Birisiyle sevgili olmaya başladığınız andan itibaren çok uzun ve sürekli olacak birtakım kuralları, düzenlemeleri ve beklentileri kabul etmiş olursunuz. Özellikle ilk buluşmayla alakalı birçok yerleşmiş kural bulunuyor. Hatta tüm bunları göz önünde bulundurduğumuz zaman, ilk buluşmanın daha birçok insanın farkına varamadığı bir bilim olduğu bile iddia edilebilir.
Bazı başlangıç yanlışlarını bir tarafa bırakırsak, çoğu insan romantik yakınlaşmalarını koruyucu ve devam ettirici bir yol bulabiliyor.
Bununla birlikte, insanın ne istediğine ve konumuzla alakalı olarak da, kimi istediğine karar verebilmesi için bazı önemli eğilimlerden haberdar olması gerekebilir.
1. Herkesi potansiyel sevgili olarak görmeyin
Romantik filmlerin de etkisinden olsa gerek, birçok insan çevresindekileri potansiyel sevgili olarak görebiliyor. Genelde, uzun zamandır romantik bekleyiş içerisinde olan insanlarda bu tip bir anlayış bulunabiliyor. Ne yazık ki, bu insanlarda deneme yanılma tarzı bir anlayışın oluşmasında ve sonuçta da romantik olarak bir hayal kırıklığı girdabına girmelerine sebep oluyor.
Aslında, kendinize uygun bir partner bulmanız, matematik hesaplarla gerçekleşmeyebilir. Eğer böyle bir şey istiyorsanız akışına bırakmanız ve kendiliğinden olmasını beklemeniz daha iyi olabilir. Matematik hesapları yaparak, tanıştığınız insanlardan sevgili bulmaya çalışırsanız, gerçekten doğru insan denk geldiğinde bu fırsatı kaçırma durumunuz olabilir.
2. İlk adımı atmayı reddetmeyin
Herkes çok fazla cesur olamayabilir ancak ilk buluşma ve teklif meselelerinde insanların daha cesur adım atmaları gerekebilir. Bazı insanlar ilk hareketi yapmaktan o kadar korkuyorlar ki, attıkları her mesajda yaptıkları her konuşmada sürekli bir hesaplama ve dikkat etme durumunda oluyorlar ve karşı tarafın ilk adımı atmasını bekliyorlar.
İlk hareketi karşı taraftan beklemek, tamamen geçmişte kalmış antika bir anlayış olabilir. Her zaman proaktif olunamayabilir ancak ilk hareketi yapmaktan kaçınmak da çok doğru bir davranış değildir. Hayat beklemeye değecek kadar uzun olmayabilir.
3. Şans vermek için bir sebebiniz yoksa sürdürmek için zorlamayın
Emin olmayıp bir ilişki başlattığınız takdirde, sizin ve karşınızdaki insanın hayatı zarar görecekse daha fazla ileriye gitmek mantıklı bir seçim olmayabilir. Bazen ortada tanımlanabilir ve düzeltilebilir bir problem de olamayabilir. Sadece ortada kayıp bir parça olduğunu hissedebilirsiniz. Ancak bu kayıp parçanın size veya karşınızdaki insana zarar vereceğini düşünüyorsanız gereğini yapmalısınız.
4. Birlikte olamayacağınızı bildiğiniz insana aşık olmaktan kaçınmayın
Birçok insan kendisini kalp kırıklarından korumak için yıllarını harcıyor. Kendisini sevecek bir insanı sevmek istiyor herkes. Ancak burada atlanan nokta şu ki, aşkın geri dönüşü olması gerekmez. Yani sizin sevdiğiniz insanın da sizi sevmesi şart değildir. Aşk bazen insanın, karşılığında bir şey beklemeden kendini açması anlamına gelir. Eğer her zaman savunma yaparsanız, hiçbir zaman oyun kazanamazsınız.
5. Birlikte olmamak için bahaneler üretmeyin
Aşk ve pratiklik arasındaki dengeyi bulmak her zaman kolay olmayabilir. Hayatınızda kesin olmayan bir şeyler olduğunda ya da kararsızlığa düştüğünüzde, en çok zararı ilişkiniz görebilir. Şu an birlikte olamam düşüncesi de bu tarz bir kararsızlık anlarından birisi olabilir. Eğer kuracağınız ilişkinizin geleceği hakkında endişeleriniz varsa, karşınızdaki kişiyle bunu konuşabilirsiniz. Ancak bazı şeyleri düşünüyor olmanız bir ilişki başlatmayacağınız anlamına gelmemelidir.
6. Kadınların ihtiyaçlarının giderilmesi gerekiyor anlayışına kapılmayın
Her kadın ve her erkek ilişkiden aynı şeyleri beklemeyebilir. Ancak bu kadınların illaki yardıma ihtiyaçları olduğu anlamına gelmez. Bu çiftlerin eşit olduğu düşüncesinden ortaya çıkıyor. Bu erkeklerin centilmen olamayacağı, ya da kadınların bunu kabullenmeyeceği anlamına gelmez. Centilmen olmak, kadınların ihtiyaçlarını karşılamakla değil daha çok anlayışlı olma, merhametli olma, karşılıklı saygıya sahip olma ve iyi niyetli olmayla alakalıdır.
Kaynak:
Elite Daily