X

İlaç yerine meditasyonla ağrıyı azaltmak mümkün mü?

100 milyondan fazla Amerikalı kronik ağrıdan şikayetçi. Sağlık harcamaları ve işe devam edememe nedeniyle ağrının ABD’ye maliyetinin yıllık 560 ile 630 milyar dolar arasında olduğunu düşünülüyor.

Geçtiğimiz yıl Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüsü (NIH) bir rapor yayımlamış ve bu raporda kronik ağrıların ve ağrıyı tedavi etmek için bağımlılığı yüksek ilaçların kullanımının gizli bir salgın gibi yayıldığı ifade edilmişti. Raporda, ağrı tedavisi için acilen bağımlılık yapmayan, ilaçsız çözümler bulunması için çağrı yapılmıştı.

1991 yılında doktorlar ağrı tedavisi için 76 milyon reçete yazmıştı. 2011 yılına gelindiğinde ise bu sayı neredeyse üç katına çıkarak 219 milyona ulaştı. Üstelik, NIH’nin raporuna göre kronik ağrı şikayeti olan hastaların yüzde 40 ile yüzde 70 kadarı doğru tıbbi tedaviyi alamıyor.

Peki ilaçla tedavi dışında kronik ağrıyla baş etme yöntemleri neler?

Yoga yapanların beyinlerinin birçok bölgesinde çok daha fazla gri madde kontrolü bulunuyor.

Farkındalık ve meditasyon ile acıyla ilaçsız mücadele

Son yıllarda yapılan birçok araştırmaya göre, farkındalık ve meditasyon sayesinde beyinde yapısal ve fonksiyonel değişiklikler yaparak ağrıyla mücadele etmek mümkün hale gelebiliyor. Bu konuda yapılan en son araştırma Wake Forest Baptist araştırmacıları tarafından gerçekleştirildi ve geçtiğimiz haftalarda yayımlandı. Buna göre farkındalık ve meditasyon, beyinde kişisel kontrolle ilgili iki bölgeyi aktif hale getirerek plasebo ilaçlara nazaran ağrıya karşı daha etkin bir mücadele sağlıyor. Journal of Neuroscience‘da sonuçları yayımlanan araştırmanın ulaştığı bu bulgu, adeta bir dönüm noktası. Wake Forest Baptist Nörobiyoloji ve Anatomi Profesörü Fadel Zeidan, araştırmanın önemini şöyle anlatıyor:

Yaptığımız bu çalışmanın sonuçları, farkındalık ve meditasyonun ağrıyı kendine has bir şekilde azalttığına dair kanıt sunuyor. Bu araştırmayla ilk kez farkındalık ve meditasyonun mekanistik bir şekilde belirgin olduğu ve diğer plasebo ürünlerde görülen analjezik etkilerin çok daha ötesinde ağrıyı azalttığı kanıtlanmış oldu.

Vücut-zihin pratikleri kronik acıyı önleyebilir ve azaltabilir

Kronik ağrı beyin yapısında depresyon, anksiyete ve bozuk bilişsel fonksiyonlarla bağlantılı değişiklikleri tetikler. Beyin görüntüleme çalışmaları da kronik ağrının beyindeki gri maddenin hacmi ve beyaz maddeyle bağlantısında bazı değişikliklere neden olduğunu gösteriyor. Gri madde, beynin özel bölgelerindeki nöronların temelini oluşturuyor, beyaz madde ise beynin farklı bölgeleri arasındaki iletişim hattını yaratıyor.

Mayıs 2015’te doktora öğrencisi Catherine Bushnell, Amerikan Ağrı Topluluğunun yıllık toplantısında yaptığı sunumunda, vücut-zihin çalışmaları sayesinde kronik acının önlenebileceğini veya yok edilebileceğini söylemişti. Bushnell, beyinde ağrı oluşumunu detaylı bir şekilde inceledikten sonra serebral korteksin iç yapısında veya insula bölgesindeki gri madde değişikliklerinin kronik acı açısından en belirleyici oyuncular olduğunu açıklmıştı. Bushnell daha sonra, yoganın nörogenetik gelişimiyle gri maddeyi artırdığı ve beyaz madde bağlantılarını güçlendirdiğini saptamıştı. Gerçekten de yoga yapanların beyinlerinin birçok bölgesinde çok daha fazla gri madde kontrolü bulunuyor. Düzenli fiziksel aktivitenin gri madde hacmini optimize etmekle ilişkili olduğunu gösteren başka çalışmalar da bulunuyor.

Farkındalık ve meditasyon sayesinde beyinde yapısal ve fonksiyonel değişiklikler yaparak ağrıyla mücadele etmek mümkün

Şükran ve empati gibi duygular ağrıyı azaltabilir mi?

Ekim 2015’te Frontiers in Psychology isimli dergide yayımlanan bir çalışma, sevgi dolu bir meditasyon ve şükran duygularının beslenmesi, beynin ağrının azaltılmasıyla ilişkili olan anteriyor singulat korteks bölgesinde bazı değişiklikleri tetikleyebiliyor.

Yine benzer çerçevede 2014 yılında İtalya’da bir grup nörobilimci “sosyal acının” fiziksel acıyla aynı beyin bögelerini etkilediğini tespit etmişti. Araştırmacılar, bir başkasının sosyal acısına tanık olmanın, empati hissi nedeniyle benzer fiziksel acılara neden olduğunu ortaya koymuştu.

Tüm bu çalışmalar şunu ortaya koyuyor; meditasyon ve diğer vücut-zihin egzersizleri ağrıyla mücadelede sihirli bir yol sunmuyor ancak yapılan birçok araştırma insanların fiziksel ve psikolojik acıyla mücadele etmek için ilaçlar yerine bunlara başvurabileceğini gösteriyor.

Kaynak:
Psychology Today

İlginizi çekebilecek diğer yazılar:

Meditasyon beynimizi nasıl yeniden şekillendirebiliyor? – Video

Meditasyona bilimsel bakış: Meditasyon yapmaya başlamanız için geçerli 20 bilimsel sebep

Hastalıklarla mücadele ederken duygularınızı yönetmenin üç yolu

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale