullanılmasını sağlar.
  • Motivasyon artışı: Hızlı kazanımların elde edilmesi, motivasyonu artırır.

Kişisel yaşamda Impact Effort Matrix kullanımı

Impact Effort Matrix, kişisel yaşamda da etkili bir araçtır. Örneğin, kişisel hedeflerinizi belirlerken ve önceliklendirirken kullanılabilir.

Yapılacak işler:

  • Yeni bir spor alışkanlığı edinmek.
  • Kitap okuma alışkanlığı kazanmak.
  • Kişisel gelişim kursuna katılmak.
  • Tatil planı yapmak.

Etkisini ve çabasını değerlendirin:

  • Yeni bir spor alışkanlığı edinmek: Yüksek etki, yüksek çaba.
  • Kitap okuma alışkanlığı kazanmak: Orta etki, düşük çaba.
  • Kişisel gelişim kursuna katılmak: Yüksek etki, yüksek çaba.
  • Tatil planı yapmak: Orta etki, orta çaba.

Matrisi oluşturun:

  • Hızlı Kazanımlar: Kitap okuma alışkanlığı kazanmak.
  • Büyük Projeler: Yeni bir spor alışkanlığı edinmek.
  • Doldurulacak İşler: Tatil planı yapmak.
  • Minnetsiz İşler: Kişisel gelişim kursuna katılmak (eğer çok zaman alıyorsa ve kısa vadede faydası düşükse).

Önceliklendirin ve planı uygulayın:

  • Hızlı kazanımlara ve büyük projelere öncelik vererek, bir eylem planı oluşturun ve uygulamaya başlayın.

Özetle, Impact Effort Matrix, yapılacak işleri etkileri ve gerekli çabaları açısından değerlendiren ve önceliklendiren etkili bir yöntemdir. Bu yöntem, hangi projelerin hızlı kazanımlar sağlayacağını ve hangilerinin uzun vadede büyük faydalar getireceğini belirlemeye yardımcı olur. İşletme yönetimi, proje yönetimi, kişisel verimlilik ve eğitim gibi çeşitli alanlarda Impact Effort Matrix kullanılarak, zaman ve kaynaklar daha verimli bir şekilde kullanılabilir ve stratejik kararlar daha kolay alınabilir.

Kişisel yaşamda da Impact Effort Matrix kullanarak, hedeflerinizi ve görevlerinizi daha iyi planlayabilir ve yönetebilirsiniz. Bu sayede, hem iş hayatınızda hem de kişisel yaşamınızda daha etkili ve verimli olabilirsiniz.

Kaynak: https://asq.org/quality-resources/impact-effort-matrix

İlginizi çekebilir: AHP (Analytic Hierarchy Process): Çok Kriterli Karar Verme Yöntemi

Mustafa Direk: Merhaba, ben Mustafa. Şu anda İstanbul Üniversitesi Marka İletişimi bölümünde öğrenciyim. 10 yıllık eczane tecrübem sayesinde insanlarla iletişim kurma ve problem çözme becerilerimi geliştirdim. Ancak içimdeki merak, beni yeni alanlara yönlendirdi ve şu anda marka iletişimi alanında kendimi geliştiriyorum. Dijital içerik üretimi ve blog yazarlığı konusunda deneyimliyim ve içeriklerimle insanlara ilham vermeyi hedefliyorum. Kendini keşfetme ve farkındalık sürecine katkıda bulunacak yazılarımı takip edebilirsiniz. Bu yolculukta birlikte ilerlemek dileğiyle!

Orkid, “Sporla Güçlen” projesine verdiği destekle kız çocuklarının geleceğine ışık tutuyor

Bir kız çocuğu düşünün: Günün ilk ışıklarıyla birlikte koşuya çıkan, her sabah elinde topuyla antrenman yapan, büyük bir hevesle hem bedenini hem de zihnini beslemek için yıllarca gönül verdiği spor dalı uğruna çalışmaya devam eden ve uzun yıllar sonra gözlerinden ışıklar saçarak ilk kupasını milyonların önünde havaya kaldıran… Ne harika bir tablo, öyle değil mi?



Toplumun her köşesinde, binlerce kız çocuğu bu anı yaşamayı hak ediyor. Ancak, ne yazık ki birçoğu için spor; erişilmesi çok güç bir lüks, uzak bir hayal gibi kalıyor hayatları boyunca. Oysa spor, sağlığın, özgüvenin, azmin, başarının, kararlılığın, istikrarın temellerini atan, kız çocuklarının güçlü bireyler olarak yetişmesine katkı sağlayan en önemli araçlardan biri. Bu önemin farkında olan ve kız çocuklarını spor yoluyla güçlendirmek isteyen Orkid, Watsons iş birliği ile Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin (TMOK) Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da yürüttüğü “Sporla Güçlen” projesine destek veriyor.

Geleceğe atılan adımlar: Kız çocukları, ‘sporla güçleniyor’

Türkiye’de kadınları ilk kez hijyenik pedle buluşturan P&G’nin kadın bakım markası Orkid, 45 yılı aşkın süredir dünyadaki tüm kadınların hayatını kolaylaştırmak, onları her alanda desteklemek için imza attığı çalışmalarına bir yenisini daha ekleyerek “Sporla Güçlen” projesiyle kız çocuklarının yanında oluyor.

Kız çocuklarına sporla yeni yollar açmayı ve kız çocuklarının geleceğini aydınlatmayı hedefleyen Orkid, yürüttüğü bu iş birliğiyle kız çocuklarının eğitim ve spor yaşamlarını desteklemeyi, onların fiziksel, zihinsel ve sosyal gelişimlerine katkı sağlamayı amaçlıyor. Kız çocuklarının hayatta karşılaşacakları tüm zorluklar karşısında çok daha güçlü durmalarını sağlayan, onların bütüncül gelişimini desteklerken duygusal dayanıklılık kazanmalarına da zemin hazırlayan sporun gücü, yadsınamayacak kadar fazla. Öyle ki; Orkid’in, İpsos ile Türkiye genelinde gerçekleştirdiği araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kadınların %77’si, sporun bugün oldukları kişi olmalarına yardımcı olduğunu belirtiyor. Dahası, yapılan bu araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kızlar, istedikleri kişi olmalarına yardımcı olabilecek özgüven ve becerileri sporla kazanıyor.

Buna rağmen genç kızların neredeyse yarısının düzenli spor yapmadığı sonucuna ulaşan Orkid, TMOK ve Watsons iş birliği ile kız çocuklarının sporla güçlenmesi için onların yanında yer alıyor. Kız çocuklarının hem eğitimlerine hem de spora devam etmelerine yönelik gerekli spor malzemelerinin temin edilmesini destekleyen Sporla Güçlen projesi ile Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da bulunan okullardaki kız öğrenciler dönem boyunca badminton, basketbol ve voleybol dallarında eğitim alıyor.

Kadınların daha özgüvenli olmasını destekleyen ve spor ile olan bağlarını güçlendirmeye odaklanan bir marka olarak Orkid, hiçbir kız çocuğunun bu haklarından mahrum kalmaması için çalışıyor. Bu sayede geleceğin sağlıklı, özgüvenli, başarılı ve belki de milli sporcuları bugünden yetişmeye başlıyor. Gelecek nesillerin hayallerine ulaşmalarına yardımcı olmak için onların yanında olmaya ve onları cesaretlendirmeye devam eden Orkid, kız çocuklarına yeterli imkan sağlandıkça daha eşit ve aydınlık yarınların mümkün olduğuna inanıyor.



Kız çocuklarını genç yaşta sporla tanıştırarak onların kendi potansiyellerini keşfetmelerine olanak tanıyan bu projenin ve başta Orkid ile Watsons olmak üzere projenin tüm destekçilerinin ülkemize ve dünyaya ilham olması, kız çocuklarının ışıl ışıl bir geleceğe doğru çok daha emin adımlarla yürümesi hepimizin en büyük temennisi.

Güçlü kadınlar, güçlü yarınlar için, #SporlaGüçlen projesine destek veren Orkid ürünlerini Watsons’ta keşfetmek için tıklayın.

*Bu yazı Orkid katkılarıyla hazırlanmıştır.





Akbank’tan sürdürülebilirlik yolunda ilham veren bir rehber

Sürdürülebilirlik, günümüz dünyasında her zamankinden çok daha büyük bir öneme sahip. Çünkü, doğal kaynaklarımız hızla tükenirken yalnızca kendi geleceğimizden çalmakla kalmıyor, gelecek nesillerin sahip olabileceği yaşamdan da çalıyoruz. İklim değişikliği ve çevresel sorunlar bir yana, kişisel tercihlerimiz, hızla artan tüketim alışkanlıkları, teknolojik gelişmeler ve daha pek çok sebep, sürdürülebilirliğin ne kadar hayati bir gündem olduğunu defalarca gözler önüne seriyor. Artık yalnızca bugünü değil, yarınları da düşünerek doğal kaynaklarımızı korumak, geleceğimizi ve gelecek nesillerin geleceğini garanti altına almak, daha yaşanabilir bir dünya yaratmak için adımlar atmalı, değişimi geç kalmadan başlatmalıyız. Sürdürülebilirlik, artık bir tercih değil; kendimiz için, dünyamız için, geleceğimiz için benimsememiz gereken bir zorunluluk. Aksi halde yarınlar, hayalini kurduğumuz yarınlardan çok uzak olacak.



Bu bağlamda sürdürülebilirlik konusunu merkezine alan ve hem bireysel hem toplumsal farkındalığı artırmayı hedefleyen Akbank, sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için “Sürdürülebilirlik insan için, #Hepimizİçin” diyor ve sürdürülebilirlik odaklı bloguyla bizleri buluşturuyor. Sürdürülebilirliği yalnızca çevresel boyutuyla ele almayan, sosyal ve ekonomik boyutunu da göz önünde bulunduran Akbank, bu önemli konuda liderlik ederek sürdürülebilirliğin her yönüyle ilgili bilgi ve farkındalık dolu içerikleri kaleme alıyor. Hem sürdürülebilirlik konusunda neler yapabileceğini merak eden herkese hem de bu konudaki bilgi birikimini artırmak isteyenlere geleceğimizi koruma yolunda ilham verici bir rehber oluyor. Peki, bu rehberde başka neler var, gelin yakından bakalım.

Akbank Sürdürülebilirlik Blog’da neler var?

Akbank, sürdürülebilirlik konusundaki farkındalığı artırmayı amaçladığı bu blogda, bireyleri harekete geçmeye teşvik edecek güncel bilgileri ve sürdürülebilir alışkanlıkları hayata dahil etmenin pratik yollarını aktarıyor. ‘Herkes için sürdürülebilirlik’ mesajını paylaşarak toplumun tüm kesimlerini kapsamayı ve bireysel olarak atılabilecek adımlar konusunda da ilham vermeyi amaçlıyor.

“Sürdürülebilirlik, çevrenin yanında insan için, toplumun gelişmesi için” anlayışını benimseyen Akbank, eğitimden gönüllülüğe, yatırımdan sanata her alanda toplumun kalkınması ve sürdürülebilir yarınlar için çalışıyor. Bu bağlamda Akbank’ın sürdürülebilirlik blogunda yer alan, farklı alanlara hitap eden başlıklardan bazıları ise şöyle:

Sürdürülebilir Kalkınma İçin: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği

Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının hem toplumsal bilincin artmasında hem de kalkınmanın sağlanmasında kritik bir öneme sahip olduğunu biliyor muydunuz? Akbank, blogunda yer verdiği Sürdürülebilir Kalkınma İçin: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği yazısında bu konuyu detaylıca ele alıyor ve UN Women’ın verilerinden yola çıkarak toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının getireceği faydaları, ekonomik, sosyal ve daha pek çok açıdan sürdürülebilirlik bağlamında değerlendiriyor.

Yeşil Bütçe Nasıl Oluşturulur?

Sürdürülebilir bir yaşam biçimi benimsemenin en önemli adımlarından biri de hiç şüphesiz bireysel olarak finansal sürdürülebilirliği sağlamaktan geçiyor, bunun da en etkili yolu bireysel yeşil bütçeler oluşturmak. Yeşil Bütçe Nasıl Oluşturulur? yazısında Akbank, çevreyi korumaya odaklanan harcamaların nasıl planlanacağından yeşil bütçe oluşturmanın pratik yollarına kadar pek çok kolay uygulanabilir yöntem paylaşıyor.

5 Adımda Minimalist Yaşama Geçiş



Günümüzde hızla yaygınlaşan tüketim çılgınlığının hem bütçeye hem doğaya verdiği zarar aşikar. Bu tüketim alışkanlıkları, doğal kaynakların bilinçsizce harcanmasından karbon ayak izinin artmasına, çevre kirliliğinden biyoçeşitlilik kaybına kadar gezegenin doğal dengesini bozan pek çok olumsuz sonucun ortaya çıkmasına zemin hazırlıyor. Karşılığında ise ‘az, çoktur’ anlayışını benimseyen minimalizm, bu gereksiz harcama alışkanlıklarına bir panzehir olma görevi üstleniyor. Akbank’ın sürdürülebilirlik blogunda yer alan 5 Adımda Minimalist Yaşama Geçiş yazı da modern dünyada minimalist alışkanlıklar benimsemenin yollarını aktarıyor.

Sanatta Sürdürülebilirlik

Sürdürülebilirliğin genellikle pek değinilmeyen ya da bağlantısı sorgulanmayan fakat aslında çokça göz önünde bulunan kısmı; sürdürülebilirlik ve sanat ilişkisi üzerine hiç düşündünüz mü? Sanat, yüzyıllardır toplumsal bilinci artırmada ve en zor görünen konuları bile daha anlaşılır kılmada güçlü bir iletişim aracı. Bu gücü onu sürdürülebilirlik konusunda da etkili bir özneye dönüştürüyor. Sanat eserlerinde kullanılan materyallerden sanatçıların toplumsal konulara farkındalık yaratmak amacıyla benimsedikleri yaklaşımlara kadar sanat ve sürdürülebilirlik bağını pek çok açıdan ele almak mümkün. Akbank Sürdürülebilirlik Blog’ta yer alan Sanatta Sürdürülebilirlik başlıklı paylaşım da bu bağın ne denli güçlü olduğuna dikkat çekiyor.

Sürdürülebilir Turizm, Karbon Nötr, Doğa Dostu Teknoloji ve dahası

Sürdürülebilirliği tüm yönleriyle ele alan Akbank, blogunda daha pek çok konuya dikkat çekiyor. Sürdürülebilir turizmden, karbon nötr kavramına, doğa dostu teknolojik gelişmelerden sürdürülebilirlik alanında öne çıkan yeni trendlere kadar yaşama, insana, dünyaya ve geleceğe dair her alanda sürdürülebilirliğin önemine ve etkisine değiniyor. Hayatın her alanına yayılan stratejilere ihtiyacımız olduğunun farkında olan Akbank, sürdürülebilirliğin kalbinde insan var diyor ve toplumsal dönüşüm için bütünsel bir yaklaşım benimsemenin gerekliliğini vurguluyor.

Siz de çok geçmeden bir adım atmak ve daha yaşanılabilir bir dünya için bugünden neleri değiştirebileceğinizi öğrenmek istiyorsanız Akbank’ın sürdürülebilirlik odaklı bu blogunu takip edebilir, hem kendiniz hem de gelecek nesiller için değişimi başlatabilirsiniz.

*Bu yazı, Akbank katkılarıyla hazırlanmıştır.





İlgili Makale