İlk buluşmada gergin anlar yaşamanıza sebep olan 21 tuhaf düşünce
Günümüzde özellikle partner bulma uygulamalarının daha sık kullanılmaya başlamasıyla birlikte yavaş yavaş popülaritesini kaybeden “ilk buluşma” heyecanı tekrar gündemde… Daha önce hiç karşı karşıya gelmediğiniz biriyle arkadaşlarınız aracılığıyla ya da online platformlarda tanışıp ilk kez buluşacak olmak -ne kadar sosyal bir insan olursanız olun- oldukça stresli bir durum. Bu stresin oluşmasında, yaratacağımız ilk izlenimde mümkün olabildiğince kendinizi yansıtmak istememiz yer alıyor. Buluşma anında karşı tarafın ne düşüneceğini öngörememek; zaman zaman yaşanan sessizlik anlarında söze nereden başlayacağınızı bilememenize ya da ne yiyeceğinize karar verirken bile dünyanın en zor problemini çözüyormuşçasına birbirinden analitik çözümlemeler yapmanıza neden olabilir.
İlk buluşmada aklınızdan geçen düşünceler o anda kendinize sormanız gereken ve dikkate almanız gereken şeylermiş gibi gelse de, buluşma sonrasında zihninizi ne kadar meşgul ettiğinizin ve ne kadar saçma şeylere takılarak boş yere enerjinizi tükettiğinizi fark edeceksiniz. Ancak endişelenmeyin. Dünyanın hemen hemen her yerinde sizin gibi ilk buluşma sırasında normalde davrandığından daha farklı davranan, küçücük ayrıntılara takılarak bir türlü kafasını toparlayamayan ve ileride torunlarına anlatacağı komik anılar biriktiren milyonlarca insan var. İlk buluşma sırasında hemen hemen herkesin aklını meşgul eden birbirinden tuhaf ve detaylı düşünce kalıplarını sizler için derledik.
“Çok mu erken geldim?”
İlk buluşmada genelde hiç kimse buluşma yerine ilk gelen olmak istemez çünkü karşısındaki insana çok heyecanlı ya da istekli görüneceği çekincesi taşır. Erken gelmenin bir diğer dezavantajı da karşınızdaki kişi size bekletirse nasıl bir tepki vereceğiniz konusunda hiçbir fikrinizin olmamasıdır.
“Çok mu geç kaldım?”
Özellikle kadınlar için ilk buluşmaya geç gelmek toplumda oldukça normal karşılanan ve beklenen bir durum. Ancak kadın da erkek de olsanız buluşmaya 15 dakikadan fazla geç kalmamaya dikkat etmelisiniz.
“Ya onu fark edemezsem/tanıyamazsam?”
Daha önce birbirini hiç görmemiş ya da yalnızca online platformlarda gördüğü fotoğraflardan tanıyan insanlar için ilk buluşmada birbirini tanıyamama korkusu gerginlik yaratan bir durum. Özellikle artık herkesin fotoğraf düzenleme konusunda uzmanlaştığını düşünürsek buluşacağınız kişiyi tanıyamama ihtimaliniz çok daha yüksek. Bu noktada buluşacağınız kişinin sizi tanımasını beklemekten başka şansınız kalmıyor. Bu riski azaltmak için eski yöntemlere başvurarak buluşmadan önce üstünüzdeki kıyafetin rengini söyleyebilir ya da buluşma yerinde oturduğunuz yeri net şekilde tarif ederek işinizi kolaylaştırabilirsiniz.
“Tokalaşsam mı, öpsem mi, sarılsam mı?”
Buluşacağınız kişiyi ilk gördüğünüzde nasıl selamlaşacağınız uykularınızı kaçıracak kadar kafanıza takılabilecek bir durum. Karşınızdaki kişinin diğer insanlarla nasıl iletişim kurduğunu bilmeden, sınırları hakkında fikir sahibi olmadan ilk karşılaştığınızda birbirinize nasıl davranacağınızı öngörebilmeniz oldukça zor ve gerginlik yaratan bir durum. Siz kendinizi sarılmak için hazırlamışken onun kendini geri çekmesi ya da siz ona elinizi uzatmaya hazırlanmışken aniden sizi öpmesi ileride gülerek hatırlayacağınız komik bir anıya dönüşecek. Bu nedenle bu durumun üstünde çok durmadan, içinizden nasıl geliyorsa (çok da abartmadan) o şekilde davranmaya çalışın.
“Topuklu mu düz mü?”
Bu durum da kadınların ilk buluşmada en çok kararsızlık yaşadıkları ve üzerine saatlerce düşündükleri noktalardan biri. Bir taraftan şık ve çekici görünmek için topuklu giymek isterken bir taraftan da çok iddialı olacağı korkusuyla gözleriniz düz ayakkabılarınıza kayıyor olabilir. Bu kararı alırken günlük stilinize göre seçimlerde bulunmalı ve sizi buluşma sırasında rahatsız edecek kıyafetlerden ve ayakkabılardan mümkün olabildiğince uzak durmalısınız.
“Ne yesem, ne yesem?”
“Pizza söylersem elimle yiyemem, hamburger yerken dağılırsa rezil olurum, suşi riskini asla almamam, et yiyeyim ben ama bu restoranın bıçakları yeterince keskin mi acaba” derken gecenin sonunda buluşmadan karnınız aç kalkmanız çok olası. O nedenle canınız ne istiyorsa onu yiyin ve siz karşınızdaki kişinin nasıl yemek yediğine ne kadar dikkat ediyorsanız onun da sizin nasıl yemek yediğinize o kadar dikkat edeceğini aklınızın bir köşesinde bulundurun.
“Gününün nasıl geçtiğini sormalı mıyım?”
Birine gününün nasıl geçtiğini sormak ne sınırları çok aşan ne de çok samimiyetsiz algılanabilecek bir sorudur. Aksine iletişim kurmaya çalıştığınızı belli etmek ve konuşmaya giriş yapmak için gününün nasıl geçtiğini sormak oldukça güzel ve uygun bir fırsat. Bu soru kişinin yaşam stili, hobileri, işine ne kadar önem verdiği gibi birçok soruya cevap bulmanızı sağlayacaktır.
“Ellerimi nereye koysam?”
Oldukça komik ama bir o kadar da gerçekçi ve deneyimlenen bir soru. Karşınızdaki kişiye dokunmak ya da elini tutmaya çalışmak ilk buluşmada kesinlikle yapmamanız gereken davranışlardan biri. Bu nedenle ilk buluşmada ellerinizi sadece kendinize saklayarak masanın üstünde tutabilirsiniz. Konuşurken de çok fazla el ve kol kullanmamaya dikkat etmelisiniz.
“Gergin olduğumu anlıyor mu acaba?”
Muhtemelen siz karşınızdaki kişinin sizin gerginliğinizi anlayıp anlamadığı üzerine düşünerek daha da gerildiğiniz sırada o da kendi gerginliğiyle meşgul olacağı için sizin gerginliğinizin farkına bile varmayacaktır.
“Sessizlik oldu, bir şey söylemem gerekiyor ama ne?”
İlk buluşmada sık sık sessizlik olmasının nedeni konuşacak ortak noktalarınız hakkında fikir sahibi olmamanız ya da kafanızdaki düşüncelerle meşgul olmanız olabilir. Günlük konuşmalarla, herkesin bildiği gündem konularıyla ya da işiyle ilgili sorular sorarak sessizliği bozabilirsiniz.
“Keşke birkaç esprili cümle ezberleseydim.”
Önceden hazırlanmış ve provası yapılmış şakalar genelde ilk buluşmada pek işe yaramaz, hatta itici durabilir. Bu nedenle o an konuştuğunuz konuyla ilgili esprili bir şey aklınıza gelirse söylemekten çekinmeyin ancak sırf esprili görünebilmek adına önceden çalıştığınız, konuyla ilgisi olmayan şakalar yapmayın.
“Boş zamanlarında ne yapıyorsun?”
Bu soru iletişimi güçlendirmek ve sessizliği bozmak için kullanabileceğiniz joker bir soru olmakla birlikte hiç ilgi alanınız olmayan futbol, makyaj, buz hokeyi, pul koleksiyonerliği gibi bir konuyu saatlerce dinlemek durumunda da kalabilirsiniz.
“Siyaset konularına girmek riskli mi olur?”
Siyaset konusunda oldukça hareketli bir gündemi olan ülkemizde buluştuğunuz kişiyle siyaset konuşmamanız pek de olası değil. Ancak hangi partiyi desteklediği, kime oy verdiği gibi kişisel sorular ilk buluşma için biraz fazla olabilir.
“Çok mu / az mı gülüyorum?”
Bu da tıpkı “yemek için ne seçsem?” sorusu gibi karşınızdaki kişinin çok fazla üzerinde durmayacağı ancak sizin kafanıza takılabilecek bir soru. Cevabı ise çok basit: Gülmek zorunda olduğunuzu hissettiğiniz durumlarda değil gerçekten gülmek istediğinizde ne kadar gülmek isterseniz o kadar gülün.
“Sonunda ruh ikizimi buldum galiba!”
Ortak özellikleriniz çoksa, birlikte durmadan konuşabiliyorsanız, sizinle ilgilendiğini hissettiriyorsa ve fiziksel olarak beğendiyseniz aklınızdan bu düşünceyi geçirmeniz çok olası. Ancak unutmayın, tek bir buluşma birini “ruh ikizim” diyebileceğiniz kadar iyi tanımak için yeterli değildir. Gaza gelip yanlış kararlar almayın.
“Hayatımda hiç bu kadar sıkıldığımı hatırlamıyorum, bitse de gitsek!”
Buluşmanız muhteşem geçeceği gibi karşınıza hayatınızda gördüğünüz en sıkıcı, asla ortak bir noktada buluşamadığınız, anlamadığınız, anlatamadığınız, hiç bir şey konuşamadığınız ya da o konuştukça boğulduğunuzu hissettiğiniz insan da oturabilir. Böyle bir durumda zaten karşı taraf da büyük bir olasılıkla sizden negatif elektrik alacağı için bir daha buluşmanız söz konusu olmayacaktır.
“Hesabı kim ödeyecek?”
Toplumsal bir norm olarak ilk buluşmada hesabı erkek ödese de günümüzde ilk buluşmada hesabı yarı yarıya ödemeyi teklif etmek oldukça ölçülü ve saygılı bir davranış olacaktır.
“Bir daha görüşmek istemediğimi nasıl söyleyeceğim?”
Zaten buluşmanız iyi geçmediyse ve sıkıldıysanız bunu hareketlerinizle, bakışlarınızla, söylemlerinizle belli edeceğiniz için bir daha buluşmak istemediğinizi söylemenize gerek bile kalmayacaktır. Ancak karşınızdaki kişi tekrar buluşmak istiyorsa birkaç girişiminde gelmek istemediğinizi ya da meşgul olduğunuzu söylediğinizde tekrar buluşmak için ısrar etmeyecektir.
“Görüşmeye devam etmek istediğimi nasıl belli edeceğim?”
Tıpkı sıkıldığınızda ruh halinizle ve tavrınızla tekrar görüşmek istemediğinizi belli edeceğiniz gibi karşınızdaki kişiden pozitif elektrik aldıysanız ve buluşmanız güzel geçtiyse muhtemelen karşı taraf da bu buluşmadan zevk almıştır. Dolayısıyla o da en az sizin kadar tekrar buluşmak istiyor olacaktır. Tekrar buluşmak istediğinizi belli etmek için haftanın geri kalan kısmı için planlarını öğrenebilir ve boş olduğu bir zamanda birlikte bir şeyler yapmayı teklif edebilirisiniz.
“Evine gitmeli miyim?”
Eğer istemiyorsanız ve kendinizi rahat hissetmiyorsanız, sırf karşınızdaki kişinin davetini geri çevirmemek ve nazik davranmak adına evine gitmek gibi bir zorunluluğunuz yok. Ancak her şey çok yolunda gittiyse ve kendinizi güvende hissediyorsanaız ilk buluşma da olsa evine gitmenizde ya da onu evinize davet etmenizde bir sakınca olmayacaktır.
“Şimdi biz neyiz?”
İlk buluşmadan sonra aranızdaki adı konulmamış ilişkiye ne isim vereceğiniz tamamen size bağlı. Belki ruh eşinizle tanıştınız, belki de bu buluşma hafta sonu arkadaşlarınıza anlatacağınız ilginç bir anıdan ibaret kalacak. Bu nedenle ilişkiye isim koyma meselesi ilk buluşma için biraz erken olabilir. İlişkinin ileriki zamanlarında zaten neye evrileceği yavaş yavaş ortaya çıkacaktır.
Kaynaklar:
Elite Daily
Buzz Feed
WomensHealth
İlginizi çekebilir: Unutulmaz bir ilk buluşma için yaratıcı öneriler