İlişkinin bitmesi kadını mı yoksa erkeği mi daha fazla etkiliyor?
Evolutionary Behavioural Sciences’da yayınlanan anket, 100’e yakın ülkede 5705 kişi üzerinde uygulanıyor. İnsanlara ayrılıktan sonra yaşadıkları duygusal ve fiziksel acılar üzerinden sorular soruluyor.
100’e yakın ülkede yürütülen bir çalışma, hangi cinsiyetin ayrılıktan daha fazla etkinlendiğini ortaya çıkarıyor. Bu araştırmanın sonuçlarına göre, ayrılığın hemen sonrasında kadınlar erkeklerden daha fazla duygusal anlamda acı çekiyor. Uzun dönemde ise kadınlar kendilerine gelmekte sıkıntı yaşamazken, erkekler için durum bu şekilde olmuyor.
Çalışmayı yürüten Dr. Craig Morris konuyu biyolojik terimlerle açıklıyor. Kadınların bir ilişki için daha fazla evrimleşmiş olduğunu söyleyen Dr. Morris, kısa bir duygusal yakınlaşmanın kadınlar açısından dokuz aylık bir hamilelik ve sonrasında uzun yıllar emzirme olarak devam edebileceğini söylüyor. Ancak erkeklerin bu romantik yakınlaşmadan hemen sonra sahneyi terk ettiklerini de vurguluyor. Bu anlamda kadınların ilişki konusunda daha seçici davrandıklarını söyleyen Dr. Morris, ilişkinin bitmesinin haliyle kadınları daha fazla etkilediğini ekliyor.
Bu evrimsel açıklamanın erkeklere de uygulanabileceğini söyleyen Dr. Morris, erkeklerin uzunca bir dönem kaybetmişlik hissiyle yaşayacağını ve bir süre sonra bedenlerinde bu kaybettikleri şey için mücadele etme isteği uyanacağını belirtiyor. Dr. Morris’e göre en kötü durum ise, kaybedilenin eşsiz olduğunun farkına varmaktır.
Bu araştırmanın sonuçlarına göre; insanlar 30 yaşlarına kadar ortalama üç kere ayrılık yaşayabiliyorlar. En azından bunlardan biri insanı çok derinden etkileyebilir.
Dr. Morris’e göre, bir ayrılıktan sonra insanlar; işlerini kaybedebilir, öğrenciler derslerinden kalabilir ya da çok zarar verici davranışlar sergileyebilirler. Eğer ayrılık sonrası üzüntü (Post Relationship Grief) durumunun fiziksel ve duygusal sonuçları daha iyi anlaşılabilirse, bunu yaşayan insanlara daha etkili bir şekilde yardımcı olunabilir.
Kaynak:
Psyblog