X

İlişkilerinizi sağlıklı bir şekilde sürdürebilmek için aklınızda bulundurmanız gereken 8 ders

Hepimiz uzun ve sağlıklı bir ilişki sürdürmek, partnerimizle mutlu olmak, onu mutlu etmek, hayatta el ele birlikte ilerlemek istiyoruz. Ancak, zaman içinde değişen beklentilerimiz, ön yargılarımız, daha önce deneyimlediğimiz ilişki kalıpları bu süreçte yıpranmamıza neden olabiliyor.

Tinybuddha’da Andi Saitowitz’in kişisel deneyimlerinden yola çıkarak sosyal ilişkileri kolaylaştırmak adına paylaştığı görüşlerini, romantik ilişkilere uygun olacak şekilde uyarlayarak sizlerle paylaşmak istedik. Bir ilişkiye başlamadan önce veya bir ilişki içerisindeyken bu fikirleri aklınızda bulundurarak hem kim olduğunuzdan ödün vermeden hem de daha sağlıklı bir şekilde ilişkinizi sürdürebilirsiniz. İşte ilişkilerinizi sağlıklı bir şekilde sürdürebilmek için aklınızda bulundurmanız gereken 8 ders:

İki insan aynı şeye bakıp tamamen farklı görüşlere sahip olabilir.

Partnerinizle birlikte şahit olduğunuz bir olayı tamamen zıt yönlerde yorumladığınız oldu mu? Bir tartışmada sizin haklı gördüğünüz taraf onun için tamamen haksız mıydı? Farklı bakış açıları, geçmiş deneyimler, önyargılar, inançlar veya o an hissedilen duygular kişilerin olayları farklı algılamasına neden olabilir. Herkesin farklı yargılara sahip olabileceğini, aynı olayın farklı yorumlanabileceğini kabul ettiğinizde ilişkinizdeki farklı görüşlerin sizi üzmesine engel olabilirsiniz.

Eylemler kelimelerden daha yüksek sesle konuşur.

Sözleriniz, düşündükleriniz, niyetleriniz eylemlerinizden çok farklı olabilir. İyi niyetle bir şeyler yapmaya kalkışabilirsiniz fakat sonucunda ortaya niyetinizle uyuşan iyi bir şey çıkmazsa bu durum ilişkinizde sorun yaratabilir. Çünkü ne söylediğinizden, ne düşündüğünüzden çok yaptıklarınızla yorumlanırsınız. Aynı durum partneriniz için de geçerlidir. Gün sonunda önemli olan sözler değil eylemlerdir.

İnsanlar değişir.

Keşke değişmese…” diye düşünüyor olabilirsiniz ama hayatın her alanında yer alan ve yadsınamaz gerçeklerinden biri olan değişim, ilişkiniz devam ettikçe var olmaya devam edecek. Partnerinizin tutumları, davranışları, düşünceleri, ilgi alanları, size yaklaşımı, ilişkiye bakışı ve benzeri birçok yönü zaman içerisinde değişiklik gösterebilir; tabii sizin de tavırlarınız, hisleriniz benzer şekilde değişebilir. Değişime direnmek, onu kabul etmemek ilişkinizde yorulmanıza, kendinizi boş yere yıpratmanıza neden olabilir. Herkesin değişebileceğini ve bunun normal olduğunu kabullendiğinizde ilişkinizdeki değişim süreçlerine daha rahat ayak uydurabilirsiniz.

İlişkiler kendiliğinden yürümez.

Tıpkı arkadaşlıklar, yakın dostluklar gibi romantik ilişkiler de ilgi, zaman, emek ister. Birinin hayatınızda olması, her zaman orada kalmak isteyeceği anlamına gelmeyebilir. Partnerinizle güçlü bir ilişki kurmak ve uzun ömürlü bir birlikteliğe sahip olmak istiyorsanız sonradan üzülmemek için ilişkilerin kendiliğinden yürümediğinin farkında olmalısınız. Düşünceli davranışlar, ince jestler, sevgi sözcükleri ile ilişkinize yatırım yapmalı, ilginizi, zamanınızı ayırmalısınız. Birinin hayatında olmak istiyorsanız gerçekten orada olduğunuzdan emin olun.

Hayatı olduğu gibi değil, ‘olduğunuz gibi’ görürsünüz.

İnsanlar söz konusu olduğunda aslında nesnel bir gerçeklik yoktur. Bakış açısı, gerçekleri tarafsız bir şekilde işleme yeteneğinizi etkiler. Bu nedenle herkes hayata kendi kişisel filtresi aracılığıyla bakar. Sizin de partnerinizin de hayata bakmak için kullandığınız öznel mercekleri vardır. Sizin hayata baktığınız pencere ile partnerinizinki farklı olabilir; mutlu bir ilişki her zaman aynı fikirde olmak değildir. İlişkinizde farklı renklere yer açtığınızda, başka pencerelerden de bakmaya cesaret edebildiğinizde, daha önce farkına varamadığınız güzellikleri partnerinizle el ele keşfedebilirsiniz.

“Trip atmak” hiçbir şeyi çözmez.

Herhangi bir problemde kendinizi geri plana çekerek karşınızdakinden bir şeyler beklemek, “trip atmak” yerine konuşmayı, açık davranmayı, dürüst olmayı benimsediğinizde ilişkinizde kendinizi daha güvende ve mutlu hissedebilirsiniz. Rahatsız olduğunuz, kırıldığınız, emin olamadığınız ne varsa partnerinizle paylaştığınızda açık bir iletişim kurabilir, ilişkinizi daha sağlam bir zeminde inşa edebilirsiniz. Partneriniz dahil kimsenin aklınızı okuyamayacağını unutmayın. Siz partnerinizle konuşmadan, rahatsız olduğunu konuyu dile getirmeden aranıza mesafe koyduğunuzda, ona alışık olmadığı şekilde soğuk davrandığınızda, kısaca trip atarak kaçtığınızda sorunları büyüterek kendinizi daha fazla yıpratırsınız. Oysa ki dürüst bir şekilde yaklaştığınızda aranızdaki bağı güçlendirerek daha mutlu bir ilişki içerisinde olabilirsiniz.

Her şey karşılıklı olmak zorunda değildir.

Bazen ilişkiniz için partnerinizden daha fazla emek harcadığınızı düşünüyor olabilirsiniz. Onun için bir şeyler yaptığınızı, ilişkinize ondan daha çok katkıda bulunduğunuzu aklınıza takabilirsiniz. Bunları düşünmek veya sizin yaptıklarınız, onun yapmadıklarınıza ilişkin zihninizde bir kontrol listesi tutmak gereksiz yere yıpranmanıza neden olabilir. Eğer içinizden geliyorsa yapın, kendinizi geri çekmeyin. Partnerinizin bir şeyler yapıp yapmadığına, ne kadar yaptığına veya sizin daha fazla yaptığınıza takılmadan nasıl gönlünüzden geçiyorsa öyle davranın. Sırf o da yapsın diye bir şeyleri içinizden gelmeden ortaya koyuyorsanız siz de bırakın.

Yalnız kalmak istemeniz karşınızdakine değer vermediğiniz anlamına gelmez.

İlişkinize değer veriyor, partnerinizi çok seviyor ve kaybetmek istemiyor olsanız da kendinizi ilişkinizden bağımsız düşündüğünüzde olan varlığınızı, ihtiyaçlarınızı göz ardı etmemelisiniz. İhtiyaç duyduğunuzda sınırlarınızı korumak ve kapılarınızı kapatarak biraz kendinizle baş başa kalmak isteyebilirsiniz. Bu durum size kendinizi kötü hissettirmemeli. Yalnızlık ihtiyacının normal olduğunu kabul etmelisiniz. Aynı şekilde partnerinizin kapıları kapamasına da sert yaklaşmamalısınız. Her insanın zaman zaman kendisiyle baş başa vakit geçirmeye ihtiyacı olduğunu unutmamalısınız.

Kendi iyiliğinize odaklanarak ve partnerinizle açık bir iletişim kurarak ilişkinize yatırım yapabilirsiniz. İçinizden geldiği şekilde davranırken partnerinizin de farklı fikirlerine saygı göstererek ilişkinizi canlı tutabilir, değişimin vazgeçilmez bir gerçek olduğunu ve eylemlerin, sözlerden daha fazla şey anlattığı görüşünü kabul ederek ilişkinizi daha mutlu bir şekilde sürdürebilirsiniz.

Kaynak: tinybuddha

İlginizi çekebilir: Mutlu ilişkilerin formülünü bilmek ister misiniz: Cevap Gottman araştırmalarında

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.



21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?



İlgili Makale