dummy

İlişki doktoru 10: İlişkide denge için önce “biz” olmayı başarmak gerek

“Mesafeler birleştirdi bizi, bir de sözler, razı olma hiçbir sessizliğe. Biliyorsun, seni seviyorum…”
Cemal Süreya

dummydummy

Bu nokta kayıp bir kıta gibidir ilişkilerimizde. Nasıl ve neden o noktaya geldiğimizi bir türlü hatırlayamayız. Sonra yola birlikte çıktığımız kişi adeta düşmanımız oluverir. İçimiz fırtına gibi dolar ve binlerce kelime söylemek gelir içimizden. İyi veya kötü diye düşünmeyiz. Ne kaybedeceğiz, ne kazanacağız diye de düşünmeyiz. Artık “o” kişi vardır karşımızda. “O” kişi işlerin bu noktaya gelmesinden sorumludur, kaybedilen zamandan sorumludur, şanssızlıktan sorumludur, ilişkimizin heyecanının kaybolmasından sorumludur, sonra bir kere “istediğimiz gibi” bir insan olamamaktan sorumludur. Yani kendisi olmaktan bile sorumludur… O kişi durur karşımızda, uzağımızda…

Artık biz değildir varlığımız, biz “bir” olmayı unutuveririz o anda. Biz yola çıkmamışızdır oysa, biz tüm dağları, tepeleri birlikte aşmamışızdır, biz olanlara ve olmaya devam edenlere şükür etmemişizdir, biz aldığımız nefesi paylaşıp yediğimiz ekmeği bölüşmemişizdir. Biz kendi ellerimizle kendi yazımızı yazmamışızdır. Biz karanlık gecelerde aydınlığa doğru bir umut olsun diye adım atmamışızdır. Biz bir anda birbirimize baktığımızda kalbimizden, beynimizden, içimizden, o derinlerimizden geçen her şeyi sanki hiç anlamamışızdır.

İşte ilişkilerimizde dengenin bozulduğu yer böyle bir kayıp noktasıdır. Her iki taraf da biz olmaktan ayrıldığında ve “ben ve o” ayrımına düştüğünde geride biriktirmeler başlar. Neyi biriktiririz ve neden biriktiririz? Neyi biriktiririz? Örneğin verdiğimiz emeği; ben daha fazla seviyorum, ben daha çok görüşmek istiyorum, ben daha çok üstüne düşüyorum, ben bu ilişkiye daha çok zaman ayırıyorum… Neden biriktiririz? Sırf o kişi “ben” gibi olmadığı için; kısacası kendi gbi olduğu için, o gibi olduğu için, onun olduğu gibi olduğu için, o şekliyle var olduğu için!

Düşünün bir kere bir insanın olduğu kişiyi kabul edememekteyizdir aslında! İşte bu tüm dengeleri dağıtan gerçek durumdur! Denge demek kabul demektir, denge bir ağırlığa karşı bir ağırlık koymakla oluşur. Eğer kendi ağırlığımızı kabul ediyor fakat karşı taraftan bir ağırlık koyulmasına kabul veremiyorsak; sizce bu ilişki nasıl devam edebilir? Sizce bir insan bir ilişkide olduğu gibi olamıyorsa, olduğu gibi sevilemiyorsa, sizce içindeki güller nasıl ortaya çıkabilir?

İşte böyle olduğunda çıkmaktadır dikenlerimiz. İşte böyle olduğunda her yer kırmızıya bürünmektedir. İşte böyle olduğunda ben ve o olarak ayrılıvermekteyiz. İşte böyle hissettiğimizde ilişkimizde dengeleri yerinden oynatmaktayız.

Bugün kendinize sormanızı dilerim; kimi nasıl ve ne kadar kabul edebiliyorsunuz? Bu ilişkide siz olduğunuz kadar o kişiye dengeli bir şekilde olmak imkanı verebiliyor musunuz? Bu soruya kalpten “evet” diyebiliyor musunuz?

Peki ya gerçekten kabul görmeyen, “o” diye benden ayrılmış olan siz olsaydınız durum nasıl olurdu? Yargılansaydınız, hor görülseydiniz, değişmek durumunda kalsaydınız veya öteki olsaydınız nasıl hissederdiniz?

Ben ve o olmak yerine, biz olmaya hazır mısınız?

İlginizi çekebilir: İlişki doktoru 9: Çabalayan ve emek veren taraf neden sadece benim?

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Anne evi rahatlığında seçimler: Anneler Günü’ne özel içinizi ısıtacak hediye önerileri

“An-ne”; iki hecesine dünyaları sığdıran; güven, sıcaklık, huzur, sevgi ve daha nice güzel duyguyla bizleri kucaklayan, yorgun günlerin ilacı, mutlu anların ortağı, düştüğümüzde koştuğumuz, sevincimizi ilk paylaştığımız o eşsiz kahraman. İki hece ama içinde bir ömür saklayan… Anne demek bir evin kalbi demek, sevgiyle hazırlanmış sofralar, kahve fincanında biriken mutlu anılar, bir koltukta kurulan huzur, sıcak bir evin rahatlığı demek. Çünkü bir annenin dokunduğu her şey, dünyayı biraz daha yaşanır kılar. İşte bu yüzden Anneler Günü yaklaşırken bu yıl onlara sadece bir hediye değil, hissettirdikleri o tarifsiz sıcaklığı, huzuru, ‘anne evi rahatlığını’ hediye etmek gerek. Ne de olsa her şeyin en iyisini, güzelini, rahatını, konforlusunu hak eden onlar.



Geçmişten günümüze dönüşümler geçirmiş olsa da bu özel ve anlamlı günün değişmeyen en önemli özelliği, kalbimizde ayrı bir yeri olan annelerimizi onurlandırmak için bir fırsat sunuyor oluşu. Şüphesiz ki annelerimizin bize kattığı güzellikleri bir güne sığdırmak mümkün değil ama bu özel günde özenle seçeceğimiz küçük bir hediye, onların bizim için ne kadar değerli olduğunu hissettirmek için şahane bir fırsat olabilir. Önemli olan, seçtiğimiz hediyeye sevgimizi katmak; tıpkı onların her lokmaya, her bakışa kattığı sevgi gibi. İşte birkaç sıcak öneri:

‘Anne kucağı’ gibi: Konforu eve taşıyacak hediyeler

Anne kucağının o benzersiz sıcaklığı, en zor zamanların bile en güzel ilacı değil mi? Ve evet aslında hiçbir hediye tam anlamıyla o sıcaklığı vermeye yetmez ama yine de biraz da olsa yaklaşabilir. Film keyfi için sıcacık ve yumuşacık bir battaniye, polar bir sabahlık, rahat terlikler, evin her köşesini anne sıcaklığına büründürecek ev tekstili ürünleri, yastıklar, kırlentler ve çok daha fazlası ile annelerinize bu Anneler Günü’nde huzur ve konforu hediye edebilirsiniz.

‘Anne eli değmiş’ gibi: Kişisel bakım ürünleri

Annelerimizin dokunduğu her yeri güzelleştirdiği aşikar… ‘Anne eli değmiş gibi’ dendiğinde her ne kadar lezzetli yemekler akıllara gelse de, bir atkının düğümünde, bir buklenin düzeltilmesinde de aynı özen var. Bazen son bir anne dokunuşu her şeyi bambaşka yapabilir. Annenizin kendisine de en az başkalarına gösterdiği kadar şefkatle ve özenle yaklaşması için kişisel bakım ürünlerinden şahane hediyeler seçebilirsiniz. Parfümler, cilt bakım ürünleri, saç şekillendiriciler, makyaj setleri ve çok daha fazlası bu özel günde annenizin yüzünde güller açtırabilir.

‘Annemin tarzı’ gibi: Zamansız, şık ve özel parçalar

Bazı parçalar vardır, bize hep annemizi hatırlatır. Onun yıllardır severek taşıdığı bir fular, özel günlerde takındığı bir broş ya da gençliğinden kalma bir ceket… Şimdi, o hatıraların yanına çok daha özellerini eklemenin tam zamanı. Zarif elbiseler, şık altın takılar, birbirinden güzel aksesuarlar, rahat ayakkabılar, yazlık kombinlerini tamamlayacak parçalar ve çok daha fazlası Anneler Günü’nde harika hediyelere dönüşebilir.

‘Anne sofrasından fırlamış’ gibi: Sofralara renk ve lezzet katan detaylar

Anne sofrası; her tabakta ayrı bir hikaye, her kasede ayrı bir emek ama hepsinde aynı lezzet. Kimi zaman dört gözle beklenen bayram sofralarının, kimi zaman okuldan eve dönüşte karşılayan leziz yemeklerin yıldızı annelerin sofralarını daha da güzelleştirecek, mutfakta geçirdikleri zamanları kolaylaştıracak pratik ve şık ürünler harika hediyeler olmaz mı? Şık yemek takımları, renkli masa örtüleri, kahve makineleri, mutfak robotları, airfryer’lar ve çok daha fazlası tek bir tık uzağınızda.

Pazarama’da ‘anne evi rahatlığında’ alışveriş

Annenize hissettirmek istediğiniz tüm bu duygular, bir hediyeye sığabilir mi? Belki tam olarak değil, ama Pazarama’da, onun kalbine dokunacak seçenekler sizi bekliyor.

Pazarama, binlerce ürün seçeneği, avantajlı fiyatlar, çok kanallı erişim imkanı ve güvenli ödeme alternatifleriyle size anne evi rahatlığında bir alışveriş deneyimi sunuyor. Bir hediye seçin, içine sevginizi katın ve annenize onu ne kadar çok sevdiğinizi bir kez daha gösterin. Aradığınız her şey Pazarama’da.

Ayrıca Anneler Günü’ne özel şahane kampanyalar da sizi bekliyor. Pazarama üzerinden yapacağınız 750 TL ve üzeri alışverişlerde geçerli “HEDIYE125” kupon kodu ile 125 TL indirim fırsatı yakalayabilir, eğer Pazarama Plus üyesi iseniz aynı tutardaki alışverişleriniz için “PLUS200” kupon kodunu kullanarak 200 TL’lik özel indirimden faydalanabilirsiniz. Hepsi ve daha fazlası için hemen tıklayın, tam anneme göre’ diyeceğiniz hediyeleri kaçırmayın.  Her şeyin en iyisini hak eden anneler için, bu Anneler Günü’nde sadece bir hediye değil, bir “teşekkür” armağan edin.

*Bu yazı Pazarama katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale
whatsapp