X

İlişkilerin en önemli sorusu: Biz bu noktaya ne zaman geldik?

Her yeni ilişkimiz yepyeni bir başlangıçtır bizler için, yepyeni bir adımdır. Tertemizdir, umut kokar, ümitlerle beslenir… “Yeni” olanın güzelliği büyülemiştir bir kere. Zamanın nasıl geçtiğini anlamayız ve hatta bir dakika görmeden duramayız. Bu sefer oldu deriz. İşte bu sefer diğerlerinden çok farklı olacak. Bu sefer ben doğru yerdeyim diye geçiririz içimizden. Bu kez başaracağım…

Sonra zaman geçer. Sonra ilk öpüşme geçer… Sonra ilk kez el ele tutuşma geçer… Sonra ilk kez en derin sırlarını paylaşma geçer. O ilk arkadaş olmak hevesi de geçer. Sonra yan yana bir yerlere gitmek, bir şeyler paylaşmak, anılar oluşturmak hevesi de geçer… Yani “ilk” olanlar geçer. İlk olanların heyecanı da geçer… Geriye iki kişi kalıveririz. Bir adam ve bir kadın… İlklerini tüketmiş, heyecanlarını dindirmiş… Sonra geriye sığ bir “an” kalır. İşte ben sizlerle birlikte bu andan sonra ne olur ona biraz daha yakından bakalım istiyorum. O ilkler tamamlandığında o taşan denizler durulduğunda geriye kalan adam ve kadın ne yaparlar? Ne yaparlar ki bizler dönüp dolaşıp yine aynı yerde buluruz kendimizi. Bu sefer de deriz “diğerleri” gibi oldu. Heyecan bitti. An bitti. Sevgi bitti. Aşk bitti… Sıkıldım, bunaldım, kavgalar ve çekişmelerden usandım… Kısıtlandım, bastırıldım ve anlaşılmadım… Evet, işte bir kez daha sorarken buluruz kendimizi, “Biz bu noktaya nasıl geldik?

Neden bilmem bu soru oldukça “ağır” bir sorudur benim için. Genel olarak kaçınırız bu soruyu sormaktan, alacağımız cevaplar bizi korkutur. Sevmiyor muyum veya yeterince sevmiyor muyum? Ya da “yine” hatalı bir tercih mi? Veya şöyle düşünebiliriz: Neden böyle oldu, ben bir şey yapmadım hep diğer tarafta suç (aradığımızı bulmuşuzdur bir suçlu var ise genel olarak diğer taraftır) beni hiç anlamadı ve biz işte bu döngünün içine çoktan girdik…

Geçtiğimiz haftalarda sizlerden aldığım bir mesajda sevgili bir okurum sormaktaydı: “Neden bu döngülere giriyor ilişkilerimiz? İnsanlar değişse de neden bir süre sonra aynı noktaya aynı ayrılıklara aynı huzursuzluklara ve aynı kavgalara, saygısızlıklara ve iletişimsizliklere varıyoruz?” Şimdi bu yazımda sizlerle birlikte biraz daha yakından bakalım ve kendimize bu soruları soralım istiyorum. Neden kendimizin de içerisinde olduğu bu ilişkileri sanki başkası yaşıyormuş gibi anlatmaktayız? Eğer bir akış bu noktaya varıyor ise öncelikle anlamamız gerekiyor ki bu ilişkinin iki baş rol oyuncusundan biri olarak bunu “yapan” ilişkilerimizin “o istemediğimiz” veya kabul edemediğimiz noktalara gelmesini sağlayan en etkin iki kişiden bir tanesi bizleriz… Bu yüzden ilişkilerimizi değerlendirirken her durumda (evet iki kişinin farklı derecede sorumlulukları olsa da) öncelikle her sorumuza “kendimizden” başlamamız gerekir… “Ben bu noktaya nasıl geldim?

İlk dönemler geçtikten sonra, ilk heyecan, ilk duygu yoğunluğu biraz daha dindiğinde, iki kişi aslında birbirlerinin “gerçek” halleriyle karşılaşmaktadırlar. İşte bu nokta, “döngü” dediğimiz akışa girişin kapısıdır. Aslında bireyler olarak bilerek veya bilmeyerek çok ama çok önemli bir tercih yapmaktayızdır… Bu insanı “olduğu” gibi kendi halinde duygumuzu sıfıra indirdiğimizde, aşkın büyüleyen o algısı geçtiğinde, belki yorulduğunda, belki durulduğunda, belki bizimle yeterince ilgilenemediğinde, belki yolda yürümekte olan bir yabancı kadar uzak hissettiğimizde bile “sevebiliyor” ve en önemlisi “olduğu” gibi kabul edebiliyor muyuz? İşte şapkamızı önümüze alıp da düşünmemiz gereken en gerçekçi soru budur…

Cevabımız hayır ise ilişkimizde o döngü dediğimiz noktaya hızla erişiriz… Hayır diye cevap verdik ama “nasıl olur belki yürütebilirim” diye devam ettik… Karşımızdaki kişiyi değiştirmeye, kalıplarımıza sokmaya, “bizim istediğimiz gibi” oldurmaya çalıştık… “Ne oldu, beni anlamıyor” dedik değil mi şikayet ederken… Gerçekten biz o kişiyi anlayabildik mi? Onun varlığını olduğu gibi kabul edebildik mi? Tüm huylarıyla iyi ve kötüleriyle onun hayatımızda “olduğu gibi” olmasına izin verebildik mi? Sonra da döngülerimizde yine kavga, yine huzursuzluk, yine iletişimsizlik, yine aynı kısır an… Sizce bu resme baktığımızda gerçek bir suçlu bulmak mümkün müdür?

Cevabımız evet ise, kabul verdiğimiz şekilde ilerlemişizdir. İşte o döngülere girmeyen ilişkilerin sırrı burada yatmaktadır. Değiştirmeye çalışmak yoktur. Olduğu gibi olabilmek dünyada o insanın yanında kendimizi olduğumuz halimizle “kabul” görebilmiş gerçekten özümüzle seviliyor hissedebilmek… Bundan muhteşem bir güç almak. Bu durumun güzelliğinde eriyip gitmek… Evet canımızın sıkkın olduğunda da konuşmadığımızda da hatta eğlenceli olmaya çalışmadığımızda da “her halimizle” sadece gerçekten kabul gördüğümüzü ve sevildiğimizi bilmek… Bu o ilişkide “hiçbir döngüye” anlayışsızlığa huzursuzluğa yer olmadığının göstergesidir. Ve ilişkilerimiz işte tam olarak kendimiz olabildiğimiz ve karşımızdaki kişiye de kendi gibi olmak iznini kabulünü en önmlisi “fırsatını” verdiğimizde yeşerir… Bağımsızlaşır… Güzelleşir… Geriye dönüp baktığımızda o kısır döngü dediğimiz noktaların bu ilişkilere hiç ama hiç uğramadığını görüveririz… Nedeni ilişkinin ortasında her iki kişinin de kalpleriyle büyüttükleri kabul halidir…

Bugün bu yazımda bana eşlik ediyorsanız ilişkilerinizi yeniden gözden geçirmenizi dilerim… O kısır döngülerde boğulmakta mısınız? Başlangıçta muhteşem olan daha sonra azalıp yok mu oluyor? Sizler neye kabul verebiliyorsunuz ve neyi değiştirmeye çalışıyorsunuz? Hayatınızdaki kişi sizi olduğunuz gibi bugün bu anda sevebiliyor mu, peki ya siz onu bu şekilde sevebiliyor musunuz?

Çünkü sevmek demek değiştirmek değildir, çünkü sevmek demek kalıplara sokmak değildir, sevmek demek sadece özünüzü görebilmeyi bilmek, bunu gönülden istemek ve bu öz ile büyülenmek demektir…

 

İlginizi çekebilir: Ben mıknatısı hikayesi: İstediğiniz şeyleri gerçekleştirmek sizin elinizde

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?

Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale