X

İmgeler dünyası: Nasıl göründüğümüzü değil, nasıl olduğumuzu hatırlayalım

İnsanlar uzun zamandır oldukları gibi görünmeyi bırakmışlardı. Sonra göründükleri gibi olabilmek için çabalamayı da bıraktılar. Şu an sadece “görünmeye” çalışıyorlar. Ne yazık ki çoğunun “olmak” gibi bir kaygısı yok artık.

İnsanların kendilerini birer imge olarak sundukları bir dönemde yaşıyoruz. Onlara kendilerini istedikleri gibi parlatma fırsatını veren bu imgeler, bir yandan onlardan kendiliklerini ve gerçekliklerini çalıyor olsa da… Herkes istediği imajı yaratmanın peşinde koşarken, elindeki cilalarıyla imgelerini parlatmaya devam ettikçe gözleri kamaşıyor adeta ve diğer her şey bir nevi önemini yitiriyor. Ancak bir şeyler sadece imajlara indirgendiğinde ortaya içleri boş karakterler, -mış gibi yapılan hayatlar ve uzun vadede tatminsizlik ve kopuk bağlar çıkıyor.

İlk kopan bağ da kişinin kendisiyle oluyor. Kendine yarattığı -mış gibi bir hayatın peşinde, olmak istediği her şeyi zaten olmuş gibi, yapmak istediği her şeyi zaten yapmış gibi davrandığından bunların hiçbirini aslında gerçekleştiremiyor. Gerçi imajına o kadar tutunuyor ki bir süre sonra gerçekliğin de bir önemi kalmıyor. Çeşitli filtrelerle güzelmiş gibi gözüktükten, birkaç anlamlı cümleyle akıllıymış gibi gözüktükten, zenginmiş gibi, mutluymuş gibi, hatta dürüstmüş gibi gözüktükten sonra bunların gerçek olup olmadığıyla belki de artık kimse ilgilenmiyor.

İşte tam da burada sahte deneyimlerin getirdiği tatminsizlikler başlıyor aslında. Gerçekten kurulamayan birkaç sağlam bağın yerini, bir sürü kişiyle kurulan sanal bağlar ve “like” düzeninde kendini onaylatma çabaları alıyor. Kendi ihtiyaçlarını dinlemek yerine etrafını dinleyen insanlar, başkalarının istedikleri şeyleri kendi ihtiyaçları zannediyor. Bu imajlarla elde ettikleri şeylerden memnun olsalar bile, uzun vadede içten içe onları yiyen bir huzursuzlukla gerçekten “tam” hissedemiyorlar kendilerini. Çünkü kendi hayatlarını değil de, yarattıkları imgelerin hayatlarını düzenlemenin peşinde koşuyorlar…

Pek tabii bu düzen yokmuş gibi yapmak da, başka bir şekilde kendini kandırmak olur. Dolayısıyla, herkes kendi içine sinen şekilde imajını ortaya koymaya devam edecek şüphesiz. Bununla birlikte, gerçekle imge birbirine ne kadar yaklaşırsa, kişinin kendiyle kurduğu bağ da o kadar sağlam olacaktır. Ve başlı başına bu, büyük fark yaratacaktır. Hep “daha”sına bizi yönlendiren bu düzende, en büyük güç “sade”sini yakalamak aslında. Sadece ve “sade”ce kendi ihtiyaçlarını bilmenin ve bunları karşılamanın, ulaşılmak istenen şey için gerçekten çaba göstermenin, her şeyin kendi zamanı geldiğinde olacağını bilmenin ve her şeye rağmen kendi özündekini yaşatabilmesinin verdiği tadı, en parlak imajın verdiği imkânlar bile vermeyecektir. Ve şartlar değişse, düzen evrilse bile, eğer elimizde sahici bir şeyler varsa, bunlar her zaman bizimle olmaya devam edecektir. Bu yüzden, nasıl göründüğümüze harcadığımız zaman ve enerjiyi, gerçekten nasıl olduğumuza harcamamız gerektiğini hatırlayalım. Zaten kendimizle gerçeğimiz arasına soktuğumuz şeyleri ortadan kaldırdıkça, artık nasıl göründüğümüzle ilgili kaygımız da kalmayacaktır. Olan olduğu haliyle, en parlağından görünür zaten…

İlginizi çekebilir: Kendini bilmenin yolu her zaman soru sormaktan geçiyor

Ceyda Tepret: İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Mühendisliği bölümü mezunudur. Koç Üniversitesi’nde MBA eğitimi alıp, Madrid’deki IE Business School’da International MBA programında eğitimini tamamlamıştır. Pazarlama alanında bir kariyer tercih etmiştir ve bu alandaki çalışmalarına devam etmektedir. İnsan davranışları ve psikolojiye duyduğu ilgi onu koçluk eğitimi almaya yöneltmiştir. ICF sertifikalı profesyonel bir koç olarak, danışanlarına kendi yolculuklarında destek vermektedir. Pazarlama profesyoneli kimliğiyle marka hikayelerinin, profesyonel koç kimliğiyle de insan hikayelerinin peşindedir.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale