İlişkide güven sorunu ve başa çıkma yolları
İnsan doğası gereği, kendi değer yargıları çerçevesinde makul bulduğu doğrulara inanıp, bu doğruları içselleştirmeye eğilimli bir varlıktır. Sosyal bir varlık olan insanın, diğer insanlarla derin ilişkiler kurabilmesi de tam olarak bu eğilimin sonucudur. Yani aslında diyebiliriz ki, dostluk ve aşk gibi duygusal ilişkiler, kişiler arasında gelişen çekimin yanı sıra; bu kişilerin birbirlerini “inandırıcı” ve “güvenilir” bulmaları sayesinde gelişir. Özellikle duygusal ilişkilerde ve evliliklerde daha da önemli hale gelen güven olgusu, söz konusu ilişkiyi göklere çıkarabileceği gibi yerin dibine de batırabilir. Pek çok kişinin yakındığı ilişkide güven sorununun kaynağını ve bu sorunu aşmak için izlenecek yolları yazdık:
İlişkide güven sorunu nereden kaynaklanır?
İlişkilerin bir numaralı düşmanı olan güven sorunu, genelde kişinin çocukluk ve ilk gençlik yıllarında yaşadığı olumsuz deneyimlerden ve travmalardan kaynaklanır. Aile ortamında yeterince sevgi ve şefkat görmeyen, çeşitli sebeplerle terk edilen ya da şiddet gören çocukların, ilerleyen yaşlarda ilişkilerde güven sorunu yaşaması son derece kuvvetli bir ihtimaldir.
İnsan hayatında son derece önemli bir dönem olan ergenlik çağında yaşanan bazı olumsuzluklar da, ilişkide güven sorununun ardında yatan post-travmatik nedenlerdir. Çünkü bu dönemde, gençler arasında keskin sosyal ayrımlar yaşanır. Örneğin bir grup genç ergenlik dönemini son derece sosyal şekilde geçirirken, diğer bir grup genç tam tersine içe kapanık ve toplumsal hayattan soyutlanmış biçimde davranabilir. Sonuçta, ikinci gruptaki gençler genelde diğer gençler tarafından kabul görmezler ve ötekileştirilirler. Bu durum da gençlerin karakterlerini inşa ettikleri bu dönemde ciddi öz güven sorunları yaşamalarına neden olur. Tüm bunların bir sonucu olarak rahatlıkla söyleyebiliriz ki, yetişkin bir insanın ilişkide güven sorunu yaşamasının ardında öz güven eksikliği ve partneri tarafından kabul görmeme korkusu yatıyor olabilir.
İlişkide güven sorununun gerekçeleri, sadece çocukluk ve ergenlik çağında yaşanan olumsuz deneyimlerden ibaret değildir. Sorunsuz bir çocukluk / ergenlik dönemi geçiren yetişkinler bile ilişkilerinde yaşadıkları aldatma, şiddet ve terk edilme gibi travmalar nedeniyle hayatlarının geri kalanında bu sorunla yüz yüze kalabilirler.
İlişkinizde güven sorunu yaşayıp yaşamadığınızı nasıl anlarsınız?
Hiç şüphesiz bir ilişkiyi ayakta tutan 3 bacağından biri güvendir. Yani tarafların birbirine tam manasıyla güvenmediği bir ilişkinin sağlıklı şekilde devam edeceğini söylemek oldukça güçtür. Eğer siz de ilişkinizde ters giden bir şeyler olduğunu düşünüyor fakat sorunu tam olarak anlamlandıramıyorsanız aşağıdaki soruları cevaplayarak partnerinizle aranızdaki güveni ölçümleyebilirsiniz.
- Eşiniz / sevgiliniz telefonunu masada bırakıp gittiğinde telefonu alıp gizlice karıştırır mısınız?
- Eşiniz / sevgilinizin hayatında olup biten, önemli / önemsiz her şeyden haberdar olmak ister misiniz?
- Bir tartışma ya da gerginlik yaşadığınızda terk edilme endişesi duyar mısınız?
- İlişkinizde duygusal / cinsel yakınlık tam olsa da kendinizi yalnız hisseder misiniz?
- Eşinizin / sevgilinizin size verdiği sözleri tutmayacağını düşünüyor musunuz?
Bu basit teste verdiğiniz yanıtların çoğunluğunu EVET’ler oluşturuyorsa, siz de partnerinize karşı güvensizlik geliştirmiş olabilirsiniz. O halde hep birlikte güven dolu bir ilişki inşa etmenin yollarına bir göz atalım:
İlişkide güven sorununu aşmanın yolları
Şeffaf davranın
İlişkilerde sinsice büyüyen güvensizliğin en büyük nedenlerinden biri de çiftlerin birbirine karşı yeterince şeffaf olmasıdır. Siz siz olun, hata da yapmış olsanız bunu eşinizden / sevgilinizden saklamayın. Eğer başınız dertteyse bunu ondan saklamak yerine sorunu beraberce çözmeyi teklif etmek aranızdaki güven bağını güçlendirecektir. Ayrıca tüm bunları uygulamanız, sizin de karşı taraftan bunları beklemeye hakkınız olması demektir.
Empati kurun
Anlamsız şüpheleri aşmanın en iyi yollarından biri de “Onun yerinde ben olsaydım” cümlesini kurabilmektir. Fazlaca takılıp şüphelendiğiniz konuların muhatabı siz olsaydınız neler yapardınız bunu bir düşünün.
İletişiminizi güçlendirin
Eşiniz / sevgilinizle açıkça iletişim kurmak gibisi yoktur. Eğer içinizde sizi anksiyeteye sürükleyen terk edilme, aldatılma ve kabul görmeme gibi korkularınız varsa bunları partnerinizle paylaşın ve aşmak istediğinizi dile getirin. En yakınınızın size böyle bir durumda kayıtsız kalması söz konusu olmayacaktır.
“Hayır”ı bir cevap olarak benimseyin
Eşiniz / sevgiliniz size bazen “Hayır” diyebilir. Bunu büyük bir dram olarak değerlendirmek yerine, hayırı geçerli bir cevap olarak benimseyin ve gerektiği zaman siz de kullanın. (Örneğin sevgilinizle yemeğe çıkmak istediğiniz bir akşam alacağınız “Hayır çünkü bu akşam arkadaşlarımla planım var” cevabını normal kabul etmeye çalışın)
Kişisel gelişimin gücüne inanın
Kafanızda dolaşan tilkileri kovmanın en iyi yollarından biri de kendinize ve benliğinize yatırım yapmaktır. Siz karakterinizi ve zihninizi ne kadar güçlendirirseniz, kendinize o kadar güvenir ve güvensizliği de kolayca bir kenara bırakabilirsiniz.
Kaynaklar:
elitedaily.com
goodtherapy.org
citeseerx.ist.psu.edu
İlginizi çekebilecek diğer içerikler:
Güvensizlik duygunuzun ilişkinize zarar vermesini engellemenin 4 yolu