X

İlişkide şiddet ve baskılama: Birlikte olduğunuz kişinin size şiddet uyguladığının 10 sinyali

Medyada hemen hemen her gün aile içi şiddete dair onlarca haberle karşılaşıyoruz. İşin kötü tarafı ise, bu haberler buz dağının yalnızca görünen yüzünü oluşturuyor. Dünya genelinde özellikle kadına yönelik şiddet olaylarında her geçen gün hızlı bir artış yaşanıyor. Ülkemizde de devlet politikaları ve yasalarla engellenemeyen ve yetersiz yaptırımlar nedeniyle gün geçtikçe şiddetini daha da artıran bu olgu, zihnimizde çoğu zaman kadına yönelik fiziksel şiddet olarak yer ediniyor. Ancak ilişkide şiddetin boyutu ve şiddete maruz kalan taraf aslında görünenin çok daha ötesinde.

İlişkide şiddet çağımızın en önemli sorunlarından birisini oluşturuyor

Öncelikle, şiddetin yalnızca fiziksel değil psikolojik boyutunun da olduğunun ve en az fiziksel şiddet kadar ruha, bedene ve zihne zarar verdiğinin altını çizmekte yarar olacaktır.

Ayrıca, şiddet genel algının aksine yalnızca kadınların değil çok sayıda erkeğin de maruz kaldığı bir durum. Şiddet olgusunu objektif biçimde inceleyebilmek için genellemelerden sıyrılmak ve olaya daha insani bir boyuttan yaklaşmak gerekiyor. Günlük ilişkilerde karşı cinslerin birbirine yaptığı baskı kadar, kadınların kadınlara ve erkeklerin erkeklere uyguladığı şiddet de göz ardı edilemeyecek kadar sık rastlanan bir durum.

Sonuç olarak, çevremizdeki herkesin, cinsiyet ayrımı olmaksızın, şiddet görme potansiyeli hemen hemen aynı ölçülerde diyebiliriz. Söz konusu ikili ilişkiler olduğundaysa, farklı dinamikler işin içine girdiği için şiddetin boyutu, kaynağı ve şiddet mağduru olan taraf farklılıklar gösterebiliyor. Aile içi şiddet, çoğu zaman iki tarafın da bilinçsizliği ve şiddet algısındaki farklılıklar nedeniyle örtbas edilip, ilerleyen zamanlarda şiddetini artırabiliyor. Peki, hangi durumlarda şiddete uğradığımızı söyleyebiliriz?

Partneriniz sinirlendiğinde fiziksel çevrenize şiddet uyguluyorsa

Şiddet görmeniz için fiziksel gücün sadece size uygulanıyor olması gerekmiyor. Kavga ederken duvarı yumruklamak, objeleri fırlatmak gibi görebileceğiniz mesafedeki objelere zarar vermek, psikolojik şiddetin ve tehdidin en çok gözlemlenen şekli. Unutmayın, şiddetin tek amacı karşıdaki kişiyi korkutarak ondan daha güçlü olduğunu gösterme isteğidir. Bu nedenle karşınızdaki kişi sizinle fiziksel temas kurmasa da size şiddet uyguluyor olabilir.

Bu tip şiddet uygulayan kişilerin en büyük savunma araçları, fiziksel şiddet uygulamadıklarını söylemeleridir. Ancak size fiziksel şiddet göstermemiş olmalarının tek sebebi, fiziksel şiddet uygulayanlara kıyasla daha kontrollü davranabilmeleridir.

Sizi çocuklarınıza ya da evcil hayvanınıza zarar vermekle tehdit ediyorsa

Aile içi şiddet uygulayan kişilerin en belirgin özelliklerinden biri de, şiddet uygulamak istedikleri kişinin kendisine değil en değer verdiği ve zarar görmesinden en çok çekindiği şeylere zarar vermektir. Bu durumun kurbanları da çoğunlukla çocuklar ya da evcil hayvanlar olur. Bir önceki durumda da belirttiğimiz gibi, bu durum da kişiye yönelik fiziksel değil psikolojik şiddet örneklerinden biri.

Size ait objeleri hedef alıyorsa

Şiddet uygulayan kişilerin bir başka yöntemiyse, şiddet uyguladıkları kişiye ait olan objelere zarar vererek o kişiyi cezalandırma isteği. İstemedikleri davranışa son vermek için sizin değer verdiğiniz şeylere bilerek zarar verirler.

Size finansal konularda baskı yapıyorsa

Finansal suiistimal, en yaygın olan ancak en az dile getirilen şiddet türlerinden biri. Partneriniz işi bırakmanız için sizi zorluyorsa, paylaşılması gereken tüm finansal sorumlulukları size yüklüyorsa, sizin paranızı harcıyor ve sizin harcamalarınızı kısıtlıyorsa şiddet gördüğünüzü söyleyebiliriz.

Kıyafetiniz ve dış görünüşünüzle ilgili kısıtlamalarda bulunuyorsa

Eğer partneriniz size giydikleriniz, makyajınız ya da saç stiliniz konusunda karışıyor ve kendi isteklerini empoze etmeye çalışıyorsa, size psikolojik şiddet uyguluyor demektir. Genelde kendi önerdiği kıyafetin ya da makyaj yapmamanın size daha çok yakıştığını söyleyerek davranışlarınızı manipüle etmeye çalışır. Sonrasında bu durum, kıyafetinizin açık olduğunu sert bir şekilde dile getirme, hatta çeşitli benzetmeler yapmaya kadar gidebilen sağlıksız bir iletişim biçimine evrilir.

Arkadaşlarınızla olan iletişiminizi sınırlandırıyorsa

Şiddetin bu türü genelde uzun bir süre zarfında kendini gösterir ve davranışlarınızda değişim yaratmayı amaçlar. Size şiddet uygulayan kişi çeşitli bahanelerle çevrenizdeki insanlardan zamanla soğumanıza ve uzaklaşmanıza neden olur. Bir süre sonra birlikte olduğunuz kişinin hayatınızın merkezinde yer aldığını ve çevrenizde ondan başka kimsenin olmadığını fark edersiniz. Şiddet uygulayan kişinin amacı sizi kendisine bağımlı kılarak sizi etkisi altına almak ve kontrol etmek istemesidir. Sosyal izolasyon, şiddetin en tehlikeli olan türüdür çünkü şiddete maruz kalan kişiyi savunmasız ve çaresiz bırakır.

Size hoş olmayan sıfatlarla hitap ediyor ve isim takıyorsa

Birbirine farklı isimler takma, hemen hemen her ilişkide görülen ancak farkında olmasanız da ilişkiye ve bireylere zarar veren bir durum. Her ne sebeple olursa olsun ilişkide partnerlerin güvende hissetmeleri önem taşır. Lise yıllarında birbirine şiddet uygulayan ergenlerin sıkça kullandığı bir yöntem olan isim takma, şaka yoluyla yapılmış olsa bile psikolojik olarak bireyin kötü etkiler.

Zorla cinsel ilişkiye girmek istiyorsa

Bu durumun şiddet olduğunu belirtmemize çok da gerek yok sanıyoruz. İstemediğiniz halde vücudunuza yapılan her türlü müdahale fiziksel şiddettir ve böyle bir durumda asla taviz verilmemeli, sınırlar net çizilmelidir.

Sizi paranoya yapmanıza neden olacak kadar çok zorluyorsa

Kıskançlık krizleri geçirdiğiniz ya da nerede olduğundan emin olmadığınızda saatlerce ağladığınız için kendinizi suçlamayın. Siz çıldırmış, kıskanç, paranoyak bir sevgili değil şiddet kurbanısınız. Özellikle manipülasyon konusunda başarılı olan kişiler, şiddet uyguladıkları kişinin sınırlarını zorlamayı ve zamanla davranışlarında değişiklikler meydana getirerek kendilerine bağımlı kılmayı amaçlarlar.

Size yalan söylüyorsa

Birlikte olduğunuz kişi size karşı dürüst olmuyor, hatta buna bağlı olarak sizi aldatıyorsa bu size kendinizi değersiz hissettirecektir ve psikolojik olarak zarar görmenize neden olacaktır.

Tüm bu saydıklarımız dışında bir genelleme yapmak gerekirse, birlikte olduğunuz kişi size güö gösterisi yapmaya çalışıyor ve sizi kontrol altına almak için size ruhsal, bedensel ve fiziksel olarak zarar veriyorsa ilişkide şiddet görüyorsunuz demektir.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.



21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?



İlgili Makale