dummy

İlkbahar meyve ve sebzeleri & mevsimsel beslenme: İlkbaharda ne yiyelim?

İlkbahar mevsiminin başlangıcı olan 21 Mart ekinoksu ve ardından gelen bahar sezonu, doğanın yeniden uyanışına şahitlik ettiğimiz, bitkilerin ve ağaçların güneşle yeniden hayat bulmaya başladığı, eşsiz güzellikteki manzaraları hayranlıkla izlediğimiz, ağaçlarda açan tomurcuklarla ve çiçeklerle yılın en umut verici zamanlarından biri. İlkbahar meyve ve sebzeleri ise bu sezonun hiç tartışmasız en sevilenleri!

dummydummy

Kuzey yarım kürede bahçelerimizi yeniden düzenlemek ve yeni bitkiler yetiştirmeye başlamak için en verimli mevsim olan ilkbahar, meyve ve sebze çeşitliliği açısından da oldukça bereketli bir zaman dilimi. Güneşin, yağmurun ve toprağın muhteşem birlikteliği sadece hayranlıkla izlediğimiz manzaraları değil sofralarımızı da binbir renk ve çeşitlilikle donatıyor. 

Mevsimsel beslenme neden önemli?

Bu başlığı okuduğunuzda ‘Her yiyeceği her mevsim bulabilme imkanına sahipken, neden mevsimini bekleyeyim?’ sorusunu sormuş olabilirsiniz. Ancak her besini doğanın kendi hızında, kendi kaynaklarını kullanarak büyüttüğü zamanlarda tüketmek hem kendi beden sağlığınızın hem de bedeninizin ayrılmaz bir parçası olan çevrenin ve doğanın korunması açısından oldukça önemli.

Evet; süpermarketlerde, manavda, hatta çoğunluklu olarak yerel üreticilerin ürünlerini gördüğümüz pazarlarda bile artık aradığımız tüm meyve, sebze ve balıkları mevsimi dışında da bulabiliyoruz. Ancak bundan çok değil, sadece 20 yıl öncesine kadar yiyecekleri yetiştiği mevsim dışında bulabilmek bu kadar kolay değildi. Hangi meyvelerin ve sebzelerin soframızda olacağı bizim seçimimizden çok, mevsimin ve doğanın şartlarına bağlıydı. Günümüzde gelişen tarım teknolojileri, lojistik imkanların daha iyi olması, yetiştirme ve ulaştırma aşamasında bozulmayı önlemek ve tazeliği korumak adına özel koruyucu ve kimyasalların kullanılması nedeniyle yılın her mevsiminde, hemen hemen her meyve ve sebzeye ulaşabilmek mümkün hale geldi. Ancak her besini her mevsim tüketebilmek damak tadımız açısından bir nebze doyurucu olsa da, beslenme değerlerinden faydalanmak konusunda ne yazık ki o kadar şanslı değiliz.

İlginizi çekebilir: Bağışıklık sistemini güçlendirmek için mevsimsel beslenme: Güçlü bir bağışıklık sistemi için mevsiminde sebze meyve tüketmenin önemi

Gıda sektöründeki endüstriyelleşmenin sağlığımız üzerindeki etkilerini inceleyen sayısız araştırma, doğal şartlar altında ve kendi zamanında olgunlaşan, koruyucu ve kimyasal kullanılmaksızın büyütülen, zamanında hasat edilen ve mevsiminde tüketilen meyve ve sebzelerin; henüz olgunluğa ulaşmadan ya da yapay koşullarda yetiştirilip soframıza gelen yiyeceklere kıyasla besin değerlerinin çok daha yüksek olduğu ve daha az toksik madde içerdiği için, vücuda daha faydalı olabileceğini gösteriyor. Her mevsim yetişen farklı meyveler, sebzeler ve balıklar; aslında vücudumuzun o mevsime uyumlanabilmesi için ihtiyaç duyduğu vitaminleri, mineralleri, antioksidanları ve diğer tüm besin öğelerini bünyesinde barındırıyor. Dolayısıyla beslenme düzeninizde herhangi bir değişiklik yapmak istemesenizde, sadece mevsime özgü besinlerle beslenmeniz bile genel sağlığınızı korumanız ve çevresel değişimlere hızlıca adapte olmanız konusunda tek başına yeterli olabiliyor.

Mevsiminde beslenmenin faydaları tabii ki sadece bedeninizle sınırlı değil. Endüstriyel tarım yöntemleriyle üretilen meyve ve sebzeler sofralarımıza gelene kadar çok daha uzun yolculuklar yaptığı için gerçekleşen yüksek miktardaki karbon salınımından içerdikleri hormonlara, paketlemelerinde kullanılan plastiklerden koruyucu kimyasallara kadar her yönüyle doğal kaynaklarımıza, çevreye ve doğanın kendi döngüsüne zarar verebiliyor.

Hiçbir katkı maddesi olmayan, dalından soframıza en fazla birkaç gün içinde ulaşabilen, taze, olgun bir meyve ya da sebzenin lezzeti, besleyiciliği ve doğanın kendi döngüsüne sağladığı katkı endüstriyel ve işlenmiş ürünlerle kıyaslanamayacak kadar fazla. Hem bütçe dostu, hem besin değeri yüksek, hem de doğaya saygılı bir beslenme düzeni için mevsimsel beslenmeyi alışkanlık haline getirmemiz son derece önemli. Mevsimsel beslenmeyi alışkanlık haline getirmek ve yaşamınıza entegre edebilmek için,

  • Süpermarket yerine mahallenizde bulunan manavdan ya da pazardan alışveriş yapmaya çalışın. Satın aldığınız meyve ve sebzelerin nerede ve hangi koşullarda yetiştiği, mutfağınıza gelene kadar ne kadar süre yolculuk ettiği, kimyasal ve koruyucu içerip içermediği gibi tüm süreçleri ve detayları sorun ve araştırın.
  • Bulunduğunuz bölgede hangi yerel ürünlerin yetiştiğini öğrenmenin ve bu ürünler hakkında bilgi edinmenin en kolay yolu, şehre yakın köyleri ve kırsal bölgeleri keşfetmek. Kendi bölgenizde yetişen yiyecekler genellikle bulabileceğiniz en taze ürünler olacaktır çünkü şehirler arası seyahat etmeyecek ve kamyonlar, gemiler ya da trenlerle günlerce yolculuk ederken besin değerlerini kaybetmeyeceklerdir. Yerel gıdalar ayrıca, uzun mesafelere gönderilmek yerine hasattan sonra hızlı bir şekilde satıldıkları için daha az koruyucu ve kimyasal içerirler.
  • Nereden satın alırsanız alın, hiçbir meyve ya da sebze kendi bahçenizde ya da balkonunuzdaki saksılarda yetiştirebileceğiniz yiyecekleri tüketmek kadar yerel ve mevsimsel olmayacaktır! Dolayısıyla ilkbahar mevsimini fırsat bilerek bahçenizde ya da balkonunuzda yetiştirebileceğiniz meyve ve sebzeleri planlamaya şimdiden başlayabilirsiniz.
    Saksıda da yetişebilen, ilkbahar mevsiminde ekebileceğiniz meyve ve sebzelerin bazılarıysa şöyle: Çilek, salatalık, domates, biber, patlıcan, taze soğan, taze sarımsak, bezelye, marul, taze fasulye, tere, maydanoz, semiz otu, dere otu, nane, fesleğen, kavun.

İlkbahar meyve ve sebzeleri, sezon balıkları

Bedenimiz, muhteşem hafızası sayesinde aslında hangi mevsimde neye ihtiyacı olduğunu ve neleri tüketmekten hoşnut olmadığını kendine özgü diliyle, hastalık semptomlarıyla ve enerji seviyesiyle oldukça açık ve net bir şekilde bize aktarıyor. Kış mevsiminde doyurucu ve daha yağlı yemeklere, yaz ve ilkbahar aylarındaysa taze ve hafif besinlere yönelmemizin en önemli sebebi de içgüdüsel olarak çevresel değişimlere uyum sağlamak istememiz. İşin en güzel ve keyifli olan yanıysa, bedenimizin istek ve ihtiyaçlarıyla doğanın bize sunduğu tüm besinlerin içeriklerinin birbirini tamamlıyor oluşu!

Yiyeceklerle ilgili sezgisel seçimlerimiz aslında 5000 yıldan uzun bir geçmişi olan Ayurveda öğretisinde de detaylı olarak açıklanıyor. Ayurveda’da beslenme düzenimizi ilkbahar, yaz, sonbahar, kış döngüsüne göre düzenlemenin ve her mevsim hasat edilen yiyeceklere güvenmenin bedeni dengede tutmaya yardımcı olduğuna inanılıyor.

İlkbahar mevsiminde de bedenimiz daha çok antioksidan bakımından zengin, yeşil yapraklı ve şeker oranı düşük sebze ve meyvelere yöneliyor. Uzun ve soğuk kış aylarında vücudumuz kendisini soğuğa karşı korumak için daha fazla protein ve yağa ihtiyaç duyarken, bir yandan da tükettiklerimizle vücudumuzda daha fazla toksik madde birikmesine ve antioksidan depolarımızın tükenmesine neden olabiliyoruz. İlkbahar aylarında yağ, nişasta ve şekerin görece çok daha az olduğu; sebze ağırlıklı bir beslenme düzenine geçmek, yeşillerin doğal temizleme etkisiyle, vücudun kendi kendini arındırma ve yenileme kapasitesini destekleyecektir.

İlkbahar mevsiminde hangi meyveleri tüketelim?

İlkbahar mevsiminde bedeninizin vitamin, mineral ve antioksidan ihtiyacını en iyi şekilde karşılayacak olan meyvelerin aylara göre listesini aşağıda bulabilirsiniz. Meyvelerin sağlığınız için faydalarını, besin değerlerini ve bu meyvelerle hazırlayabileceğiniz sağlıklı tarifleri ise her birinin üzerine tıklayarak öğrenebilirsiniz. 

Mart ayı meyveleri: Muz, portakal, elma, limon

Nisan ayı meyveleri: Muz, çağla, yeşil erik, limon

Mayıs ayı meyveleri: Çilek, çağla, can eriği, limon, muz

Haziran ayı meyveleri: Kiraz, kayısı, çilek, şeftali, dut, vişne

İlkbahar mevsiminde hangi sebzeleri tüketelim?

İlkbahar mevsiminde bedeninizin vitamin, mineral ve antioksidan ihtiyacını en iyi şekilde karşılayacak olan sebzelerin aylara göre listesini aşağıda bulabilirsiniz. Sebzelerin sağlığınız için faydalarını, besin değerlerini ve bu sebzelerle hazırlayabileceğiniz lezzetli tarifleri ise her bir sebzenin üzerine tıklayarak öğrenebilirsiniz. 

Mart ayı sebzeleri: Havuç, ıspanak, pırasa, brokoli, turp, marul, lahana

Nisan ayı sebzeleri: Bakla, kuşkonmaz, enginar

Mayıs ayı sebzeleri: Enginar, soğan, bakla, kuşkonmaz, sarımsak

Haziran ayı sebzeleri: Domates, taze fasulye, bezelye, soğan, sarımsak, patates 

İlkbahar mevsiminde hangi balıkları tüketelim?

Meyve ve sebzelerin yanı sıra, Omega-3 yağ asitleri bakımından zengin olan, vücudumuzun ihtiyaç duyduğu tuzu, mineralleri ve sağlıklı yağları içeren balıkların da mevsiminde tüketilmesi oldukça önemli. İlkbahar mevsiminde tüketebileceğiniz balıkların aylara göre listesi ise şöyle:

Mart ayı balıkları: İzmarit, kalkan, mezgit, levrek, palamut, mercan

Nisan ayı balıkları: İzmarit, kalkan, mezgit, sardalya, hamsi

Mayıs ayı balıkları: İzmarit, kalkan, mezgit, tekir, iskorpit, minekop

Haziran ayı balıkları: Sardalya, trança, çupra, levrek, lüfer

İlginizi çekebilir: Sağlık, mutluluk ve ideal kiloya ulaşmak için: Balık tüketin

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Stressiz yolculuk hazırlığı: Tatil valizinde mutlaka olması gerekenler

Tatil zamanı geldiğinde içimizin coşkusu tavan yapsa da birçoğumuz bu heyecanı baskılayacak bir stresle karşılaşabiliyoruz: O da valiz hazırlama! Kimini hiç strese sokmayan, son gece şipşak hazırlanan tatil valizi, kimileri için günler öncesinden kaygı verici bir hadiseye dönüşebiliyor. “Ne lazım olur acaba” düşüncesiyle fazlaca eşya doldurmak ve hiçbirine tam anlamıyla ihtiyaç duymamak aslında oldukça zorlayıcı bir konu. Oysa anahtar, fazlalıklardan kurtulup gerçekten işe yarayan, hayatı kolaylaştıran ürünleri seçmekte…



Seyahat için gerekli belgeler

Kimlik, ehliyet, yurtdışına seyahat ediyorsanız pasaport, varsa seyahat sağlık sigortası belgeleri, biletler, kısacası yolculuk için gerekli tüm kağıtları ilk iş hazırlayın. Havaalanında sıkıntı yaşamamak veya kimlik/ehliyet gerekli olan yerlerde paniğe kapılmamak için tüm gerekli belgeleri bir yerde toplu tutun. Cüzdanınızı, banka ve kredi kartlarınızı da unutmayın. Bunları herkes bilir diyebilirsiniz ama işler biraz karıştığında canınızın sıkılmaması için biz de ilk madde olarak eklemek istedik.

Yolculuk konforunu artıran eşyalar

Tatil sadece varış noktasıyla değil, yolculukla da başlar… Uzun yola çıkıyorsanız ya da seyahatiniz boyunca konforunuzdan ödün vermek istemiyorsanız boyun yastığı, yolda uyumayı seviyorsanız göz bandı, yol tutuyorsa mide bulantısını önleyecek bir ilaç mutlaka yanınızda bulunmalı. Yolda telefonunuzdan ya da tabletinizden bir şeyler izlemeyi seviyorsanız yanınıza telefon tutuculardan da alabilirsiniz. Ancak hatırlatmaya gerek yok ama biz yine de söyleyelim, şoför sizseniz bu maddeyi es geçebilirsiniz.

Uygun kıyafet, ayakkabı ve aksesuarlar

Tatil boyunca muhtemelen sadece birkaç kere giyeceğiniz veya hiç giymeyeceğiniz kıyafetleri valizinize koymayın. Bunu kolayca yapmak için öncelikle gideceğiniz yerin hava durumunu ve çevresel şartlarını önceden öğrenin. Ardından tatil programınıza bakarak neler giyeceğinizi tek tek tespit edin. Kombinlerinizi önceden yapmak size tatilde de hız ve kolaylık sağlar.

Güneş koruyucuları

Yaz tatilinde en fazla dikkat edilmesi gerekenler konulardan biri de güneş ışınları. Güneşe kendinizi tamamen teslim etmeden önce mutlaka önlemlerinizi alın. Bir yaz tatili valizinin içerisinde mutlaka olması gereken şey, yüksek koruyucu özelliği olan bir güneş kremi. Ve tabii ki şapka ve güneş gözlüğü.

Kişisel bakım ürünleri

Bakım rutininizi sürdürmek, tatilde daha iyi hissetmenizi sağlar. Diş fırçası, diş macunu, şampuan, sabun, vücut losyonu, parfüm, deodorant, ağız suyu, tarak, ped, lif, tırnak makası, cımbız, tıraş-ağda malzemeleri gibi temel hijyen malzemelerini yanınıza almayı unutmayın. Ve tabii ki Yeni Dyson Supersonic r™ Saç Kurutma Makinesi’ni. Tatilde saçlarınızın kabarmasına, nemden ağırlaşmasına ya da oteldeki yetersiz makineyle uğraşmanıza hiç gerek yok.

Dyson Supersonic r™ saç kurutma makinesi, Dyson’ın bugüne kadarki en güçlü ve en hafif saç kurutma makinesi olma özelliği taşıyor. Aynı zamanda, kuaförler için üretilen profesyonel bir saç kurutma makinesi. Yani profesyonel saç şekillendirmesini bu yaz valizinizde sizinle her yere götürebilirsiniz.



Bu yaz saçlarınız elektriklenmesin: Yaz ışıltısı evet, kabarıklık hayır

Yaz aylarında sıcak hava, nem ve hava değişiminden etkilenen saçların kabarmaya ve elektriklenmeye daha meyilli olduğu bir gerçek. Havayı kontrol altına alamazsınız, neyse ki saçlarınızı kontrol altına almak Dyson Supersonic r™ saç kurutma makinesi ile artık daha kolay

Daha pürüzsüz ve daha parlak bir görünüm için elektriklenmeyi %46’ya kadar azaltır*. Hem de aşırı ısı olmadan. Üstelik akıllı başlıkları, makinenize taktığınız anda en son kullandığınız ayarları hatırlayarak ısı ve hız ayarlarını otomatik yapar.

‘Hafiflik’ bu tatil hem valizinizde hem de saçlarınızda

Dyson Supersonic™ saç kurutma makinesinden yüzde 30 daha küçük, yüzde 20 daha hafif ve manevra kabiliyeti daha yüksek olan Dyson Supersonic r™ tatil valizinizde seyahat boy bir saç kurutma makinesi kadar yer kaplarken, elinize aldığınızda kuaför salonu hizmeti sunar. Üstelik aşırı ısı kaynaklı hasar olmadan! Yani, hafiflik bu yaz hem valizde hem de saçlarda.

Hızlı kurutma, daha pürüzsüz ve daha parlak sonuçlar sunan Dyson Supersonic r™ tatil valizinizin vazgeçilmezi olacak. Dahası, uzmanlıkla ayarlanan akıllı başlıklar da en iyi performans için yanınızda. 

Bu yaz tüm kombinlerinizde şıklığınızı tamamlayacak saçlar için tercihiniz profesyonellerin tercihi Dyson Supersonic r™ saç kurutma makinesi olmalı. Hemen tıklayın ve stressiz bir yolculuk için tatil valizinizde mutlaka olması gereken Dyson Supersonic r™ saç kurutma makinesini yakından keşfedin.

*Havayla kurutmaya kıyasla.

Bu yazı Dyson katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale
whatsapp