X

İmkansız diye bir şey yoktur: Gerçekten istemeyi biliyor musunuz?

Hep derler ya isteyin. İstemeyi bilmek de önemli, isteyin diye.

Bu konuda iki noktaya değinmek istiyorum. Öncelikle çevremle konuştuğumda ya da sizlerden aldığım mail’lerde ortak sıkıntı olarak şuna rastlıyorum: “Ama ben ne istediğimi bilmiyorum!

Bence günümüzde bir çok insanın başındaki kocaman bir durum bu. O kadar dış dünyayla, başkalarının hayalleriyle, hayatlarıyla, sıkıntılarıyla, başarılarıyla, nasıl gözüktüğüyle, nasıl gözüktüğümüzle meşgulüz ki kendimizle gerçekten ilgilenmeye pek çoğumuzun zamanı kalmıyor maalesef.

En son ne zaman yalnız başınıza vakit geçirdiniz? En son ne zaman gözünüzü kapatıp tek yaptığınız şey sessizlikte öylece durmak oldu? En son ne zaman tüm sosyal medyadan uzak kendinize ait özel bir zaman dilimi yarattınız ve mesela tek uğraşınız kendiniz için en sevdiğiniz pastayı yapmak oldu? İlk başta ne istediğimizin cevabı bence kendimizle kaldığımız anlarda. Belki de alışık olmadığımız o durgunlukta ve dinginlikte çok sıkılacağız ve sıkıntıdan patladığımız o anlarda fışkıracak dışarı.  Düşünsenize sürekli hareketli ve gürültülü bir ortamda nasıl, nereden çıksın ki o içimizdeki dışarı çıkmaya hazır olan yaratıcılık? Yollar tıkalı hep başka şeylerle. O da akmak istiyor ve akamayınca bizi sıkıştırıyor. Dışarıyla ilgilenmekten içimize dönüp bakmıyoruz bir çoğumuz ama cevaplar içeride aslında.

Biz ne severiz? Nelerle uğraşırken zamanın nasıl aktığını anlamıyoruz? Yeteneklerimiz nelerdir? En çok nerede, nasıl zaman geçirmek bizi mutlu hissettiriyor? Kendimize doğru soruları sormamız gerekiyor. Sorular bizi büyüten, bir yerlere taşıyan. Mesela ben bu sene başında Pegasus Yayınları’nın Her Güne Bir Soru diye bir güncesini aldım. En son hangi diziyi izlediğimden tutun, o gün için en çok neyin huzur verdiğine dair her güne bir sorusu var güncenin. İnanır mısınız bazı soruların karşısında kalıyorum ve cevaplayamıyorum. Daha bugün başıma geldi.

Soru: “Gizli tutkun nedir?

Cevap: Bilmiyorum!

Daha birkaç soru daha geldi başıma bu şekilde. Uyandırıyor beni resmen! Hoop Gamze uyan hayata! Tanı kendini, iyi bil. Bu soruların cevaplarını sen bilmezsen kim bilecek? Sen bilmeyeceksen neyin peşinden gidiyorsun, gideceksin? Kendimi kötü hissediyorum ama o histe de takılıp kalmıyorum. En azından kendime ah vah deme dönemlerini aştım çok şükür. Bilmiyorsam, kendimce eksik olduğumu hissettiğim yerlere yoğunlaşıyorum böylelikle. Yani, sorular yolumuza en büyük destek. Doğru sorular…

Diğer bahsedeceğim nokta ise “istemeyi bilmek” yazının en başında da belirttiğim gibi. Kendimden yola çıkarak söylüyorum tamamen: İstemeyi bilmediğimi gördüm başıma yeni gelen bir durumla birlikte.

Çok istediğim bir şey vardı fakat kafamda o kadar imkansız bir yerdeydi ki istemeyi bile düşünmemiştim. Kafamda sürekli sınırlıyordum. “Ne de olsa olmayacak. Boşuna neden isteyeyim. İmkansız!” Bu arada ben böyle size konuşuyorum gibi ya, aslında tüm yazılarım öncelikle kendime. Kendime hatırlatmalarım. Çünkü hayat içerisinde ben de kaybolabiliyorum, ben de bildiklerimi harika bir şekilde unutabiliyorum mesela. Başıma gelenlerle, gözlemlediklerimle amacım tekrar ve tekrar hatırlamak, hatırlatmak hepimize elimden geldiğince.

Neyse, ne oldu peki biliyor musunuz? Ben artık imkansız olsa da içimde istiyordum (İmkansız olduğuna o kadar emindim ki kendimce, içime bile yasaklamıştım istemeyi). İstemek bedava değil mi arkadaş? Kendi içimde istemeye başladım, kendi kendime yüksek sesle söylemeye başladım.  Sonra çevremle paylaşmaya başladım isteğimi nasıl olur, nasıl eder diye. Çevremdekilerden dolayı şanslıydım. İçimdeki yoğun isteği desteklediler hep. İmkansız diye adlandırdığım şeyin aslında çok basit olduğunu söylediler. Anlamadılar hatta beni, neden imkansız kategorisine koymuştum? Onlarla konuşa konuşa ben anladım tabii. İmkansız dediğim şey aslında olayın kendisi değildi; aslında ardındaki korkularımdı, bağlılıklarımdı, bilinmezliklere karşı kaçışımdı. Bunu fark edince ne oldu? Cesaretimi toplayıp o isteğime doğru koca bir adım attım. Çünkü bence o isteği haykırmak bile cesaret işiydi. Kuşandım kılıçlarımı, savaşmaya hazırdım ve istediğimi alacaktım. Ne kadar sürdüğü hiç önemli değildi. Artık isteyecek ve isteğime giden her yolu deneyecektim. Gülmeyin ama ben kılıçlarımı kuşandım ya; boşunaymış! Kendimi aylarca yediğim, imkansız diye beynimi patlattığım, artık mutsuzluktan ne yapacağımı şaşırdığım imkansız istek hiç imkansız değilmiş. Söylediğim an oldu! Azıcık bile savunmam gerekmedi.

Bravo Gamze yani kendi kendine boşuna mı helak ettin kendini? E söyleseydin ya, ne kaybedecektin” diyorsunuz değil mi? Evet aynısını ben de dedim kendime ne yalan söyleyeyim. İmkansızdı ve söylemeyi bırak istemeye bile gerek yoktu benim gözümde. Kocaman bir alkış istiyorum o her şeyi çok iyi gördüğünü sandığım gözüm için dostlar. Ama bana çok büyük bir ders oldu bu durum, çook büyük.

İmkansız diye bir şey yoktur. İmkansızı yaratan senin beynindir. Bir şeyi çok yürekten istersen ve peşinden sonuna kadar gidecek tutkun varsa eğer, onu elde etmemen imkansız galiba arkadaşlar. Tabii ki istediğin an olacak diye bir şey yok o ayrı, fakat koşullar olgunlaştığında, o kalpten gelen saf dilek doğru zaman ve doğru yer ile kesiştiğinde öyle bir tomurcuklanıyor ki! Hayata yine ve yine hayran ve minnettar kalmaktan başka bir şey yapamıyorsunuz. O büyü çok başka bir şey.

O zaman her birimiz kendimizin sihirli değneğin ucundaki sihir olduğumuzu her an hatırlamamız dileğiyle… 

Sevgiyle…

 

İlginizi çekebilir: Kendin gibi olmaktan korkmamak: Gerçek olmak

Gamze Baytan: Selamlar, Gamze ben. Meditasyon ve yoga hocasıyım. 7/24 çalıştığım organizasyon sektöründen bir anda "Ne yapıyorum ben kendim için" diyerek çalışma hayatımda ne istediğime karar vermek adına verdiğim arada; kendimi bir anda bol kitap, bol sorgulama, bol seans ve bol yazının içerisinde buldum. Yol yolu açtı ve ben artık izlemek yerine hayata katılmayı seçtim. Eylül '15'te Ezgi Sorman'dan aldığım Meditasyon Eğitimi Eğitmenliği'nden mezun oldum. Şu an toplam 2 günden oluşan ve içerisinde “stres nedir, bedene etkileri nedir, sağlıklı seçimler yapmamız nasıl mümkündür, meditasyon nedir, ne işimize yarar, faydaları nedir, biz aslında kimiz” gibi soruların cevabını konuşup; her birimizin modu her an değişkenlik gösterdiği için tek bir tekniğe kendimizi sıkıştırmak yerine, esnek olabilmek adına 3 ayrı varyasyonun deneyimendiği eğitimler ve grup meditasyonları yapmaktayım. Yollar bitmez tabi hayat boyu; görebildiğimiz sürece. Ayık ve uyanık olarak yakalayabildiğimiz takdirde hayatı. Ve Cihangir Yoga'da Berivan Aslan Sungur'un Yin Yoga Eğitmenliği eğitimiyle kesişti yolum. Temmuz '17’de de meditasyon hocalığımın yanı sıra yin yoga hocalığına tam anlamıyla adım atmış oluyorum. Ben ruh-zihin-beden ile bütünüyle çalışmaktan çok keyif alıyorum. Yeni şeyler keşfediyorum. Hayatta hem daha güçlü hem daha esnek durabiliyorum artık. Her şey artık hem daha derin hem daha hafif. Ve bütün bu deneyimleri daha rahat anlamamı, içselleştirmemi, görmemi sağlayan en büyük araç da kelimelerim. Yazıyorum çünkü yazı benim bu hayatta ruhumla özgürce dansedebildiğim en özgür alan. Yazıyorum çünkü yaşadığımız, başımıza gelen herhangi bir şeyde yalnız olmadığımızı, çaresiz olmadığımızı bilelim, kuvvetimizi yine birbirimizden alalım, birbirimize yayalım ve şifa olalım diye.. Tüm insanlığa yayılmak niyetiyle. Mail adresim: gamzebaytan@gmail.com

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale