İlişkilerde zaman dengesini kurabilmek
Uzun ve yorucu bir haftadan sonra, hafta sonunun gelmesini iple çekeriz. Sadece iki günle sınırlı olan bu boş zamanımızı kimimiz arkadaşlarımızla buluşmaya, kimimiz doğum günü partisine, kimimiz sahilde uzun bir yürüyüşe, kimimiz de hiçbir şey yapmadan boş boş evde oturmak için harcarız.
Bazı insanlar boş zamanlarında yalnız kalmayı tercih ederken; bazılarımız için arkadaşlarla, aileyle ya da beraber olduğumuz insanla zaman geçirmek hayatımızın bir parçası haline gelmiştir. Hayatımızın her alanında, yanımızda birilerinin var olduğunu bilmek, sıkıldığımızda beraber bir şeyler yapabileceğimiz sevenlerimizin ya da arkadaşlarımızın olduğunu görmek bize güven verir. Aynı evde kaldığınız arkadaşlarınızla, partnerinizle ya da ailenizle beraber geçirdiğiniz zamanlar olduğu gibi; yalnız kalabileceğiniz bir odanızın, kendinizi dinleyebileceğiniz zaman dilimlerinin olması da oldukça önemlidir.
“Birlikte ama yalnız”
Bazı insanların her anlarını beraber geçirebilecekleri insanlara ihtiyaçları vardır. Yalnız kalmaktan hoşlanmazlar ve yalnız kaldıklarında bunalıma kadar gidebilecek sorunlar yaşarlar. Özellikle ikili ilişkilerde rastladığımız tüm zamanı beraber geçirme isteği, çok abartılmadığı sürece, özellikle ilişkinin başlarında, iki tarafın da birbirini tanıyabilmesi açısından çok iyi bir fırsattır. Beraber yaşadıkça karşınızdaki kişinin alışkanlıklarını, yaşam tarzını, kişiliğini daha iyi anlayabilir; ilişkinizi daha sağlıklı bir temel üzerine oturtabilirsiniz.
Bunun yanında, her bireyin kendisine özel ihtiyaçları ve alışkanlıkları vardır. Herkes, küçük de olsa, zamanının bir kısmını kendi ilgi alanlarına ve hobilerine ayırmak ister. Tek başınıza yaptığınız bu aktiviteler, etrafınızda kimse yokken de yaşamınıza devam edebilmeniz için gerekli olan, çok önemli şeylerdir.
Peki, hem beraber olup hem kendinize ait bir zamanınızın olmasını nasıl sağlayabilirsiniz? İlişkide beraber geçirilen zamanın dozu nasıl ayarlanmalı? Kendi alışkanlıklarınız için ayırdığınız ve partnerinizle geçirmeniz gereken zamanın dengesini nasıl kurabilirsiniz? Bu sorulara cevap verebilmek için öncelikle, beraber ve yalnız geçirilen zamanların hayatınızda yaratacağı değişikliklere artılarıyla ve eksileriyle bakmanız gerekiyor.
Eğer yalnız kaldığınızda ne yapacağınıza karar veremiyorsanız ve zamanınızı boş olduğunu düşündüğünüz şeylerle geçiriyorsanız, beraber olduğunuz kişiyle zaman geçirmek sizi bu karmaşadan kurtarabilir. Biriyle beraber yapılabilecek aktiviteler, tek başınızayken sizi sıkacak şeyler olsa bile, bir süre sonra eğlenceli hale gelmeye başlayacaktır.
Fakat bu durum kişiye göre değişiklik gösterebilir. Eğer ne istediğiniz konusunda partnerinize karşı açık olamıyorsanız, karşınızdaki insan da ne yapılması gerektiğine karar veremeyebilir. Ne yapmak istediğinizi söylemiyor ya da söyleyemiyorsanız, bir süre sonra sıkılabilir ve yaptıklarınızdan tatmin olmamaya başlayabilirsiniz.
Tercihlerinizin farkında olmanız, ilişkiniz hakkındaki duygularınızı da açıkça gösterebilmenize yardımcı olur. Bazen diğer insanlarla zaman geçiriyorken, kendinizi rahatsız olmuş hissedebilirsiniz. Karşınızdaki insandan hoşlanmadığınızın, onunla zaman geçirmek istemiyor olduğunuzun farkında olmanız güzel bir şeydir; ilişkinizin temellerini güçlendirir ve zamanla daha çok tatmin olmanızı sağlar.
Partnerinizle sevdiğiniz ya da ihtiyaç duyduğunuz şeyleri paylaşmanız, zamanla hem sizi hem de onu daha mutlu ve tatmin olmuş kılar. “Seninle zaman geçirmeyi seviyorum ancak bazen yalnız kalmaya da ihtiyacım var. Sen şu işinle uğraşırken ben de şunu yapayım” gibi basit bir ifadeyle, o anda neye ihtiyacınız olduğunu partnerinizle paylaşmanız problem yaratmayacaktır. Aksine bu, onu değerli bulduğunuzun ve düşüncelerinizi onunla paylaşacak kadar yakın hissettiğinizin bir göstergesidir.
Problem olarak gördüğünüz ve içinize attığınız yükten, çözümünü bularak kurtulmuş olursunuz. Düşüncelerinizi zaten paylaştığınızı, partnerinizin sizinle aynı görüşte olmadığını ve buna karşı çıktığını düşünüyor olabilirsiniz. Bu durumda anlatmak istediğiniz şeyi gerçekten açıkça ifade edip edemediğinizi tekrar gözden geçirin. Belki; “Kitap okumak istiyorum.” , “Çalışmam lazım.” , “Dışarı çıkamam.” gibi yanlış anlaşılmalara sebebiyet verebilecek söylemlerde bulunmuş olabilirsiniz. Bu noktada düşüncenizi ifade etme biçiminiz büyük önem taşıyor. Karşınızdaki insanla empati kurmaya çalışın.
Zamanla, sizin yapmayı sevdiğiniz şeyler partnerinizle ortak olarak yaptığınız alışkanlıklara dönüşebilir. Bunu bir örnekle basitçe açıklayabiliriz: “Siz sabahları erken kalkıp, birkaç arkadaşınızla koşu yapıyorsunuz. Sonrasında bir yerlerde oturup kahve içiyorsunuz. Koşudan sonra, eşinizle beraber dil kursuna gidiyorsunuz. Sonra eve gelip, beraber yemek hazırlıyorsunuz. Akşam olunca, eşiniz evde TV izlemek istiyor. Siz de bu zamanı balkonda kitap okuyarak ya da yapmak istediğiniz herhangi bir işi yaprak geçiriyorsunuz. Daha sonra beraber satranç oynayıp sevdiğiniz müzik albümlerini dinliyorsunuz. Akşam olunca beraber yemek yiyorsunuz ve ikinizin de hoşuna gidebilecek bir filmi izliyorsunuz.”
Gördüğünüz gibi, ortak yönlerinizi ve ayrı yapmak istediğiniz aktiviteleri açık ve net bir şekilde belirledikten sonra; tüm günü aynı yerde, kendinize de zaman ayırarak geçirebilmeniz mümkün. Tabii ki her şey her zaman bu örnekteki kadar mükemmel olmayacaktır. Ne kadar mükemmel olmaya çalışırsanız çalışın, üst üste aynı şeyleri yapmak bir süre sonra sizi de partnerinizi de bunaltabilir. Fakat birbirinize saygı duyduğunuz, birbirinizi sevdiğiniz ve ne kadar ortak özelliğiniz olursa olsun çok farklı iki insan olduğunuz kabul ettiğiniz sürece problemlerinizi kolayca çözümleyebilirsiniz.
Yalnız kalmayı seven biriyseniz, bir süre sonra beraber hareket etmekten sıkılmanız oldukça normal. Böyle zamanlarda ihtiyacınız olan tek şey, kısa bir süreliğine de olsa yalnız kalabileceğiniz aralıklar yakalamak. Eğer beraber hareket etmeyi seven bir yapınız varsa, bu da bir süre sonra partnerinizin yalnız kalmak istediği anları sabote etmenize sebep olabilir.
Hepimizin tercihleri var ve tercihlerimiz zamanla değişebilir. Yaşamınıza yeni biri girdiğinde de, bu duruma uyum sağlamanız zaman gerektiren bir değişim.
Hayatınızda olan insanla daha mutlu, daha tatmin olduğunuz, daha dengeli bir ilişki istiyorsanız öncelikle kendinize şu soruları sormanızda yarar var:
- Ne zaman yalnız kalmak, ne zaman partnerinizle beraber hareket etmek istiyorsunuz?
- Partnerinizin, sizin isteklerinizi ya da ihtiyaçlarınızı anlaması için neler yapıyorsunuz?
- Beraber geçireceğiniz zamanı nasıl organize edebilirsiniz? İkinizin de beraber yapmayı sevdiği ve yalnızken yapmayı sevdiği aktiviteler neler?
Gerçekten 24 saatinizi beraber eğlenerek geçirebileceğiniz bir partner aramak, zaman kaybından başka hiçbir şey değildir. Yapmanız gereken tek şey; sevdiğiniz ve zaman geçirmekten hoşlandığınız kişiyi iyi tanımak, onun da sizi iyi tanımasına olanak vermek ve birbirinize kısa bir süreliğine de olsa kendiniz için vakit geçirebileceğiniz zamanı tanımak.
Kaynak: Psychology Today