X

İlişkinizin bitmiş olabileceğini gösteren 15 işaret

İlişkinizin bitip bitmediğini merak ediyorsanız, bitmiş olma ihtimali yüksek demektir. Çünkü içgüdüleriniz kalbinizin henüz duymaya hazır olmadığı şeyleri söylemeye çalışması yaygındır. Ancak ilişkinizde her şey yolunda olmasa bile, ilişkiye dair nostaljik bakış açınız, görmeniz gerekenleri görmenize engel olacaktır.

Aynı zamanda bir ilişkide her şey mükemmel olmadığında hemen panik butonuna da basmamanız gerekir. İlişkilerin inişleri ve çıkışları olması doğaldır. Sağlam bir ilişki bu tip sıkıntıları aşabilecek kapasitededir.

Peki ilişkinizin vadesinin dolduğunu gösteren işaretler nelerdir? Hemen göz atalım.

  • Büyük bir ihanet vardır: Eğer aldatma, arkadan iş çevirme, ihtiyaç anında yalnız bırakma gibi güven kırıcı şeyler varsa, bu güveni tekrar inşa etmek zor olacaktır. Ayrıca büyük ihanetler genellikle kişiye dair ve onun karşısındaki hakkında düşündüklerine dair çok şey anlatırlar. Dolayısıyla birisi size kim olduğunu bu şekilde gösterirse, ilk seferinde inanmanız uygun olacaktır.
  • Genel bir güven kaybı vardır: Çok büyük bir ihanet olmasa bile çok fazla yalan, bozulan sözler, manipülasyon denemeleri varsa, bunlar zamanla güveni zedelerler. “Sana güvenip güvenemeyeceğimi bilmiyorum” lafını çok kullandığınız bir ilişkiniz varsa, ilişki genelde yürümez.
  • Duygusal bağ yoktur: Birbirinize gerçekten değer veriyor ve destek olmak istiyor musunuz? Yoksa “eh işte” mi diyorsunuz?
  • Anlayış ve iletişimde büyük bir kopma vardır: Derin düşüncelerinizi, duygularınızı, iyi haberleri, kötü haberleri, umutları ve endişeleri birbirinizle paylaşmak istiyor musunuz? Yoksa sadece tartışmalar ve sosyal medyadaki paylaşımlar mı var?
  • Saygısızlık vardır: Eğer bir kişi diğerine saygısızca davranıyorsa, bu genelde sağlıklı bir ilişki ihtimalini ortadan kaldırır. Aşırı eleştirel olmak, ilişki dışındaki insanları sık sık ilişkinin odağı haline getirmek ve büyük kararları diğerine danışmadan vermek bunu işaretleri arasındadır.
  • Gücenme vardır: Gücenme bir zehir içmek ve karşıdakinin ölmesini beklemek gibidir derler. Çünkü gücenmenin olduğu bir ilişkide her gün bir zehir içmeniz gerekiyor gibi olursunuz.
  • Eforsuzluk vardır: İlişkinin devam etmesi ve çiçek açması için gereken eforu göstermiyor olursunuz.
  • Kaçınganlık vardır: İlişkinin işe yaraması için diğer kişiyi görmek ve onunla zaman geçirmek istemeniz gerekir. Eğer zorlu konuları halının altına süpürmeye devam ederseniz, bir yerden sonra onları süpürecek yeriniz kalmaz.
  • Onu düşününce kötü fiziksel tepkiler verirsiniz: Onunlayken devamlı olarak yorgun, huzursuz, bitkin ve adeta şişmiş gibi hissediyorsanız, ya doktora görünmeniz gerekir ya da bedeniniz size bir işaret veriyordur.
  • Birbirinizi veya ilişkiyi öncelik haline getirmezsiniz: İnsan ektiğini biçer. İlişkinin sürdürülmesi ve geliştirilmesi bir boş zaman hobisi gibi değildir. Temel noktanız olmalıdır. Eğer biriniz başka bir konuyu daha öncelikli hale getiriyorsa, ki bunlar finansal getiriler, sosyal statüler veya ilişki dışındaki insanlar olabilir, ilişki muhtemelen çok ileri gitmeyecektir.
  • İkiniz dışında birisini sık sık düşünürsünüz: Eğer birinizin aklı bir başkasına kayıyorsa, ki bu eski sevgili de olabilir bir iş arkadaşı da olabilir, genelde kötüyeu işarettir.
  • Birbiriniz için en iyisini dilemezsiniz: İlişkideki kişilerden birisi diğerini kıskanırsa, onunla mücadeleye girerse ve kontrolü eline almak isterse genelde sorun işaretidir.
  • İkinizin hedefleri çok farklıdır: İlla ki birebir aynı hedeflerinizin olması gerekmez ancak bir noktada bir kesişim bulunması gerekir.
  • Birlikte bir gelecek göremiyorsunuzdur: Kimse geleceği göremez. Fakat gelecek planlarınızın içerisinde onu net bir şekilde görebiliyor olmanız gerekir.
  • Bir taraf bitti der veya ayrılmak ister: Bu elbette hayli açık ve gerçeklerin yüzünüze vurulduğu bir andır. Pek çok insan “lütfen gitme” döngüsü içerisinde takılır kalır ve bazıları da ayrılmayı adeta bir tehdit kartı olarak kullanır. Birisi bu şekilde davrandığında onu tekrar elde etmeye çalışmayın ve gitmesine izin verin.

Son olarak, hislerinize güvenin. Onlar genellikle size bir şey demeye çalışırlar ve bu nedenle içgüdülerinize güvenerek partnerinizle konuşmaktan çekinmeyin. Aranızda birbirinize dair ortak bir ilgi olup olmadığını soruşturun.

Diğer yandan, kaçınganlık, suçlama, gaslighting, yalan söyleme ve pek çok diğer manipülasyon veya ilgisizlik işareti varsa, cevabınız muhtemelen hazırdır. Yanlış kişiyle olmaya devam ettiğiniz her bir gün, doğru kişiyle olabileceğiniz günlerden çalıyor demektir.

Kaynak: psychologytoday

İlginizi çekebilir: Partnerinizin eski sevgilisini hala unutamadığının 10 işareti

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.



21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?



İlgili Makale