X

İlk buluşmada yapılabilecekler ve yapılmaması gerekenler

Eşleşme uygulamalarında bir partner de arasanız, arkadaşlarınızı da aracı yapsanız, dostça toplaşmalara da gitseniz veya romantik, beklenmedik bir bağ da yakalasanız, ilk izlenim genellikle bir ilişkinin nasıl devam edeceğini belirler.

Bazı insanların bakışı öyle keskindir ki, bir insanı ilk baştan elemeden geçirebilirler. Araştırmalara göre bu tip yargılamaları çok hızlı bir şekilde yaparız ve genelde bir kaç dakika sürer. Kişinin sesi, hareket tarzı, yüz ifadeleri bizi çeker veya iter.

Eğer ilk değerlendirmeniz devam kararı vermenize sebep olduysa, umutlarınız yükselecektir ancak karşınızdaki kişinin de kriterleri mevcut ve o da size dair bir karar vermeli.

Süreç ilk buluşmaya kadar geldiyse, artık bu noktada herkesin birbiri üzerinde iyi bir izlenim bırakması gerekir ve her ne kadar buradaki her ipucu herkese uygun olmasa da yine de denemeye değer. Fakat herkesin kriterlerinin tam olarak aynı olmadığını da unutmayın.

Yapılabilecekler

Sıcaklık

Bir insanı dünyanıza kabul etmek samimi ve açık bir gülümseme, ilgiyi gösteren bir fiziksel duruş gerektirir. Bu kişinin “o kişi” olup olmadığına odaklanmak yerine onu rahat ettirin. Bir daha görmeyeceğinizi düşünseniz bile bunu yapmanız gerekir.

Merak

Kişinin kim olduğunu öğrenmek için samimi bir çaba gösterin. Tam olarak aradığınız kişi olabilir de olmayabilir de. “Bir ilişkide ne arıyorsun” gibi sorular sormak yerine tutkularını, hayatındaki anlamlı anları ve kahramanlarının kim olduğunu sorun.

Varlığını hissettirin

Buluştuğunuz kişi odadaki tek kişiymiş gibi hissetmeli. Başkalarına bakmak, telefona cevap vermek, dikkat vermemek, o kişiyle ilgilenmediğiniz anlamına gelir ve onu adeta varlıktan silmiş olursunuz. Bu nedenle harcadığınız vaktin ikiniz için de değmesini sağlayın.

Ritm

Bazı insanlar, özellikle de gergin olduklarında, çok hızlı veya çok fazla konuşurlar. Diğer kişiyle yaşadığınız ritmle kendi tepkilerinizi ve davranışlarınızı gözlemleyin. Eğer onu biraz yavaşlatmak isterseniz “Paylaştıklarını kaçırıyorum, daha kolay anlamam için biraz yavaşlayabilir misin?” gibi cümleler kullanabilirsiniz.

Keyif

Karşınızdaki kişiyle olabildiğince iyi vakit geçirmeye odaklanın. İlla ki onu tekrar görmeniz de gerekmiyor. Pratik yapmak insanı daha iyi hale getirir ve bu nedenle sıkılganlığı pratik etmeyin.

Açıklık

Çok özel ve çok kişisel bilgiler paylaşmadan karşınızdaki kişinin sorularını olabildiğince açık bir şekilde paylaşacağınızı fark ettirin. Kim olduğunuzu tanımlamayı öğrenin ve egosuz bir şekilde kendinizi, hedeflerinizi ve geçirdiğiniz değişimleri anlatın.

Empatik doğrulama

Eğer buluştuğunuz kişi sizinle üzücü veya sinir bozucu bir deneyimini paylaşırsa, endişe ve desteğinizi sunun, paylaşmak isterse daha fazla anlatmasına izin verin. “Böyle üzücü zamanlar geçirdiğine üzüldüm.” gibi şeyler söylediğiniz zaman karşınızdaki kişi için daha kolay konuşulur bir hale gelirsiniz. Bu nedenle iletişim süreciniz daha verimli hale gelebilir.

Yapılmaması gerekenler

Çok hızlı ve çok fazla konuşmak

Tüm etkileşimi sadece kendinize çevirmek diğer kişiyi rahatsız edecektir. Sizi dinleyene dikkat etmeniz gerekir. Eğer esnerse, başka yerlere bakarsa, sessizleşirse, muhtemelen onun için ilgi çekici bir sohbetiniz yok demektir.

Odayı izlemek

İlk buluşmanızda dikkatinizi dağıtacak bir şeyler olabilir ancak yine de bunu fark ettirmemek gerekir. Onu da aynı şeye bakmaya veya aynı şeyi dinlemeye davet edebilirsiniz ama süreci tek başınıza geçirmeyin.

Kendinizi çok kurcalamayın

Endişe gösteren hareketleri tespit etmesi kolaydır. Kıyafetlerinizi düzeltmek, saçlarınızı kurcalamak ve rahatsız olduğunuzu gösteren başka davranışlarda bulunmak tüm enerjiyi size odaklayacaktır. Kendinize dair rahat gelmeniz ve rahat gitmeniz gerekiyor.

Davranış ve görünümleriniz konusunda özür dilemek

Partnerinizden davranışlarınız, gerginliğiniz ve hatta görünümünüz konusunda affedici olmasını istemeyin. Karşıdaki kişi size dair kendi yargılarını kendisini yapacaktır. Kendinizi olabildiğince olduğunuz gibi gösterme çabasında olun.

Çok kişisel sorular sormayın

Merak, hakiki bir ilgi ve baskıcı olmayan bir ilgilenme diğer kişiye onun hakkında bir şeyler öğrenmek istediğinizi gösterecektir ancak gizliliği suistimal eden kişisel sorular uygun olmazlar. “Kendini geçindirebiliyor musun, çok sevgilin oldu mu, eski ilişkilerin neden bitti” gibi sorulardan kesinlikle kaçının.

Geçmiş ilişkilerinizden şikayet etmek

Eğer eski sevgililerinize dair şikayette bulunursanız, yeni sevgilinize şunu demiş olursunuz: seninle olduğumda içimdeki bu kırılan şeyleri senin tamir etmen gerek. “

Politik, dini ve sosyal yargılarınızdan biraz kaçının

Herhangi bir inanç konusunda çok sert yargılarda bulunmak karşınızdaki kişinin esnemez ve sert birisi olduğunuzu düşünmesine sebep olacaktır ve bunun sonucunda devamlı kendini düzeltmesi gereken kişi olacağını düşünerek sizden uzak durmak isteyebilir.

Kendinizi abartmayın

Övünmek, fazla benmerkezci olmak, ancak bunları gerçekten yapabiliyorsanız işe yarar ve yine de bu şekilde söylenmekten ziyade keşfedilmeleri daha uygun olur. Yapamayacağınız şeyin sözünü vermeyin. Eğer bu şekilde davranırsanız, diğer kişi muhtemelen sessizliğe gömülecektir ve görüşmeyi kısa kesip sonrasında size dönüş yapmayacaktır.

Kaynak: psychologytoday

İlginizi çekebilir: Eski sevgilinizi unutamamanızın 10 nedeni

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Akbank’tan sürdürülebilirlik yolunda ilham veren bir rehber

Sürdürülebilirlik, günümüz dünyasında her zamankinden çok daha büyük bir öneme sahip. Çünkü, doğal kaynaklarımız hızla tükenirken yalnızca kendi geleceğimizden çalmakla kalmıyor, gelecek nesillerin sahip olabileceği yaşamdan da çalıyoruz. İklim değişikliği ve çevresel sorunlar bir yana, kişisel tercihlerimiz, hızla artan tüketim alışkanlıkları, teknolojik gelişmeler ve daha pek çok sebep, sürdürülebilirliğin ne kadar hayati bir gündem olduğunu defalarca gözler önüne seriyor. Artık yalnızca bugünü değil, yarınları da düşünerek doğal kaynaklarımızı korumak, geleceğimizi ve gelecek nesillerin geleceğini garanti altına almak, daha yaşanabilir bir dünya yaratmak için adımlar atmalı, değişimi geç kalmadan başlatmalıyız. Sürdürülebilirlik, artık bir tercih değil; kendimiz için, dünyamız için, geleceğimiz için benimsememiz gereken bir zorunluluk. Aksi halde yarınlar, hayalini kurduğumuz yarınlardan çok uzak olacak.



Bu bağlamda sürdürülebilirlik konusunu merkezine alan ve hem bireysel hem toplumsal farkındalığı artırmayı hedefleyen Akbank, sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için “Sürdürülebilirlik insan için, #Hepimizİçin” diyor ve sürdürülebilirlik odaklı bloguyla bizleri buluşturuyor. Sürdürülebilirliği yalnızca çevresel boyutuyla ele almayan, sosyal ve ekonomik boyutunu da göz önünde bulunduran Akbank, bu önemli konuda liderlik ederek sürdürülebilirliğin her yönüyle ilgili bilgi ve farkındalık dolu içerikleri kaleme alıyor. Hem sürdürülebilirlik konusunda neler yapabileceğini merak eden herkese hem de bu konudaki bilgi birikimini artırmak isteyenlere geleceğimizi koruma yolunda ilham verici bir rehber oluyor. Peki, bu rehberde başka neler var, gelin yakından bakalım.

Akbank Sürdürülebilirlik Blog’da neler var?

Akbank, sürdürülebilirlik konusundaki farkındalığı artırmayı amaçladığı bu blogda, bireyleri harekete geçmeye teşvik edecek güncel bilgileri ve sürdürülebilir alışkanlıkları hayata dahil etmenin pratik yollarını aktarıyor. ‘Herkes için sürdürülebilirlik’ mesajını paylaşarak toplumun tüm kesimlerini kapsamayı ve bireysel olarak atılabilecek adımlar konusunda da ilham vermeyi amaçlıyor.

“Sürdürülebilirlik, çevrenin yanında insan için, toplumun gelişmesi için” anlayışını benimseyen Akbank, eğitimden gönüllülüğe, yatırımdan sanata her alanda toplumun kalkınması ve sürdürülebilir yarınlar için çalışıyor. Bu bağlamda Akbank’ın sürdürülebilirlik blogunda yer alan, farklı alanlara hitap eden başlıklardan bazıları ise şöyle:

Sürdürülebilir Kalkınma İçin: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği

Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının hem toplumsal bilincin artmasında hem de kalkınmanın sağlanmasında kritik bir öneme sahip olduğunu biliyor muydunuz? Akbank, blogunda yer verdiği Sürdürülebilir Kalkınma İçin: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği yazısında bu konuyu detaylıca ele alıyor ve UN Women’ın verilerinden yola çıkarak toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının getireceği faydaları, ekonomik, sosyal ve daha pek çok açıdan sürdürülebilirlik bağlamında değerlendiriyor.

Yeşil Bütçe Nasıl Oluşturulur?

Sürdürülebilir bir yaşam biçimi benimsemenin en önemli adımlarından biri de hiç şüphesiz bireysel olarak finansal sürdürülebilirliği sağlamaktan geçiyor, bunun da en etkili yolu bireysel yeşil bütçeler oluşturmak. Yeşil Bütçe Nasıl Oluşturulur? yazısında Akbank, çevreyi korumaya odaklanan harcamaların nasıl planlanacağından yeşil bütçe oluşturmanın pratik yollarına kadar pek çok kolay uygulanabilir yöntem paylaşıyor.

5 Adımda Minimalist Yaşama Geçiş

Günümüzde hızla yaygınlaşan tüketim çılgınlığının hem bütçeye hem doğaya verdiği zarar aşikar. Bu tüketim alışkanlıkları, doğal kaynakların bilinçsizce harcanmasından karbon ayak izinin artmasına, çevre kirliliğinden biyoçeşitlilik kaybına kadar gezegenin doğal dengesini bozan pek çok olumsuz sonucun ortaya çıkmasına zemin hazırlıyor. Karşılığında ise ‘az, çoktur’ anlayışını benimseyen minimalizm, bu gereksiz harcama alışkanlıklarına bir panzehir olma görevi üstleniyor. Akbank’ın sürdürülebilirlik blogunda yer alan 5 Adımda Minimalist Yaşama Geçiş yazı da modern dünyada minimalist alışkanlıklar benimsemenin yollarını aktarıyor.

Sanatta Sürdürülebilirlik

Sürdürülebilirliğin genellikle pek değinilmeyen ya da bağlantısı sorgulanmayan fakat aslında çokça göz önünde bulunan kısmı; sürdürülebilirlik ve sanat ilişkisi üzerine hiç düşündünüz mü? Sanat, yüzyıllardır toplumsal bilinci artırmada ve en zor görünen konuları bile daha anlaşılır kılmada güçlü bir iletişim aracı. Bu gücü onu sürdürülebilirlik konusunda da etkili bir özneye dönüştürüyor. Sanat eserlerinde kullanılan materyallerden sanatçıların toplumsal konulara farkındalık yaratmak amacıyla benimsedikleri yaklaşımlara kadar sanat ve sürdürülebilirlik bağını pek çok açıdan ele almak mümkün. Akbank Sürdürülebilirlik Blog’ta yer alan Sanatta Sürdürülebilirlik başlıklı paylaşım da bu bağın ne denli güçlü olduğuna dikkat çekiyor.

Sürdürülebilir Turizm, Karbon Nötr, Doğa Dostu Teknoloji ve dahası

Sürdürülebilirliği tüm yönleriyle ele alan Akbank, blogunda daha pek çok konuya dikkat çekiyor. Sürdürülebilir turizmden, karbon nötr kavramına, doğa dostu teknolojik gelişmelerden sürdürülebilirlik alanında öne çıkan yeni trendlere kadar yaşama, insana, dünyaya ve geleceğe dair her alanda sürdürülebilirliğin önemine ve etkisine değiniyor. Hayatın her alanına yayılan stratejilere ihtiyacımız olduğunun farkında olan Akbank, sürdürülebilirliğin kalbinde insan var diyor ve toplumsal dönüşüm için bütünsel bir yaklaşım benimsemenin gerekliliğini vurguluyor.

Siz de çok geçmeden bir adım atmak ve daha yaşanılabilir bir dünya için bugünden neleri değiştirebileceğinizi öğrenmek istiyorsanız Akbank’ın sürdürülebilirlik odaklı bu blogunu takip edebilir, hem kendiniz hem de gelecek nesiller için değişimi başlatabilirsiniz.

*Bu yazı, Akbank katkılarıyla hazırlanmıştır.

Orkid, “Sporla Güçlen” projesine verdiği destekle kız çocuklarının geleceğine ışık tutuyor

Bir kız çocuğu düşünün: Günün ilk ışıklarıyla birlikte koşuya çıkan, her sabah elinde topuyla antrenman yapan, büyük bir hevesle hem bedenini hem de zihnini beslemek için yıllarca gönül verdiği spor dalı uğruna çalışmaya devam eden ve uzun yıllar sonra gözlerinden ışıklar saçarak ilk kupasını milyonların önünde havaya kaldıran… Ne harika bir tablo, öyle değil mi?



Toplumun her köşesinde, binlerce kız çocuğu bu anı yaşamayı hak ediyor. Ancak, ne yazık ki birçoğu için spor; erişilmesi çok güç bir lüks, uzak bir hayal gibi kalıyor hayatları boyunca. Oysa spor, sağlığın, özgüvenin, azmin, başarının, kararlılığın, istikrarın temellerini atan, kız çocuklarının güçlü bireyler olarak yetişmesine katkı sağlayan en önemli araçlardan biri. Bu önemin farkında olan ve kız çocuklarını spor yoluyla güçlendirmek isteyen Orkid, Watsons iş birliği ile Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin (TMOK) Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da yürüttüğü “Sporla Güçlen” projesine destek veriyor.

Geleceğe atılan adımlar: Kız çocukları, ‘sporla güçleniyor’

Türkiye’de kadınları ilk kez hijyenik pedle buluşturan P&G’nin kadın bakım markası Orkid, 45 yılı aşkın süredir dünyadaki tüm kadınların hayatını kolaylaştırmak, onları her alanda desteklemek için imza attığı çalışmalarına bir yenisini daha ekleyerek “Sporla Güçlen” projesiyle kız çocuklarının yanında oluyor.

Kız çocuklarına sporla yeni yollar açmayı ve kız çocuklarının geleceğini aydınlatmayı hedefleyen Orkid, yürüttüğü bu iş birliğiyle kız çocuklarının eğitim ve spor yaşamlarını desteklemeyi, onların fiziksel, zihinsel ve sosyal gelişimlerine katkı sağlamayı amaçlıyor. Kız çocuklarının hayatta karşılaşacakları tüm zorluklar karşısında çok daha güçlü durmalarını sağlayan, onların bütüncül gelişimini desteklerken duygusal dayanıklılık kazanmalarına da zemin hazırlayan sporun gücü, yadsınamayacak kadar fazla. Öyle ki; Orkid’in, İpsos ile Türkiye genelinde gerçekleştirdiği araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kadınların %77’si, sporun bugün oldukları kişi olmalarına yardımcı olduğunu belirtiyor. Dahası, yapılan bu araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kızlar, istedikleri kişi olmalarına yardımcı olabilecek özgüven ve becerileri sporla kazanıyor.

Buna rağmen genç kızların neredeyse yarısının düzenli spor yapmadığı sonucuna ulaşan Orkid, TMOK ve Watsons iş birliği ile kız çocuklarının sporla güçlenmesi için onların yanında yer alıyor. Kız çocuklarının hem eğitimlerine hem de spora devam etmelerine yönelik gerekli spor malzemelerinin temin edilmesini destekleyen Sporla Güçlen projesi ile Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da bulunan okullardaki kız öğrenciler dönem boyunca badminton, basketbol ve voleybol dallarında eğitim alıyor.

Kadınların daha özgüvenli olmasını destekleyen ve spor ile olan bağlarını güçlendirmeye odaklanan bir marka olarak Orkid, hiçbir kız çocuğunun bu haklarından mahrum kalmaması için çalışıyor. Bu sayede geleceğin sağlıklı, özgüvenli, başarılı ve belki de milli sporcuları bugünden yetişmeye başlıyor. Gelecek nesillerin hayallerine ulaşmalarına yardımcı olmak için onların yanında olmaya ve onları cesaretlendirmeye devam eden Orkid, kız çocuklarına yeterli imkan sağlandıkça daha eşit ve aydınlık yarınların mümkün olduğuna inanıyor.

Kız çocuklarını genç yaşta sporla tanıştırarak onların kendi potansiyellerini keşfetmelerine olanak tanıyan bu projenin ve başta Orkid ile Watsons olmak üzere projenin tüm destekçilerinin ülkemize ve dünyaya ilham olması, kız çocuklarının ışıl ışıl bir geleceğe doğru çok daha emin adımlarla yürümesi hepimizin en büyük temennisi.

Güçlü kadınlar, güçlü yarınlar için, #SporlaGüçlen projesine destek veren Orkid ürünlerini Watsons’ta keşfetmek için tıklayın.

*Bu yazı Orkid katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale