X

İlişki doktoru 7: Kaybetmeyi göze alan daha mı güçlüdür?

‘‘Hayat bu, bir bakarsın her şey bir anda son bulur. Hayat bu, son dediğin an, her şey yeniden can bulur!’’
Şems-i Tebrizi

Bugün sizlerle birlikte ilişkilerimizle ilgili analizler yapalım istiyorum. “İlişki doktoru” yazı serisini “ilişkimizi” doktora götürmüş olsak, nasıl bir süreç işliyor olurdu sorusundan yola çıkarak başlatmıştık. Bugün bu soruya şöyle yanıt verdiğimizi düşünelim: İlişkimizde hangi tarafın daha güçlü olduğunu bilemiyorum. Bu ilişkide gitmeyi ben göze alıyorum ve evet, itiraf edeyim bazen de  hiç göze alamıyorum. Bu durumda güçsüz olur muyum? O bir gün çekip gider diye çok korkuyorum, yani bu ihtimali aklımdan çıkaramıyorum. “Ya giderse, ya beni bırakırsa, ya beni daha fazla sevemezse, ya ben bir gün ondan ayrılmak durumunda kalırsam, ya her şey bu kadar acı verci olursa?” soruları aklımdan çıkmıyor.

Evet, korkmayın… Bu cümleler erkek veya kadın, o kadar fazla kişi tarafından kuruluyor ki! Ve ilişkilerimiz ise işte öyle deli tehditler üzerine inşaa ediliyor ki: Böyle yaparsan beni kaybedersin, şöyle olmazsa beni yok bil, bunu vermezsen beni mutsuz edersin, bunu bana almazsan yüzümü göremezsin!

Peki gerçekten bir ilişki güç üzerine, diğerini tehdit etmek üzerine kurulabilir mi? O gitmeyi daha çok göze alan, gerçekten daha mı güçlüdür? O “Ben gidiyorum” diyebilen gerçekten bu ilişkinin zamanını, yönünü, olurunu belirleyen midir? Bugün sizlerle birlikte bu sorulara yanıt arayalım istiyorum.

Öncelikle her iki kişi için, kadın veya erkek fark etmeyen bir kavram olarak “Güç nedir?” sorusunu yanıtlayalım istiyorum. Bize ne öğretilmiştir? Genel telkin hep şöyledir: Aman çok sevme, aman çok kapılma, aman çok güvenme, aman teslim olma, aman her şeyini gösterme, emanet etme… Neden? Çünkü üzülürsün, çünkü dünyanın binbir türlü hali var, çünkü insanoğludur, çiğ süt emmiştir değil mi?

İşte tüm bu telkinlerle büyüdükten sonra, erkek veya kadın, bir ilişkide güç ve kendine güven noktasında derin bir bocalama yaşamaktadır. Sevmek ister ama çok sevmemelidir. Neden? Çünkü değersizleşir… İnanmak ister, ama o kadar da çok inanmamalıdır, çünkü mutlaka ardından aldatılır. Değer vermek ister, ama o kadar çok da değer vermemelidir, çünkü dünyanın binbir türlü hali içerisinde ya unutuluverirse, ya kıymeti bilinmezse?

Peki tüm bu akışa inat bir de şöyle cümleler kurduğumuzu düşünelim: İnanmayı seçiyorum, bir ilişkide sevmek demek, güçsüzlük demek değildir. Bir ilişki bitecekse, biri çok sevdiği için bitmeyecektir. İlişki, iki kişi de aynı oranda veya en az birbiri kadar sevemediğinde bitmektedir aslında. Biri diğerini daha fazla sevdiğinde öteki güçsüz düştüğü için değildir bitiş…

Bir ilişki başladığı gibi aslında bitişi de normal bir akıştır. O yüzden nasıl seviyorsak, nasıl istiyorsak, nasıl coşuyorsak, utanmadan, kısıtlanmadan, saklamaya, değiştirmeye çalışmadan yaşamak gerekir. O bize dayatılmış, o bize öğretilmiş olan “aman” dediklerimizle düşündüğümüz her an yürümekte olduğumuz yolda bir adım geriye gitmekteyiz. Kim güçlü, kim güçsüz diye düşündüğümüzde aslında bir ilişkideki dengeleri de altüst etmekteyiz.

Bugün bu yazımda bana eşlik ediyorsanız, ilişkilerinizde güçlü olmayı nasıl yorumladığınıza bir kez daha yakından bakmanızı dilerim. Gitmekten korkan mısınız? Bunu ifade etmek zor mu? Ne çıkar? Veya gitsin, ne olursa olsun ben buradayım, deliler gibi sevdiğimi göstermeye de hazırım diyen taraf mısınız? Veya dönüp düşündüğünüzde “Keşke gitmeseydim” diye üzülmekte misiniz?

Hiçbir şey için geç değil! Sadece ve yeter ki siz ilişkide güç deliliğinden bir vazgeçin, yeter ki saklamak yerine açık açık siz olun… Yeter ki başlangıçlar kadar sonları da kabul edebilin, yeter ki bitmiş olanın başka nice mutlu başlangıçlara yol olacağını ayırt edebilin…

İlginizi çekebilir: İlişki doktoru 6: Öfkenizin kaynağı başkaları değil, sizsiniz

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit

Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale