Yalnızca birini seçebilme şansınız olsa, arkadaşlarınızdan mı sevgilinizden mi vazgeçerdiniz? Bu soruya mantıklı ve net bir cevap verebilmek bir çoğumuz için oldukça zor. Evlilik de arkadaşlar da insanın sosyal ilişkilerinin vazgeçilmezleri. Ancak günümüzde evlilik ve sosyalleşme arasında birbiriyle çelişen farklı düşünceler ve toplumsal davranış kalıpları söz konusu.
Çevrenizde mutlaka evlenmeden önce tüm boş vaktini arkadaşlarıyla geçiren ancak evlendikten ya da düzenli ilişkiye geçtikten sonra birden ortalıktan kaybolan kişiler vardır. Aynı şekilde, ilişkisi olmayanlar da genelde asosyal, yalnız, tek başına ya da kedileriyle evde oturan kişiler olarak tanımlanır.
Evlilik, toplumun en küçük yapı birimi olarak adlandırılan aileyi kurmanın ilk adımı olsa da evlenen ya da uzun süreli ilişkiye adım atan çiftler birbirlerine zaman ayırabilmek için sosyal yaşamlarından ödün vermek durumunda kalabiliyorlar. Diğer taraftan ilişkisi olmayan kişiler arkadaşlarıyla ve aileleriyle sosyalleşmek için fazlasıyla zamana sahip. Peki durumun aslı nedir? İlişkisi olanlar mı olmayanlar mı daha yalnız?
Psikoloji ve kişilerarası ilişkiler alanında araştırmalar yürüten bilim insanları tam 12 yıl boyunca bu sorunun cevabını bulmak için bir dizi araştırmalar yaptı. Journal of Social and Personal Relationships (Sosyal ve Bireysel İlişkiler Dergisi)’te yayınlanan bu araştımalar serisi 15.000’den fazla kişinin katılımıyla gerçekleşti. Bu çalışmalarda araştırmacılar hali hazırda evli olan kişilerle daha önce hiç evlenmemiş kişileri arkadaşlarıyla geçirdikleri zaman, arkadaşlarıyla olan ilişkilerinin yakınlığı ve arkadaş sayısı gibi bir çok farklı kriteri içeren sosyal bağlantılarının büyüklüğü açısından karşılaştırdılar.
Araştırmanın sonuçları, ilişkisi olmayan kişilerin aileleriyle, arkadaşlarıyla ve komşularıyla evli çiftlere göre çok daha fazla zaman geçirdiklerini gösteriyor. Yani ilişkisi olmayan kişiler hiç de sanıldığı gibi yalnız, asosyal ya da ev kuşu değiller. Aksine ilişkisi olan kişilere göre çok daha sosyaller ve daha fazla arkadaşa sahipler. Üstelik araştırmanın sonuçları değerlendirilirken, yaş, sosyo-ekonomik durum, eğitim seviyesi, aile ve arkadaşlardan uzakta yaşama, çocuk sahibi olup olmama gibi birçok farklı dış etmen de dikkate alınmış. Yani evli insanların “çocuğum olduğu için sosyalleşemiyorum” gibi evliliğin getirdiği sorumlulukların ardına sığınarak sosyalleşme konusunda bahaneler üretmesi geçerliliğini yitirmiş durumda.
Araştırmacılara göre evli çiftlerin sosyal yaşamlarını geri planda bırakmalarının en önemli sebebi sosyal ihtiyaçlarının tamamını partnerleri üzerinden karşılayabileceklerine olan inançları. Benzer şekilde, yalnız kişiler ihtiyaçlarını karşılayabilmek için sosyal bağlantılarına ve ailelerinin desteğine ihtiyaç duydukları için sosyalleşme konusuna daha çok önem verebiliyorlar. Ancak evli olan ya da uzun süredir ilişkide olan kişilerin sosyal ihtiyaçları toplum ve partnerleri tarafından ekstra bir efor sarf etmelerine gerek kalmaksızın karşılanıyor. Bu da evli çiftlerin sosyalleşmeye daha az vakit ayırmalarına sebep olabiliyor.
Kaynaklar:
Science of Relationships
Psychology Today
sagepub
İlginizi çekebilir: Yalnızca eleştiri ve baskılardan kurtulmak için: Evlenmek şart mı?