Eminim birçok insanın dikkatini sadece bu başlıkla çekmişimdir. Çocukluğumda adı bile bilinmeyen bu sendrom, yani panik atak nedir diye sorguladım.
“ADHD’si var” demişti Y.Y. adına bir psikiyatr. Vizite için aldığı ücret halen aklımdan çıkmıyor. Oğluma ilaç verecekti, şiddetle karşı çıkmıştım. Bana sorarsan bir erkek çocuğu için tam yapılması gerekenleri yapıyordu.
2009’da, (87 yaşında) vefat eden Dr. Leon Eisenberg, ADHD’nin babası olarak tanınır. Ölmeden 6 ay önce verdiği demeçte ADHD’nin uydurma bir hastalık olduğunu itiraf etmiş, günah çıkartmıştı sanki. Bu arada onlarca ilaç şirketi köşeyi dönmüş, yüzlerce doktor bu uydurma hastalık sayesinde zengin olmuş, milyonlarca insan ise hasta olduğuna inanıp sistemin kurbanı olmuştur. Uydurma bir hastalık yüzünden…
Başka neler uydurma diye düşünmeye başlamaz mısınız?
Sırada panik atak var. Ne len bu? Ne atak yapıyor? Panik, atak mi yapıyor? Güzel isim bulmuşlar. Atak var, sen de defans yap. Tabii ki yapamazsın, yeteneklerin yetmiyor, doktor lazım, ilaç lazım. Zengin olma hırsıyla senelerce okuyan doktorlarımız, mezun olunca bir bakıyorlar ki iş yok, müşteri yok. İnsanlar sağlıklı. Peki o zaman ne yapalım, hastalık yaratalım ki iş çıksın. Eee ekmek parası, kolay değil. Ama asıl suçlular ilaç şirketleri. Tıp okullarında öğretilen konulara kadar her şeye el atmışlar, kontrol ediyorlar. Doktorların beyinlerini menfaatleri doğrultusunda yıkıyorlar. Kazandıkları servetleri helal edemeyeceğim.
Yaratılmış hastalıkların yanı sıra yaratılmış çirkinlikler de var. Evet, size çirkin olduğunuz yine bir sanayi tarafından ezberletiliyor ki bol bol krem alıp plastik cerrahların neşterleri altında söz verilen güzelliklere ulaşın. Veya moda dergilerinin yönlendirmeleri… Yok böyle bir aptallık. Uyanın millet, hepiniz güzelsiniz. Shambala’yı da bu yüzden kapattım zaten. İnsanlara güzellik satıp para kazanamazdım.
Panik atağa geri gelelim. Niye bu atak benim çocukluğumda yoktu da şimdi var? Daha önceleri var olmayan bu sendrom niye şimdi moda? Herkes bir alem, “Benim panik atağım var” diyor. Yok ya benim de Ferrari’m var. Kaça aldın? Ben çok para verdim. Nereden geldi, made in China? Mirasa mı kondun yoksa bir yerden duydun da hoşuna mı gitti? Dikkat çekmek için güzel bahane. Sonra da inandın değil mi?
İnanmıyorum kardeş. Panik atak falan yok. Kendini gaza getirme. İlgi çekmek istiyorsan saçlarını boyat, hatta kazıt. Yazık sana, vücuduna o boktan hapları sokmak için cebinden çıkarttığın servetlere de acıyorum.
Bu büyük ilaç şirketlerinin yöneticileri yıl sonu ikramiyeleri için bizi satıyorlar. İlaçlarla vücudumuzun her organını ele geçirdiler. Şimdi de beyinlerimizi kaptırmışız. İsteyerek yapanlara amenna ama bu girdaptan çıkmak isteyenlere iki sözüm var:
Panik atak falan yok kardeşim. İnanma böyle şeylere. Seni ayakta tutan o ilaçlar değil. Git doğru dürüst beslen. Bilmiyorsan arkadaşım Dr. Ayşegül Çoruhlu’yu Instagram’dan takip et, sana söylesin. Kendine, doğaya, yaratana güven, haplara değil.
Bu arada çok sevdiğim G.B. ile yaptığım sohbetler sonucu kendisinin kimseye haber vermeden 16 yıldır aldığı bazı bu tıp kafa haplarını bıraktığını öğrendim. Demek ki her şey mümkünmüş. Aurası o kadar netleşti ki farkını her gören anlıyor. O da şimdi insanlara güven verip hayatlarını değiştirmelere öncülük yapıyor.
Bu arada sigara hakkında düşündüklerim de farklı değil. Üreticiler para kazansın diye insanları zehirlemeye daha ne kadar izin verecekler. Sistem beceremezse bile siz daha ne kadar bu sistemin kurbanı olmayı kabul edeceksiniz. Yazık.
Sağlıkla kalın.
İlginizi çekebilir: Elinden geleni yaptıktan sonra istemeye başla