X

İlham verici eleştiriler nasıl yapılır?

Sevdiğiniz birinin -sigara içmek gibi- ona iyi gelmediğini düşündüğünüz bir davranışı var ve bu davranışı bırakmasını çok istiyorsunuz. Ancak, birçok defa söylemiş olmanıza rağmen o bunu yapmaya devam mı ediyor?

Ona yardımcı olmak için söyledikleriniz yüzünden sıklıkla uzun tartışmalar mı yaşıyorsunuz?

Her tartışma sonunda inadı size pes ettiriyor ama kendine zarar vermesini görmezden gelemiyor ve aynı konuyu tekrar tekrar açmak zorunda mı kalıyorsunuz?

Eminim bu durum sizi çok yoruyor ama ne yapacağınızı da bilmiyorsunuz değil mi?

Yalnız değilsiniz. Ufak tefek iletişim hataları yüzünden iyi niyetle başlayan bir konuşmanın kavga ile bitmesi oldukça sık rastlanan bir durum. Aynı şeyleri biraz farklı şekilde söyleyerek sonuçları değiştirmeniz mümkün. Kurduğunuz cümlenin öznesini değiştirmek veya konuşmanıza biraz duygu katmak kadar basit bir kaç metodla yorulmadan olumlu sonuçlara ulaşabilirsiniz.

Konuşmanız boyunca onun savunma direnci sizin pusulanız olsun.
Doğru zamanı seçtiğinizden emin olun.

Çoğu insan eleştiri ve tavsiye almayı sevmez. Özellikle de bağımlı oldukları bir davranışı bırakma konusunda epey direnç gösterebilir ve siz konuya giriş yapar yapmaz savunmaya geçebilirler. Savunmaya geçen kişi, ne söylerseniz söyleyin yanlış anlamaya veya dinlememeye meyillidir. Çünkü kendini iletişime kapatmış ve sadece kendini korumak için vereceği cevaplara odaklanmıştır.

Bu durumda, öncelikle bu konuyu konuşmak için doğru bir zaman seçtiğinize emin olun. Hem sizin hem de onun keyifli, rahat, dinlenmiş ve iletişime açık olduğu bir an bu konuşmayı yapmak için muhteşem bir zamandır. 

Sizi olumlu bir sonuca taşıyacak olan en önemli şeylerden biri bu konuyu olabildiğince az açmak ve konuyu açtığınızda da verimli bir konuşma yapabileceğiniz zaman ve ortamda olduğunuza emin olmaktır.

“Gardını” sevgiyle kırın

Doğru zamanı seçmiş olsanız da gardını kırması biraz zaman alabilir. Beyni sık yaptığı bu davranışı o kadar sevmiştir ki, onun için faydalı olduğunu sanıp bu isteği tekrarlamaya devam eder.

Bir insanın alışkanlığını terk etmesi zaman alan ve bol sevgi isteyen bir süreçtir. Hemen ertesi gün değişmesini beklemek gerçekçi olmaz. Bağımlılık geliştiren davranış, bir çiçeğin toprağından çektiği su gibi, tüm hücrelere işlemiş olabilir. Siz, yapıcı şekilde iletişim kurmaya devam edin. Hayatınızda ve onun hayatında sevgiyi büyütmeye odaklanın. Aranızdaki sevgiyi büyüttükçe kötü davranışların da sizi yormadan ve kendiliğinden hayatınızdan çıktığını gözlemleyeceksiniz. 

“Ben” dilinde konuşun.

Konuşurken kendi düşünce ve duygularınızı ifade etmeye odaklanın. Cümlelerinize “BEN” ile başlayın. Buna “ben dilinde konuşmak” deniyor.

BEN dilinde iletişim kurduğunuzda, siz onu yargılamıyor sadece kendi fikir ve duygularınızı ifade ediyor olursunuz. Ortada yargı olmayınca karşınızdaki kişi de savunmaya geçmeyecektir.

Mesela, “bu konuda yardım isteyebilirdin” demek yargılayıcıdır. Karşıdaki kişide zorunluluk ve eksiklik duygusu oluşturabilir, böyle duygular o kişiyi savunmaya geçirecektir.

“Ben sana bu konuda yardımcı olmak isterim” demek ise tamamen sizin kendinize ait bir fikri ifade etmenizdir. “Bir külah dondurma istiyorum” demek gibi. Dolayısıyla, karşıdaki kişide negatif bir duygu oluşturmayacak aksine ona zaman ayırma istediğiniz onda değerli olduğu duygusu yaratacaktır.

Konuşmanız boyunca onun savunma direnci sizin pusulanız olsun. Kurduğunuz cümle onda savunma ihtiyacı yarattıysa BEN dilinden çıkmış olabilirsiniz. Cümleyi BEN diline çevirerek tekrar söyleyin.

Bu dile geçişte başlarda iki kez düşünerek konuşmanız gerekebilir ama zaman içinde karşı tarafta direnç oluşturmadan konuşmaya başlarsınız ve yeterince pratik sonrasında bu sizin doğal düşünce şeklinize döner. 

Duygularınız konuşsun

İnsanlar duyguları aracılığıyla birbirleriyle bağ kurar. Bazı insanlar duygularını karşı tarafa geçirmekte o kadar başarılıdır ki konuşma biter bitmez aksiyon almak istersiniz. Konuşmanız karşıdaki kişinin davranışlarına etki etsin istiyorsanız, duygularınızla konuşun. Ona bu davranışın size nasıl hissettirdiğini, bu değişimin sizi ne kadar rahatlatacağını ve mutlu edeceğini söyleyin. Onun kalbinde olumlu bir duygu yaratırsanız, kendi iradesi ile aksiyona geçebilir.

Konuştuğunuz kişinin gözlerinin içine bakmak duygularınızı hızlıca aktive edecektir. Konuşmanız boyunca göz temasını koruyun ve enerjinizin kalp bölgenizde yoğunlaştığını hayal edin. Bu teknikler duygularınızı canlı tutmaya yarayacaktır.

Onu siz değiştiremezsiniz ama ona ilham olabilirsiniz
Amacımız, onda motivasyon yaratacak olumlu bir duygu oluşturmak olmalı. Bundan sonrası tamamen onun iradesidir.

İnsanlar çoğunlukla bir başkasını değiştirebilecekleri yanılgısına düşerler. Hayır, bir başkasını değiştiremezsiniz ancak ona ilham olarak onun kalbinde değişim isteği uyandırabilirsiniz. Mesela, ondan sigarayı bırakmasını isteyebilirsiniz. Ancak, sadece o isterse bırakır. Ona, sigarayı bırakmasını söylemek yerine sigara içmemenin sizin hayatınızda yarattığı güzelliklerden bahsedebilirsiniz. Spora başlayabilir ve temiz hava almanın size ne kadar iyi hissettirdiğini anlatabilir ya da ona bunu hissettirebilirsiniz. Birlikte spora başlamayı teklif edebilirsiniz. Bu alışkanlığı sebebiyle yapamadığı ama sevdiği bir aktiviteye onu teşvik etmek de kişinin o davranışı bırakmasını kolaylaştırabilir.

Bu konuda baskı yapmak ulaşmak istediğiniz sonucun tersine bir direnç oluşturacaktır. Amacımız, onda motivasyon yaratacak olumlu bir duygu oluşturmak olmalı. Bundan sonrası tamamen onun iradesidir.

Kimsenin vaktinden önce özgürleşemeyeceğini kabul edin.

Biliyorum onu çok sevdiğiniz için yardımcı olmak istiyorsunuz. Bu kötü davranışın içine hapsolduğunu görmek sizi üzüyor. Ancak, her şeyi yaptınız ve yine de değişmiyorsa kendi iyiliğiniz için, şunu aklınızın bir köşesinde tutmanızda fayda var; kimseyi vaktinden önce özgürleştiremezsiniz. En doğru şekilde iletişim kursanız bile, eğer o kendi iradesi ile bunu yapmaya ikna olmadıysa belki de yaşayarak öğrenmesi gerekiyordur.

Siz yakın bir arkadaş ve onu seven biri olarak görevinizi yaptınız. Yaşaması gerekiyorsa yaşayacak. Bazen bunu kabul etmek zor olur. Unutmayın bu konuda ısrarcı olmak aranızdaki bağı tamamen koparabilir, onu bu kötü davranışa daha sıkı tutunmaya itebilir veya bu konu sizi yorup tüketebilir. Durmanız gereken yerde durmayı bilecek kadar sevin kendinizi ve elinizden geldiğince sevgiyle ona destek olmaya devam edin.  Sevgi emek ister ama hediyeleri muazzamdır.

İlgili yazı: Eleştiri sanatı: Etkin ve yapıcı eleştirilerde bulunmanın 10 altın kuralı Eleştiri sanatı: Etkin ve yapıcı eleştirilerde bulunmanın 10 altın kuralı 

Diğdem Girici: İnanıyorum ki doğru bilgiye ulaşabilen ve bu bilgiyi hayatında doğru şekilde kullanmayı öğrenen her insan hayal ettiği yaşamı yaratabilir. İşte bu yüzden yazıyorum, yaşamımı hafifleten bu muhteşem bilgiler daha çok insana ulaşabilsin ve daha çok insan yaşamdan keyif alabilsin diye. Sorularınız veya paylaşımlarınız için bana giricidigdem@gmail.com adresimden veya @digdemgiriciyoga Instagram hesabımdan ulaşabilirsiniz. Sevgiler.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale