X

İkinci hamilelik, ilk hamilelikten daha mı zor?

Hamilelik süreci şüphesiz ki her anne adayı için heyecanlı bir süreç olduğu kadar aynı zamanda da endişe verici. Her kadın için farklı deneyimler sunan hamilelik dönemi, pek çok değişimin aynı anda gerçekleştiği; fiziksel, zihinsel, duygusal pek çok iniş-çıkışın yaşandığı, hormonların da etkisiyle anne adaylarının çeşitli rahatsızlıklarla baş başa kaldığı bir süreç. Bunca değişimin stres, kaygı, depresyon gibi olumsuz pek çok duruma da neden olması olası… Ancak, hamilelik aynı zamanda birçok annenin veya anne adayının da doğrulayacağı gibi harika bir yaşam deneyimi; bir bebeğin büyümesine tanıklık etmek, gelişimini, hareketlerini hissetmek, onunla bağ kurmak ve çok daha fazlası… Peki, hamileliğin kaçıncı kez olduğu bu deneyimleri etkiliyor mu? İlk hamilelik ile ikinci hamilelik arasında ciddi farklar var mı? Araştırmalara, uzman görüşlerine ve annelerin deneyimlerine göre evet fark var: İkinci hamilelik, ilk hamilelikten daha zor olabilir!

İkinci hamileliğin zor yanları

Tüm gebelikler ve dolayısıyla hamile kadınların deneyimleri benzersiz olsa da genel görüşler ikinci hamileliğin ilkinden daha zor olduğu yönünde. Evet, belki şaşırdınız ve ‘Nasıl olabilir, daha önceki yaşanmışlıklar, onca tecrübe, benzer durum ve olaylar…’ dediniz ya da içinizden ‘Ah kesinlikle öyle!’ geçti. Bakalım, neden genel kanı bu yönde ve neden ikinci hamilelikler daha zor

İlk olarak, tahmin edebileceğiniz gibi iki çocuğun ihtiyaçlarını karşılamak, ikisine de zaman ayırmak (evet biri karnınızda olsa da ) bir çocukla ilgilenmekten muhtemelen çok daha zor. Hele ki ilk çocuğunuzun yaşı hala küçükse… Birçok anne, ilk hamileliklerinde kendilerine ve karınlarındaki bebeklerine daha fazla zaman ayırabildiklerini, hamilelik süreçlerinin tadını çıkarabildiklerini, ihtiyaçlarını karşılayabilmek, bedensel-ruhsal-zihinsel sağlıklarını koruyabilmek için daha fazla zaman ve çaba harcayabildiklerini belirtiyor. Ancak, ikinci hamileliklerde durum biraz farklı. Hem karnınızdaki bebekle ilgilenmek, hem kendinize zaman ayırmak, hem de ilk çocuğunuzla zaman geçirmek ve onun ihtiyaçlarına koşturmak haliyle epey zor, çünkü zaman ciddi bir sıkıntı…

Her şeye yetişmeye çalışırken, adeta zamana karşı yarışırken de şüphesiz ki birçok annenin ilk yaptığı kendi uykusundan, dinlenme zamanından feragat etmek… Haliyle çoğu anne, ikinci hamilelikleri sırasında daha yorgun bir beden ve daha tükenmiş bir zihinle mücadele etmek zorunda kalabiliyor… Diğer yandan kontrol kaybı da cabası. Her işe yetişmeye çalışırken, mükemmel olmaya uğraşırken, evin işleri, ilk çocuğun ihtiyaçları, kişisel bakım, sosyal ilişkiler, varsa iş hayatı, görev ve sorumluluklar derken her şeyi kontrol etmek, fazlasıyla zor. Dolayısıyla annelerin zihinsel yükü de ikinci hamilelikleri sırasında git gide artabiliyor.

Bunların yanı sıra birçok anne, ikinci hamilelikleri sırasında ilk hamileliklerinden daha az destek gördüklerini belirtiyor. Ancak, durum şu ki; bir kez benzer deneyimleri yaşamak olmak, ikinci sefer o deneyimlerin yükünü hafifletmiyor. Aksine, evde ilgilenilmesi gereken bir çocuk olduğu için ikinci hamilelik sırasında annelerin daha fazla desteğe ihtiyacı oluyor, fakat ne yazık ki bekledikleri karşılığı çoğu anne bulamıyor.

Sosyal, psikolojik ve duygusal dezavantajların yanı sıra uzmanlara göre ikinci hamileliğin fiziksel zorlukları da daha fazla. Daha fazla uykusuzluk ve yorgunluk bir yana, sabah bulantıları ve kasılmalar ikinci hamilelikte ilk hamileliğe göre daha şiddetli ve yoğun. Uzmanlar, ilkinde olmasa bile ikinci hamilelikte sabah bulantılarının olabileceğini veya ilk hamilelikte sabah bulantıları olsa da ikincisinde tekrar edebileceğini ve hatta daha şiddetli olabileceğini belirtiyorlar. Öte yandan, Braxton Hicks’in yani prodromal veya yalancı doğum sancıları olarak bilinen kasılmaların ikinci hamilelikte ilk hamileliğe göre daha fazla olabileceğini de söyleyen uzmanlar, tüm bunların kişiden kişiye değişebileceğini de vurguluyor.

İkinci hamileliğin kolay yanları

Yukarıda bahsi geçen konular, moralinizi bozmasın. Evet, ikinci hamileliğin zorlayıcı yanları ve birinci hamileliğe göre birtakım dezavantajları var ama artıları da yok değil! Daha kolay doğum, emzirme kolaylığı ve bebeğin daha erken hissedilen tekmeleri .

Araştırmalara göre, ikinci hamileliklerde anneler bebeklerinin tekmelediğini veya karın içinde hareket ettiğini daha erken dönemde hissetmeye başlayabiliyor. Heyecan verici, değil mi! Diğer yandan, ilk bebeklerini emzirmemiş olsalar bile annelerin ikinci bebeklerine sütünün daha kolay geldiğini gösteren araştırmalar da mevcut.

Ayrıca, doğuma hazırlık aşaması ve doğum süresi de ikinci hamileliklerde ilkine göre daha az zaman alıyor. Araştırmalar, ilk kez anne olacaklar için doğumun ilk aşamasının (serviks genişlemesi) ortalama 8 saat sürdüğünü, ancak daha önce doğum yapmış kadınlar için bu sürenin ortalama 5 saat olduğunu açığa çıkarıyor. İkinci aşama (itme ve doğum) ise ilk kez anne olacaklar için üç saate kadar çıkabilirken, ikinci kez doğum yapan annelerde iki saatin altında olabiliyor. Elbette ki tüm bunlar da yine kişiden kişiye değişebiliyor.

Önemli olan, her anne adayının veya ikinci kez anne olacak hamile kadınlarının kendi yolculuklarına odaklanması ve ihtiyaçlarını giderirken yaşadıklarını kimsenin deneyimleri ile kıyaslamaması. Hamilelik ve doğum sonrası süreç ile ilgili daha fazla okuma yapmak isterseniz aşağıdaki yazılarımıza da göz atabilirsiniz:

Kaynaklar: babygaga, tommys.org, tori-leigh

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit

Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale