X

İlişkinizi uzun süreli kılmanın sihirli formülü: Hoşgörü

Yaz aylarının başlangıcı, düğün sezonunun da açılışı demektir. Her yıl binlerce çift ‘hastalıkta, sağlıkta, varlıkta ve yoklukta’ bir arada olmak için birbirlerine söz vererek uzun süreli bir beraberliğe doğru ilk adımlarını atarlar.

Ancak son yıllarda sosyal yapıda ve aile kavramında yaşanan değişimlerden dolayı, bu mutlu başlangıçların bir çoğu boşanmayla sonuçlanıyor.

‘The Science of Happily Ever After’ kitabının yazarı, psikolog Ty Tashiro, günümüzde evlenen her 10 çiftten yalnızca 3’ünün beraberliği sağlıklı bir şekilde yürütebildiğini belirtiyor.

Sosyologlar, 1970’li yıllarda aniden artan boşanma vakalarından sonra bu patlamanın ardındaki nedenleri araştırmaya karar verdiler. Boşanma oranındaki bu artışın çocuklar üzerinde olumsuz etki bırakabileceğini düşünen psikologlar da, çiftleri laboratuvar ortamına sokup iletişim şekillerini inceleyerek sağlıklı bir ilişkide olması gerekenleri analiz etme arayışına girdiler.

Evlilikte mutsuzluğun ortak sebepleri

Psikolog John Gottman da bu akımda yer alan ve çiftler arası ilişkiyi inceleyerek analizler yapmaya çalışan bir araştırmacı. Geçtiğimiz kırk yıl boyunca binlerce çiftle gerçekleştirdiği çalışmalarla, iyi ve sağlıklı bir ilişkinin temellerinde ne olduğunu çözümlemeye çalışıyor.

John Gottman ve Robert Levenson’ın 1986 yılında Washington Üniversitesi’nde gerçekleştirdikleri çalışma, sağlıklı ve uzun bir ilişkinin bileşenlerini açıklayan en önemli araştırmalardan biri.

Bu araştırmada, deneklerin vücutlarının çeşitli bölgelerine elektrotlar bağlanarak birbirleriyle ve araştırmacılarla ilişkileri hakkında konuşmaları istendi. Çiftlere ne zaman ve nasıl tanıştıkları, birlikte çözümledikleri bir problem, hatırladıkları olumlu bir an gibi ilişkilerine dair durumlar üzerine düşünebilecekleri sorular sorularak bağlanan elektrotlar yardımıyla kan basınçları, kalp atış hızları ve ürettikleri ter miktarları ölçümlendi. Bilgiler kaydedildikten 6 yıl sonra bu çiftlerin hala beraber olup olmadıklarını öğrenmek için bir devam çalışması yapıldı.

Toplanan verilerden sonra Gottman çiftleri iki grup altında topladı: Başaranlar ve başarısızlar. Başaranlar grubundaki çiftler, 6 yılın sonunda hala ilk günkü gibi mutluyken, başarısızlar grubundakilerin ilişkilerinde mutsuz oldukları ve büyük bir kısmının ayrıldıkları gözlemlendi.

Çiftlerden alınan veriler analiz edildikten sonra, başarılı olan grup ve başarısız olan grup arasında ilginç farklılıklar olduğu gözlemlendi. Başarısız olan çiftlerin, 6 yıl önceki deney sırasında konuşurlarken genelde sakin gibi göründükleri, ancak elektrotların ölçtüğü değerlerin bu sakin görünümü yansıtmadığı görüldü. Yani ilişkileriyle ilgili konuşurken kan basıncı yükselen, kalp atışları hızlanan ve daha hızlı terleyen çiftler, 6 yıl sonrasında daha mutsuz ve genelde ayrılmış oldular.

Başarılı olan grubunsa, tam tersine vücutlarındaki uyarılma miktarının çok daha düşük olduğu görüldü. İlişkilerinde başarılı olan kişiler birbirlerine daha bağlı hissettikleri, daha anlayışlı oldukları, orta noktada buluşabildikleri ve birbirlerinin yanında rahat oldukları için vücutlarında herhangi bir gerilim ya da stres belirtisi görülmedi.

Gottman, başarılı olan grubun birbirlerine karşı nasıl bu kadar anlayışlı ve hoşgörülü olabildiklerini, başarısız olan grubun neden bu özellikleri gösteremediğini de merak etti ve 1990 yılında tamamlayıcı bir araştırma daha yaptı.

Washington Üniversitesi’nin bir laboratuvarına güzel bir kahvaltı ve rahat bir yatak yerleştiren Gottman, 130 yeni evli çifti bir süre bu ortamda tutarak gözlemledi.

Tüm gün boyunca odada duran çiftlerin birbirleriyle olan iletişimleri gözlemlenerek bazı sonuçlar elde edildi. Örneğin, dışarıdan geçen bir kuş için karısına ‘Aa dışarıdaki kuşa bak ne kadar güzel değil mi?’ sorusunu soran bir kocanın, bu sorusunun altında karısından kendi fikrine katılıp katılmadığıyla ilgili bir bilgi, bir onay ya da destek beklediği; karşıdaki kişinin verdiği tepkilerin aralarındaki iletişimin kalitesini belirlediği ortaya çıktı.

Burada, tepki veren tarafın iki seçeneği vardı: Ya kocasına katılarak onu onaylayan doğrultuda, ya da tam tersi bir tepki verecekti. Karşı tarafın verdiği bu cevap, ilişkideki iletişimin ve çiftlerin birbirlerine gösterdikleri saygı, sevgi, bağlılık ve güven gibi kavramlar hakkında bilgi verici nitelikteydi.

Araştırmanın sonunda, çiftler arasındaki duygusal ihtiyaçları tatmin etme hedefine yönelik iletişim becerilerinin  evliliklerin problemsiz yürümesinde %94 gibi yüksek bir oranda etkili olduğu ortaya çıktı.

İyilik ve cömertliğe karşı kin ve eleştiri

Gottman, yaptığı araştırmalar sonucunda çiftlerin birlikte yer aldıkları ekosistemin içinde kendi kişisel ihtiyaçlarını besleyebilecekleri, sosyal bir yapı aradıklarını ve bu ihtiyaçları karşılanmadığında ilişkilerinde problem yaşadıklarını ortaya çıkardı. Gottman’a göre ilişkilerinde problem yaşayan çiftler, birbirlerine saygı duymak ve pozitif davranışlarını takdir etmek yerine sürekli eleştirmeye ve yargılamaya eğilimliler.

Diğer taraftan hoşgörülü ve cömert bir yaklaşım, çiftleri bir arada tutan en önemli özelliklerden birisi. Gottman’ın araştırmalarından bağımsız olarak yapılan başka bir araştırma, hoşgörünün evliliği ayakta tutan ve partnerlerin birbirine olan saygısını canlı tutan en önemli belirleyicilerden olduğunu gösteriyor. Hoşgörünün var olduğu bir ilişkide iki taraf da kendisini değerli, anlaşılmış ve sevilmiş hissediyor.

Hoşgörü, sanıldığının aksine sinirli olduğumuz zamanlarda bunu bastırmamız ya da hislerimizi gizlememiz değil; aksine bu duyguları karşımızdaki kişiye nasıl aktardığımızla ilgili bir durum.  Örneğin, ev işlerine yardımcı olmadığı için partnerinize sinirlenip kavga etmek ya da ev işlerinin paylaşılmasının neden önemli olduğunu ve sizin için ne anlam ifade ettiğini açıklamak tamamen hoşgörü yeteneğinizle ve kişisel tercihinizle alakalı bir durum.

Hoşgörü, zaman zaman cömertlikle de karıştırılan bir kavram. Partnerinize zaman zaman küçük hediyeler almak aranızdaki iletişimi güçlendirebilir; ancak hoşgörü somut hediyelerden çok, partnerinizle olan iletişiminizde sergilediğiniz tavırla alakalı bir durum.

İlişkide hoşgörülü olmanın en kolay ve etkili yollarından biri, partnerinizin size karşı sergilediği tavırlara pozitif bir algıyla yaklaşmak.

Hoşgörülü olmanın bir diğer yoluysa, ortak paydada buluşabilmek. Partneriniz mutlu olduğunda ya da onu heyecanlandıran bir konuyu sizinle paylaşmaya çalıştığında, empati kurarak onun hislerine ortak olmak, aranızdaki iletişimi güçlendirecek ve birbirinize karşı daha pozitif olmanızı sağlayacaktır. ”İyi dost kötü günde belli olur” sözü doğruluğunu korusa da, sevdiğiniz kişilerin iyi günlerinde de yanlarında olmanız ve onların sevincine ortak olabilmeniz, en az kötü günde verdiğiniz destek kadar ilişkinizin kalitesini etkileyebilecek bir durum.

2006 yılında, Shelly Gable önderliğinde yapılan bir araştırmada, laboratuvar ortamına alınan genç çiftlerden yaşadıkları pozitif olayları partnerleriyle paylaşmaları istendi. Araştırmacıların amacı partnerlerin birbirlerinin pozitif paylaşımlarına nasıl tepki vereceklerini ölçmekti. Araştırma sonucunda, çiftlerin verdikleri cevaplar türlerine göre dört ayrı başlık altında toplandı: pasif yıkıcı, aktif yıkıcı, pasif yapıcı, aktif yapıcı. Örnekle açıklayacak olursak;

Diyelim ki çiftlerden biri üniversite sınavında başarılı olarak istediği bölümü kazandı ve bunu büyük bir sevinçle partneriyle paylaştı.

Pasif yıkıcı bir cevap vermek, partnerinizin bu başarısını görmezden gelmeniz anlamına gelir. Böyle bir durumda sessiz kalmak ya da ilgilenmiyormuş gibi davranmak ve konuyu değiştirmek, pasif yıkıcı bir yaklaşımdır.

Pasif yapıcı tavırda, partnerinizin aldığı bu güzel habere sevindiğinizi kısa ve klişe yollarla belli edersiniz. ‘Bu muhteşem bir haber.’ gibi biraz yapmacık bir tavır sergileyebilirsiniz.

Aktif yıkıcı tepki, partnerinizin yaşadığı sevince negatif yönlerden yaklaşmanızı ve onu eleştirmenizi içerir. ‘Kazandın ama bu bölümü bitirebileceğine emin misin? Okulun parasını nasıl ödeyeceksin? Daha iyi bir yeri kazanabilirdin.’ gibi olumsuz ve eleştirel tavırlarla partnerinizin tün neşesini bir anda endişeye dönüştürebilirsiniz.

Aktif yapıcı tepkide ise, partnerinizle empati kurarak sizinle paylaştığı olumlu duruma en az onun kadar sevindiğinizi gösterecek bir tepki verirsiniz.

Tüm bu dört tepki durumundan, tahmin edebileceğiniz gibi en hoşgörülü ve yapıcı olanı, aktif yapıcı tepki. Aldığınız pozitif haberler karşısında mümkün olabildiğince empati kurmak ve partnerinizin sevincini paylaşmak, aranızdaki iletişimi olumlu yönde etkiler. Bu nedenle evliliğinizi ya da ilişkinizi uzun süreli kılabilmek için partnerinizle ortak noktalarda buluşmaya, problemler karşısında yapıcı bir tavır izlemeye ve birbirinize karşı hoşgörülü olmaya dikkat etmelisiniz.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?

Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale