İlham veren 5 başarısızlık hikayesi
“Başarısızlıklar için kırk milyon neden vardır, ama tek bir özür yoktur.”
Rudyard Kipling
Tüm dünyanın hayranlıkla izlediği ünlü figürlere ait görkemli başarı hikayelerini okuyup dinlerken ilham almak ve “Ben de yapabilirim!” bilinci ile motivasyon depolamak son derece normal bir insan davranışı. Ancak bir de madalyonun öteki yüzü olduğunu unutmamak gerek. Başarı, her ne kadar “kusursuzluk ve şansın” ideal bir karışımı gibi görünse de, aslında başarının kaynağı cesaret ve sabırdan başka bir şey değildir.
Büyük işler başarana kadar, dillere düşecek kadar büyük başarısızlıklar yaşayan kişilerin yaşadığı zorlu süreçler kulağa biraz “mitolojik” gelse de, duyduğunuzda sizi çok ama çok şaşırtacak ilham verici başarısızlık hikayeleri var. İşte zirveye giden yolu başarısızlıkları ile inşa eden 5 başarılı insana dair şaşırtıcı başarısızlık hikayeleri:
Michael Jordan
Onun için ne yazsak, ne söylesek az! NBA ve hatta dünya spor tarihinin gelmiş geçmiş en değerli sporcuları arasında yer alan Michael Jordan, nam-ı diğer “Air Jordan” kariyerine, o meşhur pozundaki gibi uçarak başlamadığını gururla anlatıyor. NBA kariyeri başlamadan önce öğrenim gördüğü kolejin basketbol takımından “yeterince yetenekli olmadığı” gerekçesi ile çıkarılan Jordan başarısızlık ve başarı ilişkisini şu sözlerle anlatıyor:
“Kariyerim boyunca 9000’den fazla şut kaçırdım ve 300’u aşkın maç kaybettim. En az 26 kritik anda, maçı kazanma görevi bana verildiği halde bunu başaramadım. Özetle diyebiliriz ki kariyerim boyunca sayısız defa başarısız oldum. Kısacası kariyerimdeki başarımı, bahsettiğim bu başarısızlıklara borçluyum.”
Steve Jobs
Çalkantılı kariyeri pek çok kitaba ve filme konu olan Steve Jobs için “başarısızlık” kelimesinin anlamı çok derin. Henüz 20 yaşındayken evinin garajında kurduğu Apple’dan, 10 yıl sonra “performans yetersizliği” nedeniyle kovulan Jobs bu hikayeyi burada bitirmemeye kararlıydı. Kovulmasının üzerinden yıllar geçtikten sonra markanın başına geçen Jobs, cesur stratejileri ve karizmatik tavrı ile Apple’ı dünyanın en değerli markaları arasına sokmayı başardı.
J.K. Rowling
Yazdığı kitaplar onlarca dile çevrilerek 400 milyondan fazla satan bir yazar ve başarısızlık? Kulağa biraz tuhaf gelse de J.K Rowling’in hikayesi gerçekte epey inişli çıkışlı. Bundan yıllar önce sancılı bir boşanma sürecinin ardından gelen işsizlik ve parasal sıkıntılar yüzünden intihar eğilimli olacak derecede depresif günler geçiren ünlü yazar, Harry Potter’la rötarlı bir tren yolculuğunda tanıştığını anlatıyor. Fikri bulduktan sonraki 5 yıl boyunca harıl harıl çalışan Rowling, ilk Harry Potter kitabının yayınlandığı 1997 yılında adeta bir patlama yaptı! Hala İngiltere’nin gelmiş geçmiş en çok satan yazarı unvanına sahip olan J.K Rowling bugün 600 milyon pounda yaklaşan servetiyle insana “Hiçbir şey imkansız değildir” dedirtiyor.
Brian Acton
Bilmeyenler için söyleyelim: Brian Acton, bugün artık hepimizin günde en az birkaç defa kullandığı bir iletişim uygulaması olan Whatsapp’in yaratıcısı. Yıllarca Apple ve Yahoo gibi teknoloji devleri için çalışan bir yazılım mühendisi olan Acton, 2009 yılına gelindiğinde artık “kalifiye bir işsizdi”. Yaptığı görüşmeler sonrasında -Facebook ve Google dahil- pek çok şirketten red cevapları alan ve umutsuzluğa kapılan mühendis, aramaktan vazgeçtiği anda Whatsapp’i geliştirdi ve kısa sürede değerlediği bu uygulamayı 2014 yılında 19 milyar USD bedelle Facebook’a sattı.
Arianna Huffington
Huffington soyadı size ne hatırlatıyor? Şimdilerde bir yayıncılık devi olan Huffington Post’un kurucusu olan Arianna Huffington, yazdığı ikinci kitabı yayınlatmak için yayınevleri ile görüşmeler yaparken, tam 36 defa red cevabı aldığını anlatıyor. “Eğer bu kadar çok reddedilmeseydim belki asla kendi yayıncılık şirketimi kurmaya yeltenmeyecektim” diyen Arianna Huffington’ın başarısızlık öyküsü bununla da bitmiyor. Şimdilerde prestijli bir yayıncılık imparatorluğunun patronu olan Huffington, Huffington Post’un yayın hayatına başladığı ilk günlerde resmen negatif eleştiri bombardımanına tutulmuş. Bu moral bozucu eleştirileri yapıcı geri bildirimler şeklinde değerlendiren Huffington, bu dönemde sadece yayınlarının kalitesine ve içeriğine odaklanarak başarıya ulaştığını belirtiyor.
Kaynaklar:
entrepreneur.com
megafounder.com
storypick.com
İlginizi çekebilecek diğer yazılar:
Lionel Messi’nin futbolundan çıkarılabilecek hayat dersleri
Başarı yolunda iş hayatında karşılaşılabilecek en önemli 3 problem