‘İlişkilerim hep kötü gidiyor’, ‘Karşıma bana değer veren biri çıkmadı’, ‘İlişkilerim uzun sürmüyor.’, ‘İlişkilerimde hep suistimal ediliyorum.’… vs.
Bazı insanlar ilişkilerine dair bu şekilde bir olumsuz algı içindedir. İlişkileri hep kötü gidiyordur. Gerçek aşkı bulamamıştır.
Bu kişiler kötü ilişkilerin sebebini karşı tarafta ararlar. Oysa, kişi ilişkilere dair bu şekilde olumsuz algılara sahipse kendisiyle nasıl bir ilişkisi olduğunu gözden geçirmelidir!
İlgili yazı: Ruh eşinizi bulamama sebebiniz kişiliğiniz mi?
Bazı kişiler geçmiş yaşantıları nedeniyle, kendilerini sevilesi, değerli ve ilişki yaşanacak biri olarak görmezler. Bu geçmiş yaşantıların kişide yarattığı olumsuz inanç da kişinin kendisine değer vermeyen ve sevgisini göstermeyen kişiyi seçmesine sebep olur. Çünkü hak ettiğinin o olduğunu düşünür. İlişkinin sonunda üzülür ve kendisini daha da değersiz hissetmeye başlar. İşte kısır döngü!
Kendinizi değersizleştirmeyin
Kendisine değer vermeyen kişiyle ilişki yaşamayı seçen kişi, ilişki sürecinde üzülür ve ‘‘yine aynısı oldu’’ der. Sorun karşısına ilişki sorumluluğunu alamayacak kişilerin çıkmasında değil, kişinin kendine dair ‘‘değerli ve sevilesi biri değilim’’ inancındadır. Kişi bu inancını doğrulayacak kişileri seçer. Çünkü onun için tanıdık olan, alışmış olduğu davranışlar bunlardır. Bu inanç değişmediği sürece de ilişkiler hep aynı şekilde gidecektir. Karşı taraftaki kişilerin yüzleri değişse de yaşanan ilişkiler birbirine benzeyecektir.
Değer ve sevgi görmediğimiz bir ilişki içinde kalmaya çalışıyorsak bunun sebebi kendimize değer ve sevgi göstermekle ilgili bir sorun yaşamamızdır.
Karşımızdaki kişiyle kurduğumuz ilişkinin kalitesi kendimizle kurduğumuz ilişkinin kalitesini yansıtır.
Sağlıklı ve güvenli bir ilişki için, kişinin kendisiyle iyi bir ilişkisinin olması gerekir. Terapi ile geçmiş yaşantılar, kişinin kendine ve diğerlerine dair olumsuz algıları üzerinde çalışılarak sağlıklı ilişkilere doğru adım atılabilir.