X

İlişkilerde mutlu etmekten veya mutlu edilmekten önce “mutlu olabilmek” sanatı

Bu ayı aşk ve ilişkiler özelinde yazmaya ayırdığımı ay boyunca beni takipte olan sizlerle daha önce de paylaşmıştım. Öyle bir tesadüfle bu konuda çok fazla mesaj ve bazen serzeniş bana ulaşıyor ki, belki tek bir kişi aracılığı ile bana ulaşmış olsa da aslında birçoğumuzun hayatımızda karşılaştığımız ve belki de hiç farkında olmadan bazen “sorun” diye nitelendirdiğimiz bazen “ben artık aynı şeyleri konuşmaktan çok yoruldum” diyerek rafa kaldırdığımız ilişkilerimizi içten içten bölen ve biz rafa kaldırmaya çalıştıkça daha da yoğun şekilde karşımıza çıkan sorunlar olabiliyor.

İşte ilişkilerde “mutluluk” konusuna yüklenmiş beklentilerimiz de son dönemde birçok ilişkide gerek halen devam eden gerekse ayrılma aşamasında olan ve hatta bitmiş ilişkiler de dahil olmak üzere karşımıza çıkan çok önemli bir konu. Bu yazımda sizlerle birlikte o göklerde ve yerlerde aradığımız “mutluluğu” o muhteşem “arayış” halimizi inceleyelim, biraz kendimize biraz istediğimiz o mutluluğu bizlere bir türlü verememiş olanlara ve belki de bizden istedikleri mutluluğu bir türlü verememiş olduklarımıza hep birlikte bakalım…

Erkek veya kadın olmamız fark etmiyor, bir ilişkimiz olduğu anda mutlu olmak arayışımız başlıyor. Bu noktada gelin bakalım biz hangi gruba giriyoruz; ben bu yazımda sizlerle birlikte aslında mutluluk arayışı halimize göre üç gruba ayırmak istiyorum “mutlu edilmeyi” isteyenler, “mutlu etmeyi” isteyenler ve “mutlu etmek veya edilmekten” bağımsız kendi mutlu olanlar. Burada her hali sevgiyle ve her yönüyle inceliyor olacağız yani aslında bir beğenme beğenmeme durumu söz konusu değil, sadece hangisi olacağımıza karar veren tarafın yine bizler olduğumuzu unutmayalım…

İlişkide “mutlu edilmeyi” bekleyenler üzerine

Kimdir bu “mutlu edilmeyi bekleyenler?” Tabi ki etrafımızda sıkça rastlarız, neler duyarız tecrübelerime dayanarak bu grubun sevgili evrene gönderdikleri mesajlardan bazılarına hep birlikte kulak verelim:

“Neden benim istediğim olmuyor? Ben bir kolye hediyesi istemiştim bana almadın, benim önceliklerim bu ilişkide hiçbir zaman önemsenmiyor? Neden arkadaşlarınla vakit geçirmeyi benimle sinemaya gitmeye tercih ediyorsun? Neden benim istediğim tatile çıkmıyoruz, evlendik de ne oldu sanki mutlu mu ediliyorum? Evlenmeden önce bana daha fazla özen gösteriyordun, ben senin her istediğini yapıyorum ama benim istediklerim olmuyor.” Ve benzeri… Genel olarak özetleyecek olursak bu grubumuz “her ne yaparsak yapalım tam olarak mutlu edemeyeceğimiz” fakat umarsızca yani durumun tam tersi olarak mutlu edilmeyi bekleyen bir gruptur…

Mutlu edilmeyi bekleyenler genelde karşılarındaki kişinin ilişkideki anlayış seviyesine göre her ne kadar birlikteliklerini devam ettirebilseler de bir süre sonra “tamamen dışarıya bağımlı olan mutlu olma halleri” ilişkiyi gerçek anlamda yıpratabilir. Mutluluğu sürekli bir diğer kişiye veya bir diğer kişinin yapacaklarına endeksli olan bu grup, kendilerini bu derece bir diğer kişiye bağladıklarında, ilişkilerin bitişinde gerçekten çok büyük darbe alabilirler ve uzun zaman kendilerine gelemeyebilirler. Genel olarak ilişkide bir dengesizlik hali de söz konusudur çünkü bir taraf “hiç ara vermeden” veya diğer kişiyi anlamaya çalışmadan sadece ‘’mutlu edilmeye’’ odaklı öncelikleri ile ilişkiyi devam ettirmeye çalışmaktadır.

İlişkide “mutlu etmeyi” hedefleyenler üzerine

Şimdi yine hep birlikte bir “mutlu etmeyi hedefleyeni” dinleyelim istiyorum sizinle bakalım bizlere neler anlatacak ve kendini nasıl ifade edecek:

“İstediği ve istemediği her şeyi yaptım, onu en çok sevdiği yerlere götürdüm, tüm vaktimi onunla geçirdim, arkadaşlarımı onun için terk ettim, onun her istediği tatile çıktım, onun ailesi ne isterse o şekilde davrandım, onun istediği düğün ile evlendik, onun istediği yere gittik yine de bana saygı göstermiyor, ben onun her istediğini her zaman kolayca yapmaktayım ama benim için aynı şey olmuyor, ben onun her istediğine evet diyorum fakat aynı evet kelimesini bir türlü ondan duyamıyorum” ve benzeri birçok “başkasının isteklerini ve önceliklerini önceliği yaptığında” ve hiçbir zaman gerçekten gerçek fikrini veya isteğini söylemediğinde yani “son derece verici” olduğunda karşısından da aynı şekilde olmasını bekleyen veya karşısındakini “borçlu hissederek” ona bağlanabileceğini öngören bir grupla karşı karşıyayız…

İşte aslında durum tam olarak bu şekilde gerçekleşmemektedir. Bu grup o derece “vermek” yani mutlu etmek hedefindedir ki, her durumda uyumlu olmayı yani “kendinden vererek” mutlu etmeyi ilişki olarak düşünerek adeta bir papatyadan kopardığımız güzel beyaz çiçeğinin yaprakları gibi tek tek yapraklarının koparılmakta olduğunu, sonrasında ise geriye o “papatyanın” güzelliğinin değil her kopan yaprak ile birlikte “eksilmiş yani koparılmış” artık o muhteşem haline eş olmayan bir papatya olarak kaldığının farkında değillerdir.

Özellikle bu grup, ilişkilerinde karşılarındaki kişi vericiliklerinin kıymetini bilmediğinde-yani aslında kendileri kendi değerlerini bilmediklerinden (aşırı vericilik hali)-karşılarındaki kişinin de bu değeri onlara yansıtması neredeyse imkansızdır. Ve sürekli uyum ile aşırı derece verici olduklarından karşılarındaki kişiyi kendilerinden daha fazla itebileceklerdir, çünkü karşılarındaki kişi gizli bir şekilde kendini borçlu hissederek stres altında kalabilecektir.

Evliliğimin son dönemlerinde tam olarak bu hale dönüşmüştüm benim için tek önemli şey sevdiğim kişinin mutluluğu olmuştu, o ne ister, o ne düşünür, o ne ile mutlu olur, onu nasıl mutlu edebilirim, sadece onun zevkleri, onun tercihleri ve adeta onun tek başına yaşadığı bir hayat… Bunun farkına vardığımda hayret içerisinde görmüştüm ki aslında sürekli “kendimden vererek” onu da zor bir durumda bırakmaktaydım, o kadar çok söylenmesi gerekeni içime atmıştım ki artık hangi noktada ağlayacağımı hangi noktada haksız hangi noktada haklı olduğumu bile ayırt edememekteydim… Yani bu döngü verdikçe daha çok verme haline ve sonunda “kendiniz” olanı tamamen kaybetme durumuna kadar sürüklenmenize yol açabilmektedir.

İlişkide “mutlu edilmek veya mutlu etmekten” önce “mutlu olmaya” odaklananlar üzerine

Mutlu olmak halini düşünelim şimdi hep birlikte, evet ilişkilerinde öncelikle alabilecekleri veya verebilecekleri mutluluktan önce oldukları gibi mutlu olanları dinleyelim:

“Bu akşam arkadaşlarımla birlikteyim ama yarın seninle sinemaya gitmeyi çok isterim, geçen yıl arkadaşlarımla çıktığım tatil kadar birlikte gittiğimiz tatilimiz de çok güzeldi, evlendiğimizden beri her şey çok güzel, ben seninle olmaktan, kendimi daha çok bulmaktan ve kendime vakit ayırabilmekten sana olabildiğim kadar çok dürüst olmaktan, yalnız kalmak istediğimde bana alan tanıyor olabilmenden çok mutluyum, ben bugün sadece kitap okuyacağım istersen bana katılabilirsin, veya bunu yaptıktan sonra sen nerede isen senin güzel aktivitene katılabilirim” ve benzeri, yani “serzenişi, bitmeyen beklentileri, karşılanmamış geçmiş durumlarını almak üzere her seferinde karşımıza çıkan hatırlatmaları, iğnelemeleri, doğrudan söylenmeyen fakat ima edilen pişmanlıkarı” kısacası iyisi ve kötüsüyle sadece olduğu gibi olan ve gerçekten öncelikle kendi kendine mutlu olan bir grup…

Bir ilişkinin temelini işte bireylerin “mutluluk” halleri bu derece etkileyebilmektedir. Dışarıya verebileceği veya dışarıdan alabileceği mutluluktan bağımsız olarak kendi ile mutlu olan bu grup aslında ilişkilerinde de aynı dengeyi yansıtabileceklerdir. Kendileri mutlu olduğu kadar uyumlu oldukları durumlarda alınmayacak yani sadece talepkar davranmayacak ve diğer yandan aşırı verici uca çekilmeyecek yani karşılarındakini de diğer uca itmeyeceklerdir. Aslında sadece kendileri ile her yere taşıdıkları mutluluk halleri ile zaten oldukları gibi mutluluğu alabilir ve verebilir olacaklardır…

İşte ilişkilerimizde “hangi mutluluk” tipinde olduğumuz, yani bir edilmeyi bekleyen mi, etmeyi hedefleyen mi yoksa sadece oluşu ile kendi kendine mutlu olmayı bilen mi olduğumuz, aslında can-ım ilişkimizin kaderini de bir şekilde belirlemektedir… Bu yazımı okuyorsanız bu hallerden hangisinde olduğunuzu bir düşünün, hayatınızdaki o güzel insanı, sürekli vererek, siz olmayarak aslında bir “borçluluk” altında mı bırakmaktasınız veya sürekli mutlu edilmeyi bekleyerek aslında size tüm kalbini açmış olan o sevgili eşinizi, sevgilinizi “sizin isteklerinizi tam anlamıyla yerine getiremedikleri” için kötü mü hissettirmektesiniz veya siz zaten olduğunuz gibi bugün kendiniz gibi olabilmeyi başardığınızdan o güzel insana sadece “güzel” olabilmek için daha fazla sebep mi vermektesiniz?

Öncelikle siz “mutlu olmayı” kendi kendinize sonsuz bir mutlulukla coşmayı bilin; sonrası muhteşem bir akış olacaktır, çünkü ancak en derin içiniz mutluluğunuza “kaynak” olabilir ve paylaştıkça çoğalır…

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?

Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale