İlişkinizde yaşadığınız problemlerin çözüm aşamasında zihninizden uzaklaştırmanız gereken 6 düşünce
İlişkilerde olumsuzu görmek ve çiftlerin birbirini eleştirmesi, ılımlı ve hoşgörülü bir tutum izlemekten daha kolaydır. Bu nedenle ‘’cicim ayları’’nın üzerinden bir süre geçtikten sonra tüm ilişkilerde küçük problemlerin yarattığı büyük sorunlar ortaya çıkmaya başlar.
Bu problemlerle başa çıkma aşamasında çiftlerin düştüğü en büyük yanılgılardan biri, problemin karşısındaki bireyin eksikliklerinden kaynaklandığını düşünerek o kişiyi değiştirmeye çalışmaktır. Oysa yapılması gereken beraber olduğunuz kişiyi değil, ilişkinize olan bakış açınızı değiştirmektir.
Peki, ilişkinize olan bakış açınızı ve karşınızdaki kişi hakkındaki düşüncelerinizi nasıl değiştirebilirsiniz?
Uplifers olarak ilişkinizdeki problemleri çözme aşamasında zihninizden uzaklaştırmanız gereken düşünceleri sizler için derledik;
1. “Karşımdaki kişiyle olan ilişkim iyi olduğu sürece tüm problemleri çözüme ulaştırabilirim’’
Kendinizle olan ilişkiniz, karşınızdaki herhangi biriyle olan ilişkinizden çok daha büyük önem taşır. Eğer kendi değer yargılarınızla, düşüncelerinizle ve ilişkiniz hakkındaki tutumunuzla ilgili herhangi bir kararsızlık yaşıyorsanız, başkalarıyla olan ilişkinizin de sağlıklı ilerleyebilmesi mümkün değildir. Bu nedenle önce kendinize saygı duymalı ve gerçekten ne hissettiğinizin farkında olmalısınız.
2. “Hayatının merkezinde yalnızca ben olmalıyım.’’
Sağlıklı bir ilişkinin temelinde bireylerin birbirinin geçmiş yaşantılarına, bugünlerine ve gelecek planlarına saygı duymaları yatar. Karşınızdaki kişinin hayatına müdahale ederek ve onu değiştirmeye çalışarak, ilişkinizi kendi isteklerinize göre şekillendirmeye çalışmamalısınız.
Bu noktada hem kendi mutluluğunuz, hem de karşınızdaki kişinin mutluluğu için onun hayatınızın sadece bir parçası olduğunu kabul etmeniz, tüm yaşantınızı karşınızdaki kişiye göre şekillendirmemeniz ve aynı beklentilerle karşınızdaki kişiyi baskılamamanız önem taşıyor.
3. “Sevilebilmek için elimden ne geliyorsa yapmalıyım.’’
Bazen karşımızdaki kişi tarafından kabul edilmek ve sevilebilmek için farklı kişiliklere bürünebiliyor ve normal şartlar altında sergilemeyeceğimiz tavırlar içinde olabiliyoruz. Kendimizi savunmasız ve çaresiz göstererek karşı taraftan daha fazla sevgi ve ilgi elde etmeye çalışmak, kalıcı bir çözüm yolu değildir. Karşınızdaki kişi size gerçekten değer veriyor ve seviyorsa, bunu her koşul altında size hissettirebilir. Gerçekten sevgi ve değer görmek istiyorsanız kendiniz gibi olun. Karşınızdaki kişinin sizi siz olduğunuz için sevmesine izin verin. Yalan söyleyerek ve kendiniz gibi davranmayarak karşınızdaki kişiyi değil, kendinizi kandırırsınız.
4. “İntikam almak, affetmekten daha güçlü bir silahtır.’’
Sevgi, kendi hayatınızı bir başkasıyla paylaşmanızı gerektirir. Bu nedenle bazen kişisel değerlerinizden ödün vererek karşınızdaki kişiyi affetmeyi bilmelisiniz. Yapılan her hata öğrenme sürecinin bir parçasıdır. Tıpkı kendi yaşantımızda yaptığımız hataları affettiğimiz ve bu hatalardan dersler çıkararak hayatımıza daha emin adımlarla devam ettiğimiz gibi, karşımızdaki kişiyle olan ilişkimizde de bu fırsatı öğrenme deneyimine çevirmek için affedici olmayı bilememiz gerekiyor.
5. “Sevdiğim kişiye ayırabilecek zamanım yok.’’
Siz ilişkinizi ihmal etmeye başladığınızda, bir süre sonra ilişkiniz de sizi ihmal etmeye başlayacaktır. İçinde yaşadığınız anı tekrar yaşayabilme şansınız yok. Gelecekle ilgili tüm planlarınız birer varsayımdan ibaret. Bu nedenle sevdiğiniz insanla mümkün olabilen her anda beraber olmaya ve yaşadığınız anların tadını çıkarmaya çalışın. Bir kaç saniye sonra onu asla göremeyeceğinizi düşünerek yaşayın ve içinizden ne geliyorsa, o an o kişiyle paylaşın. Sık sık onu ne kadar sevdiğinizi, sizin için ne kadar değerli olduğunu söyleyin.
6. “Hissettiklerimi kendime saklamalıyım.”
İlişkilerdeki problemlerin çoğu, bireylerin hislerini açıkça ifade edememesinden kaynaklanır. Karşımızdaki kişiye duyduğumuz öfkeyi, kızgınlığı, pişmanlığı ya da mutluluğu o an aktaramadığımız için, küçücük bir patlama anında tüm duygularımızı yoğun olarak açığa çıkarırız. Bu da çözümü çok basit olan problemlerin büyüyerek ilişkimize zarar vermesine neden olur.