İlişkilerinizde sadakatsizlikle baş etmenin 5 altın kuralı

Sadakatsizlik, ilişkilerde bardağı taşıran son damla oluyor çoğu zaman. Sapasağlam denilen ilişkiler adeta enkaza dönüşüveriyor. Aldatan ve aldatılan için hayat cehenneme dönebiliyor bir anda. Canım, cicimli cümleler yerini bolca nefret kusulan cümlelere bırakıyor. Karşılıklı suçlamalar, gözyaşları, gürültü ve patırtı… Herkes kolay kolay “Güle güle!” deyip kapıyı çekerek hayatına hemencecik kaldığı yerden devam edemiyor ne yazık ki. Ancak bardağa her zaman boş tarafından bakmamak gerek.

Sadakatsizlik, bir ilişkiye son noktayı koyabilir; ama ilişkinize bir sünger çekip, tabir-i caizse “sıfır kilometre” bir ilişkiye merhaba demenizi de sağlayabilir. Her iki türlü de dürüst davranmak ve sancılı süreci göğüslemeye hazır olmanız son derece önemli.

Biz de Uplifers olarak ilişkilerde sadakatsizlik konusunu mercek altına aldık; kararınız ne olursa olsun, bu zorlu süreci atlatmanızda size yardımcı olacak maddeleri sizler için sıraladık:

Dürüstlüğünüzü sorguya çekin

Gerçek duygularınızdan bahsederken ne kadar dürüstsünüz kendinizi bir sorgulayın. Kendinize karşı olabildiğince dürüst olun. Aldattığımızda veya aldatıldığımızda, bu durum kendimize ve insanlara karşı dürüstlüğümüzü yitirdiğimizin bir işaretidir. Geçmişte olan bitene sünger çekip kendinizi ve partnerinizi affetmeye istekli olup olmadığınızı sorgulayın.

Aldatılma noktasında hazmedemeyeceğiniz birçok şey olabildiğinden bu adım oldukça zorludur. Ancak kendi gerçeklerimize ne kadar göz yumarsak, o kadar çok kendimizi kandırmaya devam ederiz.

Vücudunuzun verdiği tepkileri dinleyin ve içgüdülerinizle uyum içerisinde olun

Hislerinizi onurlandırın, çünkü bu sizin “gerçeğiniz”; her şey olduktan sonra kendinizi sorgu odasına çekmek değil. Zihnimizden yanıt bulmaya çalıştığımızda çoğu zaman allak bullak oluruz. Yüreğimize ve içgüdülerimize güvendiğimizde ise, ruhumuzun amaç ve güdüleriyle uyumlu şeylerin daha doğru bir değerlendirmesini yapabiliriz.

Elinizi kalbinize koyun ve size neler söylüyor dinleyin.  Soru işaretleriniz var: aldatılsanız bile hâlâ bu ilişkiyi sürdürmek istiyor musunuz? Cevap evet ya da hayır; ne olursa olsun, vücudunuza yönelttiğiniz bu sorular ne tür hisler uyandırıyor anlamaya çalışın.

Parçası olmak istediğimiz bir şeylere “evet” cevabını verdiğimizde daha güçlü, daha hırslı, neşeli, enerjik hisseder ve hafifleriz. Pek de arzulamadığımız bir şeyler yaptığımızda ise, güçsüz ve yorgun hisseder ve ağır bir havaya bürünürüz. Olumsuz hisler çorap söküğü gibi alır başını gider. Bu hislerin sizi alt etmesine izin vermeyin.

Her ne olursa olsun empati kurun

Dr. Shirley Glass’a göre bir ilişkinin sadakatsizlik sonucu can verip vermeyeceğinin en güçlü göstergesi, aldatan eşin yasak ilişkinin yol açtığı acıdan dolayı gittikçe duygusallaşan eşiyle ne denli empati kurabildiği gerçeğidir.

Konuşmaya ve elbette dinlemeye çalışın

Eğer aldatan tarafsanız ne partnerinizin iyileşme sürecini hızlandırabilir, ne de olayın ciddiyetini tersine çevirebilirsiniz. İsterse ilişkinizin bitmesinin üzerinden aylar geçsin, her türlü soruyu cevaplamaya her an hazır olun. Öfkeye veya suçlamalara mahal vermeden onu dinleyin.

Geçmişi kabullenin ve affedin

İhaneti, bir şeyler öğrenebileceğiniz bir fırsata çevirerek tüm ezberleri bozabilirsiniz. Mağdur rolü oynamaktansa böylesine bir tutum sergilemek, iyileşme sürecinizde değişim ve gelişime zemin hazırlar. Sizi aldatan insandan ister ayrılın, ister yola devam deyin, kendinizi affetmeniz önceliğiniz olsun. Çünkü affetmek ihanet duygusundan sıyrılıp tekrardan güvenmenizi sağlamada önemli bir rol oynar ve kaldığınız yerden hayatınıza devam edebilirsiniz.

“Nasıl oldu da anlamadım?”, “Böyle bir şeyi nasıl yapabildi?”, “Ona bunu nasıl yapabildim?” gibi soruları sorup durmaktan vazgeçin. Bu sorular suçluluk duygusu yaratmaktan başka bir işe yaramaz. Olabildiğince dürüst davranarak acınızdan nasıl ders çıkaracağınızı sorun kendinize.