X

İlişkilerde beklentiler: Koşulsuz sevmek ve sevilmek mümkün mü?

“Bir insanı sevmekle başlar her şey.” diyor Sait Faik Abasıyanık. Hayatımızda romantik bir ilişki olmadığı bir dönemde bunun eksikliğini farklı şekillerde hissederiz. Sevdiğimiz bir insanın hayatımızdaki varlığı söz konusu olduğunda ise bu eksikliğin giderilmiş olmasını beklerken, zamanla kendimizi karşımızdaki kişiyi veya mevcut ilişkimizi sorgularken bulabiliriz. Peki, ne oluyor da sevmek ve sevilmek üzere başlanılan romantik ilişkilerde, sevginin yeterli olmadığını görüyoruz? Tarafların yaptığı/yapmadığı, söylediği/söylemediği şeylerin ağırlığı nasıl ilişkideki sevginin önüne geçiyor?

İlişkide olduğunuz kişiyi, beklentilerinizden ayırt edebilir misiniz?

Bir insanı tanırken, kişileri, olayları değerlendirirken kafamızdaki belirli kategorilere göre değerlendirip buna göre kişilere veya olaylara anlamlar yükleriz. Romantik anlamda bir yakınlık kurabileceğimizi düşündüğümüz biriyle tanıştığımızda da onu belirli bir kategoriye sokmak ve bu şekilde idealleştirmek istiyoruz. Yanımızda olmasını istediğimiz kişiye dair belirli fikirlerimiz var ve karşımızdaki kişinin buraya ne kadar yakın olduğuna bakarız. Zamanla karşımızdaki kişinin tam olarak orada olmadığını fark ettiğimizde ise, yine onu, kendi idealimizdeki noktaya yaklaştırmak için belirli koşullar koyarız. Beklentiler, işte burada hayatımıza girer. Bu resimde gözden kaçırdığımız bir nokta var ki o da her insan ve her ilişkinin kendi özgün dinamiği içerisinde değerlendirilmesi gerektiğidir. Karşımızdaki insanın gerçekliğini, kafamızda olması gerektiğini düşündüğümüz kişiden ayırt edebildiğimizde onu olduğu haliyle tanımaya başlıyoruz.

İnsanlar farklı ihtiyaçlardan dolayı bir araya gelirler ve ilişki kurarlar. Bu duygusal veya fiziksel ihtiyaçlardan doğan bir ilişki olabildiği gibi, iş ilişkisi veya sosyal ilişkiler de olabilir. Farkında olmamız gereken şu ki her ilişkide bir çeşit alışveriş vardır. Yani, her zaman koşullar vardır. Hayatımızdaki her türlü ilişkide, yalnızca romantik ilişkilerde değil, bunun böyle olduğunu gözlemleyebiliriz. Koşullar, beklentiler ancak karşılıklı olarak konuşulduğu, anlaşıldığı noktada ilişkiye fayda sağlar.

Koşulsuz sevilmek mümkün mü?

Koşulsuzca sevilmek ve kabul edilmek romantik ilişkilerde bir idealmiş gibi önümüze koyuluyor bazen. Bana kalırsa öncelikle bu ifadeden ne anladığımızdan emin olmalıyız. Koşulsuzca sevilmek ve kabul edilmekse asıl arzumuz, öyleyse neden ilişkilere başlarken gerçekten olduğumuz halimizi değil de beğenileceğini düşündüğümüz başka başka hallerimizi ortaya koyuyoruz? Kendi kendimize yarattığımız duvarların, birtakım maskelerin ardına saklanıp sonra, “Ben gerçekten koşulsuzca sevilmek ve olduğum gibi kabul edilmek istiyorum” demek ne kadar gerçekçi? Veya aynı şekilde karşımızdaki insanı görmek istediğimiz gibi değil de tamamen olduğu haliyle gördüğümüzde, onu sevmeye ve kabul etmeye gönüllü olduğumuzu söyleyebiliriz miyiz? Böyle bir tutumla, yani olduğumuz gibi olursak sevilebilir olduğumuza ve karşımızdaki kişiyi de olduğu gibi kabul edip sevebileceğimize inanmıyor olabilir miyiz? Daha ileriye gitmeden burada duracağım, üzerinde düşünülmesi gereken değerli sorular olduğunu düşünüyorum.

Bir ilişki yürütürken görülüyor ki sevgi tek başına elbette yeterli değil. Sevginin yanında saygı, ilgi, şefkat, takdir, kendin olabilme özgürlüğü, olduğun halinle kabul görme gibi daha birçok ihtiyacımız var. İlişki içinde varlığımızın onurlandırılması adına karşı taraftan birtakım beklentilerimizin olması da oldukça insanca. Önemli olan, bu beklentilerin açıkça konuşulması ve değerlendirilmesi gerektiğidir. Bu koşullar veya beklentiler her iki taraf için de mantıklı mı, ikisine de uyuyor mu, uygulanabilir mi? Ancak bu alma-verme durumu her iki taraf için de dengeli ise bu sürdürülebilir bir ilişki olur.

Dilerseniz @dorecoaching Instagram hesabını takip ederek paylaşımlarımı görebilir, benimle iletişime geçebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Kendi güvenli alanınızı oluşturmak için sınırlarınızı fark edin

Beyza Turan: Profesyonel olarak yaşam koçu, amatör olarak yazarım. “Bu hayatı nasıl daha iyi yaşarım?” sorusuna kafayı takmış biri olarak öğrendiklerimi paylaşmayı çok önemsiyorum. İlgi alanlarım arasında olan duygu, davranış, bilinçaltı, motivasyon ve ilişkiler konularında okumayı, konuşmayı ve yazmayı çok severim. Geçmişimden kısaca bahsetmem gerekirse; Koç Üniversitesi’nde Endüstri Mühendisliği okudum ve Uluslararası İşletme yüksek linans programını tamamladım. İş hayatımda Google, Facebook (Londra) ve Adphorus şirketlerinde çalıştım. Daha sonra kendi kişisel gelişimimi de önceliklendirerek, profesyonel koçluk eğitimimi tamamladım ve Dore Coaching’i kurarak danışanlarıma destek vermeye başladım. Dilerseniz bir selam vermek veya sorularınızı iletmek için bana @dorecoaching Instagram hesabı üzerinden ulaşabilirsiniz.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit

Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale