X

İlişkilerde sınır koymanın önemi: Çift olmak, kendinden vazgeçmek değildir

Romantik ilişkilerin kalitesini, her iki tarafın da birbirine olan yaklaşımını belirleyen en önemli kriterlerden biri çizilen sınırlardır. Özellikle kültürümüzün yapısı gereği sınırlar olumsuz bir şey, bir mesafe olarak algılansa da, aksine ilişkilere ve bireylere alan veren, ilişkinin kalitesini artıran önemli bir kriterdir.

Romantik ilişkilerde ortaya çıkan sorunların temelinde genellikle eşlerin hem kendi aralarında birbirlerine, hem de çift olarak dışarıya karşı çizemedikleri sınırlar yatar. Bunun nedeni genellikle çift olmakla bir olmanın karıştırılmasıdır. Çift, yani “biz” olunca eşlerin “ben”, yani kendileri olmayı unutması ya da bunu görmezden gelmeye başlaması birçok sorunun başlangıcıdır. Çünkü düşünülenin aksine “biz” olmak adına “ben” olmaktan vazgeçmek, çifti birbirine yaklaştırmaktan çok eşlerin kendilerinden uzaklaşmalarına neden olur. Bu da kişinin kendisine yabancılaşmasına ve bir süre sonra ilişkisini, partnerini sorgulamasına ve sorunlar yaşanmasına yol açar.

Sağlıklı bir ilişki “ben”, “sen” ve “biz” üçlüsünden oluşur ve “biz” parçası, “ben” ve “sen” kaynaklarından beslenir. Bu nedenle eşler ne kadar “ben” olmayı sürdürür ve kendileri olursa ilişki de o kadar güçlü olur. Çift olmak, kendinden vazgeçmek değildir. Önemli olan aynı anda bu üçüne sahip olmak ve kendi aralarında bir denge oluşturabilmektir.

İlişkide sınırlar neden gereklidir?

İlişkide “ben” olabilmeyi sınırlarımızla sağlarız. Sınırlarımız bizim kim olduğumuzu ve yaşam alanımızı belirler. Partnerimiz, bizi sınırlarımız sayesinde daha iyi ve yakından tanır. Sınırlarımız aracılığıyla neleri sevdiğimizi, neleri sevmediğimizi, neleri isteyip neleri istemediğimizi görürler, nelerin bizim için kabul edilebilir, affedilebilir olduğunu, nelerin geri dönüşü olmadığını öğreniler. Değer yargılarımızı, inançlarımızı, sınırlarımızla karşımızdaki kişiye gösteririz. Aynı zamanda sınırlarımız sayesinde ilişkiden ve partnerimizden beklentilerimizi belirtiriz.

Bu durum tek taraflı değildir elbette. Aynı şekilde partnerimizin sınırları sayesinde biz de onu daha iyi tanır, bizden ve ilişkimizden beklentisini daha anlarız. Nelere dikkat etmemiz, nelerden kaçınmamız gerektiğini anlar, ona göre hareket ederiz. Sınırlarımız aslında bizim için bir bakıma kılavuz görevi görür. Eğer partnerimize ya da herhangi bir ilişkimizde karşımızdaki kişiye bu kılavuzu verirsek hem bizi daha iyi tanımalarını sağlar, hem de olası sorunların önüne en başından geçmiş oluruz. Kendimiz olmaktan vazgeçmemiş oluruz.

Sınırlarımızın bir diğer özelliği de nelere evet, nelere hayır diyeceğimizi açık ve net bir şekilde partnerimize ifade ediyor olmasıdır. Bu sayede hem hayır diyememe sorununun hem de olası ilişki problemlerinin önüne geçmiş oluruz. Bir taraftan da sınırlarımız, bize hayır deme özgürlüğü verirken aynı zamanda partnerimizin sahip olduğu özgürlüğü tanımamızı da kolaylaştırır. Tabii ki iş sadece kendi sınırlarımızı belirlemekle bitmiyor. Bununla birlikte birbirimizin sınırlarına saygı duymakla ve onlara özen göstermekle oluyor.

Unutmamak gerekir ki “biz” olmak, “ben” olmaktan geçer ve “ben” olmak ancak sınırlarla sağlanır. Ve sınırlarımıza sadece romantik ilişkilerimizde değil, hayatımızın her alanındaki tüm ilişkilerimizde ihtiyacımız vardır.

İlginizi çekebilir: Hayır deme sanatı: Nasıl hayır diyebiliriz?

Uzman Klinik Psikolog Beliz Ereren: İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji bölümünden mezun olduktan sonra Klinik Psikoloji Yüksek Lisansını tamamlayarak uzmanlığımı aldım. Hayatın önemli dönüm noktalarından biri olduğuna inandığım ergenlik dönemi problemlerine yoğunlaşarak bu dönemdeki gençler ve aileleriyle çalışmaya başladım. Aynı zamanda yetişkin ve çiftlerle çalışarak sorunlarla başa çıkma becerilerini güçlendirme ve hayat ve ilişki kalitelerini arttırmaya yönelik psikolojik destek veriyorum. Herkesin farklı olduğuna ve çalışılan konulara kişilere özgü yaklaşılması gerektiğine inandığım için farklı terapi yöntemlerini kullanıyorum. EMDR Terapisi, Stratejik Çift ve Aile Terapisi, Psikodinamik Terapi kullandığım psikoterapi yaklaşımlarını kullanıyorum. Okuma ve yazmanın insan üzerindeki iyileştirici etkisine olan inancım beni her zaman araştırma, okuma ve yazmaya yöneltmiştir. Bazen uzun bir yazının bazen de yazının içindeki tek bir cümlenin hayatları çok farklı yönlere çekebilme gücüne inanırım.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit

Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale